Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 HAZİRAN 2008 CUMA Gözlerini kaybetti ama yılmadı, şampiyon oldu Sevil ARINAN erkesin hafızasına kazınan birgün vardır. Unutulamaz... Ulusal sporcu Serdar Bozdemir’in unutamadığı gün ise 19 Mart 2002. Bu tarih onun için çok şey ifade ediyor. Maden mühendisi olan Serdar Bozdemir, o gün bir avuç dinamitin patlaması sonucu iki gözünü birden kaybetmiş. Bu talihsiz olayın ardından Bozdemir, iş göremez duruma gelmiş. Bozdemir, o gün yaşadıklarını saniye saniye aklının bir köşesine yazmış. Engelli oluşunu unutmak, eşi ve oğlu Yiğit ile mutlu bir yaşantı sürmek isteyen ulusal sporcu Bozdemir, içine düştüğü durumdan kendini çıkartmak isterken çok farklı bir çözüm üretmemiş aslında. Yaşamının her döneminde yaptığı spora daha da bir tutunmuş. Öyleki Bozdemir kazanın ardından şu an, cirit gülle atma, halter ve yüzmede Türkiye Şampiyonlukları’nın sahibi. Yaşama ve yaşamaya spor ile tutunan ulusal sporcu, sorularımıza şu yanıtları verdi: Yaşamınızı değiştiren kaza nasıl gerçekleşti.Anlatır mısınız? Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum ve Ankara’ya geldim. Birçok yere iş başvurusunda bulundum. Ardından Bolu Mengen’de bulunan bir kömür şirketine kabul edildim. Çalışmaya başladım. Bolu’da çalışırken, evlendim de. O aylara kadar yaşantımda her şey normaldi. Ta ki kaza gününe kadar. Kaza günü kömür ocağına bakım yapmak için aşağıya indik. Bakım onarım yaparken, işçiler kullanılamaz halde olan bir poşet dinamit buldu. Ben de işçiler ve diğer arkadaşlar zarar görmesin diye mesai saatinin ardından poşetteki dinamiti imha etmek için yukarı çıktım. Bozuk dinamitleri avuç avuç inceleyip, yakıyordum. Bir sorun yoktu. Sonra yanımda olan bir işçi arkadaş, poşetin dibindeki bir avuç dinamiti incelemeden ateşe attı. İşte ne olduysa o an oldu. Kendimi yüz üstü uzanmış bir şekilde anımsıyorum. Yani işçinin bir anlık ihmali gözlerinizi kaybetmenize neden oldu... H Çok acı ama evet. Onlar zarar görmesin diye ben dinamiti yaktım ama gözlerimden oldum. Patlamanın ardından dinamit, iki gözümü silip attı. Göz retinam aktı. Kazanın olduğu dakikalarda gözlerimin kapalı olduğunu hissettim. Ardından da yüzümün durumunu merak ettim ve elimi yüzüme koydum. İlk defa böyle bir duyguyu hissettim ve elim yüzümün içine girdi. Konuşulanları duyuyordum fakat vücudumu oynatamıyordum. Yüzümün sol tarafının aşağıya kaydığını hissettim. Hemen hastaneye kaldırıldım. Tedavi uygulandı. Bu kaza yaşamınız dönüm noktası olmuş. Aileniz ve yakınlarınız size nasıl yaklaştı? Bolu’daki tedavi yetersiz olunca, Ankara’ya gönderildim. Ama o an gözlerimi kaybettiğimi anladım. Tuhaftır canım hiç yanmadı. Hemen estetik müdahale uygulandı. Tabii çevremdeki herkes şaşırmıştı. Öte yandan eşim ile o günlerde 5 aylık evliydik ve o derinden sarsıldı. Beni sevdiği için hep yanımda oldu, bana destek çıktı. Şu an ise yüzümün çok düzgün olduğunu söylüyorlar. O zaman engelli bireylere sahip olan ailelere çok iş düşüyor... Tabii ki. Ben şu an sporda şampiyonluk yaşıyorsam, yaşama küsmediysem sporun ve eşimin çok katkısı var. Eşim her an yanımdaydı. Bunların yanında 3 yaşındaki oğlum Yiğit’in varlığı da beni yaşama bağlıyor. Engelli bireylere sahip ailelerin bilinçli davranması gerekiyor. Öğrencilik yıllarınızda yaptığınız spora geri dönüşünüz nasıl oldu? Sürekli evde olduğum için sıkılmaya ve çevremdekileri kırmaya başladım. Çünkü evde yapabileceğiniz şeyler çok sınırlı. Eşim ile birlikte neler yapabileceğimizi düşündüm ve Çankaya Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü’ne kayıt oldum. Spora yeniden başladım fakat çok büyük bir farkla, görme engelli bir sporcu olarak. Kulüp tarafından hem bana hem de diğer engelli sporculara sunulan olanaklar çok iyi. Ben de cirit gülle atma, halter, yüzme ve goalball dalları ile ilgileniyorum. Türlü şampiyonluklar da aldım. ‘Spor ile yeniden nefes almaya başladım’ Yaşantınızda neler değişti? Spor ile tekrar nefes almaya başladım. Şu an hedeflerim var. Yakaladığım şampiyonlukları artırmak istiyorum. Spordaki başarıların yanında arkadaşlarımın sayısı da arttı. Rekabet duygusu yaşamıma daha da yerleşti. Spor beni yaşama bağladı desem yeridir. Ben engelimi kabullendim ve ona göre kendime bir yol çizdim. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ve kulüp çalışanları da sporcular için elinden geleni yapıyor. Benimle çok ilgileniyorlar. Çankaya Belediyesi’nin bu desteği ben ve diğer engelli sporcular için çok önemli. Engellilere ne tavsiye edeceksiniz? İnsan yaşantısı sürprizlerle dolu. Her an kötü bir olay ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Ben şu an iki gözümü kaybettim fakat yaşamdan tat almaya devam ediyorum. Bu yüzden engelli bireylere sahip olan aileler çocuklarına sahip çıkıp, destek olsun. Spora yönlendirsin. 23