28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 238/23 Ocak 2009 24 Ocak Kararları ve Gökçek Belediyeciliği ? Turhan ÇAKAR Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı lkemizde 24 Ocak 1980 serbest piyasa ekonomik kararları çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kararlar, ülkemizde o tarihten sonra yaşanan tüm ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel değişimlerin, sarsıntıların kaynağıdır. Neoliberalizm denilen ticarileştirme, serbestleme, özelleştirme, metalaştırma anlayışı ve politikalarının ülkemizde devreye konulması ünlü 24 Ocak 1980 kararlarıyla başlamıştır. İstedik ki, söz konusu 24 Ocak kararlarının yıldönümünde, bu kararlarla birlikte ülkemizde uygulanan neoliberal politikaların belediye hizmetlerine ve bu arada Ankara Anakent Belediye hizmetlerine yansımalarını gündeme alalım. Öncelikle belirtmeliyiz ki, 24 Ocak kararlarıyla birlikte ülkemizde uygulamaya konulan neoliberal politikalar her alanda olduğu gibi tüm belediyecilik uygulamalarında da sosyal devlet ve kamu yararı anlayışının terk edilmesine neden olmuştur. Belediyelerde rant anlayışı egemen olmuş, çıkar grupları ya da onların temsilcileri belediye yönetimlerinde iktidar ve belirleyici olmuştur. Azınlıktaki bazı belediyeler dışındaki belediyelerin büyük bir çoğunluğu 1980 öncesi dönemden farklı olarak kentli yurttaşlara, kentte yaşayan emekçilere değil, egemen güçlere, çıkar gruplarına, kent mafyasına hizmet eder ve onların isteklerini yerine getirir olmuştur. Belediye hizmetleri pahalı duruma getirildiğinden yurttaşların, tüketicilerin büyük bir çoğunluğu bu hizmetlere ulaşmakta büyük bir zorluk ve sıkıntı çekmektedir. İmar yolsuzlukları birçok belediyede yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Belediye yönetimleri tarafından kentlere ve kentlilere karşı işlenen suçlarda büyük bir artış gözlenmektedir. Ankara Anakent Belediyesi’nde sözü edilen neoliberal ekonomik politikalar özellikle Melih Gökçek döneminde en etkili şekilde uygulanmaya konulmuştur. Ü GERÇEKLER ORTADA Melih Gökçek istediği kadar yaptığı işlerle övünsün, Ankara’da kendi döneminde yapılanlar bütün çıplaklığıyla ortadadır. I Ankara’nın kimliği hızla bozulmakta, yok olmaya doğru gitmekte ve Ankara her geçen gün daha da çirkinleşmektedir. I Ankara; su, ulaşım, kömür ve doğalgaz fiyatlarında Türkiye’nin en pahalı kenti olmasının yanı sıra ulusal gelir ve tüketicinin alım gücü dikkate alındığında dünyanın en pahalı başkentleri arasında girmiştir. Özellikle de çok pahalı olan su, doğalgaz ve ulaşım hizmetlerine dar gelirli tüketiciler ulaşmakta çok büyük sıkıntılar çekmektedir. I Ankaralı tüketicilerin kullandığı, daha doğrusu kullanamadığı ya da zorunluluktan dolayı kullandığı şehir şebeke suyu hem bulanık akmasına hem de kokmasına karşın Türkiye’nin ve dünyanın en pahalı suyu durumundadır. I Ankara kent içi ulaşımı çok pahalı olmakla birlikte insan öncelikli durumundan araç öncelikli duruma getirilerek çıkmaza sokulmuştur. I Kent içi gereksiz ve anlamsız bir şekilde alt ve üstgeçitlerle donatılmıştır. Kent içinde otomobil ve motorlu araç sayısı artırılmıştır. Bu nedenle, yolcu ve yaya güvenliği yok edilmiştir. Kent içi ulaşımı yayaların kent içinde rahatça gezemediği ve karşıdan karşıya geçemediği duruma getirilmiştir. I Gökçek döneminde su ve doğalgazda çok pahalı ön ödemeli sayaç kullanma zorunluluğu getirilerek tüketiciler soyulmuştur. Tüketici haklarına aykırı bu haksız uygulama devam etmektedir. I Su abonesi olmak isteyen tüketicilerden 1000 TL5000 TL arasında değişen tutarlarda abonelik bedeli alınarak tüketiciler soyulmakta ve abone olmak isteyen tüketiciler büyük ekonomik sıkıntılar içine girmektedirler. I Tüketicilerden EPDK kararlarına da aykırı bir şekilde ve EPDK’nin denetimleriyle de belirlendiği gibi haksız ön ödemeli gaz sayaç bedeli, ön ödemeli sayaçlarda kullanılan pil bedeli ve yanlış katsayı uygulamasıyla haksız gaz bedeli alınmıştır. Ancak, bu bedellerin geri ödenmesinde tüketicilere olmadık zorluklar çıkartılmakta, gecikmelere neden olunmakta, haksızlığa uğratılan birçok tüketici ise hazırlanan listelere alınmamış ya da alınmamaktadır. I Ankara’da yaşayan tüketiciler ve emekçiler yoksullaştırılarak çaresizleştirilmekte, sosyal devlet, tüketici hakları ve insan onuruna uygun olmayan bir şekilde yapılan gıda ve kömür yardımları ile de siyasi rant elde edilmeye çalışılmaktadır. I Tüketicilerden toplanan su, doğalgaz ve ulaşım bedelleri bu hizmetlerin daha kaliteli ve daha ucuz bir şekilde Ankaralılara sunulmak üzere gerekli yatırımlar yapılmak yerine konu ile ilgisi olmayan başka alanlara, devlet yoluna, çevre otoyoluna, köprülü kavşaklara, alt ve üstgeçitlere harcanmıştır. I Ankara’da Türkiye’nin ve dünya başkentlerinin en pahalı belediye hizmetleri verilmesine karşın, Ankara Anakent Belediyesi Türkiye’nin en borçlu belediyesi konumuna getirilmiştir. Ankara Anakent Belediyesi’nin toplam borcu Temmuz 2008 tarihi itibariyla 4 milyar 382 milyon TL’dir. I Ankara Anakent Belediyesi’nin kentte ve kentte yaşayan tüketicilere karşı işledi ği suçlar, yaptığı yanlış ve haksız uygulamalar nedeniyle, tüketici örgütleri ve meslek örgütleri ile diğer ilgili kamu kuruluşlarının açtığı ve kazandığı yüzlerce mahkeme kararı uygulanmamaktadır. I Ankara Anakent Belediyesi’nin haksız ve yanlış su, doğalgaz, sayaç ve diğer belediye uygulamaları nedeniyle tüketicilerin tüketici sorunları hakem heyetlerine yaptığı ve hakem heyetlerinin tüketicilerin lehine verdiği yüzlerce karar belediye tarafından uygulanmayıp tüketiciler mahkemelere yönlendirilerek maddi ve manevi olarak zarara uğratılmışlardır. I Ankara’da büyük bir tabela ve görüntü kirliliği ile dil kirliliği yaratılmasına neden olunmuştur. Bununla birlikte yaya geçitlerini işgal eden reklam panoları da başkent Ankara’nın çirkinliğini daha da artırmıştır. I “Kentsel dönüşüm uygulaması” adıyla gecekondularda yaşayan binlerce yurttaşın daha insanca yaşamaları için sorunlarına çözüm bulmak yerine konutlarına ve arsalarına el konularak mağdur edilmelerine neden olunmuş, belli çevreler için büyük bir rant alanı yaratılmış ve yaratılmaya devam edilmektedir. I Kent içindeki motorlu araç sayısı ile kömür kullanımının artışına paralel olarak hava ve gürültü kirliliği ile çevre kirliliği de artış göstermektedir. I Kültürel yönden yozlaşma ve gerileme giderek yaygınlaşmaktadır. T ük e t i c i H a k l a r ı D e r n e ğ i / TE L: 4 2 5 1 5 2 9 4 1 7 9 3 3 4 4 1 9 3 7 7 4 / t h d@ t u k e t i c i h a k l a r i . o r g. t r w w w . t uk e t i c i h a k l a r i . or g. t r 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle