Katalog

6 Kaçırmayın EMRAH KOLUKISA u Çevrimiçi tiyatro: ‘Kibarlık T Budalası’ iyatromuzun duayen ismi Haldun Dormen’in başrolünü oynadığı Moliere’in ölümsüz eseri “Kibarlık Budalası” 8 Mayıs akşamı çevrimiçi izlenebilir. Seyretix üzerinden izlenecek oyun 16 Mayıs’a kadar erişime açık olacak. u ‘Bizi Ayıran Çizgi’ Gain’de Y eni içerik platformu Gain’de başlayan ve başrollerini Mehmet Ozan Dolunay ve Hazal Subaşı’nın paylaştığı “Bizi Ayıran Çizgi” adlı dizi izleyiciyle buluştu. Tolga Afşin’in senaryosunu yazdığı, Soner Caner’in yönettiği ve bir terör saldırısında sevgilisini yitiren bir adamın düştüğü bunalımla baş etme mücadelesini anlatan dizi sezonun iddialı işlerinden. u Bir Film Nasıl Okunur? J ames Monaco’nun imzasını taşıyan “Bir Film Nasıl Okunur?” adlı kitap Alfa etiketiyle raflardaki yerini aldı. Sinema dili, tarihi ve kuramı üzerine önemli görüş ve saptamalar içeren kitapta çok sayıda fotoğraf ve diyagram da var. Kitabın yeni baskısının eskisinin genişletilmiş bir versiyonu olduğunu ekleyelim. u Suzan’ın Hıdırellez Bahçesi 2 MAYIS 2021 AYÇA HAN Melek Mosso ile ‘bir ayrılık hikâyesi anlattım’ dediği üç şarkılık EP’si “Sonrası Kalır”ı, “Beni köşeye sıkıştırdı” dediği pandemi günlerini ve İstanbul Sözleşmesi’ni konuştuk. Melek Mosso, ‘müzisyenlerin’ yapayalnız olduklarını söylüyor Ağzıma kadar melodi doluyum M elek Mosso yakın zamanda “Ağlarsam”, “Kızgınım” ve “Gel Desem de Gelme” şarkılarının yer aldığı Ep’si “Sonrası Kalır”ı yayımladı. Şarkıların kısa film tadındaki kliplerinde Mosso’ya, “Kavak Yelleri” dizisinde “romantik” karakter Deniz’i canlandıran İbrahim Kendirci eşlik etti. Üçlemenin sonuncusu “Gel Desem de Gelme”de ise tanıdık yüzlerle, pandeminin belki de en büyük özlemlerinden bol dostlu bir rakı masasında gördük Mosso’yu. “Üçüncü klipte beraber olma fikri bana ait. Hem bir araya gelmek için güzel bir bahaneydi. İzleyenleri şaşırtmak, ufak bile olsa yüzlerde bir tebessüm oluşturmak benim için yeterliydi. Amacıma ulaştım” diyor. Sohbetimize buyrun... u Nasılsınız, pandemide neler yapıyorsunuz? İyi diyelim iyi olalım. Pandemide elimden geldiği kadar üretmeye çalıştım. Kimi zaman şarkı kimi zaman hikâye bir fikir üzerinden yürüdüm. Arkama dönüp baktığımda beni mutlu eden şeylerin başında çıkarmış olduğum 3 şarkılık EP ve yeni kazandığım dostlar geliyor. Her günün ve geleceğin şaibeli olduğu bu zamanlarda mükemmel derecede huzursuzum. Başa çıkmaya da çalışmıyorum. Teknemi akış yönünde saldım, bu yol nereye gidiyorsa oraya gidiyorum. u Pandemi doğaya, hayvanlara ve insanlara yaklaşımınızda bir şeyler değiştirdi mi? Benim için doğa ve hayvanlar insanlardan daha önce gelebiliyor. Onlar dilsiz ve önsezili canlılar. Kendimi onların arasında daha huzurlu ve insan hissediyorum. Bir kedinin gözlerinde insanlığımı görüyorum. İnsanlara bakışım değişmedi, anlaşabildiğim ve sevdiğim ruhlar var. Bir türlü tamam diyemediklerim de var elbet. Eskisi gibi sosyal biri