02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 283/4 Aralık 2009 Göldeki toplu balık ölümleri durdurulamıyor. Çevresindeki Mogan alarm veriyor ? Alican ULUDAĞ ogan Gölü’nde, yaklaşık bir ay önce başlayan balık ölümlerinin önüne geçilemiyor.Çeşitliaralıklarlagörülen toplu sazan ölümlerinin oksijen azlığından kaynaklanabileceği belirtilirken, gölün yıldan yıla kötüye gittiği de dile getiriliyor. Gölün çevresindeki yapılaşmalarınarttığınadadikkatçekiliyor, göle yeraltı ve yerüstünden gelen su akışının azaldığı ifade ediliyor. Su seviyesinin düşmesi nedeniyle Eymir Gölü’yle bağlantısı kesilen Mogan’ın “neredeyse havuza dönüştüğü”, hareketin olmadığı gölde bunun otlaşma ve balçıklaşmanın yanı sıra sudaki azot fosfat oranın artmasına yol açtığı vurgulanıyor. Mogan’da yaşanan toplu balık ölümleri gözleri bir kez daha göle çevirdi. Gölde 23 Ekim’de başlayan balık ölümleri aralıklarla devam ediyor. Binlerce sazan balığı toplu halde kıyaya vururken, Anakent Belediyesi yetkilileri de kayıklarla ölü sazanları topluyor. Diğer yandan gölde yaygın olarak görülen sazanlar oksijensizlikten kıyıya yakın sularda dolaşıyor. Birçok balıkçı da oltalarının ucuna yem takmadan, sadece olta M nın iğnelerini kullanarak balık yakalıyor. Yurttaşlar bu şekilde poşetler dolusu balık avlarken, küçük çocukların da “amatörce” yaptığı oltalarıyla buna eşlik etmeleri dikkat çekiyor. Buna karşın tutulan bu balıkların yenmesinin sağlığa zararlı olup olmadığı ise bilinmiyor. Ölen balıkların toplanmasına karşın, gün içinde yine su üstünde dolaşan ya da kıyaya vurmuş balıklara rastlanılıyor. Bu arada Mogan Gölü’nü görmeye gelenler koyu yeşile dönmüş bir suyla karşılaşıyor. Bu duruma ise göldeki bitkilerin çürümesinin neden olduğu belirtiliyor. Toplu balık ölümlerinin yaşanmasının nedenleri konusunda net bir açıklama yapılmazken, Cumhuriyet Ankara’nın ulaştığı yetkililer göldeki oksijen oranının azlığına işaret ediyor. Ankara İl Çevre Müdürlüğü’nden bir yetkili, kendilerine Özel Çevre Koruma Kurulu’ndan ulaşan bir yazıya göre ölümlere çökmelerden kaynaklı oksijensiz ortamın oluşmasının neden olduğunu kaydetti. Gölde sirkülasyon olmadığına dikkat çeken yetkili, şöyle konuştu: “Yağmur yağdığı zaman oksijen daha da artar. Ancak yağmur çok az yağdı. Buraya gelen bir su da yok. Ayrıca daha önceleri Eymir Gölü’ne su akışı vardı. Şimdi o su geçişi de olmadığı için sirkülasyon kesildi. Dipteki tortular da oksijenin oluşmasını engelliyor. Bu çökme aynı zamanda sazlıklardan kaynaklanan çürümelerle ya da değişik kirlenmelerden kaynaklı da olabilir. Örencik Mahallesi’nden geçen dereden gelen sular az da olsa oradaki kirlenmeye etki ediyor.” ‘Yetki karmaşası var’ Göle çevrede yapılan villaların da olumsuz etkisinin olabileceğine işaret eden İl Çevre Müdürlüğü yetkilisi, eskiden gölün çevresinde bu yapıların daha az olduğunu, şimdi ise bunların arttığını söyledi. İnsan eliyle kirlenmenin fazlalaştığını aktaran yetkili, “Parklardan kaynaklı etkiler vardır. Ancak balıkların ölümünde etkisi olur demek yanlış olur. Ama yine de gölü etkileyebilir. Mogan’ın bağlantısının kesilmesinin gölü kirlettiğini DSİ de söylüyor” dedi. Mogan’ı kurtarmak için çok iyi bir çalışma yapılması gerektiğine vurgu yapan yetkili, “Göl konusunda yetki karmaşası yok mu? Herkes sorumlu ama bu kadar kurumu bir araya getirtip iş yaptırmak da zor olsa gerek” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Haklısınız. Sizinle aynı görüşteyim. Orada da bu tür bir karmaşa var. Çünkü böyle bir durumda bile herkes birbirine yazıyor: Tarım Bakanlığı bize yazıyor, biz Tarım Bakanlığı’na yazıyoruz. Balık ölümlerinin olduğu ve gerekli tedbirlerin alınması gerektiği diye... Yetki bir elde toplanmalı. Bu Büyükşehir Belediyesi olabilir. Ama tabii bu Çevre Bakanlığı’nın inisiyatifinde olan bir şey.” Numuneler temiz! Ankara İl Tarım Müdürlüğü’den bir yetkili ise, gölden 14 Ekim’de aldıkları numunelerin sonuçlarına göre toplu balık ölümüne yol açacak bir bulgunun gözükmediğini kaydetti. 14 Ekim günü çözülmüş oksijen miktarını ölçtüklerini ve çıkan oranın sazan balıklarını öldürecek miktarda olmadığını savunan yetkili, bir hafta içinde suda çok fazla değişiklik olacağını zannetmediğini belirtti. Ölümlerin nedeni konusunda tahminlerini de dile getiren yetkili, “Mogan’ın yapısı itibarıyla yer tabanında bitkisel ve hayvansal artıklar var. Bunlar bulanıklık yaratmaya müsait atıklar. Herhangi bir tektonik hareket olmadı ancak böyle bir hareket bulanıklığı yukarı çıkarırsa ölümlere neden olabilir” dedi. ‘Sudurgunlaşınca,oksijenazalıyor’ İl Tarım Müdürlüğü’nden bir başka yetkili ise ölümlerin metan gazı çıkışından kaynaklandığı iddiasını araştırdıklarını ifade ederken, “Suyun çok hareketsiz oluşu, bağlantılarının kesilmesi, oksijen yetersizliğinden bahsediliyor. Gölü besleyen sular kesilince bir akış olmuyor. Yağmur yağmıyor, rüzgâr olmuyor, su durgunlaşınca çözülmüş oksijen oranı azalıyor. Bu da balıkların ölümüne yol açıyor. Metan gazı da organik çözülmeden kaynaklanabiliyor. Orada sazlıklar, çalılıklar var. Çevrede bulunan işletmelerin kaçak bağlantıları da gölü kirletebilir. Bunların tümü balıkların ölümüne neden olabilir” diye konuştu. ‘Gölkendiniyenileyemiyor’ Gölbaşı Koruma, Geliştirme ve Turizm Derneği (GÖLDER) Başkan İsa Ömercan ise Kızılırmak’tan gelen suyun dinlendirildikten sonra Mogan’a verilerek gölün belli bir seviyeye ulaştırılması çağrısı yaptı. Ömercan, “Gölde su olmadığı için biriken su aynı yerde duruyor. Bu sene yağmurdan dolayı göl doldu ancak taşmadı. Eymir’e giden kanaldan su geçmedi. Dolayısıyla göl kendi içinde bir yenileme yapmadı. Yapmadığı için aynı kirlilik devam ediyor. Göle su verilirse bu su Eymir’e geçecek ve ortada bir sirkülasyon oluşacak” görüşünü dile getirdi. 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle