Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 255/22 Mayıs 2009 ‘KırmızıEv’müzikali yenisezondadasahnede ok farklı müzik ve dans türlerini bir araya getiren “Kırmızı Ev” müzikali, bu sezon başkentliler tarafından çok beğenildi. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin (ADOB) geçen sezon bünyesine dahil ettiği eserde, bir caz kulübünde, çingenelerin, primadonnaların, yaşamlarına tanık olunuyor. Gürçil Çeliktaş’ın sahneye taşıdığı eserin konusu ve realizasyonu, Leyla Çolakoğlu’na ait. Gelecek sezon da izleyicilerin beğenisine sunulacak eserde, Hakan Aysev ve eski Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Meriç Sümen gibi opera sanatının önde gelen isimleri de yer alıyor. Sümen ve Aysev’in dışında eserde görevli olan diğer isimler ise şöyle: Leyla Çola Ç ? Selda GÜNEYSU koğlu, Nilgün Bilsel Demireller, Şadi Erdoğan, Müjde Çeliktaş, Çiğdem Önol, Deva Çolakoğlu, Murat Karahan, Olça Kuntasal, Arsen Turgut, Hale Alanson, Barış Yanç, Serhat Konukman, Oğuz Sırmalı, Cevat Aydemir, Attila Demircioğlu, Armağan Davran, Öykü Elat, Burcu Altınel. Müzikalin realizasyonunu hazırlayan Leyla Çolakoğlu ve müzikalde rol alan opera sanatçısı Murat Karahan’la “Kırmızı Ev”i konuştuk: Bize biraz “Kırmızı Ev”i anlatır mısınız? I Leyla Çolakoğlu: “Kırmızı Ev” önce Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile ortaklaşa gerçekleştirilen bir yapımdı. İlk üç temsilimizi, bundan iki yıl önce, ODTÜ’nün sanat festivali kapsamında vermiştik. Çok beğilmişti. Daha sonra DOB Genel Müdürü Rengim Gökmen, eseri ADOB’un bünyesine dahil etti. İki sezondur da ADOB’un bünyesinde izleyici ile buluşuyor eser ve iki sezondur kapalı gişe oynuyoruz. Bu eserde, çok farklı müzik türlerini bir arada görüyoruz. Popüler müzik örneklerinden, opera eserlerine dek. Eserin konusu ise özetle şöyle: Yaşamın ve sanatın her dalında inatla, gururla, tek başına dolaşan Tresor için en önemli şey “Kırmızı Ev” isimli bir caz kulübüdür. Bu mekânda, çingenelerin, primadonnaların, kaybedenlerin ve kazananların ortak mücadelelerine tanık oluruz. Onların bize verdikleri ipuçlarıyla iç dünyalarını da tanıma fırsatı buluruz. Tresor’un nasıl bir yaşam sürdüğünü de eserdeki geri dönüşlerle öğreniyoruz. Eser bana göre, şu açıdan çok önemli: İzleyici bu eserde, her türlü müzik türünü dinleme olanağını buluyor, flemenko, sirtaki gibi birbirinden farklı dansları izleyebiliyor. Bu durum izleyicileri biraz daha dansa, çoksesli müziğe yakın kılıyor. İnsanların daha fazla opera eseri izlemesi için, içinde istek uyandıran bir eser bana göre “Kırmızı Ev.” “Kırmızı Ev” müzikalinin ortaya çıkış amaçlarından bir tanesi de yaşı ilerlemiş olan opera ve bale sanatçılarını yeniden izleyicilerle buluşturmaktı değil mi? I L.