Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
06 Öğretmenlikten, avukatlığa bir Cumhuriyet kadını: Şenal Sarıhan 25 Şubat 2011 Cuma 347 Mücadeleyeadanmışbirömür 12 Eylül’de kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği’ni yeniden kuran Sarıhan, arkadaşlarıyla, 15 Şubat 1997’de “Şeriata karşı kadın yürüyüşü”ne öncülük ederler. 50 bin kadın katılır bu yürüyüşe. Sarıhan, bu yürüyüş sonrasında Cumhuriyete ve değerlerine sahip çıkan kadınların örgütlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünerek, 36 arkadaşıyla Cumhuriyet Kadınlar Derneği’ni kurarlar. Sarıhan, derneğin doruk eylemi 4 Kasım 1996’daki Cumhuriyet mitingi olur. Mitinglerin havasına uygun politik sonuç alınamadığını söyleyen Sarıhan umutlu: “Ben hiçbir şeyin boşa gitmediğini düşünüyorum. İleriye doğru da mutlaka bir temel oluşturur.” arkasından 12 Mart geldi ve bütün ilericilerin kapısını çaldığı gibi benim de kapımı çaldı” diyen Sarıhan 3 yıl tutuklu kalır. Cezaevi arkadaşları arasında Behice Boran, Sevgi Soysal ve Şule Perinçek gibi isim de vardır. Suçu “sadece muhalif” olmaktır. Sonra 1974 affının ardından, “Ankara’yı da polis arabasında” ziyaret etmiş olur. Öğretmenliği Fatih Kız Lisesi’nde sürdürürken Zeki Sarıhan ile tanışır ve evlenirler. Derken sürgünler başlar: Fatsa, İnebolu, Ankara.... Sarıhan, sürgünleri “Her sürgün öğretmenler için bir düğün yeriydi. Mücadelelerimizi sürdürüyorduk” diye niteliyor. Daha sonra sınavlara girer hukuk eğitimini tamamlar, stajını Emin Değer’in yanında yapar. 80’li yılların yaklaşmakta olduğu bir dönemde Sarıhan, siyasi davalara bakmaya karar verir. Tarih 1985’i gösterdiğinde ise Sarıhan tekrar tutuklanır ve 35 gün gözaltında kalır. Sarıhan, 12 Eylül dönemini şöyle anlatıyor:“Döneminin yükünü taşıyan avukatlar arasında yer aldım. Çok ağır bir dönemdi.” 50binkadınınyürüyüşü ALİCAN ULUDAĞ NKARA “Şunu öğrendim ki mücadele sizi meşrulaştırır” diyor Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan. Yaşamını Cumhuriyet devrimleri uğruna mücadeleye adayan Sarıhan, sürgünlere uğramış, iki kez hapse girmiş ama yılmamış. A Örgütlü mücadelesini her dönem sürdürmüş ve hâlen sürdürüyor. Sarıhan, “Cumhuriyet kadınları 1923 ruhuna sahip çıkmaya devam ediyor” vurgusunu yapıyor. Sarıhan’ın mücadelelerle geçen yaşam öyküsünü dinleme fırsatı bulduk. Sarıhan’ı dinledikçe bir “Cumhuriyet kadını”nın tasviri belleğinizde oluşuyor. Sarıhan, “öğretmen” ola ‘Yasalargeriyegidiyor’ Kadınların demokrasi, laiklik, adaletli bir toplumdan yana olduğunu düşünen Sarıhan, “Cumhuriyet kadınları 1923 ruhuna sahip çıkmaya devam ediyorlar. O dönemin yasaları kadının yurttaş olmasını sağladı. Ama şimdi yasalar daha çağdaşa gitmesi gerekirken geriye gidiyor” ifadelerini kullanıyor. Sarıhan, avukatlık mesleğiyle ilgili de şunları söylüyor: Avukatlık başkalarının da hakları için önemli mücadele vermeye doğru tutum almayı gösteriyor. Mesleği gerektiği gibi yaparsanız onur kazandıran, dünyanın en güzel işlerinden birisidir. Ama öğretmen olmak da çok güzeldi. Bu iki mesleği tatmış olmak gerçekten benim için çok onur verici bir duygu.” rak başladığı çalışma yaşamında daha sonra hukuk fakültesini kazanmış. Kendi deyimiyle “Türkiye’de ilerigeri kavgasının tırmandığı bir dönem.” “68 kuşağı”ndan olan Sarıhan’ın, Adapazarı’da atandığında ilk yaptığı şey gidip Türkiye Öğretmenler Sendikası’na (TÖS) üye olmaktır. Öğretmenlik yaşamını hep örgütlü geçiren Sarıhan, hem TÖS’te hem de TÖBDER’de etkin olarak çalışır. “Ama hemen Sarıhan, başta Uğur Mumcu olmak üzere faili meçhul cinayetler ve Sivas katliamı davasında da avukatlık yapıyor. Her iki davada da tetikçilerin yakalandığını anımsatıyor Sarıhan ve ekliyor: “Arka plandaki kişiler bulunamadı, orası karanlık.” Yaşamını hukuk, insan hakları mücadelesine adayan, Kennedy Vakfı’nca verilen insan hakları ödülünü Beyaz Saray’da alan Sarıhan, Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin 6. Olağan Kongresi’ni yarın yapacaklarını anımsatıyor. Mumcu veSivas davaları