19 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23 Aralık 2011 Cuma 390 çok daha sağlıklı kıldı. Büyük toplumsal, ekonomik ve siyasi reformlar yapıldı; bunların en önemlileri olarak emeklilik ve sosyal güvenlik reformları, torba yasayla gelen vergi affı ve yeni vergi sistemi, borçlar kanunu ve medeni kanunda yapılan değişiklikler, enerji sektöründeki gelişmeler ve yatırımlar ve sağlık reformu gösterilebilir. Bu reformları Dünya Bankası olarak destekledik. Türkiye tüm bu ilerlemelerden ötürü gurur duymalı, ancak daha gidecek çok yol var. Bunlardan biri de kadının satüsü konusudur. Türkiye’de kadının toplumsal konumu, Avrupa’daki örneklerden daha farklı. Çözümlenmesi gereken hukuki konular olsa da, aslında ekonomik ve toplumsal sıkıntılarla karşı karşıyayız. 09 Siyaset ve iş dünyasında erkek egemenliği Kadının konumunun yükseltilmesi için erkeklerin de eğitilmesi gerekiyor galiba... Elbette. Bu kadınların sorunu olduğu kadar, erkeklerin de sorunu. Çalışmalar gösteriyor ki, daha fazla kadının iş yaşamına katılması kadınları olduğu kadar, erkekleri ve çocukları da ekonomik olarak ilgilendiriyor. Kadının konumundaki yükselişi tüm topluma tesir edeceğinin anlaşılması gerekiyor. İkinci bir nokta ise karar alma süreçlerindeki erkek egemenliği. Çalışan kadınların oranı söz konusu olduğunda kendi ülkem Almanya oldukça başarılı. Ancak iş karar alma mercilerine geldiğinde Almanya da sınıfta kalıyor. Almanya Şansölyesi bir ‘Uygarlık Tarihi’nin öğretmeni... kadın olsa da diğer mevkilerde eşitsizlik çok büyük. Türkiye’de de siyaset ve iş dünyası erkeklerin kontrolünde. Gençlerimizi başkentte tutamıyoruz. Çalışmak için İstanbul’a gitme hevesleri var... Önemli olan, gençlerin nerede olurlarsa olsunlar iyi bir eğitim alma olanağına sahip olmaları. Çalıştıkları işin nerede olacağı önemli değil. İyi iş fırsatlarının başka yerlerde olduğunu düşünüp ayrılmalarında sorun yok. Bu gençler ve ülke için hareketlilik demektir, yerelden kentlere göç demektir. Hayatın akışını ne hükümet, ne başbakan ne de başkaları durdurabilir. İnsanlar hayatlarını en iyi şekilde sürdürebilecekleri yere gitmek isterler. Hükümetin yapması gereken bu fırsatların yaratılmasına önayak olmaktır. Tanilli’yi CKM’deandık A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yaşamını yitiren gazetemiz yazarı, siyaset bilimi ve anayasa hukuku uzmanı Server Tanilli Ankara’da da anıldı. Anmada, “Tanilli’nin devrimci ruhunun yeni kuşaklarda yaşaması gerektiği” vurgulandı. Yaşamını yitiren “Uygarlık Tarihi’nin öğretmeni” Tanilli için Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde etkinlik gerçekleştirildi. Gazetemiz yazarı Işık Kansu’nun yöneticiliğini üstlendiği panele, gazeteci, akademisyen ve eski milletvekili Uluç Gürkan, Mülkiyeliler Birliği Başkanı İhsan Fevzibeyoğlu, Doç. Dr. Recep Boztemur, eski Mülkiyeliler Birliği Başkanı Füsun Çiçekoğlu ve Dr. Serdar Şahinkaya konuşmacı olarak katıldılar. Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden’in aralarında bulunduğu çok sayıda kişi paneli izledi. Etkinlikte konuşan Kansu, Tanilli’nin üstleneceği aydın sorumluluğunun ipuçlarını çocukluk günlerinden gösterdiğini belirtti. Kansu, çocukluğunu Van’da geçiren Tanilli’nin eşitlik ve özgürlük fikirlerini burada yaşadığı tecrübelerden edindiğini aktardı. Fevzibeyoğlu ise aydınlık kişiliği, inancı ve inatçılığı sebebiyle Tanilli’nin 33 yıl önce hedef seçildiğini, uğradığı silahlı saldırıya karşın mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürdüğünün altını çizdi. Tanilli’nin Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde görev yaptığı sırada öğrencisi olan Çiçekoğlu, “Server Hoca 1987’de basit bir saldırıya kurban gitmedi. Aydınlanmanın ve direnişin sembolü bir isim olduğu için saldırıya hedef oldu. Tarafını daima devrimci yükselişten yana belirledi” dedi. Tanilli’nin bir öğrencinin şikâyeti üzerine komünizm propogandası yaptığı iddiasıyla yargılandığını anımsatan Dr. Şahinkaya ise, “Server Hoca duruşmada ‘Mahkemelere değil, yaşadığım çağa ve topluma karşı sorumluyum’ şeklinde bir savunma sunmuştur” dedi. ‘Devrimci ruhu bize geçmeli’ Tanilli’nin “Uygarlık Tarihi” eseriyle birlikte, siyasi olaylar ile kültür hayatının ilk defa birlikte yorumlandığına dikkat çeken ODTÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Boztemur, “Tanilli’nin savları, sonradan Edward Said’in oryantalizm çalışmalarıyla gündeme gelen tartışmaları başlamadan bitirecek kuvvette ve öngörüdeydiler” diye konuştu. Panelin son konuşmacısı Uluç Gürkan ise Atatürk’ün “Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir” sözünü anımsatarak, “Bu anma töreni burada kalmasın. Özümsenmeye, içselleştirmeye dönüşsün. Onun devrimci ruhunun bize geçmesine izin vermeliyiz” dedi. Konuşmaların ardından söz alan panel dinleyicileri de Tanilli’ye duydukları şükranı dile getirdiler. Öte yandan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise Tanilli adına düzenlenen panelden duyduğu memnuniyeti, gönderdiği bir telgrafla bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle