Katalog

Cumhuriyet Ankara 250/17 Nisan 2009 yazaylarındada ‘perde’diyecek ürkiye’de giderek yaygınlaşan kafe tiyatro geleneğini 2004 yılından bu yana başkentte sürdürüyor Mavi Sahne. Salt kafe tiyatro mantığıyla hazırlanmış oyunlar da sahnelenmiyor. Geleneksel tiyatronun örneklerini de başkentlilerle buluşturuyor. 2000 yılından bu yana başkentte faaliyet gösteren tiyatronun bugün en sevilen oyunları arasında “Tuluatmasyan” ve “Alemin En Güzel Hikâyesi” adlı oyular yer alıyor. Mavi Sahne yönetimi bir kararın altına imza attı. Tiyatroda bundan böyle yaz ayları boyunca da çeşitli oyunlar başkentlilerin beğenisine sunulacak. Mavi Sahne’nin kurucularından Ziver Armağan Açıl’la, Türkiye’deki özel tiyatroların yaşadığı sıkıntıları ve Mavi Sahne’yi konuştuk: Ne zamandan bu yana faaliyet gösteriyor Mavi Sahne? I Mavi Sahne, 2000 yılının nisan ayında, sanat merkezi adıyla kuruldu. Önceleri bir sanat merkezi yönünde faaliyet gösterdi. Sanat eğitimleri verildi Mavi Sahne’de. Sonra bir tiyatro sahnesi oldu. Çekirdek kadroyla oyunlar oynanmaya başlandı. 2008 yılının kasım ayı itibariyla da kendi sahnesini açtı. Kafe tiyatro mantığını Ankara’ya yerleştiren ilk tiyatrolardan biri Mavi Sahne değil mi? I Evet. Aslında biz kafe tiyatro mantığıyla oyunlarımızı şu nedenle oynamaya başlamıştık: 2004 yılında, geleneksel meddah türündeki oyunları sahnelemek istedik. Biliyorsunuz, meddah genellikle Anadolu’da kahvehanelerde oynanan bir oyundur. Kahvehanelerin çağdaş yorumu da bugün kafelerdir. O halde biz de, “Alemin En Güzel Hikâyesi” adını verdiğimiz ve meddah geleneğine dayanan oyunumuzu, kafe tiyatro mantığıyla sahneleyelim dedik. Tiyatromuzu kafe tiyatroya çevirdik. Yurttaşlar bir yanda kahvelerini ya da T ? Selda GÜNEYSU içkilerini yudumlarken, bir yanda da oyun izlemenin keyfini yaşadılar. Daha sonra kafe tiyatro mantığı tüm Türkiye’de yayılmaya başladı. Bir oyunu sahnelerken izleyicilerin bir şeyler yiyip içmeleri sahnedeki oyuncuları rahatsız etmiyor mu? I Etmiyor. Genellikle, kafe tiyatroların sahnedeki oyuncuların dikkatini dağıtacağından endişe edilir. Ancak bana göre oyuncunun dikkati öyle izleyicilerin içkilerini yumlamasıyla bozulmaz. Çünkü oyuncular, normal tiyatro oyunlarında da, seyirciden gelebilecek tepkilere alışkındırlar. O bilinçle çıkarlar sahneye. Bir oyuncu hiçbir zaman izleyiciyi yok saymaz. Biz aynı kafe tiyatro mantığıyla sahnelediğimiz oyunları Şinasi Sahnesi’nde de, yurtdışında da sahneledik. Kimi zaman seyircilerle sohbet ettik oyun sırasında. Bana göre farkı yok. Kafe tiyatrolara Ankaralının ilgisi nasıl? I Kafe tiyatroları bugün genellikle gençler kabullenmiş gibi görünüyor. Ancak bizim seyirci potansiyelimize baktığımızda, 45 yaş ve üstünün de oyunlarımızı izlemeye geldiğini görüyoruz. O zaman biz doğru iş yapıyoruz diye düşünüyoruz. Mavi Sahne’nin geçen yıldan bu yana sahnelediği “Tuluatmasyon” adlı oyun başkentliler tarafından çok beğenildi... I Çünkü doğaçlama bir oyun “Tuluatmasyon.” Bugün improshov diye de bilinen bir tiyatro geleneği. Biz “Tuluatmasyon”u düzenli olarak her hafta iki kez izleyici ile buluşturduk. Düzenli olarak bir oyunun sahneye taşınması izleyicideki ilgiyi de arttırıyor diye düşünüyorum. Ayrıca bu tür oyunların bugün örnekleri yayınlanıyor televizyonlarda. “Komedi Dükkânı”, “Çok Güzel Hareketler Bunlar” vs... Televizyon çok garip bir icat. Yayınlanan her şey bir anda popüler oluyor. İzleyici televizyon ekranında gördüğünü canlı izlemek istiyor, bu nedenle bu oyun biraz daha fazla ilgi görüyor diye düşünüyorum. ‘Herkesin oyunlarımızdan zevk almasını istiyoruz’ Özel tiyatroların günden güne perde kapattığı bir ülkede, Mavi Sahne’nin yaşadığı sıkıntılar nelerdir? I Elbetteki biz de çeşitli sıkıntılaryaşıyoruzdiğerözeltiyatrolarınyaşadığı gibi ancak ben bugün Mavi Sahne’nin izleyici sayısının düştüğüne inanmıyorum. Seyircisizlikten yakınamam çünkü biz her oyunumuzu neredeyse yüzde 80 doluluk oranıyla oynuyoruz. Evet, ülkede yıllardır tiyatro sanatı geri plana itildi ancak ben yeniden tiyatronun öneminin ortaya çıktığına inanıyorum.Yıllardır neden tiyatro yapıyoruz diye sorguladık. Kim için ve neden tiyatro diye sorduk. Çok iyi işler yapalım ama kimse bizi anlamasın ise derdimiz, o zaman tiyatro yapmanın da bir anlamı yoktur. Biz herkesin yaptığımız işten zevk almasını amaçlıyoruz. Bilet fiyatlarımız da hayli uygun. Ankara’daki özel tiyatraların sayısı sizce yeterli mi? I Ankara’da Devlet Tiyatroları’nın (DT) sahne sayısının çok fazla olması aslında özel tiyatroların varlığını biraz etkiliyor diyebiliriz. Biliyorsunuz İstanbul’da özel tiyatroların sayısıçokdahafazladır.KeşkeAnkara’da da fazla olabilseydi. Özel tiyatroların DTgibi12yerleşiksahnesiolsaydıbugün, bu sıkıntıların hiçbiri yaşanmazdı diye düşünüyorum. Çok sayıda özel tiyatronun salonları dolduramayacağı yönünde bir kaygı da var Ankara’da... I Bence böyle bir kaygı yok. Yanlışbirkaygıbu.İstanbul’unnüfusu bugün nereden baksanız 13 milyonunüzerinde.Kenttekiözeltiyatrosayısı da 20 diyelim. Ankara’da bu nüfusun yarısı mevcut. Ancak Ankara’da bu nüfusun yarısını karşılayacak derecede ne yazık ki özel tiyatro yok. Mavi Sahne yaz aylarında da perdelerini kapatmayacak ve yeni oyunları başkentlilerin beğenisine sunacak... I Yıllardır, öğrenciliğim zamanında da, yaz aylarında tiyatroya gitmek istedim. Ancak sezon kapalı olduğu için bu olanağa sahip olamadık. Şimdi Mavi Sahne olarak yaz aylarındada,enazındantemmuzayının sonuna dek, perdelerimizi kapatmama kararı aldık. Yeni oyunları buluşturmak istiyoruz başkentlilerle. Yazın da tiyatroya gidilebileceğini anlatmak istiyoruz. Belki bizim gibi düşünen çok insan vardır. 16