Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Şubat 2011 Cuma 346 21 Turta’nın tüm tatlarıına kadın eli değiyor ‘Evgibi’pastane açmak fikrinin aklına nereden geldiğini “Hep hayalimdeki yer işte burası” diye yanıtlıyor. Avusturya’da bir pastaneden örnek veriyor. Söz konusu pastanenin sahibi, 65 yaşında bir kadın. Pastane Avusturya’da bir opera binasına çok yakın. Operadaki temsillerin ardından hem sanatçılar hem de izleyiciler bu pastaneye geliyor. Pastanenin sahibi, tek başına tüm konuklarını büyük bir özenle karşılıyor, onlara küçük pastalar hediye ediyor. Nilsun SİNAN TARTANOĞLU A NKARA Turta Kafe ilk bakışta filmlerde görülen Fransız pastanelerini andırıyor. Pastanenin tam adı Turta Home Kafe... Bu yüzden Turta, “ev gibi bir pastane”. Masaları, sandalyeleri ev sadeliğinde, ama koltukları antika. Turta’nın sahibi ve pastaları kendi elleriyle yapan Zeynep Kavlakoğlu, pastanede annesi Nilsun Hanım ve kardeşi Çisil ile birlikte çalışıyorlar. İki de yardımcıları var, yani sahibinden çalışanına kadın eliyle oluşan bir pastane Turta Kafe. 6 yıl önce açılmış Turta. Nilsun Hanım, ev gibi bir pastane Hanım, bu pastaneyi hiç unutmuyor, hayallerindeki pastanesini bu anısı ile şekillendiriyor. 6 yıl önce Ümitköy’de 3 katlı bir ev buluyor ve 3 gün içerisinde kiralıyor. Turta Kafe böylece açılıyor. ‘Her şey özel’ Zeynep Kavlakoğlu, Turta’nın asıl sahibi. Pastaların tama mını kendisi yapıyor. Pastanenin mönüsünde güne ve kişiye özel pastalar bulunuyor. Yani pastalar sipariş üzerine yapılıyor, tek standart ürünleri peynir kekler (cheesecake). Turta’nın en önemli özelliği pastaların, keklerin, tatlıların, şekerlemelerin tamamının el ürünü ve pastalarda kullanılacak çikolatayı bile kendilerinin yapıyor olması. Nilsun Hanım, pastanele rini tanıtmak için, “Her şey özel, her şey bizim” ifadelerini kullanıyor. Hafta sonları, gitar ve keman eşliğinde açık büfe kahvaltı sunuluyor. Nilsun hanım, üzerine basa basa “Brunch değil, kahvaltı” diyor. Türk kahvaltısı sunduklarını anlatıyor, “Kızarmış tavuk yok, ama sucuklu yumurta var” diye ekliyor. ‘Şubemizolmayacak’ Turta’nın en özel ürünü ise, “Cobbler”. Nilsun Hanım, Cobbler’i şeftalili erikli kapama olarak tanımlıyor. Tamamen kendi üretimleri ve en çok sevilen ürünleri. “Çilekli peynir kek” ise en fazla beğenilen ve istenilen pastaları. Büyük ve Ankara’nın her yerinde şubesi olan pastanelerin peynir keklerinden çok daha hafif. Zeynep Hanım, müşterilerinin ilgi alanlarına göre pasta yapıyor Turta’da. Mesela gitar şekilli çikolatalı bir pasta gösteriyorlar. Bugüne kadar 400 çeşit özel pasta yaptıklarını söylüyorlar. Ev gibi pastane olma özelliğini mutfağı ile de koruyor Turta... Bir de karar almışlar: Turta’nın şubesi olmayacak. Sanayi fırını, sanayi yıkama makinası kullanılmıyor. Örneğin aynı anda 500 tane poğaça yapılmıyor, çünkü fırında en fazla 15 tane poğaça yapılabiliyor çünkü. Her gün sundukları pastaların fiyatları ise 6.5 ile 7.5 lira arasında. Turta, müzikleri ile de insanı sakinleştiriyor. Örneğin Edit Piaf benzeri bir Fransız ezgisi ile ısınıyor, ardından Tanju Okan’ın “Kadınım” şarkısının Fransızcasını duyuyorsunuz. Ardından caz ile klasik müziği, akordeon ile tangoyu birleştiren Astor Piazzola’ya benzer bir müzik kulağınıza çalınıyor. Nilsun Hanım, pastanadeki her şey gibi müzik listesini de kendi zevklerine göre seçtiklerini anlatıyor, “Sadece çalan müzik için gelen konuklarımız var” diyor.