28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 263/17 Temmuz 2009 GençpiyanistSılaİlyasoğulları Makedonya’dakonserverecek ıla İlyasoğulları henüz 19 yaşında. Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi (MSF) Piyano Bölümü öğrencisi. Müzisyen bir aileden geliyor. Babası Şakir İlyasoğulları, geçen yıllarda Devlet Opera ve Balesi’nden emekli oldu, tenor. Sanat yaşamını konserler verecek sürdürüyor. Sıla’nın annesi de müzik öğretmeni. Küçük yaşlardan itibaren müziğe ilgi duyan Sıla, geçen yıl babasıyla Makedonya’nın Üsküp kentinde gerçekleştirilen “Uluslararası Yaz Festivali”ne katılmıştı. Makedonlar Sıla’nın verdiği konseri büyük bir coşkuyla izledi. Festival komitesi Sıla’yı şimdi de yine Makedonya’nın Ohri kentinde düzenlenen “Ohri Uluslararası Yaz Festivali”ne davet etti. Sıla Ohri’deki festivalde konser vereceği günü sabırsızlıkla bekliyor. Makedonya’da önce dünyaca ünlü piyano pedagogu Boris Romanoff’un denetiminde gerçekleşecek seminere katılacak, ardından 23 Temmuz akşamında Makedonyalılara bir konser verecek. Sıla İlyasoğulları ile konser öncesi, uluslararası festivalleri, Türk sanatçıların bu festivallerdeki yerlerini konuştuk: Bize biraz kendinizi anlatır mısınız ? I Bilkent Üniversitesi MSF Piyano Bölümü öğrencisiyim. Çocuk yaşlardan itibaren müziğe ilgi duydum. Müziğe ilgi duymamda anne ve babamın etkisi büyüktür. Çünkü annem müzik öğretmeni, babam da opera sanatçısı, tenor. Babam, geçen yıllarda Devlet Opera ve Balesi’nden emekli oldu ancak sanat yaşamını çeşitli konserler vererek sürdürüyor. Türkiye’yi ikinci kez uluslararası bir festivalde temsil edeceksin. Ohri’de düzenlenen festivale katılma fikri nasıl gelişti? I Babamla geçen yıl, Makedonya’nın Üsküp kentinde düzenlenen “Uluslararası Yaz Festivali”ne katılmıştık. Orada, Osmanlılardan kalma Davutpaşa Hamamı var, tarihi ve akustiği çok iyi olan bir yer, orada konser vermiştik. Babam şarkılar söy S ? Selda GÜNEYSU lemişti, ben de piyanoyla babama eşlik etmiştim. Festivali organize edenler beni çok beğenmişler. “Gelecek sene Ohri’de bir festival düzenlenecek, o festivalde de piyano çalar mısın” dediler. Ben de çok mutlu olacağımı söylemiştim. Basın da orada bize çok ilgi göstermişti. Hemen hemen her gazetede haberlerimiz çıktı. Bunun üzerine “Uluslararası Ohri Müzik Festivali”ne katılmak için müracaat ettim. Kabul ettiler, ancak festivalden önce, aslında Rus olan ama Makedonların çok önemli kabul ettikleri bir müzisyen var, piyano pedagogu Boris Romanoff, on günlük bir seminer düzenleyecekmiş, o seminere katılmamı istediler. Ben bu seminere katılacağım ardından da, 23 Temmuz akşamı, festivalde konser vereceğim. Senden başka Türk müzisyen katılacak mı festivale? I Hayır, her ülkeden bir kişi katılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı sana festivale katılman konusunda destek oldu mu? I Evet, bu yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı destek oluyor. Çünkü festivale Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla, resmi olarak davet edildim. Onlar Bakanlığa resmi yazı yazmışlar, Bakanlık da olumlu karşılamış. Ülkede senin gibi genç yetenekler ne yazık ki bu türlü festivallere pek fazla katılma olanağına sahip değiller. Sen diğer gençlerden kendini şanslı görüyor musun? Sonuçta uluslararası bir festivalde ülkeni temsil ediyorsun... I Bu çok büyük bir sorumluluk. Ben de bu sorumluluğun farkındayım ve gerçekten çok heyecanlıyım. Orası, yani Makedonya, çok güzel bir yer. Orada yaşayan halk, sanata bizden daha fazla ilgili. Belki Makedonya ekonomik anlamda bizden geri kalmış bir ülke, sokakları bir Avrupa kentinin sokaklarını andırmıyor ama yaşayanlar sanata ve sanatsal etkinliklere çok önem veriyor. Orada düzenlenen herhangi bir festivalin, bizde düzenlenen festivallere oranla daha fazla reklamı yapılıyor. Ülkelerine gelen her bir sanatçının söyleşisi yayımlanıyor. Sanatçılar halka tanıtılıyor. Sokaklar festival afişleriyle süsleniyor. Bir konser verilecekse, konser veren kişinin ne kadar tanınmış olduğu ile ilgilenmiyorlar, o kişinin bir eseri nasıl seslendirebileceğini merak edip, tanımasalar da konseri izlemeye geliyorlar. Salonlar tıklım tıklım dolu oluyor. Ne yazık ki bizim ülkemizde böyle değil. Çok güzel festivaller düzenleniyor ülkemizde, çok değerli sanatçıları konuk ediyoruz bu festivallerde ancak eğer festival kapsamında adı çok duyulmamış bir sanatçı konser verecekse, izlemeye gitmiyoruz. Biz Türkiye’de bir sanatçının ne kadar tanındığıyla daha fazla ilgileniyoruz, sanatın özüne pek bakmıyoruz. Bu nedenle de genç sanatçıların ülkemizde düzenlenen festivallerde yer alma şansı pek olmuyor. Sıla İlyasoğulları ve babası Şakir İlyasoğulları ‘Türk sanatçılara değer veriyorlar’ Yabancı ülkelerin Türklere bakışı nasıl? Hiç olumsuz bir eleştiri aldın mı? I Hayır, hiç olumsuz bir eleştiri ile karşılaşmadım. Makedonyalılar Türkleri seviyor, Türk sanatçılara çok değer veriyor. Düzenledikleri her festivale mutlaka Türk sanatçıları da konuk etmek istiyorlar. Örneğin dünyaca ünlü piyanistimiz, Devlet Sanatçısı Gülsin Onay da Ohri’deki festivale daha önce katılmış. Bu beni ayrıca sevindirdi. Henüz 19 yaşındayım ve onun gibi değerli bir müzisyenin daha önce katıldığı bir festivale konuk olacağım. Ancak Bulgarların Türklere yaklaşımı Makedonyalıların yaklaşımı gibi değil. Onlar biraz daha tutucu diyebilirim. ‘Onlar sanata bizden daha fazla ilgili’ dedin. Neden böyle düşünüyorsun? I Gerçekten öyle. Makedonya’da gördüğüm kadarıyla, her sokakta adım başı bir kitapçı var ve bu kitapçıların hemen hemen hepsinin raşarını, Marks ve Lenin’i anlatan kitaplar süslüyor. Çok okuyorlar her şeyden önce. Bunu gözlemleyebiliyorsunuz. 8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle