02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 256/29 Mayıs 2009 Sezai Bağbaşı, bilinmeyen yönlerini Cumhuriyet Ankara’ya anlattı Temizlikişçiliğindengenelmüdür yardımcılığına... S ? Sevil ARINAN ezai Bağbaşı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne (GSGM) temizlik işçisi olarak giren, ardından genel müdür yardımcılığına kadar yükselen tek isim. Sezai Bağbaşı ayrıca sporun içerisinden gelip, GSGM’de görev yapan nadir isimlerden de bir tanesi. Spora futbolla başlayan, ilköğretim çağlarında başkentteki futbol maçlarında top toplayan Bağbaşı, şu an tenis, kayak, yüzme, satranç, bilardo ve masa tenisi oynamaktan da vazgeçmiyor. “Maçlarda ‘iki buçukluk’ yapardım. Devre arasında da futbolcularla birlikte soyunma odasına yürürdüm. Büyük mutluluk yaşadım tarifi yok. Ayrıca top topladığım stada amir de oldum” diyen Bağbaşı, bilinmeyen yönlerini Cumhuriyet Ankara’ya anlattı: Türkiye’de spor konusu açıldığı zaman gündemimiz hemen futbol olur. Yıllardır GSGM’de görev yapan bir isim olarak sizin spor geçmişiniz nedir? I Demirspor’un yıldız futbol takımında spora başladım. Yanı sıra maçlarda top topladım. Yani “iki buçukluk” yaptım. İki buçukluk... I O dönemlerde maçlarda top toplayanlanlara “iki buçukluk” denirdi. Turgay, Lefter ve Can Bartu gibi önemli futbolculara iki buçukluk yaptım. Devre arasında da onlarla birlikte soyunma odasına yürürdüm. İki buçukluk yapmak benim için büyük bir mutluluktu. Tarifi yok. Maçları da bedava izlerdim. Ertesi gün okula gittiğimde de “Ben Fenerbahçe maçındaydım” diyerek arkadaşlarımı kıskandırırdım. O günlerin bende ayrı yeri var. Şu an da spor yapıyor musunuz? I Evet. Tenis, kayak, yüzme, satranç, bilardo ve masa tenisi oynuyorum. Genel mü dürlükte aktif olarak spor yapan ender isimlerden biriyim. Onun için hem alaylı hem de mektepliyim. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışırken, şu an genel müdür yardımcısısınız. Bu ilginç görev değişimi nasıl gerçekleşti? I Üniversite eğitimime devam ederken para kazanmam gerekiyordu. Ardından GSGM’nin temizlik işçisi alacağını duydum. Ben de vasıfsız işçi olarak GSGM’ye girdim. Bir yandan temizlik işçiliği yaparken bir yandan da eğitimimi sürdürdüm. 1982 yılında 2595 sayılı kanun çıktı ve işçi olarak çalışanlara memur olma hakkı verildi. Ben de dilekçe verdim memur oldum. Sonrasında kademe kademe buralara kadar geldim. Bunun yanı sına genel müdürlüğün birçok biriminde müdürlük yaptım. Hatta top topladığım stada amir bile oldum. O yıllarda kendime bu yolu çizmiştim, ulaştım. ‘Spordabaşarızamanişi’ Türkiye’deki eğitim sisteminin, öğrencilerin spor yapmasını engellediği düşünülüyor. Spor yöneticisi olarak bu yorum için neler söyleyeceksiniz? I Eğitim sistemi, çocukların spor yapabilecek zamanını kısıtlıyor. Sonra da sporda başarı elde edilemedi deniliyor. Örneğin ABD’li Phelps. Meşhur yüzücü Phelps günde 6 saat antrenman yapıyor. Zamanın büyük bölümünü antrenmana ayırıyor. Bizde ise çocuk normal eğitimini tamamlamak için okula gidiyor, sonra dersaneye! Sormak istiyorum bu çocuk ne zaman spor yapacak? Bağbaş’ı CKM’de düzenlenen ödül töreninde gençlerle birlikte... Herkessorumlu TÜRKİYE’DE spor teşkilatı için Atatürk, 1938 yılında talimat vermiş ve 3530 sayılı kanun çıkmış. Şunu açık ve net bir şekilde söyleyebilirim ki Ulu Önder Atatürk’ün çıkarttığı o kanun, şimdi geçerli olan 3289 sayılı kanundan 100 yıl daha önde. Daha çağdaş ve modern. Atatürk yine o dönemlerde spor yaptırtması için köyün muhtarına bile görev vermiş. Sonrasında ilçenin kaymakamını, ilin valisini de aynı şekilde spordan sorumlu kılmış. O zaman sizin çözüm öneriniz nedir? I Dünyada, üniversite ve kulüplere dayalı sistemde sporcu yetiştiriliyor. Türkiye’de durum daha farklı. Sporcular önce geleceklerini garanti altına alıyor ardından da sporla ilgileniyorlar. Şartlar uygun olmadığı sürece bu böyle gider. Ama son zamanlarda sporun ikinci planda kalmaması için birtakım değişiklikler yapıldı. Örneğin spor akademisi mezunu ulusal sporculara öğretmenlik hakkı verildi. Son olarak başkentteki spor faliyetleri için neler söyleyeceksiniz? I Uzun süre Ankara’da il müdürlüğü yaptım. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, başkent sporunu 19 Mayıs Spor Kompleksi’nin içerisine kapattık. Ordan dışarı çıkamıyor. Yerel yönetimler ise spor için yeterli alan yapmadı. Bütçe olanakları kısıtlı olduğu için spor tesisi alanı çoğaltılamadı. GSGM’nin, kulüplerin, okulların ve özel sektörün Ankara’ya kazandırdığı spor salonları var. Bu söz konusu tesisler sporcu yetiştirmek için yeterli. Biraz koordineli çalışmayı bilirsek, tesisler çok yararlı kullanılabilir. Geçmişte sporcular zor şartlar altında belli başarılara imza atarken, şu an gelişen şartlar neticesinde aynı oranda başarı yok. Yani olanak artmış, başarı artmamış. 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle