02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet Ankara 228/14 Kasım 2008 Yazarımız Cüneyt Arcayürek’in kitabının genişletilmiş baskısı Cumhuriyet Kitapları’ndan çıktı K İ TA P v e Y AY I N D Ü N YA S I Atatürk’ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik? azetemiz yazarı Cüneyt Arcayürek’in “Atatürk’ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldik?” adlı kitabının genişletilmiş yeni baskısı Cumhuriyet Kitapları’ndan çıktı. Genişletilmiş baskıda son dönemde yaşanan önemli olaylara değinen Arcayürek, AKP hakkındaki kapatma davası ve Ergenekon soruşturmasına ilişkin gelişmelere yer verdi. Arcayürek, kitabın giriş bölümünde şunları kaydediyor: “Bugün AKP gibi muhafazakar namı altında dinci bir devletin temellerini atan ve atmayı sürdürecek bir partinin iktidara gelmesini sağlayan öğeler ne yazık ki Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra başladı. Gelişti ve çeşitli aşamalardan geçerek bugünkü noktaya geldi. Atatürk’ten sonraki geriye sayım süreci, ölümünden hemen sonra İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde, İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, CHP’nin tek başına iktidarda olduğu dönemde başladı. Karşı devrimi başlatan ilk olaylar, ilk uygulamalar, 19401950 yılları arasındaki bu süreçte izlendi. Karşı devrim hareketleri 14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti’nin CHP iktidarını yıkarak tek başına ülke yönetimini ele almasından sonra ivme kazandı. Demokratik rejim içinde Atatürk devrimlerinden sapan uygulamalar 27 Mayıs 1960 müdahalesinden sonraki tek başına iktidarlar dönemlerinde de gelişerek sürdü. 196070, 197080, 19802002 tarihleri arasında gelip geçen bütün iktidar dö G nemlerinde geriye yönelik hareketler, uygulamalar sürdü. 2002’de AKP tek başına iktidara geldiği zaman Atatürk devrimleri gerçek değerinden zaten çok şey yitirmişti... ” Arcayürek, “‘Atatürk’ten Sonra Bugünlere Nasıl Geldiğimizin’ Belgesi: İddianame” başlıklı bölümde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin laikliğe karşı eylemlerin odağı haline geldiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne kapatma istemiyle açtığı davanın ayrıntılarına yer veriyor. Kapatma davasına giden yolda yargının yaptığı açıklamalarla AKP’ye karşı uyarıları anımsatan Arcayürek, iddianameye ilişkin ayrıntıları da kaleme aldı. AKP’nin 11 başlıkta laikliğe karşı eylemlerin odağı haline geldiğini sıralayan Arcayürek, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla AKP’nin laikliğe karşı eylemlerin odağı haline geldiğinin tescil edildiğini vurguladı. “Nereye Varacağı Kestirilemeyen Bir Olay: Ergenekon” başlığı altında ise, Ergenekon soruşturması kapsamında 2007 yılında başlayan 2008 yılında da devam eden gözaltıları irdeleyen Arcayürek, soruşturma hakkında şunları söylüyor: “İddianame açıklanmadan polisten ve yargı kesimlerinden dinci ve AKP’yle bağımlı medyaya kafaları karıştıran ispatı olmayan kimi iddialar, telefon konuşmaları, hatta nedir ne değildir bilinmeyen kimi belgeler sızdırıldı ve manşetlerde yayımlandı. Savcı Zekeriya Öz, soruşturmanın gizliliği kuralını çiğneyen medyaya dava açmadı.” ‘LaikCumhuriyet’intemeldeğerleri ilk kez açıkça tartışmakonusuyapıldı’ ARCAYÜREK, kitabın sonuç bölümünde 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 13 Nisan 2007 tarihinde İstanbul Harp Akademileri’nde yaptığı konuşmaya atıf yaparak Atatürk’ten sonra Türkiye’nin bugünlere nasıl geldiğini gözler önüne seriyor. Arcayürek, Sezer’in konuşmasında yaptığı şu saptamaların Türkiye’nin nereye geldiğini özetlediğine dikkat çekiyor: “Türkiye’de siyasal rejim, Cumhuriyet kurulduğundan beri, hiçbir dönemde günümüzde olduğu kadar tehlikeyle karşı karşıya kalmamıştır. Laik CumYayınlayan: Cumhuriyet Kitaplahuriyet’in temel değerleri ilk kez açıkNo: ak rı İletişim: Ahmet Rasim Sok ça tartışma konusu yapılmaktadır. 50 30 14 Çankaya Tel: 442 İç ve dış güçler bu konuda aynı amaç YTL 13 tı: Fiya 320 Sayfa Sayısı: doğrultusunda çıkar birliği içinde hareket etmektedir. Dış güçler, Türkiye’nin İslam ülkelerine model olabilmesi için öncelikle siyasal rejiminin ‘laik Cumhuriyet’ten ‘demokratik Cumhuriyet’ adı altında, ‘Ilımlı İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürülmesini öngörmektedirler. Ilımlı İslam, devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal düzeninin din kurallarından belli ölçüde etkilenmesi anlamına gelmektedir. Bu niteliğiyle ılımlı İslam modeli, İslam’ı kabul eden diğer ülkeler için bir ilerleme sayılsa da, Türkiye Cumhuriyeti yönünden büyük bir geriye gidiş, daha açık söylemiyle ‘irticai’ bir modeldir. (...) Kimi ülkelerin düşün önderlerinin son yıllarda Atatürk’e ve Atatürkçü düşünce sistemine yönelttikleri yoğun eleştirilerin anlamı ve amacı açıktır.” 9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle