22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 ELEŞTİRİ Eren AYSAN 23 Aralık 2011 Cuma 390 Vaclav Havel’in Ardından... ilavoj Zizek akılla çılgınlık, dehayla yaratıcılık, popülerlikle düşmüşlük sarkacında gidip gelen çağdaş felsefenin çok önemli isimlerinden biri kuşkusuz. Ancak bu yazının konusu Zizek değil. Bu değerli Marksist filozof güzel bir aracı yalnızca. Bir şairin ve oyun yazarının, Vaclav Havel’in ölümünün ardından söylenebilecek sözcüklerin yetersizliği, hatta sığlığı bizi zorlarken Zizek’ten yola çıkmak daha anlamlı. O, Havel’in yaşamını altı bölüme ayırıyor: Altmışlarda oyun yazarı ve denemeci, 1968 Prag’ındaki büyük girişimi ve yenilgisi, Stanilist rejimin baskısı altında muhalefeti, Charta 77’nin sözcüsü olarak ortaya çıkması, cezaevi günleri ve cumhurbaşkanlığı… Son halkanın, cumhurbaşkanlığının Havel’in “kahraman” imajını zedelediği bir gerçek. Alışılagelmedik yaşam çizgisinin ardında sevimli fobileriyle, rock müziğe ve giyim kuşama düşkünlüğüyle, sinemaya olan ilgisiyle yalnız kendi halkının değil herkesin ilgisini çeken bir oyun yazarı, devlet adamı duruyor karşımızda. Bizim gözümüzde böylesine bir entelektüelin sonunun çok özel bir yeri olmalı. Yıllardır kendi aydını ezen, onunla alay etmek adına “entel” sözcüğünü türeten, yazarını, şairini öldüren ya da cezaevlerinde süründüren, adeta “cehaletin vesayeti”ni sürdüren bir toplum olarak Havel’in yaşamına bakıp, ders çıkartacağımız bir sonsöz olmalı! Ama biz o sonsözün dışındayız. Tam da Havel’in oyunlarındaki gibi bir yerde, yaşamda dolanıp duruyoruz. Havel’in “Bildirim” oyununda, kontrolden çıkmış ofis politikaları arasında sıkışan müdür Joseph Gross’un yolculuğu hicvedilir. Korkaklık, çıkarcılık ve rekabetin egemen olduğu dünyada, içinde yer aldıkları sistemin sürekliliğinde pay sahibi olmak zorunda bırakılan insanların, sadece kendi yıkımlarından değil, insanlığın yıkımında da sorumlu oldukları buruk bir gülmece anlayışı ile işlenir. Joseph Gross ülkemizdeki pek çok bürokrattan biridir aslında. Ya da “Görüşme, Kutlanma, Çağrı”da aydın ile toplum, aydın ile sistem arasındaki ilişki kara alayla sorgulanır. Aydının yaptığı seçimler tartışmaya açılarak yeni bir dönemde insanların yükümlülükleri üzerinde durulur. “Buruk Ezgi”de, Felsefe Doktoru Leopold Kopriva çevresinde gelişen olaylar dizisiyle karşılaşırız. Leopold yazdığı bir makalede faili meçhul bir davayı ayyuka çıkarır. Birtakım karanlık adamlar da gelip Leopold’den makaleyi yazan kişi olduğunu inkar eden bir yazıyı imzalamasını, yani kendini inkar etmesini isterler. Aksi takdirde Leopold’e hapis yolu görünecektedir. “Buruk Ezgi” ya da “Largo Desolato” bugünün oyunudur. Bir takım düşünce adamlarının ve gazetecilerin içerde olduğu ülkemizde yeniden yankılanacak bir başyapıttır. Hemen belirtmem gerekiyor: Devlet Tiyatroları’nın arşivinde bile bulunmayan bu oyunu, Başdramaturgluğa kendi ellerimle teslim etmiş ve metnin göz göre göre kaybolmasını izlemiştim! Oysa şimdi Buruk Ezgi’nin oynanma zamanıdır! S Gotkültürü sahnede SELDA GÜNEYSU MDT, ‘Gecenin Rengi’ ile geliyor NKARA Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde 1992 yılında kurulan Modern Dans Topluluğu (MDT), günümüzde siyah giyinen, yüzlerini boyayan ve Got alt kültürü olarak da bilinen gençlerden esinlenerek hazırladığı “Gecenin Rengi” adlı eseri, sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Kendilerini “kural tanımayan gençler” olarak nitelendiren gençlerin yaşam biçimleri modern dans ile birleşiyor. DOB Genel Müdürlüğü bünyesinde, 1992 yılında kurulan MDT, ilk gösterisini 1993 yılının şubat ayında sunmuştu. İlk 3 yıl boyunca, kendi iç eğitiminin yanı sıra birçok üniversitede çeşitli etkinlikler ve söyleşiler yaparak gençlerle buluşan topluluk, birçok üniversitede modern dans bölümünün açılmasına da öncülük etmişti. Topluluk, kuruluşundan bu yana Türk ve yabancı koreograflarla birlikte çalışıp, 60’ın üzerinde eseri sahneye taşıdı. Yurtdışına da pek çok turne gerçekleştirdi. Bu süreç içerisinde ayrıca yabancı ataşeliklerin de desteğiyle, Avrupa ve Amerikalı konuk eğitmen ve koreograflar, MDT ile çalışmalar yapmak üzere Türkiye’ye davet edildi. MDT, yarın farklı bir projeyi sahneye uyarladığı eseri “Gecenin Rengi”ni ilk A kez sahneleyecek. Eserde, “siyah giyinen, yüzlerini boyayan ve Got alt kültürü olarak da bilinen gençlerin” yaşam biçimlerini konu ediniyor. Eserin birinci perdesi iki bölümden oluşuyor. İlk bölümü Nocturne; Frederick Chopin’in müziği üzerine kadın dansçılar için uyarladı. Dansçıların, kadınlık ve kadın davranışı görüntüsü sergilediği eserin koreografisi Annabelle Lopez Ochoa’ya, dekor tasarımı Tuncay Kalyon’a, kostüm tasarımı da Jose Drabbe’e ait. Semah da var “Semah” adını taşıyan birinci perdenin ikinci bölümü ise “insanın maddi dünyadan uzaklaşarak kendi maneviyatıyla yüzleşmesini” konu ediniyor. İkinci bölümün koreografisi ise Binnaz Dorkip’e ait. Got alt kültürü de eserin ikinci perdesinde işle niyor. İkinci perdede, Johann Sebastian Bach’ın “Keman Konçertosu”nun sesleri, tek bir ritim için bir araya gelerek ve tek bir ritmi takip ederek güç bulan sözde, Got görünümlü dansçılardan oluşan bir gruba yol gösteriyor. Eserin prömiyeri yarın saat 20.00’de. TEBödülleri sahiplerinibuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tiyatro Eleştirmenler Birliği (TEB) Ankara Temsilciliği, “20102011 TEB Anadolu Yılın Tiyatro Ödülü”ne Ankara Devlet Tiyatrosu (ADT) yapımı “MoskovaPetushki Yolun Sonu” adlı oyunu; “Anadolu Genç Yetenek Ödülü”ne ise yine ADT yapımı “Üç Yönetmen Üç Oyun” projesinden “Bekleyiş” adlı oyunun yönetmeni Bahar Kerimoğlu’nu değer buldu. Stüdyo Sahne’de sahnelenen “Üç Yönetmen Üç OyunBekleyiş, Köroğlu’nun Meydana Çıkışı, Karıncalar” adlı oyunların temsili öncesinde düzenlenen törende, konuşan DT Genel Müdür Lemi Bilgin, “Bu ödül töreninde iki kez mutluyum. Genç yönetmenlerimizin böyle imkânları kullanarak başarılı olması mutluluk verici. Bahar’ın benim öğrencim olmasından duyduğum mutluluk da başka. Benim için bir gurur kaynağı da bu sahneyi yaparken; genç arkadaşlarımızın kıvılcımlarla büyük yangınlar çıkaracağını bilmek. Bunda da yanılmadım. İkinci mutluluğum ise TEB’in bizim yaptığımız bu çalışmaları dikkate alması, takip etmesi, değerlendirmesi ve ödüllendirmesi... TEB’e teşekkür ediyorum” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle