Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 TEMMUZ 2008 CUMA öğrencileri de öğretim üyeleri de mezunları da çok kızgın... ‘Yıkma niyetim yok’ REKTÖR Akbulut’un ardından, aynı gün Gökçek yeni bir açıklama daha yaparak, bu kez doğrudan Akbulut’a yüklendi. Akbulut’u “ajitasyon” yapmakla eleştiren ve “CHP’den siyasete atılma gibi bir niyeti var galiba.Böyle bir niyet için Melih Gökçek’e çatmayı koz olarak kullanıyor” suçlamasını yönelten Gökçek, “Sayın Rektör Akbulut ayıp ediyor. ODTÜ’yü yıkma gibi bir niyetim yok.Bugün de yok,yarın da yok...Yıkma yetkim var ama bunu kullanmayacağımı açıkça ifade ettim” dedi. MUHALEFET DE GÖKÇEK’E KIZGIN Yaşanan süreçte konu siyasetin gündemine kadar taşındı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek, ODTÜ’nün 1960’larda yapılan binalarını, ‘Kaçakmış, yıkacağım’ diye tutturdu.Kendisi 15 yıldır Belediye Başkanı. 50 yıldır o üniversite ortada, şimdi ‘Eksiği noksanı varmış, yıkacağız’ diyor. Allah akıl fikir versin” diyerek tepkisini dile getirdi. SHP Genel Sekreteri Uğur Cilasun da Gökçek’in, ODTÜ’nün yıllardır özenle bakıp geliştirdiği arazisinin yüzde 40’ına el koyma düşüncesiyle kendinden geçtiğini belirterek, belediyeye tepki gösteren öğrencileri ve öğretim üyelerini desteklerini açıkladı. ODTÜ öğrencileri de Gökçek’in attığı adım üzerine sessiz kalmazken; yaptıkları eylemlerle belediyeyi protesto etti ler. ODTÜ Öğrenci Temsilcileri Konseyi Başkanı Mehmet Kuzu yaptığı açıklamada, belediyeye şu öneride bulundu: “Bizler öğrenciler, gençler olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün güvenini henüz daha doğmadan kazandık. Bu güvenin anlamını sanıyoruz sayın Gökçek kavrayamamış ve bu denli açıklamalar yaparak devletin üniversitesinin binalarını, ülkemizin bilim yuvasını yıkmakla korkutmaktadır. 15 yıldır başkentimizde olanları görmekteyiz.Bahçelievler’de anayol ortasındaki Gökkuşağı Projesi, Atatürk Bulvarı, sarı akan çeşmeler,yaz ortasındaki susuzluk bize neler olduğunu anlatmaktadır. Sayın Gökçek’i ODTÜ’ye davet ediyor, bu açıklamaları sonrasında bilimin, sorgulamanın, eğitimin ve topluma hizmetin ne olduğu konusunda ‘ODTÜ’lüden ders verilir’ diyoruz.” ODTÜ öğrencileri yazılı açıklamayla yetinmezken, 22 Temmuz Salı günü de üniversitelerinde bir protesto gösterisi düzenledi ve Gökçek’e de kestiği rekor para cezasına da tepkisini yükseltti. ODTÜ Mezunları Derneği Başkanı Himmet Şahin, “ODTÜ binalarının içinde bulunduğu durum çoğu kamu binası için geçerli.Atatürk Orman Çiftliği’ne (AOÇ) yaptıkları gibi şimdi de ODTÜ’yü talan etmek istiyorlar.Buna izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Yeni hedef ODTÜ mü? Vasfiye İPEKÇİ ODTÜ Eymir Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cumhuriyet Ankara, konuya ilişkin ODTÜ’lülere kulak vermek üzere üniversitenin yerleşkesine de gitti; tepkiler şöyleydi: Gökçek intikam alıyor Prof. Dr. Sinan Kayalıgil (Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi): Belediyenin almış olduğu karar büyük adaletsizlik. Gökçek son derece uygunsuz bir talepte bulundu. Elindeki yetkiyi yerleşik kamu kuruluşu yapılarını yıkmak için kullanmasını çok “ham” bir karar olarak nitelendiriyorum. Türkiye’de her şey olabilir, bu yüzden endişeliyim. Nevin Demirel (Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Mezunu): ODTÜ bir simge. Melih Gökçek ve onun zihniyetindeki insanlar, yıkılmaz bir kale gibi gördükleri ODTÜ’yü yıkmaya çalışıyorlar. Ancak ben ODTÜ’yü yıkabileceklerine inanmıyorum. Onlar da ODTÜ’yü yıkamayacaklarını biliyorlar. Gündemi değiştirmek ve kendilerince ODTÜ’ye ceza vermek istiyorlar. Bütün bu girişimleri ODTÜ’nün duruşuna karşı bir “misilleme” olarak görüyorum. Emre Şengül (Makine Mühendisliği Bölümü Öğrencisi): Senelerdir gecekonduda okuduğumu yeni öğrendim! ODTÜ’yü yıkmak yeni mi akıllarına geldi? Ticari zihniyetle belediyecilik yapılmaz. Gökçek “misilleme” yapıyor. Ahmet Şen (İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğrencisi): Gökçek binaları yıkacağına önce metro inşaatını ta mamlasın, başkentin su sorununu çözsün. Canberk Turan (Kimya Bölümü Öğrencisi): Gökçek’in söylemlerini “boş laf” olarak değerlendiriyorum. Ama yine de tedirginim. Erden Güngör (Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğrencisi): Gökçek’in söylediklerini kesinlikle ciddiye almıyorum. ODTÜ’nün yıkılması gibi bir durumun da söz konusu olabileceğine inanmıyorum. Çağrı Koralay (Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü Öğrencisi): Gökçek’in ODTÜ’yü yıkabileceğine inanmıyorum. Üzerinde durulacak bir konu değil. Melih Gökçek’in ODTÜ’yü yıkması Ankara’ya deniz getirmesi gibi birşey. Gözde Köse (Endüstri Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi): Yıkım olanaksız. Bence Gökçek, intikam almak istiyor. Hazal Akboğa (Biyoloji Bölümü Öğrencisi): Kararı kesinlikle ciddiye almıyorum. Gökçek’in amacı sansasyon yaratmak. Merve Kan (Psikoloji Bölümü Öğrencisi): Gökçek’in kararı antidemokratik. Bugün Dikmen Vadisi’nde de aynı sorunlar yaşanıyor. Göçek, oradaki evleri de yıkmak istiyor. nayasamızın başlangıcı “Bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O’nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda; dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, ……., egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun,bu anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı …… FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak,sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur” sözleriyle başlayıp asla değiştirilemeyecek 2. maddesinde “ . – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” denilmektedir. Son dönemlerde bazı çevreler, bu ilkeleri hiçe sayarak laik, Atatürk devrimlerini savunan, gerçek demokrasiden ve sosyal hukuk devletinden yana olan askeri ve sivil tüm kurum ve kuruluşları ve hatta bireyleri düşman ilan edip, Cumhuriyetimizin kazanımları için mücadele eden, mevcut iktidara karşı yeni demokratik muhalefet yolları ve oluşumları arayanları, en temel demokratik vatandaşlık hakkını engelleyerek bu tip arayışları “darbe girişimi” olarak algılayarak suçlu ilan etmekte, ülkemizi Mc Carthy döneminin korku cumhuriyetine dönüştürmeye çalışmaktadır. Atatürk devrimlerinden, laik , demokratik ve sosyal bir hukuk devletinden yana olan tüm insanları susturmak ve korkutmaktan yana olan bu çevrelerin son icraatı, her zaman Atatürk devrimlerine bağlılığı, bilimi ve çağdaşlığı ön planda tutan ODTÜ’ye saldırıp, sindirme çabaları. Ama bu kez yanlış kayaya çarptılar. 1985 yılında çıkan 3194 sayılı İmar Yasası’na dayanarak, çoğunluğu 19621970 yılları arasında ODTÜ yerleşkesinin il imar hudutları dışında kaldığı bir dönemde yapılmış fakülte binaları için “yapı ruhsatlarına rastlanılmadığı” gerekçesiyle yıkım kararı ve 1 milyon 800 bin YTL (1.8 trilyon lira) para cezası uygulanması kararı çıkartan Melih Gökçek ve yandaşları, bu kararlarını gerçekleştirmek için attıkları ilk adımda sadece üniversite yönetimini ve öğrencilerini değil 90 bini aşkın mezununu da karşısında bulacaktır. Bu kişilerin asıl amacı, aylarca Ankara halkına içirilen Kızılırmak suyunun arsenikli olduğunu açıklayarak oyununu bozan, rant amacıyla el koymak için ODTÜ arazisi içinden yer alan, yıllardır peşinde koştuğu Eymir Gölü’nü ve bazı arazilerine vermemekte direnen ODTÜ’yü sindirmeye çalışmaktır. Deneyin sayın Melik Gökçek ve yandaşları deneyin. Biz ODTÜ’lüyüz, bizleri bugüne kadar hiçbir kuvvet sindiremedi. Deneyin de neler olabileceklerini hep birlikte görelim. A 5