28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 261/3 Temmuz 2009 Çiyiltepe kardeşlerağabeyleri AsafÇiyiltepe’yi anlattı ? Selda GÜNEYSU aşkentin öncü sanat kurumlarından Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST), “kimseden beş kuruş para alınmadan, büyük bir özveri ve tutkuyla” kurulduğunu söylüyor, tıpkı ağabeyleri Asaf Çiyiltepe gibi tiyatro sanatına gönül vermiş kardeşler Asuman ve B Fuat Çiyiltepe. Her ikisi de bugün, henüz 34 yaşındayken, trafik kazası sonucu yitirdikleri ağabeylerini özlemle anıyorlar. “Ağabeyimiz olsa, AST bugün farklı konumda olurdu” diyorlar. AST’nin Ankara’da varlığını sürdürebilmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını belirten Çiyiltepe kardeşler, “Tiyatronun kurucuları, o günlerde yalnızca mercimek çorbası içiyorlardı. Paraları ancak buna yetiyordu. Yani orada bugün Asaf Çiyiltepe’nin nefesi duruyor. Asaf Çiyiltepe AST ile yaşıyor” görüşünü dile getiriyorlar. AST yönetiminin İstanbul’a taşınma kararı almasını da “AST’nin İstanbul’da varlığını sürdürebileceğine inanmak istiyoruz” şeklinde değerlendiriyorlar. Fuat Çiyiltepe bugün tiyatro tutkusunu Ankara Devlet Tiyatrosu’nda (ADT) sürdürüyor. Asuman Çiyiltepe de çeşitli özel tiyatrolarda sahnelenen oyunlarda görev alıyor. Asuman ve Fuat Çiyiltepe kardeşler ile AST’nin kurucularından ağabeyleri Asaf Çiyiltepe’nin tiyatro sanatına olan tutkusunu; AST’nin kuruluş öyküsünü konuştuk: rum, ağabeyim her sabah erkenden kalkar, tiyatronun ışıklarının tozlarını alırdı üşenmeden. Yani orada bugün Asaf Çiyiltepe’nin nefesi duruyor. ¦ Fuat Çiyiltepe: Dile kolay 47 yıl... Babamız Mehmet Kamuran Çiyiltepe’nin, ağabeyimiz Asaf Çiyiltepe ile ilgili bize anlattığı bir anıyı paylaşmak isterim. Ağabeyimin Almanya’da eğitim gördüğü yıllarda, babam ne yapıp edip, ziyaretine gitti. Geldiğinde çok üzgündü. Bize, “Asaf, tavan arasında, köpeklerin bile yaşamayacağı bir yerde kalıyor” dedi. Sonra ağabeyim için bir yerlerden burs ayarladı. Ağabeyim, babamın ayarladığı bu bursu kabul etmedi. Almanya’da, tavan arasında, babamın değimiyle “köpeklerin bile yaşamayacağı” bir yerde yaşamını sürdürmeyi tercih etti. Neden mi? Hükümetler kendisine verilen bu bursu, ileride farklı yönde isterler diye. Yani o derece ilkeliydi, ideallerine sımsıkı bağlıydı. ‘34 yaşındaydı...’ Sizler de tıpkı ağabeyiniz gibi tiyatro sanatına ilgi duydunuz. Yıllarca çeşitli tiyatrolarda görev aldınız. Hiç AST’de sahnelenen bir oyunda görev alma olanağınız oldu mu? ¦ A.Ç: 1967’de, Orhan Kemal’in “72. Koğuş” adlı oyunu sahneleniyordu AST’de. Oyun o kadar beğenilmişti ki, Sanatsevenler Derneği’nce “Yılın En İyi Oyunu” seçildi. Ağabeyimin oyundaki rejisi de çeşitli övgüler alıyordu. Ancak ağabeyim, AST’nin tarihine damgasını vuracak oyunlardan biri olan “72. Koğuş”un başarısını göremeden, 7 Haziran 1967’de, bir turne seyahati sırasında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirdi. Beş gün komada kaldı. 34 yaşındaydı öldüğünde. Ağabeyimin ölümünün üzerine, tiyatronun patronuyla anlaşmazlıklar çıktı. O dönemde 6 ay greve gitti tiyatro çalışanları ki bu grevin tarihte de önemli bir yeri vardır. Çünkü Türkiye’de ilk kez tiyatro sanatçıları greve gitmişlerdi. O dönemde tiyatroda, Erkan Yücel, Tuncay Önder, Rana Cabbar gibi isimler vardı. Rutkay Aziz daha sonra kadroya dahil oldu. Ben grevin hemen ardından AST’ye katıldım. Grev aşamasına nasıl gelindi? ¦ A.Ç: 1970’li yıllar, sizin de bildiğiniz gibi, ülkedeki sağ sol hareketlerinin yoğun yaşandığı yıllardı. ‘Sadece çorbası içtiler’ 47 yıllık bir geçmişe sahip AST... ¦ Asuman Çiyiltepe: Ağabeyimin tiyatroya olan bağlılığı Galatasaray Lisesi’ndeki öğrencilik yıllarına dek uzanır. Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, bizim akrabamız olur. Derviş’in babası okuttu zaten ağabeyimi Galatasaray Lisesi’nde. Onlar ağabeyimin hep doktor olmasını istiyordu. Bu nedenle ağabeyim önce tıp fakültesine girdi. Dördüncü sınıfta, “Ben tiyatro yapmak istiyorum” diyerek fakülteden ayrıldı. Almanya’ya gitti, eğitim gördü. Almanya’dan döndükten sonra önce İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda çalışmaya başladı. 1962’de Arena Tiyatrosu’nun kurucuları arasında yer aldı. 1963 yılında ise, Arena Tiyatrosu’nun devamı niteliğinde olan AST’yi kurdu. Bugünkü yerinde... Belki inanmayacaksınız ama AST, kimseden beş kuruş para alınmadan kuruldu. Çok büyük emekler sarf edildi. Tiyatronun kurucuları, ki ben şahidim, o günlerde yalnızca mercimek çorbası içiyorlardı. Paraları ancak buna yetiyordu. Hatta hiç unutmuyo 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle