Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 TEMMUZ 2021
5
Kalben, ‘İnsan hayatını yok etmenin bedelsiz olmadığı bir düzen var etmek için çalışıyoruz’ diyor
Kadınlar diledikleri
gibi yürüsünler.
Karışmam, gurur
duyarım. Muhteşem
bir devrimin
Dilediğin gibi yürü
parçasıyım zaten
kadın olduğum için.
“Bana sevgi veren her insandan ilham
alıyorum. Bir sürü şey öğreniyorum her gün.
OK OLUP FIRLIYORUM
Zihnim, kalbim, ruhum açılıyor. Birbirimize
Sürekli dönüşen, aynı
anda onlarca ilgi alanına
rolsüz, modelsiz yaklaşmayı, yakın durmayı ve
hükmedebilen, eşsiz bir
sevmeyi beceriyor olmak beni yaşama bağlıyor.”
doğası olan kadınlığımın
kendiliğinden devrim olduğunu
alben, mevsimi oldu bu yaz bence. Hem kendi
keşfediyorum. Çıplak olmakla,
şarkısı Şanssız Mücadeleci ile hem de sözünü
istediğim gibi konuşmakla,
yazdığı Karsu’nun yorumladığı Sonunda ile
cinsiyetim yahut cinselliğim
yazımıza güneş gibi geldi. Şanssız Mücadele-
üzerinden gelen tüm baskıyı
K ci, çok kısa sürede bir milyonu aşkın dinleyi-
tükürmekle, özgürlüğümün
ciye ulaştı. Dönüp dönüp dinleyeceğimiz iki güçlü şarkının
sınırsızlığını deneyimlemekle
ÖMRÜNÜ HARCAMA
hikâyesini konuştuk Kalben’le hem de kadınların mücadele-
kendi devrimimi var ediyorum.
Birilerine akıl verir gibi
sini, dünyanın gidişatını, Dişil Sözlük’ü ve elbette kendisini...
Biliyor ve görüyorum ki dört
konuşmak yerine kendime
u Şanssız Mücadeleci’yi pandemi öncesi yazmışsınız, milyar kadın da bunu yapıyor
Kalben, kadın
söyleyeceğim şey şu:
hikâyesini çok fazla anlatmadınız. Nereden doğdu? her gün. Kadınların kendi
Dilediğin gibi yaşa. Var
örgütleriyle
Şarkının sözlerini Ekim 2019’da kaleme aldım. Müzi-
akıllarını konuştukları,
olduğun gibi güzel olduğunu
ği dünyaca ünlü müzisyen dostum Dudu Tassa’ya ait. Şar- uçurdukları ve
omuz omuza
bil. Ne istiyorsan yap.
kıların hikâyelerini dinleyenlerin yazmalarından hoşlandı-
üretmekten,
Dünyanın sonu senin
mücadele
ğım için seneler sonra anlatmak daha çok hoşuma gidiyor. yönetmekten,
yüzünden gelmiyor.
Bugünkü gerçek, böyle acı, adaletsiz ve yıkıcı gündemler ediyor. “Kadın
egemenlikten
Suçlu, pişman, üzgün
içinde kavrulurken şanssız hissettiren mücadelemizi birlikte bitap düştükleri
Cinayetlerini
hissetmekle ve sana
sürdürüyor olmamız.
ideal ve mutlu
ait olmayan bir
Durduracağız.
bir düzen hayal
u Sözü size ait Sonunda da çok güzel olmuş! Nasıl bul-
hatanın özrünü
ve umut ediyor,
Mor Çatı,
dunuz Karsu’nun yorumunu?
dilemekle
o yöne doğru ok
Karsu tanıdığım en yetenekli, enerjik, candan ve sevgi dolu
ömrünü Kadın
olup fırlıyorum
insanlardan biri. Karsu ile çalışmak benim için çok geliştirici,
harcama. Yaşa.
Meclisleri ile
hayatımda.
öğretici bir deneyim oldu. Şarkıdan istediklerine öyle hâkimdi
Üret. Yaz.
omuz omuza
ki, kelimelerin dolduracağı vokal melodileriyle geldi bana za-
Konuş. Söyle.
ten. Konuşa konuşa, birbirimize açıla açıla Sonunda’yı var et-
Dans et.
olmaktan
tik. Karsu’nun sanatıyla, icrasıyla ve kalbiyle gurur duyuyor
Kendinle kal.
aldığım
ve dünyasının içinde söz olduğuma seviniyorum.
