02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 261/3 Temmuz 2009 Karşıyaka’nın başarılı pasörü Pelin Çelik, şimdi Türk Telekomspor için mücadele edecek oleybolcu Pelin Çelik, ulusal takımın önemli oyuncularından. Yıllardır ulusal takıma ikinci kaptanlık yapan, Fenerbahçe’de oynadığı dönemde spor kariyerini başarılar ekleyen pasör Pelin’in bir diğer dikkat çeken özelliği, Fenerbahçe, Gençlerbirliği, Adana Demirspor ve Mersin İdman Yurdu’nda futbol oynayan “Paşa Hüseyin” lakaplı Fenerbahçe’li Hüseyin Çelik’in kızı olması. Babasının yolundan ilerleyerek, spordan vazgeçmeyen Pelin Çelik, şimdi bütün birikimini Türk Telekomspor’a aktaracak. Karşıyaka’dan Telekomspor’a transfer olmasının ardından, “Babam hastalandığı zaman beni Telekomspor’un yöneticilerinden Akif Üstündağ ile Cengiz Atabek’e emanet etti. Yuvama döndüm” diyen Pelin Çelik’le keyifli bir söyleşi yaptık: Fenerbahçe’nin unutulmaz oyuncusu olan babanız, spora başlamanızda etkili oldu mu? I Babam futbolcu olduğu için sporla iç içeydim. Atatürk Anadolu Lisesi’nde eğitimime devam ederken voleybolla tanıştım. Ama babam spor yapmamı hiç istemedi. Neden? I Babam Türkiye’deki sporun işleyeşini çok iyi biliyordu. Herkesin de bildiği gibi sporcular Türkiye’de türlü sıkıntılar yaşıyor. Böyle olunca babam da spor yapmama karşı çıktı. Ama ben yılmadım... Başarılı olmak adına çok çalıştım. Ardından voleybolda profesyonelliğe adım attım, ailem de en büyük destekçim oldu. Kız kardeşiniz de sizin gibi Vakıfbank Güneş Sigorta’da voleybol oynuyor. Kardeşinize ‘Yuvamadöndüm’ V ? Sevil ARINAN destek oluyor musunuz? I Aslında kardeşime spor yapmaması konusunda nasihat ettim, dinlemedi. Babam benim, ben de kardeşimin spor yapmasını istemedik. Çünkü okul ve spor bir arada yürütülemiyor. Çok zorlanıyorsunuz. Bunun yanı sıra özel yaşantınız yok. Her şeyi planlı ve programlı yapmak zorundasınız. Vücut olarak sürekli yorgunsunuz. Kendinize çok iyi bakmanız gerekiyor. Sakatlık yaşayıp, yenilgi alındığınız zamanlarda ise yaptığınız işten tat alamıyorsunuz. Önceki yıllarda da Türk Telekomspor’da forma giymiştiniz. Geri dönmeye nasıl karar verdiniz? I Babamın hasta olup, yaşamını yitirdiği dönemlerde, Türk Telekomspor’un formasını giyiyordum. Bu süreçte babam beni Telekomspor’un yöneticilerinden Akif Üstündağ ile Cengiz Atabek’e emanet etti. Onlar da her daim benim arkamda durdular. Maddi manevi destek oldular. Onun için Türk Telekomspor’un yöneticileri benim ailem. Ayrıca 2003 yılında Fenerbahçe’ye transfer olduğumda Türk Telekomspor yöneticilerine, ‘İhtiyacınız olduğunda oynamaya hazırım’ demiştim. Teklif gelince ben de kabul ettim. Onun için Telekomspor’a ‘geri geldim’ yerine, ‘evime döndüm’ diyorum. Geçen sezon Türk Telekomspor’un kadrosu yıldız oyunculardan kuruluydu. Ama beklenen olmadı... I Türk Telekomspor’un kadrosu yıldızlar topluluğuydu. Kadrodaki Bahar Mert ile Özlem Özçelik’in kalitesini anlatmaya gerek yok. Tabii yabancı oyuncularınkini de. Maya Poljak, Aguera ve Mammadova... Bu oyuncular uluslararası düzeyde başarılarını ispatlamış sporcular. Hatta geçen sezonki kadroyu kıskanırdım. Ankara’dayaşamakçokkolayvegüzel.Yaşamımıntümüburadageçtiğigibiannemvekızkardeşim Ankara’da yaşıyor. Eve geldiğim zaman annemin sıcak yemeğini yemek, akşamları onlarla sohbet etmek tarif edilemeyecek kadar güzel. Onun için Ankara’nın yeri ben daim ayrı. ‘PlayO?’lar zor geçiyor’ O zaman akıllara hemen ‘Türk Telekomspor neden şampiyon olamadı’ sorusu geliyor. I Şampiyonluk gelmedi çünkü takımın kimyası tutmadı. Alınan oyuncular isim olarak çok iyiydi ama birlikte oynadıklarında aynı tadı veremediler. Tabii sezon başında teknik ekibin değiştirilmesi de Türk Telekomspor’un durumunu etkiledi. Türkiye’de şampiyonluk alabilmek gerçekten çok zor. Özellikle play offlardaki süreç zorlu geçiyor. O zaman önümüzdeki sezona gelelim. Türk Telekomspor’un hedefi yine şampiyonluk mu? I Tabii ki şampiyonluk. İki sezondur yarı final oynayan Türk Telekomspor, bu yıl kupayı almak istiyor. Yanı sıra Avrupa Kupaları’nda da başkenti temsil etmek istiyoruz. Akdeniz Oyunları’nın hazırlıklarını Ankara’da tamamladınız. Ulusal takımı bu yıl da yoğun turnuva dönemi bekliyor. I Çok yoğun bir çalışma dönemini geride bıraktık. İtalya’daki Akdeniz Oyunları bizim için çok önemli. Ay yıldızlı takımımız İtalya’ya son şampiyon unvanıyla katılıyor. İtalya’da şampiyonluğu korumak, en kötü ihtimalle madalyayla dönmek istiyoruz. Ardından da Kayseri’de Avrupa Ligi finalleri başlayacak. Bu finallere ilk defa katılacağız. Burda da şampiyon olmak istiyoruz. Bu turnuvanın ardından da Polonya’daki 2010 Dünya Şampiyonası’nın elemelerine katılacağız. 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle