Katalog

ANKARA’DA CAZ ? İmge ÖZBEK REYHAN Cumhuriyet Ankara 231/5 Aralık 2008 Cazseverlerin İçi Festivalle Isındı ACD İdari Koordinatörü u sene, dolu dolu 12 seneyi geride bırakan Uluslararası Ankara Caz Festivali, tabiri caizse Ankaralı müzikseverlere müthiş bir caz şöleni sundu. Bu sene konusu “Caz ve Bas” olan festival, dünyadan ve ülkemizden değerli bas ustalarını konuk etti. Festival sonunda gönül rahatlığı ile her kesimden cazseverin tatmin olduğunu söyleyebiliriz. Selçuk Sun gibi müziğin duayenleri ile genç yetenekleri bir araya getiren workshoplarla başlayan caz maratonu, Akdeniz ruhunu başkente taşıyan Renaud GarciaFons’un büyüleyici müziği, ben hayatta caz sevmem diyenlerin bile içini kıpır kıpır yapan Letonyalı Maris Briezkalns Quartet’in kompozisyonları, şarkı sözleri ile bir yandan Ömer Hayyam’a göz kırpan, bir yandan da müziğinin güçlü ve ritmik yapısı ile cazı kendine özgü yorumlayan Cyminology konseri, Hollanda’nın en başarılı caz müzisyenlerinden Yuri Honing B NKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uygar Görme Engelliler Derneği’nin görme engelli öğrencilere eğitim vermek için başlattığı projesi kapsamında oluşturulan “Engelsiz Dersane”, yeni eğitimöğretim yılına başladı. Dersanenin 20082009 eğitimöğretim yılına başlaması dolayısıyla 29 Kasım Cumartesi günü dernekte bir tören düzenlendi. Törene katılan Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz yaptığı konuşmada, “engelli olmanın hayattan kopmak olmadığı”nın bu dersanede sağlanan eğitimle gösterildiğini söyledi. Görme engelli öğrencilere üniversiteyi kazandıkları zaman da burs verdiklerini anlatan Eryılmaz, “Umarım bu tür çalışmalar tüm Türkiye’ye örnek olur. Siyaset farkı gözetilmeden bu hizmetler yürütülerek engelli insanlar topluma kazandırılır” diye konuştu. ‘Engelsiz Dersane’ eğitime başladı ve basına neredeyse aşkla bağlı Tony Overwater’ın parçaları ile devam etti. Her sene biletleri daha ilk günden tükenen Kerem Görsev Trio&Allan Harris Project konseri ve caz listelerinde uzunca bir süre bir numarada kalan “Istanbul in Blue” albümünden parçalar seslendirdikleri Fahir Atakoğlu, Matthew Garrison ve Horatio Hernandez namı diğer El Negro’nun sahneyi paylaştığı konserler, festivalin gözbebeği oldular. Bu konserlere bir de festival açılışında yer alan Swiss Army Big Band ve kapanışta sahne alan Türk Armoni Yıldızları Orkestrası’nın konserlerini ekleyin. Bütün bu saydığım konserleri muazzam bir ziyafet sofrasının ana yemekleri olarak kabul edersek eğer, “Gece Cazı” adı altında düzenlenen Jam Sessionlar da festivalin tatlı faslıydı. Fazla söze geFatih rek kalmadan müAtakoğlu zik, kurallarını bir kenara bırakarak aktı ve her müzisyen sahnede seyirciyi de bu fasla dahil ederek kendi hikayesini anlattı. Sheraton Copper Club’da modern caz bestelerini akustik seslerle dinleyiciye sunan Oso Project ile başlayan “Gece Cazı” konserleri, Yuri Honing Trio ile devam etti. “Caz bir müzik tarzı değildir, bir lisandır” diyen Honing, izleyiciyi avucunun içine alıp, bir saniyeliğine bile bırakmayan Joost Lijbaart ve daha önce de bahsettiğim gibi basıyla neredeyse dans eden Overwater, caz izleyicisine yemek sonrası üzeri kremalı koca bir pasta gibi geldi. Türkiye’nin ilk solo bas gitar albümünün sahibi Gürol Ağırbaş ve festivalin en renkli gece performanslarından birini sergileyen Betone Grubu, If Performance Hall’da seyircisi ile buluştu. Rahmetli Kenan Onuk, caz müziğini tarif ederken şöyle demiş: “Caz özel renklerle kendine özgü bir ritim anlayışı ve cümle tertibi üzerine kurulmuş, yaratıcı güce ve virtüöz tekniğine sahip bir müzik türüdür.” Festival kapsamında düzenlenen jam sessionlara katılan cazseverler, konser salonu ortamından biraz daha rahat bir ortamda, Onuk’un tanımındaki gibi cazın kendine özgü renklerini, canlılığını, ritmik gücünü, esprisini ve en önemlisi özgür yapısını sahnedeki sanatçılarla aynı anda paylaşma şansına sahip oldular. Müziğin her türünü canlı izlemek çok keyifli ancak iş caz oldu mu keyif de artıyor. İzlemesi şöyle dursun bir de Jam Sessionlar’a katılıp içinde yer alması bir müziksever için hayatta muhakkak tadılması gereken zevkler arasında. Pırıltılı şehir müziği caz, 12. Uluslararası Ankara Caz Festivali ile Ankara’nın soğuk ve yağmurlu kasım günlerinde cazseverlerin içini ısıttı. Festivalin krize karşın gerçekleşebilmesini sağlayan tüm sponsorlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz. Seneye 13. Uluslararası Ankara Caz Festivali’nde buluşmak dileğiyle... A retmenin bulunduğunu belirterek “Derslerimiz haftanın her günü saat 09.00’da başlıyor ve akşam 19.30’a kadar sürüyor. Tüm bu dersler öğrencilerimize ücetsiz olarak veriliyor. Ne öğrencilerden para alınıyor ne de öğretmenlerimiz bunun karşılığında para istiyor. Her şey gönüllülük esasına dayanıyor” dedi. Kendilerine başvuran görme engelli herkesin bu kurslardan yararlanabileceğini anlatan Sayyıdan, maddi imkansızlıklara da dikkat çekerek şöyle konuştu: “Destek bekliyoruz. Maddi anlamda sıkıntı içindeyiz. Gönüllü çalışanların dışında maaşlı çalışanlarımız da var. Burasının kırtasiye, elektrik gibi giderleri mevcut. Bunlar parasız olmuyor ve bunlar olmazsa olmaz ihtiyaçlar. Biz bunları parayla alıyoruz öğrecilerimize ücretsiz veriyoruz. O nedenle desteğe de ihtiyaç duyuyoruz.” AFSAD’DAN KARELER Uygar Görme Engelliler Derneği Başkanı Yusuf Sayyıdan da görme engellilere yönelik kurslara 2002 yılında başladıklarını söyledi. Sayyıdan, Bilkent, ODTÜ ve Hacettepe üniversitelerinden gönüllü öğrencilerin dersaneye gelerek görme engellilerin sınavlara hazırlanmalarına yardımcı olduklarını söyledi. Dersanede, SBS ve ÖSS’ye hazırlık için kurslar düzenlendiğini ifade eden Sayyıdan, bu sayede geçen yıl pek çok görme engelli öğrencinin üniversiteyi kazandığını kaydetti. Sayyıdan, bu çalışmaların Türkiye geneline yayılmasının da çok önemli olduğunun altını çizdi. Cumhuriyet Ankara’ya da bilgi veren Yusuf Sayyıdan, dersanede şu anda 60 öğrenci ile 70 gönüllü öğ 10 Fotoğraf: Gülten TANYAR