27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 247/27 Mart 2009 Mona Lisa ile Siyau’nun fantastik aşkı sahnede eşit değerlerin mücadelesini veriyoruz. Tiyatronun kuruluş amacı da zaten bu. Biliyorsunuz, 15 yıldır varlığını sürdüren bir tiyatro, Özgür Tiyatro. Ancak bugün ne yazık ki ekonomik nedenlerden ötürü bir yerleşik sahnesi yok. Paramız olsaydı biz de elbette salt tiyatro sahnesi değil, başkente bir kültürsanat merkezi kazandırmayı elbette çok isterdik. Ancak altı çizilmesi gereken bir durum var ki, o da, biz parayı pulu bu işe pek sokmama kararındayız. Oyuncularımızın hemen hemen hepsinin ikici bir işi var. Yani tiyatrodan para kazanmıyorlar. Çünkü ben sanatın içine para girdiği andan itibaren, o sanatın kirlenmeye başladığını düşünüyorum. Son dönemde sanatçılarımızın çoğunda ne yazık ki kültürel bir yozlaşma var, biz kültürel yozlaşmaya karşı taviz vermeme kararındayız. Tiyatroyu aşkla ve gönül bağıyla yapıyoruz. aşkentte 15 yıldır perde açıyor Özgür Tiyatro. Oyunlarını dört yıldan bu yana Ekin Sanat Merkezi’nde sahneleyen tiyatro yepyeni bir oyunla, dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in “Jokond ile Siyau” adlı eserinden aynı adla sahneye uyarlanan oyunla çıkıyor bu kez izleyicilerin karşısına. Leonardo da Vinci’nin ünlü Mona Lisa tablosu ile Çinli devrimci Siyau arasındaki fantastik aşk hikâyesini konu edinen oyunu, Özgür Tiyatro’nun kurucusu Özgür Başkaya yönetti. Oyun, Nâzım Hikmet’in 1928 yılında kaleme aldığı eseri, tiyatral bir dille izleyiciye aktarması bakımından da önem taşıyor. Müzik direktörlüğünü Hakan Aslan’ın üstlendiği oyunun koreografisi Ziver Armağan Açıl’a, dekoru Tamer Gören’e, kostümleri de Zeynep Ön’e ait. Özgür Tiyatro’nun kurucusu Özgür Başkaya ile bugün Türkiye’deki özel tiyatroların sıkıntılarını ve tiyatronun yeni oyunu “Jokond ile Siyau”yu konuştuk: Bize biraz “Jokond ile Siyau”dan bahseder misiniz? I “Jokond ile Siyau” dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in, 1928 yılında kaleme aldığı çok güzel şiir destanlarından biridir. Toplam 19 sayfalık bir destan bu. Çok da ilginç bir konusu var. Biliyorsunuz La Jokond, Leoardo da Vinci’nin bugün “Mona Lisa” adıyla bilinen tablosudur. Çinli devrimci Siyau, bir gün Mona Lisa’ya aşık olur. İlerleyen süreçte Mona Lisa da Siyau’ya. Müthiş bir fantastik kurgudur. Oyun, Çinli devrimci Siyau ile Mona Lisa arasındaki aşk hikâyesini konu ediniyor aslında. Ancak eserin alt metninde aşktan çok mücadele var. Yani Nâzım bu eserde devrimci bir arkadaşının başından geçenleri anlatıyor aslında. Ciddi bir sanat eleştirisi de sunuyor oyun. Sanatın insanın emrinde olması gerektiğini anlatıyor. Tek perdeden oluşuyor oyun. Bu bizim tercihimiz. Çok bölmeyi düşünmedim oyunu. Akıp giden bir kurgusu var çünkü. Özgür tiyatro bugün başkentte “devrimci ilerici tiyatro” olarak da biliniyor... I Aslına bakarsanız, “devrimci ilerici” zor bir tanım. Kime göre ve neye göre “devrimci ilerici” bu tiyatro diyenler olabilir. Ancak devrimcilikten ve ilericilikten kast, Türkiye’de ve dünyada özgürlüğü ve eşitliği savunmak ise evet devrimci ve ilericiyiz. Özgür ve B ? Selda GÜNEYSU ‘Selam Olsun Nâzım’a...’ Biliyorsunuz bugünlerde Nâzım Hikmet, Başbakan’dan tutun da, hemen hemen herkesin dilinde. Herkes bir yerlerde Nâzım’ın şiirlerini okuyor... I Özgür Tiyatro için Nâzım Hikmet, bir “Kasımpaşalının” sözleriyle ya da yıllar sonra vatandaşlığa geri alınmasıyla kıyaslanamayacak ölçüde değerlidir. Bizim hali hazırda, “Jokond ile Siyau” ile birlikte dört tane oyunumuz var. Bunlardan bir tanesi “Savaş Oyunu”, diğeri “Şair ile Postacı”, bir diğeri de “Aşkın Vatanı Yoktur.” Ayrıca benim üniversitedeki tezim de Nâzım Hikmet üzerinedir. Biz Özgür Tiyatro olarak, kimse Nâzım’ın adını ağzına almazken, onun adına etkinlikler düzenledik. Bir yenisi de 7 Nisan’da, Kuytu Kafe’de gerçekleştireceğiz. Etkinliğimizin adı da “Selam Olsun Nâzım’a” olacak. Biz her dönem Nâzım’a selam olsun dedik. Bugün kim oluyorlar da bir dünya şairine, Nâzım Hikmet’e, vatandaşlığını geri veriyorlar? 1950’li yıllardaki kararnameyi Bakanlar Kurulu geri alsa ne olur, almasa ne olur? Gazze’de çocuklar katledilirken, Başbakan’ın eşi çıkıyor, Nâzım’ın şiirini okuyor. “Şeker de yiyebilsin çocuklar...” Daha önce biliyorlar mıydı acaba Nâzım’ın şiirlerini? Nâzım Hikmet bir dünya şairidir ve Özgür Tiyatro da bu dünya şairini selamlamak istemiştir. ‘Parayardımıyerine birsahneaçın’ Peki bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel tiyatrolara sağladığı yardımı nasıl değerlendiriyorsunuz? I Açık söylemek gerekirse, bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı yardım benim için önemli değil. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın asli görevi yardım yapmaktır. Türkiye’deki kültüre ve sanata açılım sağlamaktır. Ben de bu nedenle ilişki kuruyorum Kültür ve Turizm Bakanlığı ile. Bakın, geçen sene Özgür Tiyatro, bakanlıktan 11 bin TL yardım aldı. Yardım alan bir özel tiyatronun bugün en az 25 oyun sahneleme zorunluluğu vardır. Bir oyun sahnelemek için bir salonun kirası bugün nereden baksanız 750 TL dir. 10 oyun oynadığınızda bu para zaten elinizden uçup gidiyor. Nerede eserin telif hakkı bedeli, oyunun kostüm, dekor, ışık, oyuncu parası? Bundan yıllar önce Kültür ve Turizm Bakanlığı’na Özgür Tiyatro olarak bir yazı yazdım. Siz özel tiyatrolara para yardımı yapmayın bunun yerine başkentteki amatör tiyatrolara bir sahne açın. Haftada bir kez oyunlar oynansın dedim. Bunu yapmadılar. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle