22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 25 Kasım 2011 Cuma 386 amam kredi kartları günlük yaşamın ayrılmaz parçası, kullanımı kolay, üç kuruş için kimseye “eyvallah” etmiyorsun, ne de olsa arkanda “kapı gibi banka” var, açmış sana kredi limitlerini, doldurana kadar senden “ağası” yok. Eh milletçe “borç yiğidin kamçısıdır” düsturunu kendimize şiar edindiğimizden, “gelirim giderimi karşılar mı” hesabına çok takılmadan, yuvarlanıp gidiyoruz kredi kartlarımız ve aybaşında ödediğimiz yüklüce ekstrelerle. Ama bu yazının konusu kredi kartının yararları ya da “ocak söndürmeye” varan zararları değil. Bankatüketici arasındaki bitmez tükenmez, “kredi kartı aidatı” kavgasına dair bir öykü. Özellikle paylaşmak istedim ki, benzer sorunu yaşadığını ve de yaşayacağını düşündüğüm okurlarımıza da bir katkı sağlayalım. Olayın kahramanı Gülizar Hanım, bizim aile efradından, emekli öğretmendir, aynı zamanda okurumuzdur. Kendisi büyük bankalarımızdan birinin kredi kartı müşterisi. Geçen temmuz ayı başında banka, ektsresine yıllardır kullandığı kredi kartı için 49 liralık “kart aidatı” yansıtıyor. Kahramanımız “bilinçli tüketici” kategorisinde yer aldığından ve benim çevreme sık sık salık verdiğim “Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurun” önerime kulak verdiğinden, aidatı ödemek yerine Etimesgut Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuruyor. Kendisine, yaklaşık 3 ay sonra başvurusuy İnatçı tüketici, uyanık bankaya karşı... T BÜTÇEME GÖRE aysesayin1967@gmail.com http://aysesayin06.blogspot.com AYŞE SAYIN la ilgili sonucun iletileceği belirtiliyor. Ama bu arada, ekstrelere 49 liralık borç, aylık faizleriyle artarak, yansıtılmaya devam ediyor. Gerçekten de söylenen sürenin sonuna doğru, henüz Tüketici Hakem Heyeti’nden resmi yanıt gelmeden, cep telefonuna bankanın mesajı düşüyor: “49 liralık kart aidatı ekstrenizden düşülmüştür” Uzun soluklu mücadele Tabii ki çok memnun oluyor, bilinçli tüketici olmanın yararları, sürekli tacizlerine maruz kaldı ğı banka mesajlarından kurtulmuş olmak hiç azımsanacak bir şey değil. Ama yaklaşık 1 hafta sonra kuryeyle gelen belgeyle hevesi kursağında kalıyor. Çünkü bankalar uyanık ya, müşterisine yıllar önce imzalattığı sözleşmeyle, ekstreye yansıttığı 49 lirayı tahsil edemeyeceği, bir kez de tüketici mahkemesi tarafından tescil edildi ya, hooop yeni bir sözleşme gönderiyor. Banka uyanıksa müşteri de inat. Sözleşmeyi imzalamadan geri gönderiyor. Ama banka azimli, illa o parayı tahsil edecek. Bir süre sonra, Müşteri daimahaklı Bu olayda da görüldüğü gibi tüketici hakem heyetleri, tüketici mahkemeleri, bankaların kredi kartı “aidatı” konusundaki ısrarlı ve tacizkar tavrına karşı, şimdiye kadar hep tüketici lehinde karar verdi. Ama bankalar bunu bile bile, tüketicinin çoğu zaman “Aman ne uğraşacağım” diyerek, itiraz etmemesi, ya da mahkeme yoluna başvurmamasından yararlanıp, “üyelik ücreti” adı altında 7080 liraya kadar yansıttıkları ücreti kesiyorlar. Peki yine de bankaların tacizine maruz kalanlar ne yapmalı? Öncelikle ekstreye aidat yansıtıldığında hemen bankaya bir dilekçeyle itiraz edebilir. Eğer bir sonraki ay ekstresinde, üyelik aidatı iade edilmezse, tüketiciye düşen kaymakamlıklar bünyesindeki “Tüketici Hakem Heyeti”ne başvurmak. Başvuru son derece kolay, bir dilekçe yeterli ve sonuç garanti, mutlaka müşteri lehine. Ama sonraki aşamalarda bankaların “tuzak”larına uyanık olmak koşuluyla... banka yepyeni gıcır gıcır yeni bir kart gönderiyor, Gülizar Hanım şaşırıyor, çünkü mevcut kartının kullanım süresi 2013 Eylül’ü doluyor. Kartı almıyor, kuryeyi gönderiyor, bir süre kart gidiyor geliyor, ama asla Gülizar Hanımın cüzdanına girmeyi başaramıyor, banka kasasına geri dönüyor. “Aman neyse uğraşmış ama bankayı da pes ettirmiş” diye düşünüyorsunuz değil mi? Hiç öyle olmuyor. Dedim ya banka o parayı almaya kararlı, sadece müşterinin “zayıf anını” kolluyor ve o an tabii ki bir alışveriş sonrası oluyor. İnternet üzerinden tiyatro bileti almak için giriş yaptığında, ekranda karşısına “kredi kartınız işleme kapatılmıştır” yazısı çıkıyor. Ve normalde “sakin” kişilikli Gülizar Hanımın deyim yerindeyse kan beynine sıçrıyor. Ama sinirlenip, hemen telefona sarılmıyor, önce strateji geliştiriyor, bir iki gün bekliyor ve malum bankanın 444’le başlayan malum çağrı merkezini arıyor. Kredi kartının neden kullanıma kapatıldığını soruyor, çünkü ödemelerinde gecikme söz konusu değil, kartın süresi 2013’te doluyor. Çağrı merkezindeki görevli de şaşırıyor bu işe, “niye süresi bitmeden yeni kart göndermişler” diyor ve kartı yeniden kullanıma açıyor. Sorun şimdilik bitmiş görünüyor, ama Gülizar Hanım temkinli, “Bakalım bundan sonra ne olacak, beklemedeyim” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle