Katalog

28 Ocak 2011 Cuma 343 15 saat 11.00’de. (311 11 69) Akün Sahnesi’nde, “Keloğlan Keleşoğlan/çocuk oyunu” pazar günü saat 11.00’de, “Rab Şeytana Dedi ki” bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00 ve 20.00’de, “Bir Delinin Hatıra Defteri” 1, 2, 3, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, 5 Şubat’ta saat 15.00’te, “Camdan Kalp/çocuk oyunu” 6 Şubat’ta saat 11.00’de. (427 19 71) Altındağ Tiyatrosu’nda, “Erkek ve Kadın” bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00 ve 20.00’de, pazar günü de saat 15.00’te, “Sinek Kadar Kocam Olsun, Başımda Bulunsun” 1, 2, 3, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, 5 İçindeki Masal” adlı çocuk oyunları her cumartesi ve pazar günü saat 13.00’te, dönüşümlü olarak sahnelenecek. (417 76 76) Tiyatro Tempo’da, “Ölü Kadınla Vals” pazar günü saat 19.30’da, 13 Şubat’ta saat 19.00’da, “Karagöz Noel Baba/çocuk oyunu” 12 Şubat’ta saat 14.00’te, “İbiş Adında Bir İbiş/çocuk oyunu” 6 Şubat’ta saat 14.00’te, “Hokus Pokus Bir Öykü/çocuk oyunu” 5 ve 13 Şubat’ta saat 14.00’te. (232 32 92) Sanatolia Sahnesi’nde, “Varyemez Amca/çocuk oyunu” pazar günü ve 5 Şubat’ta saat 13.00’te, 2 ve 10 Şubat’ta saat 14.00’te, 6 Şubat’ta saat 15.00’te, “Mimi ile Kardanadam/çocuk oyunu” yarın saat 13.00’te, 3 ve 8 Şubat’ta saat 14.00’te, pazar günü saat 15.00’te, “Sincap Sinsin/çocuk oyunu” 31 Ocak’ta saat 14.00’te, 5 Şubat’ta saat 15.00’te, 6 Şubat’ta saat 13.00’te, “Afacanlar Rüya Aleminde/çocuk oyunu” 1 ve 7 Şubat’ta saat 14.00’te, “Masal Sandığı/çocuk oyunu” 4 ve 9 Şubat’ta saat 14.00’te. (541 16 66) SERGİRESİM I Rabia Çalışkan 4 Şubat’a GÖRÜNÜM A. Celal BİNZET K Ü LT Ü R S A N AT A J A N D A S I dek Krişna Sanat Merkezi’nde. (418 02 53) Burhan Uygur 5 Şubat’a dek Helikon Sanat Galerisi’nde. (441 78 01) Serkan Şen 5 Şubat’a dek Aysel Gözübüyük Sanat Evi’nde. (0 312 241 06 95) Ozan Akoral 11 Şubat’a dek Galeri Sanatyapım’da. (222 19 06) Ercan Gülen 12 Şubat’a dek Galeri Akdeniz’de. (231 45 43) Orhan Umut 14 Şubat’a dek Doku Sanat Galerisi’nde. (439 78 80) Ali Özhan Güneş 16 Şubat’a dek Galeri Soyut’ta. (438 86 70) Süleyman Karakul 16 Şubat’a dek G&G Sanat Galerisi’nde. (442 45 50) Karma Resim 19 Şubat’a dek Nurol Sanat Galerisi’nde. (468 86 70) Lütfü Günay 11 Mart’a dek Atlas Sanat Galerisi’nde. (468 59 04) Ercan Gülen’in Yaşam Notları Ü SERGİDİĞER I Mustafa Tunçalp seramik 18 Şubat’a dek Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi Ahmet Göğüş Sanat Galerisi’nde. (305 12 72) Soner Genç seramik 18 Şubat’a dek Ziraat Bankası Kuğulu Sanat Galerisi’nde. (466 05 40) TİYATRO I Büyük Tiyatro’da, “Genç Os man” 1, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, 6 Şubat’ta saat 15.00’te. (324 22 10) Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde, “Dün Gece Yolda Giderken Çok Komik Bir Şey Oldu” bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00 ve 20.00’de, “Fosforlu Cevriye” 1, 2, 3, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, 5 Şubat’ta saat 15.00 ve 20.00’de, “Narnia Günlükleri/çocuk oyunu” pazar günü ve 6 Şubat’ta saat 11.00’de. (240 00 91) Şinasi Sahnesi’nde, “Tek Kişilik Şehir” bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00 ve 20.00’de, “Nereye Koşuyorsun Böyle Minik Tay?/çocuk oyunu”, pazar günü ve 6 Şubat’ta saat 11.00’de, “Geç Kalanlar” 1, 2, 3, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, 5 Şubat’ta saat 15.00 ve 20.00’de. (467 17 44) Küçük Tiyatro’da, “Kahramanlar Öldü mü?” bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00 ve 20.00’de, “Büyümek İstiyorum/çocuk oyunu” pazar günü saat 11.00’de, “İçlerinden Hangisi?” 1, 2, 3, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, 5 Şubat’ta saat 15.00 ve 20.00’de, “Keloğlan Keleşoğlan/çocuk oyunu” 6 Şubat’ta Şubat’ta saat 15.00 ve 20.00’de, 6 Şubat’ta saat 15.00’te. (316 59 02) İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi’nde, “Henry ve Alice’nin Gizli Yaşamı/İzmir DT” bugün saat 20.00’de, yarın saat 15.00 ve 20.00’de, “Yastıkadam” 2, 3 Şubat’ta saat 20.00’de, 5 Şubat’ta saat 15.00’te. (397 30 24) Stüdyo Sahne’de, “İşte Baş, İşte Gövde, İşte Kanatlar” bugün ve 1, 4 Şubat’ta saat 20.00’de, pazar günü ve 6 Şubat’ta saat 15.00’te. (397 30 24) Oda Tiyatrosu’nda, “Hüzzam” bugün ve yarın saat 18.30’da, “Krem Karamel” 1, 2, 3, 4, 5 Şubat’ta saat 18.30’da. (311 11 69) Mavi Sahne’de, “Tuluatmasyon/Doğaçlama Komik Gösteri” yarın ve 2, 9 Şubat’ta saat 20.00’de, “Henry ve Alice’nin Gizli Hayatları/konuk tiyatro” bugün ve 10 Şubat’ta saat 20.00’de, “Hiç/Neyzen Tevfik” 4, 11 Şubat’ta saat 20.00’de. (426 26 29) Ankara Sanat Tiyatrosu’nda, “Giderayak” bugün ve 31 Ocak’ta saat 20.00’de, yarın ve pazar günü saat 15.30’da, “Kırmızı Başlıklı Kurt” ve “Karpuzun OPERA VE BALE I Ankara Opera Sahnesi’nde, “Denge” 31 Ocak’ta saat 20.00’de, 5 Şubat’ta saat 14.00’te, “Timurlenk” yarın ve 8 Şubat’ta saat 20.00’de, “Tosca” 2 Şubat’ta saat 20.00’de, “Harem” 3 Şubat’ta saat 20.00’de, “İçimizden Biri” 5 Şubat’ta saat 20.00’de, “Saraydan Kız Kaçırma” 9 Şubat’ta saat 20.00’de, “Çakırcalı Efe” 10 Şubat’ta saat 20.00’de, “Zorba” 12 Şubat’ta saat 20.00’de. (324 68 01) Leyla Gencer Sahnesi’nde, “Sihirbaz Oz” pazar günü ve 13 Şubat’ta saat 11.00’de, “Seslerle Anadolu” 1 ve 15 Şubat’ta saat 20.00’de. (324 68 01) KONSER I CSO Konser Salonu’nda, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) şef Antonio Pirolli yönetiminde vereceği, Gonca Doğan (soprano), Rita Kapfhammer (mezzo soprano), Cenk Bıyık (tenor) ve Erdem Baydar’ın (bas) solist olarak yer alacağı konser, 3 ve 4 Şubat’ta saat 20.00’de. (311 75 48) Bilkent Konser Salonu’nda, Bilkent Senfoni Orkestrası’nın şef Işın Metin yönetiminde vereceği “Liszt Eserleriyle 200 Yaşında” konseri, yarın saat 20.00’de. (290 17 75) Anadolu Gösteri Merkezi’nde, Sıla’nın vereceği konser pazar günü saat 18.00’de. (286 12 11) zerinde yaşadığımız kentin sanatsal kimliğini veren, içinde barındırdığı sanatçılardır. Onların çalışmalarıyla dolar, varlıklarıyla eksilen yanlarımızı bütünleriz. Aynı doğayı paylaşsak bile her birinin kendine özgü düşleri, birbirine benzemeyen dünyaları olduğu bilinmez değildir. Bakış açıları ne denli ayrı olsa da, farklı kaynaklardan beslenen bu adlar bizler için birer zenginlik kaynağıdır sonuçta. Ercan Gülen’in resmini bu bağlam içinde ele almak gerekiyor. Güzel Sanatlar Akademisi’nde Nurullah Berk atölyesini bitirdiği 1960 yılından bu yana bir süre bulunduğu Amerika’yı saymazsak sanatıyla, Ankara ortamında yer almıştır. Onun yaşadığı ve düşüncelerinin gerçeğe dönüştürüldüğü yer de burası olmuştur doğallıkla. Gülen’in sanatı, iki ayrı kanalda ilerleyen bir yapı özelliği gösterir. Bu ikili yapı, onun, yağlıboya yanında linolyum baskıda tek kalıp çok renk tekniğini uygulamasından kaynaklanır. Bizde çok bilinmeyen söz konusu teknik, hazırlık gerektiren ön çalışma sırasında geri dönüşü olmayan bir özellik taşıması açısından oldukça zor bir süreci kapsar. Kimi tek renkli çalışmalar yapsa da, sanatçıya asıl ününü verenin bu baskı tekniği olduğu, konuyla ilgili herkesin bildiği bir gerçekliktir. Galeri Akdeniz’de açılan sergisini gezerken, yağlıboya olsun, baskı resimler olsun, yıllar içinde oluşmuş aynı bakış açısının birikimini izlemek olası. Bilincini besleyen İstanbul düşleri elbette en geniş yeri kaplıyor yine. Bıkıp usanmadan işlenen İstanbul vapurlarını, dumanlarını savururken işlemek büyük bir keyif sanatçımız için. Kalabalıklarla dolup taşan iskeleler, gerisine sıkıştırılmış kent görünümlerini bütünleyen bir yapı gösteriyor. Bunlar dışında, sanatçının günlük yaşamına yansımış çok sayıda sıradan olayın nasıl birer görsel imgeye dönüştüğünün izleri de sürülebilir sergisinde. Örneğin, satranç oyunu çevresinde zenginleşen düzenlemelerin, çeşitleme anlayışı için iyi bir örnek olduğunu söylememek doğru değildir. Sanatta belirleyici olanın, konu dışındaki ölçütler olduğunu söylemeye gerek var mı? Her sanatçı için, yaratıcılığını besleyen bir ana kaynak bulunduğu gerçektir. O gerçeklikten yola çıkarak ortaya konan yapıtlar bir süre sonra yaratıcısının gözüyle bakılan bir yeni dünyayı öğretir bizlere. Sanatçının biçemi ve renk anlayışıyla kurgulanmış bir pencereden bakmaya başlanır artık. Günümüzde bulunduğu çevreden ne denli ayrıntıları bize aktarsa da, sanatçının vazgeçemediği ana konu İstanbul’dur. Dönüp dolaşıp kent ulaşımının vazgeçilmezi vapurları işlemenin başka bir açıklaması olabilir mi yoksa? Onları, İstanbul’a kimliğini veren başka yapı elemanlarıyla birlikte birer resimsel öğeye dönüştüren anlayışın gerisinde sağlam bir sanatsal bakış açısının yattığını yadsımak olanaksızdır. Yılların birikimiyle oluşmuş yapıtların bir de bu gözle görülmesinde sayılamayacak yararlar bulunduğunu bilelim.