değilim artık. Bir de masaya yumruğu vurmayı, hayır diyebilmeyi ve gerektiğinde hayatımdan çıkarabilmeyi öğrendim. HOBI FALAN EDINEMEDIM BU SÜREÇTE u Neler okuyor, neler izliyor, neler dinliyorsunuz? İnsanlar sürekli yeni hobiler, uğraşlar edindi bu dönemde. Sizde de öyle mi? Yalan söylemeyeceğim, uzun zamandır okuyamıyorum. Bazı günler şiir kitaplarını karıştırdım ya da bir türlü devamını getiremediğim okuma saatleri yapmaya çalıştım. Fakat kafam öyle soru işaretleriyle dolu ki tuttuğum her kitap sanki elimde dağılıp gitti. “Ne okumayı seversin?” dersen, fantastik ve yeraltı edebiyatı okumayı çok severim. Netflix’te önüme düşen her şeye bir göz atıyorum. Ama ayıla bayıla izlediğim pek bir şey olmadı. Kendime yeni hobi falan da edinemedim. Dans etmek istedim ama bu şartlarda olacak iş değildi. u Müzik üretiminiz nasıl etkilendi? Beni köşeye sıkıştırdı ve uçuşan kelimelerimle aramı bozdu. Şarkı yazmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Sanki ağzıma kadar melodilerle doluyum ama bir türlü söyleyemiyorum gibi. u “Sonrası Kalır” nasıl ortaya çıktı? Bu üç şarkı birbirinden çok ayrı zamanlarda bestelenmiş ve kaydedilmiş şarkılar. Her biri için ayrı bir plan yapmıştım. Sadece ikinci şarkı “Ağlarsam”a klip çekecektik. Yönetmenimiz son anda vazgeçti. Dünya biraz başıma yıkılmış gibi oldu. Her imkânsızlık yeni imkânlar doğurur. Cebimizde paramız yoktu ama inancımız vardı. Aklımda vardı bu fikir, öne almış oldum. Suzan Kardeş J oJo Live etkinlikleri çerçevesinde 5 Mayıs akşamı çevrimiçi olarak izleyebileceğiniz Suzan’ın Hıdırellez Bahçesi izleyenlere neşeli bir gece vaat ediyor. Suzan Kardeş her yıl çeşitli ritüellerle kutladığı Hıdırellez Bayramı’nı bu yıl JoJo’ya taşıyacak ve Balkanlar’dan Yeşilçam’a, Türkçe Pop’lardan Arabesk ve 9/8’liklere kadar uzanan geniş repertuvarını dinleyici ile buluşturacak. Saat 22.00’den itibaren. u Tom Clancy hayranları gelsin Y azar Tom Clancy’nin askeri operasyonları merkeze alan maceraları, roman sayfalarından taşalı çok oldu. Önce sinema ve TV’ye ardından bilgisayar oyunları alemine yayılan bu maceraların şimdilik sonuncusu Amazon Prime’da izleyiciyle buluşacak olan “Tom Clancy’s Without Remorse” adlı film. Başrolünü Michael B. Jordan’ın üstlendiği film Tom Clancy evreninin en önemli kahramanlarından John Clark’ın aksiyon yüklü bir macerasını anlatıyor. u Marianne Faithfull geri döndü Covid19 geçirdikten sonra ciğerleri ciddi bir hasar gören Marianne Faithfull neyse ki sesini kaybetmedi ve uzun süre sonra ilk kez yeni kayıtlarıyla geri döndü. Warren Ellis ile ortaklaşa kaydettiği ve önemli şairlerin şiirlerini seslendirdiği “She Walks in Beauty” dijital platformlarda dinlenebilir. Romantik dönem şairlerine yer verdiği albümde Faithfull, aralarında Lord Byron, Thomas Hood, John Keats gibi şairlerin eserlerini seslendiriyor. ANNEM HEP OYUNCU OLMAMI ISTERDI u Şarkılarla eşzamanlı olarak klipleri de izleme fırsatı bulduk. Kısa film tadında, içinde ayrılığı da barındıran bir aşk hikâyesi... Dediğim gibi daha önceden hayalini kurduğum bir projeydi bu. Bütün bir albümü bu şekilde yapmak istiyordum. Kısa hikâyelerim ve senaryolarım var. Bu yaşıma kadar aklıma gelen her şeyi yazdım ve yazmaya da devam ediyorum. Bir şekilde müziğimle onlara da hayat vermeye başlamak beni çok mutlu ediyor. u İbrahim Kendirci eşlik ediyor kliplerde, birlikte çalışmaya nasıl karar verdiniz? İbrahim’i önerdikleri an, bu rol için biçilmiş kaftan diye düşündüm. Zamanında benim de Kavak yellerini izlemişliğim var. Üstelik sette de inanılmaz iyi anlaştık. İbrahim’in enerjisine ve çalışkanlığına hayran kaldım. u Nasıldı oyunculuk deneyimi? Tiyatro geçmişim olduğu için yapabileceğime inandım. Üstelik çok hevesliydim. Annem eskiden hep oyuncu olmamı isterdi. Aklımın bir kenarında onun bana olan inancını tuttum hep. Kameralar önünde bir karaktere bürünmek müthiş heyecanlandırdı. u Haluk Levent’le düetiniz de yayımlandı... Haluk Abi’yle “Zülüf” türküsünü seslendirdik. Hepimizin yıllarca dinlediği, sevdiği bir sanatçı Haluk Levent. Yıllar önce bana düet yapacağımızı söyleseler asla inanamazdım. Annesi için yapmış olduğu, manevi değeri bu denli yüksek bir projede onunla olmak, albümün ilk şarkısında beraber söylemek çok gurur verici. HEPIMIZIN ÖNCE PARASI BITTI SONRA PSIKOLOJISI u Pandeminin en çok etkilediği meslek gruplarından biri müzisyenler... Hepimizin ilk önce parası bitti. Arkasından küçük ve emin adımlarla psikolojimiz bozulmaya Anladım ki başımıza gelecek felaketlerde başladı. Sanatçının kazancı alkışıymış. Çok daha iyi anladım bunu. Şimdi ise sanat, otoritelerce belirlenmiş kurallar dahilinde devamlılığını sürdürmeye çalışıyor. Sanatçılar zaten bu sınırların arayapayalnızız. Biz bu ülkenin sanatçıları olarak öksüz kaldık. Bu yüzdendir ki artık sında heba olmuş durumda. Sosyal ve ekonomik alanda sürekli bir şeyleri tek başımıza yapmak zorundayız. Aylık verilen 10003000 TL... AŞKIN RENGİ YOKTUR konuştuğum herkes gitmeyi düşünüyor. u Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi neler hissettirdi size? Erk egemen toplumda olabilecek en kötü şey oldu. Yaşam güvenliği bu ülkede her bireyin hissetmesi gereken bir haktır. Cinsel yönelimlerinden ötürü hiç bir bireye hasta muamelesi yapmak doğru değil. Bıraksınlar kimin kiminle ne yaptığını artık. Aşk vardır ve aşkın bir rengi yoktur. Aşk rengârenktir. u Twitter’da, 12 Nisan’ın şaka yapmak için (!) “tecavüz günü” ilan edildiği, saldırgan ve tehditkâr paylaşımlara tepki gösterdiniz... Tüylerim ürperiyor. Biliyorum ki bu tip insanlardan artık bir sürü var. O kadar ahlaksız ve kötüler ki böyle bir durumu şakaya alabiliyorlar. Namusu etek boyunda arayan beyni az gelişmiş primatlardan farkları yok gözümde. Artık böyleleri yüzünden hümanistliğim falan da kalmadı, hastalıklı zihinler bunlar. Bir gün uyanayım ve hepsi yok olmuş olsun istiyorum. Azalarak bitip yok olurlar umarım.