Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 252/1 Mayıs 2009 Çocuk Solistlerimiz, Büyüyüpde Küçülmüş Gibi... Berfin Aksu, Melvan Mecid, Mervi Birbir, Alican Suner Yans malar Şefik KAHRAMANKAPTAN sefik@kahramankaptan.com U lusal bayramları “tatil” olarak algılayıp uzunluğuna göre bir gezi programı yapmak adet oldu. Ama benim hiç tatil programlamadığım bir bayram var. Atatürk’ün çocuklara adadığı Ulusal Egemenlik Bayramı’nı her yıl adeta iple çekiyorum çünkü yetişmekte olan müzisyen çocuklarımızın durumlarını gözleme, yenilerini tanıma olanağı buluyorum. Ailelerinin ve kurumların olanaklarıyla kendilerini hızla geliştiren çocuklarımızı gördükçe, erken Cumhuriyet döneminin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in önünde mandolin çalan küçük Köy Enstitüsü öğrencisinin, bağlama, keman, akordeon çalan köy kızlarının, bir numara traşlı erkek çocukların sararmış fotoğrafları gözümün önüne geliyor hep... Sistem devam edebilseydi, müziği bilen, en az bir enstrüman çalan kimbilir ne çok öğretmenimiz ve yetişkin meslek sahipleri olacaktı! CSO birkaç yıldır 23 Nisan’ı Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’yla birlikte kutluyor. Bu yıl aynı gün üç saat arayla iki konser birden yaptılar. İşin keyfini çıkarmak için daha çok küçük dinleyicilere ayrılmış olana gittim. Arı kovanı gibiydi salon. Balbay’ın kızı Yağmur da burada olsa keşke diye düşünmekten kendimi alamadım. Birinci bölümde Rengim Gökmen yönetimindeki CSO eşliğinde dört çocuk solistimizi dinledik. 13 yaşındaki Elman Mecid marimbada Hasan Rızayev’in Scherzo’sunda vurma çalgılar alanında yeteneğini gösterdi, “Baba mesleğidir, armut dibine düşüyor” diye düşündüm. 11 yaşındaki kemancı Berfin Aksu, yaşının üzerinde bir yapıtı, H.W. Ernst’in Othello fantezisini başarıyla seslendirdi, hızla ilerlemekte olması sevindirici. İki Bilkentliden sonra Trakya Üniversitesi Konservatuvarı’ndan 12 yaşındaki Merve Birbir, geçen yıl Mersin’de kazandığı birinciliğin raslantı olmadığını gösterdi, gelişme yolunda temiz bir Mendelssohn konçerto çaldı. Ardından artık “ağabey” olan 17 yaşındaki Alican Süner, hünerini Paganini’nin Re Majör Konçertosu’nda gösterdi, teknik kolaylıklarını ve müzikalitesini sergiledi. İkinci yarı Disney stüdyolarının film müziklerinin orkestrasyonlarına ayrılmıştı. Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, başkemancı Hasan Gökçe Yorgun önderliğinde sahneye çıkarken yeni yüzler gördüm. Bilkentli çello öğrencileri Elif Ünlüsoy, Deniz Tozar ve Cansın Kara’yı fark ettim. İkinci yarı başlamadan Doğuş yöneticisi Deniz Bayel Feyizoğlu, “Çocuklara bir sürprizimiz olacak” demişti. Murat Göksu, salondaki çocuklarla söyleşi halinde Walt Disney programını anlatırken, “sürpriz” de ete kemiğe bürünmüş bir “Miki Fare” olarak içeriye girdi. Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası’nın, düzenlediği seçmeler, çalışmaprova kampları ve içdış turnelerle küçük müzik öğrencileri için çok büyük olanak yarattığını, Bursa merkezli Ulusal Gençlik Senfoni Orkestrası’yla birlikte önemli bir işlev gördüğünü vurgulamakta yarar var. Doğuş’ta sanatsal sorumluluk şef Rengim Gökmen ile yardımcıları Oğuzhan Kavruk ve Hasan Tura’da. Yönetsel işler ise, velilerin içini rahat ettirecek profesyonel bir ekiple yürütülüyor. Bu önemli kültürel yatırımın uzun ömürlü olması dileğimizdir. Haydn Do Majör Konçerto’nun birinci bölümünde olumlu yönde geliştiğini gösterdi. Son olarak Rasim Bağırov’un öğrencisi 9 yaşındaki Elif Ece Cansever, Bizet’den Carmen fantezi düzenlemesini soğukkanlılıkla seslendirdi. Çocukların hepsi sahneye geldi, baktım Işın Metin küçük Elif’in kulağına bir şeyler söylüyor! Elif sahneden inip hocalarını yukarı davet etti. Alkış, kıyamet! Tam bir “bayram yeri”ydi Bilkent salonu... Burada piyano hocası Gülnara Aziz’i özel olarak kutlamak istiyorum. Çünkü Mersin’de yapılan Kamuran Gündemir Piyano Yarışması’nda 1628 yaş kategorisinde öğrencilerinden Salihcan Gevrek kendinden büyükleri sollayıp birinci, küçükler kategorisinde de Yener Gökbudak ikinci oldu. İKİ PARLAK ÇOCUK: BAHAR VE DOĞUŞ Aklım İzmir’de kalmıştı. Geçen yılın Ankara solistleri gitarist Bahar Türker ile çellist Doğuş Ergin, belediyenin yaptırdığı yeni Ahmet Adnan Saygun Salonu’nda Ali Hoca yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde çalacaklardı. Hafta sonunda TRT2 “Konser Salonları”ndan programında bu konseri verince merakımı giderme fırsatı doğdu. Bilkent’te Kağan Korad’ın öğrencisi olan 15 yaşındaki Bahar Türker, Rodrigo’nun “Bir Asilzade için Fantezi”sini büyük duyarlılıkla seslendirdi. Geçen yılki Vivaldi’den bu yana nasıl ilerlediğini, ayrıca sahne heyecanınını da üzerinden attığını gösterdi. Ardından gene Bilkent’ten Gara Aliyev’in öğrencisi 16 yaşındaki Doğuş Ergin, Haydn’ın Do Majör Konçertosu’nun tamamını, adeta yetişkin bir solist gibi seslendirmeye başladı. Tam bu sırada telefon çaldı. Karşımdaki ses, rahmetli Can Yücel’in ikizi, değerli büyüğüm, dostum Canan Yücel Eronat’tı. 80’i aşkın yaşına karşın tatlılığını yitirmeyen soprano sesiyle “Hemen ikinci kanalı açın, küçük bir çocuğumuz mükemmel Haydn konçerto çalıyor, çok heyecanlandım, hemen sizi aradım” diyordu. “Salona adı verilen Saygun’un ruhu şâd olmuştur” diye düşündüm. Bakalım Doğuş, Saygun çello konçertosunu ne zaman çalışıp hazırlayacak? Ülkedeki nice tatsızlığa karşın, Ulusal Egemenlik Bayramı’nı, gelecek için umut veren çocuklarımızla içimizi ısıtarak kutlamanın hazzını tadabildiğim için mutluluk duydum. Çalışkan çocuklarımıza, özenli hocalarına, onlara fırsat yaratan orkestralara binlerce teşekkür... Başta sanat emekçileri olmak üzere, tüm emekçilerin “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” kutlu olsun... KÜÇÜK SOLİSTLER RESMİ GEÇİDİ Kendi yetiştirmekte olduğu öğrencilere, deneyim olanağı tanıyarak onlara sahne açan Bilkent Senfoni Orkestrası’yla da bu yıl yeni çocuklar solist olarak çaldı. Şef Işın Metin yönetimindeki orkestrada, çocukların hocalarının yer almadığını gördüm, baktım topluca kenarda oturuyorlar. İrina Nikotina’nın öğrencisi 15 yaşındaki kemancı Deniz Uysal Sarasate’nin “Giriş ve Tarantelle”sini seslendirdi. Ardından Cem Akçora’nın öğrencisi 15 yaşındaki Şölen Doğdu Mozart Korno Konçertosu’ndan Allegro bölümünü çalarak kadın kornocular kervanına katılmaya aday olduğunu gösterdi. Adilhoca Aziz’in öğrencisi 13 yaşındaki Safure Ahundzade Vieuxtemps Keman Konçertosu’nda yaşından büyük işler yaptı. Ardından Gülnara Aziz’in öğrencisi, az önce balkonun fuayesinde koşuşturan, 11.5 yaşındaki Görkem Cenk Barçın piyanonun başına oturup Haydn Re Majör Konçertosu’nun Rondo’sunu sanki yılların piyanisti edasıyla çalıverdi! Aydın Mecid’in öğrencisi 13 yaşındaki marimbacı Oğuz Akbaş orkestra ve marimba düzenlemesini CSO üyesi Hakan Yağuş’un yaptığı Herbert’in Oyuncakların Marşı’nda hocasını mahçup etmedi. Ardından Sardor Rasulov’un öğrencisi 14 yaşındaki İrem İlayda Canduran 18