Ç: Aslında pek öyle değil. Sanatçıların her yaşta kendilerine özgü rolleri vardır şüphesiz. Genç sanatçıların bir eserde orta yaşlı kişileri canlandırması, pek hoş olmaz diye düşünüyorum. Sanatçıların birikimleri önemlidir. “Kırmızı Ev”e gelecek olursak. Ben aslında genç sanatçılar için tasarlamıştım bu eseri. Çünkü amacım gençlere çoksesli müziği sevdirmekti. Onların hemen öyle ağır opera temsillerine adım atmalarından çok, daha hafif bir eserle opera sanatını tanımalarını istedim. Hâlâ da aynı düşüncedeyim. Bu eserde de pek çok deneyimli sanatçıyla genç sanatçıyı bir arada görüyoruz. Meriç Sümen, Hakan Aysev gibi isimler de rol alıyor eserde... I L.Ç: Evet. Meriç Sümen bu eserin ha zırlanması aşamasında bana çok fazla destek olmuştur. Biliyorsunuz o dönem Meriç Hanım DOB Genel Müdürü’ydü. Hem destek oldu hem de eserde rol aldı. Eserde en çok dikkati çeken rollerden birisi de mafya babası rolüdür. Bu rol önce Sevgili Hakan Aysev için yazılmıştı. Yani eserde izleyiciler birbirinden değerli sanatçıları izleme ve dinleme olanağına sahip oluyor. Sanıyorum bu nedenle de çok beğendi başkentliler müzikali. Müzikalin çok beğenilmesi, iki sezondur kapalı gişe temsil edilmesi beni çok mutlu etti. Bana yaşama geçirmeyi istediğim projelerim için ivme kazandırdı. Gelecek sezon için projeleriniz var mı? I L.Ç: Elbette var. Düş Hekimi adında bir yazarla birlikte çalışmalar yapıyoruz. Yine üniversitelerle birlikte yaşama geçirmeyi düşünüyorum bu projeyi de lakin çok da fazla bilgi vermek istemem. Çünkü yurttaşların merak etmesini istiyorum. ‘Öğrenecekçokşeyimizvar’ Genç bir sanatçısınız. Genç bir opera sanatçısı olmanın getirdiği sorumluluklar nelerdir? I Murat Karahan: Çok büyük sorumlulukları var elbette. Çünkü meslekte yenisiniz ve öğrenecek çok şeyiniz var. Ancak şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki halk, genç opera sanatçılarını destekliyor. Bizlere güveniyor. Bu meslekteki büyüklerimiz de bizlere güveniyor, önemli eserlerde kendimizi gösterme olanağı sunuyor. Bu eserde olduğu gibi. Bu eseri sahneye taşıyan Gürçil Çeliktaş, her fırsatta bizlere olan güvenini dile getirmiştir. Çok önemli eserleri seslendirme olanağı sundular bana. Bunlardan bir tanesi de “Stay With Me” isimli şarkı. Sizin bu eserde seslendirdiğiniz şarkı, şimdi bilgisunar paylaşım sitelerinde de takip ediliyor... I M.K: Ben bu durumdan çok memnunum. Güzel bir eser“Stay With Me.” Gençler bugün opera sanatına yeterince ilgi göstermiyor. Siz ne düşünüyorsunuz? I M.K: Ne yazık ki durum biraz böyle ancak ben bu durumun yadırganmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu durum salt bizim ülkemize özgü değil, tüm dünyada böyle. Opera eserleri zordur çünkü. Bir kez izlemekle anlaşılabilir eserler değildir. Emek ve özveri ister. Birkaç kez bıkıp usanmadan aynı eseri izlemek gerekir. Bir de opera sanatçıları bugün ne yazık ki salt“bağıran adamlar”olarak algılanıyor. Ben bu durumun, yanlış bilinçlendirme sonucu ortaya çıktığını düşünüyorum. Opera sanatının yanlış anlatılması sonucu oluşuyor bu önyargılar. Ancak her şeye karşın inanıyorum ki bu gibi eserlerle bizler opera sanatını gelecek yıllarda daha iyiye taşıyacağız ve yurttaşların büyük bir çoğunluğuna operayı ve baleyi, çoksesli müziği sevdireceğiz. 16