02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 231/5 Aralık 2008 nkara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) Başrejisörü Murat Göksu’nun eseri “Öylesine Bir Dinleti”, 24 yıl aradan sonra yeniden başkent sahnelerinde izleyici ile buluşuyor. 9 Kasım’dan bu yana, Operet Sahnesi’nde kapalı gişe oynayan 2 perdelik müzikli oyun, opera ile çoksesli müziği yurttaşlara sevdirmeyi amaçlıyor. Bu sezon 3. kuşak izleyici ile buluşan “Öylesine Bir Dinleti”de, Carl Orff’un “Carmina Burana”, Verdi’nin “Rigoletto” ve “Macbeth”, Mozart’ın “Sihirli Flüt” ve “Requiem”, Rossini’nin “Sevil Berberi”, Bizet’nin “Carmen”, Puccini’nin “La Boheme”, Gounod’nun “Faust” ile “Romeo ve Juliette”, Offenbach’ın “Hoffmann’ın Masalları” adlı eserlerinden aryaların yanı sıra, Azeri türküler ve Anadolu türkülerinden de seçkiler bulunuyor. Dekor ve kostüm tasarımını Savaş Camgöz’ün, ışık düzenini Fuat Gök’ün gerçekleştirdiği eserde, Tuğba Mankal, Görkem Ezgi Yıldırım, Bilge Yılmaz, Meryem Dolunay Dilek, Şenol Talınlı, Murat Karahan, Yaşar Barış Çark, Serhat Konukman, Erhan Tekinmirza, İnanç Makinel, Özgür Savaş Gençtürk, Cem Beran Sertkaya ve Murat Akar rol alıyor. ADOB Başrejisörü Murat Göksu ile opera ve bale sanatını, 24 yıl aradan sonra izleyici ile buluşan “Öylesine Bir Dinleti”yi konuştuk: “Öylesine Bir Dinleti”, 24 yıl aradan sonra yeniden başkent sahnelerinde. Bize biraz eser hakkında bilgi verir misiniz? I “Öylesine Bir Dinleti” tamamen bir ihtiyaçtan doğdu. Yurttaşlara opera sanatını sevdirmeye yönelik ihtiyaçtan... Çünkü opera ve bale sanatı öylesine güçlü ki, ne yazık ki çok fazla izleyici bulamıyor. Bu durum yalnızca bize özgü değil. Bugün Fransa’da bile opera ve bale sanatının izlenme oranı yüzde 3. Durum böyle olunca, tamamen opera eseri olarak kabul edilmeyen ancak opera sanatından izler taşıyan “Öylesine Bir Dinleti”yi ilk kez 1984 yılında başkent sahnelerine taşıdık. Eser önce Devlet Tiyatroları tarafından sahnelendi çünkü o dönem Devlet Opera ve Balesi bu eseri sahneye taşımak istemedi. 34 yıl sonra eseri opera sahnelerine taşıyabilidik. Şimdi eseri güncelledik ve 3. kuşak izleyici ile buluşturuyoruz. Neden Devlet Opera ve Balesi o dönem bu eseri sahneye taşımak istemedi? I Tamamen bakış açısı. O dönemki düşünce şöyleydi: Biz Aida Operası’nı, Nabucco’ları sahneye taşırız. Zaten Aida, Nabucco gibi eserleri sahneye taşımak bizim asli görevimiz, ancak bu eserlerin izlenebilmesi için önce yurttaşlara opera sanatının ne olduğunun anlatılması gerek. Siz şimdi daha önce hiç opera izlememiş bir kişiye Nabucco’yu ya da Aida’yı izletebilir misiniz? “Öylesine Bir Dinleti” de izleyiciyi operaya hazırlama amacı güdüyor. Bugün “Öylesine Bir Dinleti” nedir aslında diye soranlara, “aşure” yanıtı veriyorum. Değişik tatlar var çünkü bu eserin içinde. ‘ÖylesineBirDinleti’24yılaradan sonrayenidensahnede A ? Selda GÜNEYSU ‘Entehlikeliişhiçbirşeyolamamak’ Bugün dünyanın her yerinde opera ve bale izleyicisinin azlığından bahsettiniz. Bu durumun nedeni ne olabilir sizce? I Eğitim. Opera ve tiyatro izlemesen, konserlere gitmesen, müze ve sergileri gezmesen ne olur? Hiçbir şey olmaz. Ama dünyadaki en tehlikeli iş de zaten hiçbir şey olamamaktır. İnsanlardaki farkındalığı ortaya çıkarmak gerekli bugün. Farkındalık da eğitim ile ortaya çıkar. Bugün bilenen bir gerçek var ki, o da çoksesli müziğin bebeklerin beyin fonksiyonlarının gelişiminde bile çok önemli rol oynadığı. Bu yönde hazırlanan onlarca bilimsel çalışma var. Benim öğrenim yaşantım Ankara’da geçti. Ankara’da okumuş olmama karşın okuldaki öğretmenlerimizin hiçbiri bizi operaya, müzelere, tiyatroya götürmedi. Ankara gibi yerde öğrenim gören ben, opera sanatından habersizdim. Köy enstitüleri ve halkevlerinde veriliyordu bu türlü eğitimler. Şimdi burada öğretmenlere de çok iş düştüğü kanaatindeyim. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk de zamanında “Türk milleti yüksek müziğe layıktır” demiş. Atatürk’ün yüksek müzikten kastı, çoksesli müziktir. Çünkü çoksesli müzik insanların yaşama çok yönlü bakmalarını sağlar. “Öylesine Bir Dinleti” bugün başkent sahnelerinde kapalı gişe oynuyor... I “Öylesine Bir Dinleti”nin kapalı gişe oynaması bir süpriz değil. Çünkü insanlar sahnede farklı tatları görmek istiyor. Ama sizin de bildiğiniz gibi eserlerin de ülkeler gibi kaderleri vardır. Ne zaman sahneye taşınacağı veya ne zaman sahneden kaldırılacağı belli olmaz. İnanıyorum ki, sevgiyle yapılan her iş uzun ömürlü oluyor, eseri güzel kılıyor. Bu durum da doğrudan izleyicilere yansıyor. İlerleyen zamanlarda “Öylesine Bir Dinleti” türünden eserleri yeniden sahnelerde görebilecek miyiz? Geleceğe yönelik projeleriniz nelerdir? I Ömrüm boyunca bu türlü projelerin altına imza atacağım. “Öylesine Bir Dinleti” türünde Çanakkale şehitlerini anlatan bir oyunum var. 18 Mart’ta izleyici ile buluşacak. Bugün ne yazık ki Ankara’da bile yeterli sayıda opera ve bale sanatlarının sahnesi yok. Anadolu’nun bazı kesimlerinde bu sanatlardan bahsedilmiyor bile... I Bir tarihte Türkiye’de, opera ve bale sanatının izlenme oranı üzerine istatistik yapılmıştı. 17 ilde yaşayan yurttaşlara sormuşlar, opera ve bale izliyor musunuz diye. Sonuç da yanılmıyorsam yüzde 0.002. Ancak çok büyük bir hata yapılmıştı bu istatistikte. Dönemin yetkililerine de bildirmiştim bu yanlışlığı. Şimdi opera ve balesi olmayan illerde nasıl olur da opera ve bale sanatlarının izlenme oranlarını araştırabilirsiniz? Anadolu’nun her yerinde opera ve bale sahnesi yok ki. Sahnelerimizin sayısı daha da artırılabilir ancak biz yine de şanslı bir ülkeyiz. Çünkü bizim gibi opera ve bale sahneleri olan çok az sayıda ülke var bugün dünyada. Bizim tek şansımız Atatürk. Düşünün O, Balkan Savaşı’nın kaybedilme nedenini bile sanata bağlamış. Var mı böyle bir lider daha? Bir de opera eserlerini bir kez izlemek yeterli değil. Çok çabuk tüketilen eserler değil opera eserleri... I Çok doğru. Opera emek isteyen bir sanat. Ancak bazı sanat dalları da aynı opera gibi. Örneğin Dostoyevski. Dostoyevski’nin bir kitabını ne kadar çok okursanız o kadar başka anlamlar çıkarırsınız. Opera eserini de bir kez izledikten sonra, “beğendim” ya da “beğenmedim” şeklinde yorumlar yapmak çok yanlış, çünkü eser bir kez izlendiğinde, o eserde pek çok şey ıskalanmış olur. 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle