Katalog

ANKARA’DA CAZ Cumhuriyet Ankara 262/10 Temmuz 2009 DevrimDikkayailecazüzerine ? Güneş BAYRAK Ankara Caz Derneği u hafta sizler için yazılarıyla ülkedeki caz müziğinin gelişimine katkı sağlayan Devrim Dikkaya ile sohbet ettik. Merhaba Devrim. Aslında caz haberlerini biraz olsun takip edenler ismini hemen hatırlayacaklardır ama kısaca kendinden söz eder misin? Devrim Dikkaya kimdir ve caza olan ilgisi nasıl başladı? Teşekkürler. 1975 yılında Uşak’ta doğdum, İzmir’de büyüdüm. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Reklam ve Halkla İlişkiler Fakültesi mezunuyum. Eskişehir’de dört yıl süren ilk mesleki tecrübelerimin ardından İzmir’e döndüm. Özel bir şirkette marka yöneticiliği yapıyorum ve 2007 yılında JAZZ Dergisi’nde başladığım müzik yazarlığına keyifle devam ediyorum. Caza olan ilgim İzmir’de, üniversite dönemimde, etrafımda müzisyen bir çevrenin oluşmasıyla başladı. Etnik cazla başlayan sevgi giderek cazın köklerini tanımaya ve anlamaya dönüştü. Yurtiçi ve dışındaki Türk kökenli caz müzisyenlerine özel bir ilgim duyuyorum. Ülkemizde yayınlanan tüm caz albümlerini topluyorum ve gelecekte ülkemizin gizli caz geçmişini yazıya dökmek niyetindeyim. Çalışmalarım hakkında bilgi almak isteyenler “devrimdikkaya.blogspot.com” adresine göz atabilirler. Bu yıl 7. düzenlenen Eskişehir Amatör Caz Müzisyenleri Festivali’nin festival yönetmenliğini yapıyorsun, 7 yıldır başa B rıyla devam eden festival nasıl başladı? Her işte olduğu gibi, sosyal projeler de model aldığınız kişi ve kurumlar sizin çalışmalarınızın ilk kıvılcımını başlatırlar. Anadolu Üniversitesi öğrencilerine sorumluluk veren ve destekleyen bir kurumdur. Fırsat bulmuşken festivalin ev sahipliğini yapan Anadolu Üniversitesi’ne ve ilk yılımızdan beri yanımızda olan Ankara Caz Derneği’ne teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Öğrenciliğimde Caz Kulübü’ndeki başkanlık görevimde ürettiğimiz çok sayıda projeden biri de “Amatör Caz Müzisyenleri Festivali”ydi. “Ülkemizde genç caz müzisyenleri ne yaparlar, nerelerde çalarlar?” sorularıyla başlayan bu festival, yetenekli sanatçılara yedi yıldır sahne veren bir önemli bir sanat etkinliğine dönüştü. Ulusal ve uluslararası caz kuramlarının dikkatini çeken, sanata inanmış destekçilerin yanında olduğu tematik bir müzik olayı haline geldi. 2010’da 8 yaşımıza basacağız ve bu kadar yetenekli gençlerin olduğu bir ülkede festivalimizi daha uzun yıllar yaşatacağız. ‘Caz sevgisinin yeşermesini sağlayan bir kent’ Eskişehir’de caza olan ilgiyi diğer şehirlerle kıyasladığında nasıl bir sonuç çıkıyor ortaya? Eskişehir’deki cazı nasıl değerlendiriyorsun? Eskişehir’de caza olan ilgi diğer şehirlerden farklı değil ama gerek üniversitenin gerekse Eskişehir Belediyesi’nin sanata olan tutarlı politikaları sonucu, bu kentte yapılan tüm etkinliklere halkın ve dolayısıyla öğrencilerin yoğun bir katılımı olmakta. Kentin iletişime ve katılıma açık şehir planlaması sonucu, müzik yaşamını oluşturan mekânlara ulaşım oldukça kolay ve zahmetsiz. Ayrıca İzmir’le karşılaştırdığım zaman söyleyebilirim ki müzik mekânlarının entelektüel atmosferi üst düzeyde. Caz müzisyeni açısından ko AFSAD’DAN KARELER nuya bakarsak Eskişehir’in “kısır” olduğunu söyleyebiliriz. “Öğrenci kenti” olan Eskişehir, amatör ya da profesyonel caz müzisyeni barındırmasa da caz sevginin yeşermesini sağlayan bir sanat platformu olarak görevini fazlasıyla yerine getirmekte. Aynı zamanda ‘Genç Cazcılar’ ekibini kuran da sensin? Neden? ‘Genç Cazcılar’ ya da Amatör Caz Müzisyenleri Festivali konusunda eksik kalındığını mı düşünüyorsun? Genç müzisyenlere gerekli destek verilmiyor mu? Mezun olduktan sonra Anadolu Üniversitesi Caz Kulübü’ndeki misyonumuzu tamamlamıştık. Fakat çok sevdiğimiz bu müzik türü adına gönüllü olarak yapacaklarımız bitmemişti. Kulüpte beraber olduğumuz dostlarla “Genç Cazcılar” adını verdiğimiz inisiyatifi yarattık. İleride dernekleşebilir, bir çatı altında buluşabiliriz belki ama şu an sanal dünyada birbirimizle iletişim kurup caz projelerini hayata geçirebiliyoruz. Ülkemizde caz adına çok yaratıcı işler yapılabilir. Şu an için en önemli sorun ülkemizde yaşayan amatör ya da profesyonel düzeydeki sanatçıların yıl içinde çok az sahneye çıkıyor olması. İstanbul dışındaki illerde programlarını düzenli olarak caza ayıran kulüp yok. Müzisyenler festivallerde kısıtlı yer alıyorlar ve belediye etkinlikleri yoğun değil. Ama ülkemizde caza ve müzisyenlerine saygı duyulan iyimser bir caz atmosferi oluşmakta. Gelecekte caz projeleri hızla artacak, bunu görüyoruz. ‘Genç Cazcılar’ hakkında bilgi verebilir misin? Bu sitede cazseverler nelerle karşılaşacaklar? Genç cazcılar siteyi aşan bir gönüllü cazsever inisiyatifidir. Site sadece görünen yönümüz. “Genç Cazcılar”ı müzisyenlerin kariyerlerine basamak olacak müzik projelerini yaratan gönüllü topluluğu olarak düşünebilirsiniz. Şu an çeşitli kurumlara danışmanlık yapmakta ve “genccazcilar.org//ajanzz” adresinde görebileceğiniz genç sanatçıların müzik yaşamlarında kendilerine yararlı olacak bilgileri onlara sunan bir platform işlevi görmekteyiz. Bizi mutlu eden ve motivasyonumuzu arttıransa aramıza farklı illerden yeni cazsever gönüllülerin girmesi. Müzik adına bir şeyler yapmak isteyenler “genccazcilar.org” sitemizden bize ulaşabilirler. ‘Çok başarılı gençler yetişiyor’ Caz ile ilgili bizlerle paylaşmak istediğin başka projelerin var mı? Yakın gelecekte ülkemizi dışarıda temsil edebilecek bir sanat kolu haline dönüşecek çünkü çok başarılı gençlerin yetiştiğini görüyoruz. Öyle ki caz eğitimi veren okulların olmamasına karşın yurtdışında caz bursu kazanan öğrenci sayılarında bir artış var. Cazsever kitlesi kendi kurumlarını yaratacak ve ileride çok daha profesyonel bir ortam oluşacak. Bu gelişmeye kayıtsız kalınmaması için müzikseverleri JAZZ dergisi okumalarını, “cazkolik.com” ve “genccazcilar.org” sitelerinin takipçisi olmalarını davet ediyorum. Devrim Dikkaya’ya bizlere vakit ayırdığı için tekrar çok teşekkür ederim. Herkese cazlı haftalar diliyorum. 10 Fotoğraf: Taner KIRAL