Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 22 Nisan 2011 Cuma 355 smet nönü nün kızı Özden Toker, çocukluğunun 23 Nisan larını anlattı ‘Savaş ortasında bayram coşkusu’ SELDA GÜNEYSU NKARA Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk denildiğinde gözleri doluyor ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker’in. Henüz çocuk yaşlarda tanışma fırsatı bulduğu Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve babasını çok özlediğini söylüyor. Onların gözünde çocukların “Cumhuriyet” demekle eşdeğer olduğunu belirtiyor. Toker, “Atatürk aslında Cumhuriyeti çocuklara armağan etmişti. Çünkü Atatürk, çocukların gözünde geleceği görendi...” diyor. Çankaya’da tarihe tanık bir ev var. İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün evi... Her yeri Atatürk’ün, İnönü’nün ve İnönü’nün A eşi Mevhibe İnönü’nün fotoğraflarıyla, kıyafetleriyle süslü. Evin bugün kullanılan perdeleri, eşyaları bile 1920’li yıllara ait. İnönü’nün kızı Özden Toker, özellikle dokunmuyor o eşyalara... Eşyaların da ötesinde evin duvarlarına, tavanları süsleyen ampüllere... Özden, evin her bir ayrıntısında “Cumhuriyetin, Atatürk’ün ve O’nun silah arkadaşlarının kokusu” olduğuna vurgu yapıyor. O ev, Pembe Köşk, bugünlerde çocukların sesleriyle yankılanıyor. Çünkü bugün bir müze olarak kullanılan ev, 24 Mayıs’a kadar çocukları konuk edecek. Müzede, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” nedeniyle açılan sergide, çocuklara, belgelerle Cumhuriyetin ilk yıllarında 23 Nisan’ların nasıl kutlandığını anlatıyor Toker. ‘Atatürkfikrimizisorardı’ Cumhuriyet Ankara ekibi olarak, Pembe Köşk’te ziyaret ettiğimiz Özden Toker’e, “Bize Cumhuriyetin ilk yıllarında 23 Nisan’ların nasıl kutlandığını anlatır mısınız” diye soruyoruz. Toker, söze, “Bilinmesini istediğim çok önemli bir ayrıntı var. Dünya tarihinde çocuklara en önem veren liderdi Mustafa Kemal Atatürk. Hani bizler bugün çocuklarımıza ‘Sen sus, sen ne bilirsin?’, ‘Ayıp, büyüklerin yanında konuşulmaz’ diyoruz ya... Atatürk bunun tam tersini yapardı. Özellikle çocukların fikirlerini sorardı. Bizler yeni kurulan Cumhuriyet hakkında neler düşünüyorduk? Devrimlerin çocukların gözünde anlamı neydi? ‘Bana, Cumhuriyeti, devrimleri, merak ettiklerinizi sorun çocuklar. Çekinmeyin, soru sorun lütfen, ben de anlatayım size...’ derdi. Çünkü Atatürk, Cumhuriyeti, geleceği, aslında çocuklara armağan etmişti...” cümleleriyle başlıyor. Sonra, sergideki, İsmet İnönü’nün 1922’de cepheden, Akşehir’den yazdığı mektubu gösteriyor. Özellikle bu mektubun çok büyük anlamlar içerdiğine vurgu yapıyor: “Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği 1922 yılının 23 Nisan tarihinde, Akşehir’de bulunan babam İsmet İnönü, çocuklarına bir mektup yazıyor. Mektubunda, TBMM’nin kuruluşunun cephede coşkuyla kutlandığını belirtiyor. Gençler, çocuklar bir arada... O gün bile fener alayları yapılmış. Herkes el ele... Oysa henüz o tarihlerde Ankara savaş içinde, meçhul... Ancak coşku var... Yüreklerde bu coşku o ortamda bile hissediliyor. Sonra da zaten bu tarih, 23 Nisan, çocukların bayramı oluyor...” ‘Hevesle23Nisan’ı beklerdik’ Toker, çocukluğunda hevesle 23 Nisan’ı beklediklerini belirtiyor, 23 Nisan sabahlarını şöyle anlatıyor: “23 Nisan en büyük heyecanımızdı. Çünkü bu bizim bayramımızdı. Cumhuriyet de bizimdi, onu yaşatmak bilinci aşılanıyordu bizlere... O günlerde bir oyuncak verir gibi verirlerdi Cumhuriyeti çocukların eline. Sorumluluk yüklerlerdi bizlere. Bizim büyük vazifemiz vardı. Halkevi’nde, Ankara Palas’ta kutlanan 23 Nisan çocuk balolarına katılmak ve o günlerin coşkusunu yaşamak... En güzel kıyafetlerimizi giyerdik. Onlar, Atatürk, babam ve silah arkadaşları, büyük bir insanı kucaklar gibi kucaklarlardı bizi. Kendimizi çok önemli hissederdik. Atatürk’ün hani salıncakta sallanan fotoğrafında olduğu gibi çocuk ruhunu hissederdik...” Özden Toker, o günleri yeniden yaşamak için çocukları Pembe Köşk’e bekliyor.