Kendini tanı.
Sevgi dilleri cesaret beni
ADALETI DÜŞÜNMEMIZ GEREK
konuş.
vücudumla,
Şefkati
u Sonunda, bir özgürleşme şarkısı mı?
ruhumla
anla. Yaşa.
İçinden geçtiğimiz zaman, kadınların kadın olmakla il-
gili tüm özgürlüklerini, insanca haklarını, sınırsız kapasite- özgür kılıyor.
lerini keşfettikleri bir zaman. Meydanlarda ve her ortamda
Korkusuz
dayanışma içinde olduğumuz, birbirimizi koruduğumuz bir
kılıyor” diyor.
zaman. Cesaretle baş kaldırdığımız sistemin baskısı altında
yok olmayı, hiçe sayılmayı reddediyoruz. Sonunda da böyle
bir dayanışmadan doğan bir hediye.
u Bir yandan da şarkıdaki adalet vurgunuz çok çarpıcı.
Bugün hem özel hem kamusal alanda en büyük dertler-
den biri adaletsizlik. Ne dersiniz bu konuda?
Kadınların öldürülmediği, katillerin serbest bırakılmadığı
ve insan hayatını yok etmenin bedelsiz olmadığı bir düzen
var etmek için çalışıyoruz. Bu çaba üretimlerime işliyor.
Elimde değil. Adaletsiz bir yerde yaşadığım için adalet is-
tiyorum ve bunu da kendimce ifade ediyorum. Ne mutlu ki
HİLAL
Karsu gibi eşsiz bir sanatçının sesinden dökülüyor adil, eşit
KÖSE
ve mutlu günlerin hayali.
u Aşkın adaletlisi olur mu peki?
Aşkın, güzel hislerin, inancın, hayallerin kırıldığı, dövül-
düğü ve yok edildiği bir yerde adaleti yeniden düşünmemiz, “Etki alanı
tasarlamamız ve var edip uygulamamız gerek.
var etmiş
bakıyorum, ağacın altına oturuyorum, denize yürüyorum,
u Yeni bir şarkıyı dinleyiciyle buluşturmanın stresi,
insanlardan
balkona çıkıyorum, tuvalete gidiyorum. Bir yol bulup öfke-
heyecanı nasıldır? Siz ne durumda oluyorsunuz öyle
Ataerkil dilde
adanmayı
zamanlarda, stresli mi sakin mi? yi şefkatle ve sabırla eğitmeyi öğreniyorum. Toprağın öfke-
Yayın günleri hep debdebeli oluyor. Tatlı telaş diyebili- si damarlarımda dolaşıyor.
öğreniyorum.
rim. Stres kelimesini görmek bile istemiyorum artık. Açık- Bütün insanların yaşantılarına, deneyimlerine eşit ve dos-
İnsanların
yok bunlar
çası kısacık insan hayatımın kalan günlerini sevdiğim in- tane bir mesafede durup izlemek, dinlemek ve sanatsal üre-
sanlarla şarkılar, kitaplar, senaryolar yazarak üreterek pay- time dönüştürmek istediğim için o damarlarımda dolaşan birbirlerini
u Dişil Sözlük nasıl doğdu, nasıl ilerledi, nereye ulaşacak?
laşarak geçirmek istiyorum. Bu isteğim doğrultusunda kay- ve toprağın belleğinden bana yadigâr kalmış nefreti, öfkeyi,
yalnız
Hissettiğim bazı kelimeler sokan, koyan, delen, kıran ataer-
gılarımla baş etmeyi öğrenmek benim ödevim oluyor. Böy- kıskançlığı, yozluğu, yargılayıcılığı bir yana koymayı bil-
bırakmamaları
kil dilde bulunmuyor. Bu yüzden Dişil Sözlük’ü başlattım. Muh-
lece insanların ne dediklerinden çok ne hissettiklerine odak- mek için çabalıyorum. Çabalamadan olmuyor. Bir peri elin-
teşem bir sevgi, bilgi geldi sonra. Hep birlikte ke-
lanmayı seçiyorum. Heyecanımı keyif alarak deneyimleme- de değneğiyle gelip “Şimdi daha sakin ve tatlı biri
çok umutlu
limeler doğuruyoruz dile. Üretkenliğimizi paylaşı-
yi öğreniyorum. Bu dünyada bir kişiyle müzik yoluyla bu- olacaksın” demiyor. Sakin ve tatlı biri olama-
eylem. O
yoruz. Dil geliştiriyoruz. Katılan, destekleyen her-
luşmak, anlaşmak, arkadaş olmak nasıl kıymetli... dığım zamanları da kabul ediyorum.
