Katalog

10 OKURKEN Türey KÖSE 23 Aralık 2011 Cuma 390 Bir Politika Alanı Olarak “Aşk” ehmet Eroğlu’nun Fay Kırığı Üçlemesinin 2. kitabı Emine, Yeşilçam’ın bir zamanlar sıkça kullandığı “farklı dünyaların insanlarıyız” klişesine güncel bir anlam yüklüyor. Emine, AKP iktidarı günlerinde inançsız bir erkekle “yeşil sermaye”ye mensup bir ailenin türbanlı kızı arasındaki aşkın romanı. Romanda “aşk” bir politika alanı olarak sorgulanırken, bazı Müslümanların söyleminin solun söylemiyle buluşması da dikkati çekiyor. Aşk inançinançsızlık sınavına girerken, iktidardaki Müslümanlar da “zenginlik” sınavından geçiyor... Eroğlu, erkeği büyük hikâyelerin içinde “kahraman” olarak anlatmayı seviyor. Birçok romanında olduğu gibi Emine’ de de erkek “kahraman”ın gerçek bir “kahramanlık” öyküsü var. Emine’de her ne kadar kitaba bir kadın adını verse de, kahramanları aslında Mehmet ve Hasan Hoca... Yazar onlar aracılığıyla “dindar” kimliğini öne çıkaranların iktidarı döneminde Müslüman burjuvazisiyle ilgili sözünü söylüyor. Emine’nin bu konularda söyleyecek sözü yok, onun tüm “sorunu” namaz kılmayan, oruç tutmayan “günahkâr” kocası ile ilişkisi ve bir çocuk sahibi olabilmek... Mehmet ile Emine arasındaki aşk okur olarak benim kavrayışımı çok zorladı. Yazarın dediği gibi “Evlilikte bulduğu hayat ona küçük, Emine’ye ise günahkâr geliyordu.” Belki de romanın gerçeklik duygusunu en iyi yazarın anlattığı çevreden okurlar sorgulayacaktır... Yazar, Hasan Hoca karakterinde sol söylemi bazı dindar çevrelerin söylemiyle bütünleştiriyor... Hasan Hoca’nın esin kaynağı “Benim okuduğum Kur’an’ı okuyanların yeri kapitalist dünya olamaz, bu mümkün değil. Bu en fazla sosyalist dünyanın, sosyalist vicdanın durduğu yer olabilir” diyen yazar İhsan Eliaçık. Eroğlu, Hasan Hoca’yı Eliaçık’ın yazılarından alıntılarla konuşturuyor. Hasan Hoca, türbanı dinin şartı gibi görenlere “Dinin kurallarını ille de örtünmek ya da işte türban takmak olarak dikte edemezsiniz, zorlayamazsınız” diye sesleniyor. Hasan Hoca’nın “Unutmayalım. Dinler de tıpkı devrimler gibi, iktidara gelinceye kadar insanlık vicdanının patlamalarıdır, saftır ama iktidara gelince görünen o ki durum değişiyor”, “Kim peygamber efendimizin din adamı olduğunu söylüyorsa, yalan değilse, eksik söylüyordur. O, hedefine savaşarak ulaşan bir devrimciydi” benzeri sözleri dikkat çekiyor. Kitabın girişinde de Dostoyevski’nin “Sadaka vermekten duyulan haz mağrur, ahlâksız bir hazdır... Sadaka vereni de alanı da bozar. Üstelik amacına da varamaz, yoksulluğu kökleştirir yalnızca...” sözleri yer alıyor. Mehmet Eroğlu, romanlarına AKP iktidarı ve bu iktidar döneminde yükselen yeşil sermaye çevrelerini sokarken; solla Müslüman çevreler ilişkisine dair bir dizi konuyu tartışmaya açıyor... ............... Mehmet Eroğlu, Emine, Agora Kitaplığı, 579 sayfa. M CHP İlçe Başkanı Perçin göreve başladı ‘HaydiÇankayahedef Ankara’ SERTAÇ EŞ NKARA CHP’nin Ankara örgütlerindeki görev değişimi sürüyor. Bu kapsamda Çankaya İl Başkanlığı’na atanan Mehmet Perçin, hedeflerini “Çankaya’da daha da güçlenip Ankara Anakent Belediyesi’ni almak” olduğunu açıkladı. Ankara İl Başkanlığı’na Zeki Alçın’ın atanmasının ardından CHP’nin Çankaya yönetiminde de değişim gerçekleşti. Perçin devlet memurluğundan istifa ederek 2000 yılında CHP’ye üye olmuş, il ve ilçe yönetimlerinde çalışmış. Perçin, öğretmen olması nedeniyle eğitim konularında çalıştığını aktarıyor. A ‘Hedef Ankara’ Çankaya’nın CHP için önemli bir ilçe olduğunu anlatan Perçin, “Ankara Türkiye’nin Çankaya Ankara’nın başkenti konumunda. Bir sloganımız olacak şöyle: Haydi Çankaya hedef Ankara... Siyasette fazlaca matematiği kullanmıyoruz, onu fark ettik. Biz matematiksel verileri en iyi şekilde değerlendireceğiz. Siyasetin solunda olanların seçim döneminde biraz tembel olduklarını tespit ettik. Çankaya’da CHP’nin üstün olduğu sandıklardaki katılım ile CHP’ye az oy çıkan sandıklardaki kıtılımdan bunu çıkarmak çok kolay. Solun sandık başına gitmesini sağlamaya çalışacağız” diye konuştu. ‘Uyum sorunumuz yok’ Göreve gelmesinin ardından Ankara’da ve Çankaya’da birlikte çalışma yapacağı Ankara İl Başkanı Alçın, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ı ziyaret ettiğini anlatan Perçin, şöyle konuştu: “Atandığım gün İl Başkanımızı ziyaret ettim. Kendisine beklentilerinin olup olmadığını sordum. Birlikte çalışma ve partinin başarısı için neler yapabileceğimizi konuştuk. Aynı şekilde Çankaya Belediye Baş kanımız Bülent Bey’le de görüştük. Kendisiyle önceden zaten tanışırız. Ortak çalışmalarımız olacak. Bizim çalışmamız belediyeyi, belediyenin faaliyetleri bizi motive edecek. Çankaya yönetiminin ne belediye ile ne de Ankara il yönetimiyle bir uyum sorunu bulunmuyor, bundan sonra da olacağını sanmıyoruz.” ‘Delegelerimizi seçeceğiz’ CHP’nin Çankaya ilçe örgütünde olağanüstü kongre girişiminin olmadığını, olağan sürecin işletildiğini anlatan Perçin, 21 Ocak 2012’de delege seçimlerini yapacaklarını anlattı. Üye listelerinin kısa sürede askıya çıkarılacağını, süreci olağan seyrinde yürüteceklerini anlatan Perçin, “Siyaseti bu bürolarda yapmayacağız. Henüz yeni başladım göreve partililerimiz sağ olsun bize ilgi gösteriyor. Ama en kısa sürede mahalleye çıkacağız ve siyaseti mahallede yapacağız” dedi. Çankaya’nın 11 bölge olduğunu, Bala’dan 7 köyün eklenmesiyle bölge sayısının 12’ye yükseldiğini anlatan Perçin, “Bu bölgelerde bölge meclisleri oluşturacağız. Meclislerdeki temsilci sayılarını ise sandık sayılarına göre belirleyeceğiz. Her sandığı bir meclis üyesi ile izlemeyi düşünüyoruz. Bunun yanı sıra günlük siyaset insan sayısını artırmayı hedefliyoruz. Örgütlerde günlük siyaset yapan yüzler belli. Bu arkadaşlarımızı takviye edeceğiz. Sokakta, mahallede siyaset yapan CHP’li sayısını artıracağız. İddiamız Çankaya örgütünü örnek bir örgüt haline getirmek istiyoruz” değerlendirmesini yaptı.