Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 270/4 Eylül 2009 Gelinen durum Melih Gökçek’in kentsel dönüşüm projesi anlayışına başından beri yönelttiğimiz itirazların hepsini doğrulamış oldu. Türkiye’nin ekonomik krize girmesiyle kentsel dönüşüm projesinde bir koyup üç alma mantığı geçerlilik kazanmamaya başladı. İnşaat sektörü de krizde. Yöre sakinlerinin önemli bir kısmının da uzlaşmaya yanaşmaması Melih Gökçek’in bunu becerememesine neden oldu. Bunda yargı kararının da etkisi var. Belediye Meclis kararıyla iptal edilen proje, yürütmeyi durdurma kararına dayanıyor. Ben size sorayım, Melih Gökçek hangi yargı kararını bugüne kadar uyguladı? Proje üstüne çöktüğü zaman yargı kararlarına sığınıyor. İşine gelmediği zaman, altgeçit uygulamalarında olduğu gibi yargı kararlarını uygulamıyor. Kentsel dönüşüm projesi kentsel ranta el koymaya yönelik bir proje olduğu için belediyelerin yaptığı ilk şey, yağmaya açacakları bir bölgeyi sermayeye sorunsuz olarak teslim etmektir. Yörede yaşayan insanları oradan söküp atmaktır. Bu konudaki çabalar sürüyor. ‘İtirazlarımız doğrulandı’ EnderBÜYÜKÇULHA Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı ve Barınma Hakkı Bürosu Avukatı Zaten iptal bile esasında bir yıldırmadır. Evlerini yıkıp, kirada oturan vatandaşlara diyor ki, “İsterseniz evlerinizi satabilirsiniz.” Bu adam zaten kirada yaşıyor. Sen üç kuruş koysan bu adam her şeyini satar sana. Böyle böyle yer toplayacak. Süründürerek mağdur etmeye devam edecek. Orayı temizlemeye devam edecek. Mağ dur duruma düşenler dava açmalılar. Barınma Hakkı Bürosu bu konuda hukuk komisyonu kurdu. Sözleşme imzalayıp da şimdi mağdur olan vatandaşlarımızın bütün zararlarının tanzimi için belediyeye açacakları davalar için hukuki destek sunuyoruz. Belediye ile mahkemede hesaplaşmak lazım. 5