kesi öpüyorum bu vesileyle.
meydanlarda
u Hele şu sıralar kadınlar olarak hepimiz
KAÇMIYORUM, KABUL EDIYORUM
u Cinsiyet eşitsizliğini sorsam?
olan, gelmek
öfkeden deliye döndük. Sözleşmemiz elimiz-
Bu soruya kısa ve sade bir yanıt vermek istiyo-
u Peki genel olarak beklenmedik şeyler karşısında ilk
den alındı...
isteyip
rum. Kadınların yönetimde söz sahibi oldukla-
tepkiniz ne olur?
En kötü öfke nöbetlerinden birini geçirdiğim
rı bir dünyada bu kadar savaş, tecavüz, cinayet,
gelemeyen ya
Türkiye’de beklenmedik şeylere karşı tepki vermekten
bir gündü, öğrendiğim gün. Sözleşme kaldırıl-
yağma, çocuk işçi, insan ve uyuşturucu kaçakçı-
helak olduğumu hissediyorum. Zihnimi durdurmayı, sakin-
madan önce de delik deşik edilmiş, yersizleşti-
da dualarını
lığı, gezegeni yok eden çokuluslu şirket, kurum,
leşmeyi, nefes alıp vermeyi, yaşadığım için suçluluk duy-
rilmişti. Kanun yapıcıların ülkeye huzur geti-
fabrika, silah olmaz. Erkekler bu saydığım yollar- gönderen
mamayı hatırlamam gerekiyor sık sık. Korkunç bir hal aldı
recek, cinayetleri ve korkuyu ortadan kaldır-
la elde ettikleri iktidarlarını bizimle paylaş-
yaşamımız. Bu gerçekten kaçmak yerine, bunu kabul ediyo-
herkese
mayı hedefleyen sağlam kanunlar yapması
mak istemiyorlar. Doğrusu ben de ataerkil ka-
rum öncelikle. Çökmüş insanlığı, ekonomisi, eğitimi, sek-
gerekirken bizzat Türkiye’nin eseri olmasıy-
sarılıyorum.”
pitalist düzenin ortağı, mimarı, sorumlusu ol-
törleri ile Türkiye, benim çocukluğumun, gençliğimin top-
la övündüğümüz bir sözleşmeyi yok etmesi
mak istemem. Utanıyorum çünkü bu sistem-
rağı değil. Bunu da kabul ediyorum. Kara bir romantik ol-
kalbimi ortadan ikiye ayırıyor.
den. Borcunu ödeyemeyen öğretmeni engel-
mamdan ötürü yine bir arada yaşamaktan mutlu olacağımız,
Her gün her birimiz her bir ölen kadın-
disilsozluk
li oğluyla birlikte haciz ve evden çı-
cinayetsiz, korkusuz, tecavüzsüz günlerin ge-
la bir parçamızı daha kaybediyoruz. Biz de
karma gibi acılarla karşılaştıran bir
leceğine inanıyorum. Bu
ölenlerle ölüyoruz. Bunca ölüme dur deme-
sistemin kurucusu, yöneticisi vs. ol-
inanç öfkeme teslim ol-
yen ve katilleri, evlat tecavüzcülerini ser-
mak ilgimi çekmiyor. Bu düzenin so-
mama engel oluyor.
best bırakan adalet sisteminin fikrini söyle-
na erdiğini anlamamızı istiyorum.
yen insanları senelerdir hapsetmiş olması...
