Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Ankara 231/5 Aralık 2008 Çocuklar,RenklerveMekânlar ir çocuk sahibi olmak yaşamınıza neler katar sizce? Anne baba olmanın mutluluğu, yeni bir “can”la gelen yaşama sevinci, büyük bir sorumluluk, çocuğunuzdan ve kendinizden beklentileriniz... Bir de renkler! Evet bir çocuk hayatınıza renkleriyle gelir. Çocuğunuz dünyaya gelmeden önce sakin bir uyumla döşediğiniz eviniz zamanla canlı renklerin istilasına uğrar. Çocuğunuzun mobilyaları, eşyaları, kıyafetleri, oyuncakları, ona ait aklınıza gelebilecek her şey alabildiğine albenili ve renklidir. Çünkü biz çocuğa renkleri yakıştırır, çocuğa ait her şeyde genelde parlak ve canlı olanı tercih ederiz. Çocukların renklere karşı doğal bir sevgisi olduğu ve kendiliğinden renklere tepki verdikleri gerçeği bizi haklı çıkarabilir. Yine de seçtiğimiz renklerin çocukların da tercihlerini yansıtıp yansıtmadığı tartışılır. Çünkü “Renklere Dayanarak Kişilik Belirleme Testi”nin yaratıcısı psikolog Karl Luscher, çocukların renk tercihlerinin bizim umduğumuzdan daha geniş ve daha değişken olduğunu belirtmektedir. Yapılan araştırmalarda çocukların renk seçimlerinde bir genelleme yapılamamış; çocukların sarı, kırmızı gibi canlı renkler dışında daha yumuşak ya da daha koyu renkleri de kendilerine yakın hissedebildikleri görülmüştür. Çocuklar ve renkler, özellikle de çocuklar ve canlı renkler ilişkisine geri dönecek olursak bu ilişkinin en çok çocuk mekânlarında kullanıldığını görürüz. Şimdi lütfen çocuğunuzu götürdüğünüz parkları, özellikle de oyun evleri ve okul öncesi kurumları bir düşünün. Mekâna girer girmez pek çok renk “Beni gör”, “Hayır önce beni gör” dercesine bir yarış içindedir sanki. Renklerin bu şekilde kullanımı çocukları gerçekten cezbeder mi sizce? B Reggio Emilia’dan bir araştırma Çocuk mekânlarında renklerin nasıl kullanılacağı ile ilgili pek çok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalardan bizi en çok etkileyeni Reggio Emilia okullarında büyük bir ekip tarafından yapılan çalışmanın sonuçlarıdır. Ekip; mimar, tasarımcı, öğretmen ve çocuk gelişim uzmanlarından oluşmaktadır ve öncelikle odaklandıkları nokta Reg gio Emilia felsefesidir. Bu felsefenin temelinde okulların çocuklar için değil, çocukların mekânları olması yatar. Yani bu okullarda çocuklar adına düşünülmüş fikirler değil, çocukların kendi fikirleri ve duyguları esas alınır. Çocukların farklı şekillerde düzenlenmiş ve renklendirilmiş mekânları kullanımlarının ve bu mekânların çocuklar üzerindeki etkilerinin gözlendiği bu uzun soluklu çalışma şu sonuçları beraberinde getirmiştir: Çocuklar duyularıyla keşfetmek, ayırt etmek ve bu yolla gerçeği yorumlamak kapasitesine sahip olarak dünyaya gelirler. Çocukların duyularını tahrik etmeyen, desteklemeyen ortamlar algılarını körleştirir. Bu durum bebeklikten itibaren geçerlidir. Bu yüzden bir yaşam alanı tek renkten ibaret olmamalıdır. Alanın renkli olması her bireyin kendi kişisel renk tercihlerini orada bulabilmesini de sağlar. Ancak bundan ortamın renklerle dopdolu olması sonucu da çıkarılmamalıdır. Yoğun renk kullanımı da çocukları yorup uyaransız bir ortamda olduğu gibi algısal keşiflerini engelleyebilir. Alanın hafif boş olması insanlar girdiğinde ortamın dengesini bulmasını sağlar. Çünkü her birey girdiği ortama kendi renklerini de katar; yanındaki objelerle ve kıyafetleriyle. ğı mekânlaBir okul öncesi kurumda ı ve yaşayaca Yeşil Porğ a c a n lu u b n duvarların, zeminin ve momarız. Biz r çocukları BÜTÜN bunla ere az çok fikir vermiştir u nı kendi mekânlarıbilyaların açık pastel ve yuzl ları ilgili si olumlu sonuç i deneyimlerimiz ışın rı rın niteliği ile muşak renklerden oluşması la a m lış a ç ve esk rak bu okuldaki asıl renk zenginlitakal ekibi ola k gördük. Şimdi bu bilgiler üzerinde detaylı bir çalışra la ya n enkâ rı ğinin daha fark edilir şekilmızda yaşa ek Evi’nin me düşünürken k b e e d B n l ri a k ze a ü rt rı o P la de gözler önüne çıkmasını yaşam alan ğında Yeşil z. Bebeklerin soruları soruyoruz: ru sağlar, çocuklar ve yaptıkları. yo tü rü yü a m i istiyoruz? dimize şu hissetmelerin Çocukların duygularının canl sı a n i n ri ile d eklerin ken klerin hangi lılığını yansıttıkları resimleI Burada beb kânlarla bebe e m z u m u ğ u yebiliriz? rindeki ve ürünlerindeki renkI Oluşturd nasıl destekle ecerileri ı, n rı la k a m ler ortamın renk cümbüşünde sa gelişim ba keşfetme b da bebeklerin tabiliriz? kaybolmamalı, ortam çocuklaız m rı la n â k e IM aklar yara rın daha fazla düşünmeleri, hisiçin nasıl olan için bir alan hangi setmeleri ve bunları ifade edip serlişim I Duyusal ge lı? gileme isteği duyabilmeleri için re sahip olma nımaya ve le k lli öze bizi ta davetkâr olmalıdır. ın sonuçlarının in Bizim z ı m ı r a l a çalışm Bu çalışmamız bir Yeşil Portakal bebeğin n ve tarafından görmeye gele arar verenler k ya a lm o si aile e fark edileceğin z. ru inanıyo 11