23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 YANSIMALAR ŞeŞk KAHRAMANKAPTAN seŞk@kahramankaptan.com / www.kahramankaptan.com 12 Kasım 2010 Cuma 332 BULMACA SOLDAN SAĞA 1 Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde, 1784 yılında yapılmış ünlü saray. 2 Mozart’ın, Türk müziğinden esinlenerek bestelediği ilk operası Kutsal ışık Atın yavrusu. 3 Adıyaman’ın bir ilçesi Elli şiniklik tahıl ölçeği Saçın küçük tutamlar biçiminde değişik renklerde boyanmış durumu Lisan. 4 Öğütülmüş tahıl Ürgüp ve Göreme yöresi ile Avanos’un Zelve Vadisi’nde zengin örnekleri görülen doğa harikası. 5 Ziyan Bir ilimiz Bir tür yabanmersini. 6 Satrançta bir taş Yön göstermek için belli yerlere konulan işaret En kısa zaman süresi Sodyum elementinin simgesi. 7 Büyük ün kazanmış sinema ya da müzik sanatçısı Asaf Halet Çelebi’nin bir şiir kitabı Dağ sırtlarında davarların yatırıldığı düz ve kuytu yer. 8 Pamukkale’nin, antik dönemlerde “Kutsal Kent” anlamına gelen adı Trabzon’un bir ilçesi. 9 Şöhret Osmanlılarda gece bekçisi Müzik eşliğinde yapılan bir tür jimnastik Vilayet. 10 Bir kadeh içki Praseodim elementinin simgesi Kiraya verilerek gelir getiren mülk. 11 1928 yılında doğan ve uluslararası bir üne sahip olan fotoğraf sanatçımız Bir şiir üzerine bestelenmiş müzik yapıtı. 12 Hac zamanı dışında Kâbe ve diğer kutsal yerleri ziyaret etme Erden çavuşa kadar olan askerlere verilen ad Noel Baba’nın (Aya Nikola) yaşadığı yer olarak ünlenmiş, Antalya’nın bir ilçesi. 13 Erkekliğini gidermek, iğdiş etmek İki tarla arasındaki sınır. 14 Yozgat ilinde, Anadolu’nun tam bir kronolojisini göstermesi bakımından büyük önemi olan ünlü höyük Kardeş karılarından her birinin ötekine göre adı. 15 İnsan sesiyle ezgili sesler çıkarma, müzik yapıtlarını seslendirme sanatı Bodrum ilçesi açıklarında, mağarasıyla ünlü küçük bir ada Fotoğrafta duruş. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1 Muğla’nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan beldesinde, “caretta” tipi deniz kaplumbağalarının üreme alanı olan kumsal Çorum ilinde, Hitit devletinin başkenti olan ören yeri. 2 Buhar banyosu Manavgat ilçesine bağlı, arkeolojik ve turistik bir belde Bir nota. 3 Liste başı olmuş hafif müzik parçası Büyük fare Antalya yakınlarında arkeolojik bir mağara. 4 Dilbilgisindeki sözcük türlerinden biri Fethiye ile Kaş arasında uzanan kumsala ve burada kurulmuş önemli bir Likya kentine verilen ad Bir nota. 5 Antalya’nın turistik bir ilçesi Demir ya da tahta üzerindeki eski boyaları kazımakta kullanılan çelik araç Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer. 6 Tümör Antalya ilinde ünlü bir antik kent Eski Mısır’da güneş tanrısı. 7 Adıyaman’da dev boyutlu heykelleriyle ünlü Nemrut tümülüsünü gerçekleştiren Kommagene kralı Vücutta biriken azotlu bileşik. 8 Pasta hamuru Brezilya’nın plaka imi Yabancı Kalesi ve Damlataş Mağarası’yla ünlü turistik ilçemiz. 9 Büyük ve güçlü donanma Güzel ötüşlü bir kuş. 10 Avrupa Birliği’nin, eurodan önceki ortak para birimi Sıva ya da boyadan önce vurulan kat İstatistikte, bir grup veri içinde en sık görülen değere verilen ad. 11 Aydın’ın Sultanhisar ilçesine bağlı bir belde Utanma Rütbesiz asker Adın durum eklerinden biri. 12 Arjantin’in plaka imi Müzikte ölçü kalıplarına ait doğal vurgu yapısının geçici olarak değişmesi Kirliliği gösteren iz. 13 Bir ilimiz Bağışlama Temeli taklide dayanan sözsüz oyun Uzunçalar denilen plakları belirtmekte kullanılan kısaltma. 14 Bir uzunluk ölçüsü Yunan mitolojisinde güzel sanatların dokuz perisinden biri. 15 Aksaray ilinde, kayalara oyulmuş pek çok kilisenin bulunduğu ünlü vadi Fethiye ilçesinde, Türkiye’nin en ünlü turizm yörelerinden biri olan lagün. Bir ‘Operacık’: Çardaş Prensesi peret, AvusturyaMacaristan İmparatorluğu’nun kalbi Viyana’dan, “vals” bağlamında fışkırıp tüm Avrupa’ya yayılmış, duygusallıkla komediyi, müzikle tiyatroyu harmanlayan bir biçimdir. Luo StainBela Jenbach librettosu üzerine Emmerich Kalman’ın (18821953) bestelediği Çardaş Prensesi, türünün sayılı örneklerinden biridir. Ama hangi dönemde? Radyonun denendiği ve ticarileşmediği, televizyonun bulunmadığı 1915 yılında... Yani halkın “eğlenmek” için, operetlerin sergilendiği tiyatroları doldurduğu yıllarda... Sözcük anlamıyla ise operet, “operacık” demek. Bizde “cık” eki, küçültücü, kısaltıcı bir etki yapar. Ama Kalman’ın Çardaş Prensesi (Çardaş Fürstin) süre bakımından neredeyse bir İtalyan operası uzunluğundadır! Bizde de belirli aralıklarla repertuvarlarda her zaman yer bulan Çardaş Prensesi’ni bu kez Ankara’da, İstanbul’un genç kuşak rejisörü Recep Ayyılmaz sahneye koydu. Sahne yapımlarında rejisör esas patrondur, sahne ve giysi tasarımı ile ışık, onun görüşleri doğrultusunda biçimlenir. Ayyılmaz’ın sahne kullanım tercihi, “derinlemesine” bir anlayış içeriyordu. Tuncay Kalyon’un özellikle bir ve ikinci perdelerdeki etkileyici “Orpheum tiyatrosu” ve “Prensin sarayı” tasarımı, izleyicinin derinlik hissini arttırması, empati duygusunu yoğunlaştırması bakımından başarılıydı. Amerika için veda sahnesinde kullanılan özgürlük anıtı göndermesi yakışmıştı. Rejisörün, yeterli hareketi sağladığı, ön planda esas oyunu sunarken, arka kademede ortamın yansıtılması düşüncesinden hareket ederek bunda da başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Zaten özünde halkaristokrat çelişkisini konu alan öyküdeki zıtlık, özellikle giysilere de yansıtılmıştı. Gazal Erten’in tasarladığı giysilerde çelişkinin vurgulanmasının fazla başarılı olduğu söylenemez. Özellikle de erkeklerin giysi ve ayakkabı uygulamalarında kumaş ve derilerdeki, renkdesen tercihleri, öylesine marjinal ve abartılıydı ki, bazı sahnelerin “kitsch” olarak algılanması kaçınılmazdı. Şeytan ayrıntılarda gizlidir! Sahne yapıtlarında da, şeytan genellikle aksesuvarlarda kendini gösterir! Prömiyer akşamı da öyle oldu. Siz hiç yeşil viski şişesinde, şarap kadehiyle şampanya sunulduğunu gördünüz mü? Eğer hata farkına varılıp düzeltilmezse, gidip Çardaş Prensesi’nde görebilirsiniz. Vişne ve üzüm sularıyla doldurulmuş şampanya ve şarap kadehleri bir arada, ortada geziniyordu. Üçüncü perdede, üç yıldızlı Taksim otel lobileri esinli hazırlanmış sahne tasarımında, kademede devinim halinde olan “turist tiplemeleri” de aşırı abartılıydı. Lobiye “uluslararası” bir hava vermek amacıyla koro üyelerinden oluşturulmuş Arabından Hintlisine turist trafiği, arka planda devinim yaratma amacını aşarak, zaman zaman, ön plandaki esas oyundan dikkati kendine yöneltiyordu. Ama yapımın esas handikabı, metnin Türkçe olmasına karşın, uzunluğu. Aralarla birlikte 3.5 saatlik süre, 1915 değil ama günümüzde fazla uzun. Oysa metin, özellikle ağırlıklı ve tekrarları fazla olan müziksiz diyalog bölümlerinden kısaltılmaya elverişli. Eğer rejisör Ayyılmaz, 1915 orijinalinin Türkçesini aynen uygulamak yerine kısaltmaya gitseydi, kuşkusuz yapım daha etkileyici olacaktı. Peki ya müzik, danslar ve oyuncular? Bana ayrılan yer dolduğu için, bu konudaki görüşlerimi de haftaya yazmak zorundayım. Tahi O S 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Hazırlayan: Sedat Yaşayan Bulmacanın yanıtları gelecek hafta Cumhuriyet Ankara’da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle