Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 252/1 Mayıs 2009 ÖNCE SAĞLIK Dr.YavuzMAŞRABACI İçHastalıklarıUzmanı email: ymasrabaci@mesa.com.tr D BaharYorgunluğu oğa yavaş yavaş uyanmaya başladı, güneş parlaklığını daha çok hissettiriyor, kuşlar daha fazla cıvıldıyor, ağaçlar tomurcuklarını patlattı, çoğu pembelendi, tarlalar, bağlar, bahçeler yeşillendi, bizler artık daha erken gün ışığı ile buluşuyoruz geç saatlere kadar onunla beraberiz, uzun soğuk kış geceleri bitti. Vücudumuzun iç saati doğanın yeni saatine uyum sağlamaya çalışıyor, işte tam bu noktada çoğumuz geçici bir süre de olsa sabahları daha geç uyanıyor, yorgun kalkıyor ve işe isteksiz gidiyoruz, enerjimiz daha az, daha çabuk yoruluyoruz, ruhsal olarak daha değişkeniz. Bahar yorgunluğu olarak tanımladığımız bu durum genellikle mevsim dönümlerinde hissedilen ve aslında vücudumuzun doğaya fiziksel ve ruhsal uyum sürecidir. Bu süreçte en önemli etmenler iklim değişiklikleri; havanın sıcaklık değişiklikleri, nemi, güneş ışıgının varlığı ve süresi, havanın elektrik yükü pozitif ve negatif iyonları, yaratılmış en mükemmel mekanizmayı yani insan vücudunu etkiliyor. Uyku ilişkili hormon olarak bilinen “melatonin”in salınımı uzun kış gecelerinde artıyor, duygu durumumuzu etkileyen en önemli hormon olan “serotonin” ise güneş ışığının azaldığı durumlarda az miktarda salınıp bizi depresif duygu durumuna sürüklüyor. Bu dönemde yorgunluk, halsizlik, iş yapmada isteksizlik, sinirlilik, neşesizlik hafıza ve konsantrasyon bozuklukları gibi belirtiler yanında iştah bozuklukları mide bağırsak sistemi bozuklukları, baş ağrıları, kas ağrıları, omuz, sırt, boyun ağrıları, uyku düzeni değişiklikleri, uyuklama ya da uykuya dalma güçlüğü kadınlarda adet düzensizlikleri ve psikolojik değişiklikler de görülebiliyor. Bahar yorgunluğu nelerle karıştırılmamalıdır? Bahar yorgunluğu kısa sürelidir 12 hafta sürer, geçicidir. Öncesi ve sonrasında kişi kendini normal hisseder. Fiziksel ve ruhsal enerjinin kaybı olarak tanımlanan Kronik Yorgunluk Sendromu ise 6 aydan daha uzun süren bir durumdur. Ayrıca yaz ve kış depresyonları ile kendini gösteren ve psikiatrik destek ile çözümlenen “Mevsimsel Duygu Durum Bozuklukları”ndan ayırt edilmelidir. Enfeksiyonlar, anemiler (kansızlık), tiroid bozuklukları, şeker hastalığının metabolik değişiklikleri, romatizmal hastalıklar, mide ve onikiparmak ülserleri, kanser gibi hastalıkların da aynı belirtilerle başlayabileceği göz önüne alınıp bu belirtilere özellikle aşırı, nedensiz kilo kayıpları, gece terlemeleri, idrar ve dışkılama sorunları, ağızdan, idrar yoluyla, gaitayla kan gelmesi, ciltte istenmeyen değişiklikler olması, boyun, koltuk altı, kasık lenf bezlerinde büyümeler eklendiğinde doktora başvurulmalıdır. Yorgunluğa karşı önlemler Özellikle açık havada yapılan düzenli egzersiz programları ile metabolizma hızlanır yağ yakışı artar, kardio pulmoner kapasite yükselir. Özellikle aerobik tipte olan yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet, dans gibi egzersizlerin haftada en az 2.5 saat (veya günde 40 dakika haftada 4 gün) yapılması önerilir. Ayrıca olanaklar elverdiğince küçük tatiller, hafta sonu doğa gezileri, ruhsal ve bedensel yorgunluklarımızı azaltır. Uyku düzenine dikkat edilmelidir; sessiz, ısısı uygun, elekromagnetik aktivitenin minumum olduğu odalarda ve vücudumuza uygun ortopedik, sağlıklı yataklarda yeterli sürede uyumak bizi rahatlatacaktır. Beslenme Öğün sayısını arttırarak küçük porsiyonlar halinde 56 öğün yiyebilirsiniz.. Sık sık ve az yemek daha enerjik hissetmenizi sağlayarak, hazımsızlık sorununuzu da en aza indirecektir. Karbonhidratları azaltmak, lif ve posası fazla gıdaları tüketmek, ağır hamurişi ve tatlılardan uzak durmak gerekir. Düzenli ve bol sıvı tüketmek, günde en az 10 bardak su içmek, alkolü çok azaltmak, sigarayı bu bahar tamamen bırakmak, aşırı miktarda siyah çay ve kafeinli kahve tüketmeyip, bitki çaylarını tercih etmek uygun olur. Taze yeşil sebzeler, meyveler ve sağlıklı et ürünleri yenmesi, yaşlı ve yeterince beslenemeyenlerin ise B, C, E vitaminlernii, magnesium, potasyum, çinko desteklerini ve antioksidanları gıdalarına eklemesi önerilir. Gevşeme egzersizleri yoga ve pilates programları da faydalı olacaktır. Doğanın kendini yenilediği bu süreci bilinçli bazı önlemlerle vücudumuzu yenileme ve sağlıklı kararların alındığı bir sürece çevirmek elimizde... Sağlıklı nice baharlara. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21