Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
08 Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau Ankara’ya veda etti 23 Aralık 2011 Cuma 390 ‘Kadınakarşı eşitdüşün, eşitdavran’ Hoş Sohbet”in ilk konuğu Dünya Bankası’nın 4 buçuk yıldır Türkiye direktörlüğünü yapan Ulrich Zachau. Görev süresini dolduran Zachau, siz bu satırları okurken ABD’ye dönüş yolculuğunda olacak. İşte sohbetimiz: Kendinizi tanıtır mısınız? Doktora çalışmamın ardından bir süre üniversitede hocalık yaptım, hemen ardından finansal danışmanlık şirketi McKenzie’de görev aldım. Sonra da kendimi Dünya Bankası’nda buldum. Araştırmadan finansa, politika geliştirmeden yönetim birimlerine kadar pek çok farklı pozisyonda, dünyanın farklı ülkelerinde görev yaptım. Ama ABD ve Almanya’dan sonra en çok kaldığım ülke dört buçuk yıl ile Türkiye Başlarken... Bu haftadan başlayarak Cumhuriyet Ankara sayfalarında sizlerle birlikte olacağız. Amacımız konuklarımızla “Hoş Sohbet” etmek, sizlere farklı bakış açıları sunmak ve sizleri farklı alanlara götürmek... Her “Hoş Sohbet”imizde dönüp dolaşıp geleceğimiz yer, illa ki kadın olkacak. Zira 72 milyon nüfuslu bu dev ülkenin hem ekonomik hem de sosyal kalkınmasında vazgeçilmez iki unsurdan biri kadın... Bu konu her türlü siyasi görüşün üzerinde, toplumun her kesimini ilgilendiriyor, her kesimini sorumlu kılıyor. Kadın sorunlarının erkek katılımından bağımsız çözümü tabii ki akılcı ve gerçekçi değil. Bu nedenle “Hoş Sohbet”lerimize erkekleri de konuk edeceğiz. Hatta yabancıların gözlem ve görüşlerini sayfalarımıza taşıyacağız... Her hafta merakla bekleyeceğinizi umduğumuz hoş sohbetimize hoş geldiniz... Bugünden 2001 yılına dönüp baktığımızda en büyük gelişmenin finans sektöründe yaşandığını görüyoruz. Bankacılık sektöründeki reformlar, sektörü küçülttü ve “ oldu. Hayatımın en güzel tecrübelerindendi... Türkiye’de beklentilerinizi gerçekleştirebildiniz mi? Karşımda, canlı, hayat ve enerjiyle dolu, ekonomisi yükselişe geçmiş, Avrupa’yla ilişkileri güçlenen bir ülke bulmayı umuyordum. Hem bir Alman vatan daşı, hem de ülkelerin gelişmesine rehberlik eden bir Dünya Bankası çalışanı olarak Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki yakınlaşmaya katkı vermeyi umarak geldim. Ekonomik gelişmenin kazandığı ivmeyi koruyarak insanların yaşam kalitesini yaptığı katkıyı artırmayı bekliyordum. Bunların tümünü gerçekleştirdim. Ankara’da neleri özleyeceksiniz? Ankara kolay yaşanabilen bir kent. En çok insanlarını özleyeceğim. Pek çok dost edindik. Ortak amaçlar uğruna çalıştığımız insanlarla da çok sıcak ilişkiler kurduk. Kendimi hep evimde hissettim. Pek çok ülkede çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki gittiğiniz her yerde böyle bir ortam bulamıyorsunuz. Amerikalı bir çocuk kitapları yazarının deyişiyle, “Sona erdiği için ağlama, yaşadığın için gülümse” veda ediyorum. Türk ekonomisinin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kızlareğitilirse tablodeğişir Dünya Bankası’nın kadın konusuna bakışı nasıl? Kadınlar insanlığın yarısını teşkil ediyor. Dünya Bankası’nın Cinsiyet Eşitliği Raporu’nun hedefi, tüm dünyadaki kadınların ekonomik ve toplumsal kaygılarını ortaya koymaktı. Erkeklerle eşit statüye kavuşabilmeleri için izlenecek yolları keşfetmeye çalıştık. Raporun sloganı tam da bu sebeple “Eşit düşün!” olarak belirlendi. Ben, “ve eşit davran!” eklemesini de yapmak istiyorum. Rapor hazırlanırken uzmanlarımız Türkiye’ye geldiler sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve girişimci kadınlarla görüştüler. Raporun sonuçlarının duyurulması konusundaki iki etkinliğe 600’den fazla kişi katıldı ama çok daha fazlası etkinliklerden basın yoluyla haberdar oldu. Çok güçlü etki yarattı. Çünkü cinsiyet eşitliği Türkiye’de oldukça önemli bir sorun. Şunun altını çizmek isterim. 5 yıl önce geldiğimde cinsiyet eşitliği konusunda muhatap bulmakta zorlanıyorduk, basın çok ilgi göstermiyordu, hükümetin programında önemli bir yer tutmuyordu. Şimdi meselenin önemi anlaşıldı, bugün çok daha fazla insan bu konuda çaba sarf ediyor. Ne yapılması lazım? Bilimsel çalışmaların ve konferansların sayısında artış var. Kadın girişimcilere daha fazla önem veriliyor. Özellikle de istihdam alanında yapılması gereken çok şey var. Asıl önemli olan, eğitimle istihdam arasında oluşturulacak köprü. Eğitimde seviye yükseldikçe daha fazla kadın dışarıda kalıyor. Pek çok kadın gerekli yetenek, tecrübe ve bilgiye sahip olmadıklarından iş bulamıyor. Bu durum ancak genç kızların eğitilmesiyle değişebilir. Her şeyin başı eğitim.