u Son söyleşileriniz-
Kadın, erkek yahut kendini kadın, er-
Düşüncelerim açık ve net. İnsan, memle-
den birinde de “Öfkeyle
kek olarak tanımlamayan, o dinden,
ketinde sevildiğini, korunduğunu, önem-
konuşmayı, yargılamayı,
bu dinden yahut inanç sisteminden
sendiğini bilmek istiyor. 35 yaşındayım. Bir gün bile öyle
laf sokmayı doğru bulmu-
olmayan, o dilde, bu dilde yahut hiçbir dilde ve daha
hissetmedim. Dört yaşından beri sözlüğümde tecavüz, cina-
yorum” diyorsunuz. Öfkeyle
nice kimlikte insanın bir arada var olduğu, kanunla-
yet, terör, kriz, işsizlik var. Ömür geçip gidiyor, ondan kuş-
baş etmek nasıl mümkün
rını birlikte yazdıkları bir düzen inşa edeceğimiz gün
lara bakıyor ve bulutların neye benzediğini düşünüyorum
olabilir?
için yaşıyorum.
Ne zaman öfkelensem ışığa gündüzleri ve akşamları şarkılar yazıyorum.
CESARETIM KENDIMI SEVMEK
NE YANIT VEREYIM?.. KALBIM KIRIK
Her zaman yazar ve konuşurum. Bir yolunu bu-
u Siz bugün pek çok kadının rol modelisiniz.
u Başka bir ülkede yaşamayı ister
u Neden pandemide bu kadar yal-
Belki bunu istemiyordunuz. Nasıl bir sorumlu- lur, sevgimi ulaştırırım. Bundan gayrı sorumluluk
Sistemin karşısına
miydiniz?
nız bıraktık müzisyenleri sizce?
kabul etmiyorum.
luk hissediyorsunuz?
kurumsuz, araçsız, Çölde çiçek açabildiğimizi görmek,
Bu soruya bir süre baktım. Ne yanıt
Sorumluluk seven biriyimdir. Aylaklık da ede- u Kendi güçlenme hikâyenizi paylaşmaktan
bizi daha da güçlendiriyor. Karanlık-
vereyim, bilemiyorum. Kalbim kırık. Yü-
silahsız dikilmek ve hiç korkmadınız. Paylaşmak size iyi geldi mi?
rim. Bazen kaybolurum. Hiçbir şeyden habe-
ta şarkı söylüyor ve dans ediyoruz bir-
zü aşkın meslektaşım intihar etti. Hayat-
rim olmaz. Bazen karşımdaki çiçeğin yaprağın- Mutlu olmanın kuralı bize dayatılan değilmiş.
hep birlikte şarkımızı
likte. Birlikte günlük tutuyoruz. Acımı-
larından vazgeçtiler, değersiz, yalnız ve
Başarı, şöhret, para illa ki mutluluk değilmiş. Vü-
daki kelebeğin sesini duyacak kadar dikkatliyim-
zın, yasımızın, kaybettiğimiz insanla-
aç, açıkta bırakıldıkları için... Genellik-
söylemek, hayalimizi
dir haberlere, hayatlara ve gündeme karşı. Den- cuduna, ruhuna olanları kabul etmen bazen se-
rın günlükleri... Mezopotamya’da ya-
le kültür, sanat ve eğlence sektörlerinde
neler alabiliyormuş... Kendimi sevmekten başka
gelemek zorundayım mahvolmamak için. Her et-
haykırmak,
şıyor olduğuma seviniyorum. Birbiri-
çalışan insanlara gece oldu mu lamba-
kiye tepki veremem. Her davanın peşinde koşa- görevim yokmuş gibi yaşamayı hedefliyorum ar -
beni insanca
mizi öldürmemizi salık veren tüm ya-
dan çıkan keyif cinleriymişiz de sabaha
tık. En büyük cesaretim, kendimi sevmek bu za-
mam. Herkesi destekleyemem. Her şiiri, şarkı sö-
lancı sesleri susturacak gücümüz ol-
karşı lambalarımıza dönüyormuşuz gibi
onurlandırıyor.
zünü okuyamam. Her yeniden yorumu dinleye- manda. Yaşamak. Kahkaha atmak. Şarkı söyle-
duğundan da eminim.
bakıyoruz bu ülkede....
mek. Güneşte çıplak uzanmak.
mem. Her hediyeyi açamam. Her zaman severim.
Yazının
tamamı
PAZARTESI
cumhuriyet.
com.tr’de
Fotoğraf: Dilan Bozyel