28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 247/27 Mart 2009 ÖNCE SAĞLIK Prof.Dr.M.NejatAKAR MESAHestanesi email: sgumussoy@mesa.com.tr PİKA Besleyicideğeri olmayanmadde yemealışkanlığı P ika, besleyici değeri olmayan yabancı madde yeme alışkanlığıdır. Kil, toprak, kül, kağıt, kahve çekirdeği, sünger, tuz, bez, buz, kireç, kum, sabun, boya, saç, pil gibi maddeler çocuk veya erişkin tarafından alışkanlık haline getirilerek yenir. Pika, Türkiye’de bölgesel değişim göstermekle beraber, Orta Anadolu bölgesinde daha sık görülür. 14 yaş grubu çocuklarda daha sıktır. Hamilelikte, bulantıyı kesmek için toprak veya kil yeme alışkanlığı da bulunmaktadır. Çocukların, nesneleri tanıması anlamında her bulduğunu ağzına atması ile başlayabilir. Ancak bu durumun alışkanlık haline gelmesi, pika sorununu oluşturur. Pika sonucunda, vücutta ortaya çıkabilecek en önemli sorun demir eksikliğine bağlı olarak gelişen kansızlık ve çinko eksikliğine bağlı gelişme geriliğidir. Bunların yanı sıra, bağırsak parazitlerine ait bulgular, karında oluşabilecek ipkıl yumakları, boya yiyen çocuklarda kurşun birikimi, sindirim sistemi sorunları daha nadir de olsa belirlenebilir. Ayrıca pika, beslenme bozukluğuna da yol açabilir. Bazı çocuklarda, pika birkaç ay içerisinde kendi kendine geçer. Ancak böyle bir durumda bile, çocukta demir eksikliğine bağlı kansızlık sürebileceğinden, önemlidir. Çocuklarda demir eksikliği yaygın olarak görülen bir sorundur. Yenilen toprak, kil gibi maddeler besinlerdeki demir ve çinkoyu bağırsak düzeyinde bağladıkları için, emilim bozulur, çinko eksikliği ve demir eksikliği kansızlığı oluştururlar veya var olan kansızlığı derinleştirirler. Küçükken toprak ve/veya benzeri besin dışı gıda yiyenlerde de demir eksikliği sürebilir. Pika, daha çok demir eksikliğine bağlı olarak kansızlık geliştiğinden, vücutta demir metabolizmasını değerlendirebilecek kan incelemelerinin yapılması gereklidir. Bunun için hekiminize başvurmanız uygun olacaktır. Pika tedavisinde, kansızlığın oluştuğu hallerde “demir” tedavisi yeterlidir. Ancak nadiren bazı çocuklarda çinko eksikliği de olabileceğinden tedaviye çinko da eklenebilir. O zaman tedavi iki aşama da yapılır, çünkü bağırsak düzeyinde birbirlerinin emilimlerine engel olduklarından demir ve çinko tedavisi birlikte uy gulanamaz, pika tedavisinden sonra kan tablosu normale döner. Eğer pika tedavi edilmezse, demir eksikliğinin özellikle iştahsızlık, sık enfeksiyon, algılamada yavaşlama gibi yan etkileri çocuklarda kalıcı olarak sürebilir. Çocukluk çağı pikalarında genellikle böyle bir desteğe ihtiyaç hissedilmez. Ancak zeka sorunları olan çocuklar ile demir ve çinko eksikliği düzeltilse dahi, pika sürüyorsa psikolojik destek gereklidir. Ancak pika öyküsü olan erişkinlerin, psikiyatrik desteğe ihtiyaçları vardır. TAYANÇPRASAD Sendromu, kil ve toprak yiyen çocuklarda ergenlik sonrası dikkati çeken bir tablodur. İlk kez bir Türk doktor M. Muin Tayanç tarafından 1940’lı yılların sonunda tanımlanmış, daha sonra A. Prasad tarafından dünya literatürüne kazandırılmıştır. Özellikle Orta Anadolu’da Konya civarında görülmektedir. Demir eksikliği kansızlığı, çinko eksikliği, ergenlik gecikmesi, boy kısalığı, dalak ve karaciğer büyüklüğü ile kendisini gösteren bir klinik tablodur. Doğru teşhis ve demirçinko tedavisinden sonra klinik tablonun düzeldiği görülmektedir. Bu sayfa Mesa Hastanesi tarafından hazırlanmıştır. / www.mesahastanesi.com.tr 292 99 00 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle