Katalog

2 7 MART 2021 @cumhuriyetpazar @cumhuriyet.pazar 3 MART 2019 SAYI 1 51 2 Cumhuriyet Gazetesi’nin ücretsiz ekidir ‘ Akışla flört et4 okkzl‘aDasaVdarmeauımnknarlgtnıhieuğlzaranıiynÇ’yRaıuataenaırmsyıksşkhıeıııaytyryinoan,a.rşdya.1aeleÇ0rmnndayiııtkmşiıdyıl.ri’abÇz’tıdioransiyokiyyuıosrena,rnc.h‘iaBneesnine eykçdda‘uaiuUpyrlykmuomgayranuuoyut.mrıauHlt,ı.madkİdşy.oöıiaDğymntremıouimmğyderıianuuntplrdbbıimey,uiloabdhkryuiauağardmciidmkaü.era.mi.v’baleimryi beaaidr‘ğrğkaEbııevrrilşğrlraaiaiimmtynyiaaiazozllykıılmimıeşbö.ft,uğleİbönnr.ireusrtBnbnaüsni.mirirYnibiümn.iazrsKişiaziamyanimdiıiizyıoiineyiçlısiiiunyndi .e’ >> HİLAL KÖSE İlk adımlar her zaman zordur, en azından maceracı bir ruhunuz yoksa. Cumhuriyet Pazar, 3 Mart’ta ikinci yılı devirdi, ilk adımımız bence zor ve heyecanlıydı... Güçlü bir mirası devralmak büyük sorumluluktu çünkü, “İşin hakkını verebilecek miyiz” sorusu hep aklımızdaydı. O soru her hafta bizimle. Unutmadan, ikinci yıla açıklık getirelim... Aslında bizimki bir nevi korsan kutlama! Yaklaşık dört yıl aradan sonra yeniden basımı kutluyoruz doğrusu bu... PEKI NELER YAPIYORUZ? Beslenme uzmanımız Merve Saatçi ile sağlıklı yaşama ih2 yaşın3da!6 çekmediğizamanlarda(şakatabii)filmyazar,söyleşi yapar. Deniz Ülkütekin, Berat Günçıkan’ın, Aynur 5 Çolak’ın yadigârı. (Günçıkan’ı 2018 yılında kaybet2 tik, özlemle anıyoruz) Mustafa K. Erdemol ve Enver Aysever, belleğimiz... Hatay’da tam muhabbet Fotoğraf: Vedat Arık Fotoğraf: Vedat ARIK kiÇtaopcusekçlmareak Dctğyanuruabeğ.nzıuAndıcnliaısmkyoobküakloammutlÇdaçrkaueseüğsığknliguiamyoerio,lrllidekrç,.kuoaktziiğ i>> SİBEL BAHÇETEPE Atakan fenomeni >> BEKRİ ÇEŞNİCİ >> ERDAL ATABEK Mazlum Çimen’e şarkılar >> HİLAL KÖSE @cumdergi @cumhuriyet.pazar Mazlum Çimen KADIN GÜCÜ... Mutfakta üç kadın var: Münevver, ben, Emine. Münevver’in gözünden bir şeycik kaçmaz, Emine antidepresan... (İyi ki varsınız kızlar) Gamze Akdemir, Arif Kızılyalın, Hazal Ocak, Sibel Bahçetepe, Tuğba Özer, Mehmet Kızmaz (o şimdi asKadınlar geliyor4 DiJdzoouleenlelğaniuyeiyiiltgdc,z’öii1ıulmÇroemMeyr”anAiunkydtRSuılsirTeyuhy,ozaeb2bkr0uubf.e2leiJuys0rrupşyıellueaivtyaetirtokye,eraadb,dtSiv“iryıAleoAndoYıiirshI!lğ.ak1hiÖh5md6yny4eiaelzfzesaimgnkidiabzCeiumhuriye“gotHpLJGiybıuaontzialıecaitddaekemsatıiyr,’zhnıoiştlnaalaAllüımrnecğanrraeıimtibvnsfdiaez,oanrveiLkğlaarimdıdaritgrddıaiör.ıyykrrBaeeMkne!nlna,aHkiscJamiiubdkçleıoinknteyhaaltan,’irfiraaKıkdddataeıetğhğarıairlmlei”nçrıdadteıiy. or. “gÇrÖVeeaotçğnmketmeiyemüsemszonleüienlbbokeiel,rbraneiinşyikremi,yayşayılielğeaçyTrlkianl>tüyeya>rardakpdeEryiamuMayökrpeRayamaAylbiemçaHialigkmnaçKe.aO”hneçlLkıeatşiUrs,aKıapşrlsIeaeSlyksıAne..d. a. Fotoğraf: Cumhuriyet Pazar timalimize bakıyoruz. Kendisi şok diyetlere karşıdır, detokker)... Kocaman geniş bir aileyiz! sa bile gönüllü değildir, ama çok tatlıdır. Figen Atalay’ın reh Ve yaşayan en büyük şairimiz Ataol Behramoğlu yaber odasına uğramayan anneler babalar, ileride “bu çocuk nımızda, daha ne olsun. Genel Yayın Yönetmenimiz Ayniye böyle oldu ya” diye ağlamasın bizden söylemesi. Deniz kut Küçükkaya bizimle. Yani korsan kutlamalarımız süYavaşoğulları, kedinizle köpeğinizle didişmeyin diye didinirecek, her şey çok daha güzel olacak! Nice yıllara Cumyor farkındaysanız, hele şimdi minnacık bebeği kucağında ya huriyet Pazar... Emek veren adını sığdıramadığımız herFotoğraf: Vedat Arık 2 gMaruatnsutizsliuğun mdfNoaunratmssbuıülizrlmüoilulyiuştolkrukuid.zoeYlbaniicnleiaeylğeodırmrieuyıezzan.ı.pn.aazbrsıinar k>> gÜLşAH ELİKbAnK 3 Aç olan siz değilsiniz zySiüokkğıssueakkskyüıirşyeelgicğüeinknlleeermrinvudeteltuaktaelldıolearbrisisliiir. 3 oZlomrabakldığaaysaenyliırşci vyyyteDeaeantlmüimnkşnıakaeztylidliınaıkyekldoiz,ksarodıt.ker1üKbı0şbnaaüatlçyıkışokgykbclıaaa,uerlndkaakrlettaiıaıpkyrnnşroaeaıbrslgk.igyrüaıoirsşnsı,ıi,s>> fİgEn AtALAy 8 nKNearagrraicsbisouslrudusun,!’da >> ÖzgEn AcAr 6 >> mErvE SAAtçİ kKiimmiinneeggöörreeosypuonr, bmEoaysyupatounrniunhnsaakfnkalrıankrdınbadilpaee..ek.kfoiknroimoilk>> cAnbErK AdSALAn 5 Tekelin tadı kaldı >> AyçA HAn 8 Florence aşkı sorguluyor dnkPüeıo.nipBkhüiualylekiereFnzmiloaşüraşezkrnikığcısiyenol+arsgaaTunrlhaauemtyaMoıezrna.acdyhöain >> dEnİz ÜLKÜtEKİn >> 6 muStAfA K. ErdEmoL >> 7 EnvEr AySEvEr zıyor! Vecdi Seviğ’den, Figen Yanık’tan lezzetli mi lezzetli mutfak kültürü okursunuz. Elçin Poyrazlar taa Madrid’den batırır çuvaldızı, affetmez! Özge Mumcu Aybars, haftayı toparlar, yüzünüze soğuk su çarpar, pazar diye gevşemeyin! Ülker İnce’yi okuyan diline sahip çıkar kesin bilgi! Emrah Kolukısa, film kese, elbette okurlarımıza minnetle. Ve yarın güzel bir gün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun! NOT: İki yıl önce Deniz Çakır’la başlamıştık sohbete, geleneği bozmadık, kocaman bir teşekkür de ona... HİLAL KÖSE Yaşasın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü! Kadının bir günü ÇUVALDIZ C MY B >> 7 zAfEr tEmoçİn 7 Küçükhidkeâvykesaidının >> GAMZE AKDEMİR OktdaaykAtilkobsaul’ın 8 Onyrsaıokünrertıudamdmüyüar.AşndTüeüğntuğaüşeüblydeayoiyrlardd’zuiaimnm. gGas.eoöSzmnzionüündecmannakdegptfeiialebloresimsisnubianeakbikd.la.ıaek >> ENVER AYSEVER 3 Kum torbaları >> SEDEF ERKEN 5 Koüdrleatmima:aÇraacğıın >> FİGEN ATALAY 8 MART, AKŞAM “Ben kadın hareketlerine Ççoüknkinüagneıyrtçoaerhkumtmeinn. ettiğimizden de hbaüreyküektibgirelkiyaodrı.n” 8 Londratüyyoollcaurlarına İdnsliükzoi nekçgyoareağaklmsıdnatilırdğanaaimdmm,ıabmimyimrıbalaelkeardnlreoadbSlraaıion,nfhıdainogük’üişsdzüırzalene..craHieiter >> MUSTAFA K. ERDEMOL 3 Dayanışma mutluluğu >> DENİZ YAVAŞOĞULLARI 8 Mart Dünya Kadınlar Günün kutlu olsun sevgilim. NaELÇİN POYRAZLAR [email protected] Çalışan, üreten, hayat veren, dayanışan ve ayakta kalmak için direnen kadınların sıcak dostluğuna çok ihtiyacımız var. 8 Mart kutlu olsun! 8 MART, SABAHIN ILK SAATLERI Anne daha sabah olmadı. Bak dışarısı karanlık. Bırak da uyuyayım. Hem okula gitmek istemiyorum bugün. Olmaz öyle şey.. Haydi kalk güzel kızım, sana omlet yaptım, hem de peynirli. Çok seversin. Gel yüzünü yıkayalım. Daha saçını taraman, giyinmen, okul çantanı hazırlaman gerekiyor. Ödevini bitirmiştin değil mi? Anne, ev çok soğuk. Az sonra soba tutuşur çocuğum. Dur, baban çağırıyor. Mutfağa gitmem lazım. Herhalde çayı bitti. Ekmekler çok yanarsa kızar şimdi. Sen de kalk hazırlan artık. 8 MART, ÖĞLENE DOĞRU Hocam beni çağırmışsınız. Lisans bitirme projesiyle ilgili demiştiniz. Evet. Bazı sorunlar var çalışmanda. Ne gibi sorunlar hocam? Önerdiğiniz tüm kaynakları kullanmıştım. Derslerinize de eksiksiz girdim. Evet, evet. Akademik açıdan söylemiyorum zaten. Ofisin kapısını kapat, gel şuraya otur. Peki hocam. Sorun senin fazla güzel olman. Çalışmanı her okuduğumda seni hayal ediyorum. Bu güzellikle tek kelime yazmasan da mezun ederim seni. Yaklaşsana biraz? 8 MART, ÖĞLE SAATLERI Yanına atkı al Emine Hanım. Soğuktur taşlar şimdi. Tamam. Resmi aldın mı sen? Geçen sefer polisler paralamıştı. Evet, aldım. Yeni bastırdık. Bak. Her seferinde oğlumun yüzü soluklaşıyor sanki. Sen orada oldukça solmaz oğlun merak etme. Adalet yerini bulsun da ben yüz yıl daha her cumartesi yere otururum. 8 MART, ÖĞLEDEN SONRA Füsun Hanım, buyurun oturun lütfen. Müdür Bey, eğer yıl sonu bütçesiyle ilgili ise ben genel müdüre gerekli belgeleri ilettim. Bunu önümüzdeki hafta ortakların da katılacağı toplantıda gündeme getireceğiz. Hayır. Yani evet. Onunla da ilgili. Sizinle açık konuşacağım. Fazla çalışıyorsunuz Füsun Hanım. Ekipteki herkes rahatsız bundan. Sizin diğerlerini başarısız göstermeye çalıştığınızı söylüyorlar. Anlamadım. Kariyerinizle ilgili hırslarınız ekipteki erkekleri tedirgin ediyor Füsun Hanım. Ayrıca gayet iyi biliyorsunuz ki hedeflediğiniz pozisyona asla bir kadını getirmeyecekler. Bence siz kendinize daha uygun bir pozisyon bulun. Yani? Yani sizi işten çıkarıyorum Füsun Hanım. Mahkemede görüşürüz. Semih Poroy sıl geçti günün? Pek iyi değildi. Kız öğrencilerimden birini ailesi zorla evlendirecekmiş. Kız ağlaya ağlaya anlattı bana. Üzücü elbette, ama sen ne yapabilirsin ki? Şikâyet edebilirim ve çocuğu kurtarmak için uğraşabilirim. O zaman kendi işini tehlikeye atarsın. Bir sürü borcumuz var biliyorsun. Sen tek başına mı getireceksin adaleti? ... Çalışan, üreten, hayat veren, dayanışan ve ayakta kalmak için direnen kadınların sıcak dostluğuna çok ihtiyacımız var. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun! ÖYKÜLER BAHARIN ETTİKLERİ Orhan Veli 1. Baskı, 48 syf. Kupa Orhan Veli 1. Baskı, 144 Sayfa AY BÜYÜRKEN UYUYAMAM Necati Cumalı 16. Baskı, 280 syf. GİZEMLİ ÖYKÜLER 1 Charles Dickens (Çev: Saadet Akıncı) 1. Baskı, 144 syf. Kupa Kupa Cumhuriyet Cin Ali Cin Ali ve Atı Sizi ‘aileye ısındırır, aile yemek pişirmekle kurulur’ Erkekler mutfağa! VECDI SEVIĞ [email protected] Yarın 8 Mart. Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Kısa süre önce açıklanan bir araştırma Türkiye’de kadınların mutfakta Amerikalı kadınlara göre iki kat fazla zaman geçirdiklerini ortaya koyuyordu. Araştırmaya ilişkin haber, “Türk mutfak kültürü çok köklü ve zengin lezzetlere sahiptir” biçimde bir yorum da içeriyordu. Acaba süre farkının gerçek nedeni bu muydu? Yüzyıllarca kadınların erkeklerden ayrı mekânlarda yaşam sürdürmeleri “mutfak kadının yeridir” düşüncesinde pay sahibi olabilir mi? HHH Osmanlı’nın son yıllarından Cumhuriyetin ilk yıllarına dek yayımlanan bazı kadın dergilerinde mutfağın “sahibinin” kim olduğu sorusuna yanıt aranıyor. Abdullah Uğur’un derlediği “Osmanlı Hanımları” Mutfakta kitabından alıntıları günümüz Türkçesine uyarlayıp yazıldığı yılları da vererek aktaralım: “Kadının birinci vazifelerinden biri yemektir” (1880), “Zeki ve bilgili kadınlarımızın aşçılık konusuyla uğraşmalarını arzu ederiz. Zira bu doğrudan doğruya kadınları ilgilendiren özel hallerden olması nedeniyle hanımlarımızın bu mesele ile ciddi bir biçimde uğraşmalarının zamanı gelmiştir” (1908), “İngiltere ve Amerika gibi yüksek milletlerin orta halli ailelerinde evin kadınları her türlü yemeği başarıyla yapma becerisine sahiptirler” (1923), “Yarın ailelerinin reisleri, büyük hanımları olacak bugünün küçük hanımları için (aşçılık hakkında) bilgi sahibi olmak şeref verici bir meziyettir, rağbet edilen bir marifettir” (1925), “Her evde hanımın oturacağı, çalışacağı mümkün mertebe iyi bir mutfak yapmak elzemdir.” (1925) Yukarıdaki örneklerden son cümle konaklardaki yaşamdan konutlardaki yaşama geçilirken haremde oturan kadın imajının mutfakta zaman geçiren kadına dönüşümünün de habercisidir. Cumhuriyetin kurulmasını izleyen yıllarda, üst gelir grubunun çok çalışanlı konakları genel olarak terk edilir. Bu da orta gelir gruplarından kadınların ev işlerini örgün eğitimle öğrenme çabalarını birlikte getirir. “Bu yeni mekteplerde çok güzel Avrupa yemekleri pişirmeyi bilen, Avrupai kıyafetleri hatasız dikebilen ve en önemlisi çocuklarını yeni hayata uygun olarak yetiştirebilen yeni kuşak kadın” imajını ön plana çıkarma yarışı başlar. Böylece, Prof. Dr. Serpil Sancar’ın ifadesiyle “Her modern erkeğin evlenmek isteyeceği kadınlar” yetiştirilmeye başlar. 1942 yılında Refik Halit Karay “Aile ve Ailesizler Mutbağı (Mutfağı)” başlığı altında şunları yazar: “Aile deyince akla getirdiğimiz şey, mutfak bacası tüten, yemek tenceresi kaynayan düzenli bir teşkildir, kadının oradaki önemli rollerinden biri de mutfak ve yemek işidir.” HHH Yemek konusuna hemen her eserinde yer ve bilgi veren Karay’a göre aslında, “Kadın elinin maharetine de hayran kalarak evimize bağlanabiliriz” demekten kendini alamamıştır. Ona göre “Mutfak kadını eve alıştırır; erkeği aileye ısındırır ve aile, çocuk yetiştirmekle olduğu kadar yemek pişirmekle de kurulur.” HHH Dönemin bir başka yazarı, Ahmet Hamdi Tanpınar, ilk kez 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde yayımlanan Sahnenin Dışındakiler romanının karakterlerinden Tevfik Bey’e “Bazı budalalar, yemek pişirmeyi kadın işi addederler” dedirtir. Ancak nedense Karay’ı yanıtlar nitelikteki cümlenin hemen ardından “Kadın kısmı pişirmesini de yemesini de bilmez!” sözleri geliverir. “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyebilen, “Kadın ve erkek farklıdır” görüşünü savunmayı sürdüren yöneticileri bulunan ülkede yaşıyor olmamız Kadınlar Günü’nü kutlamamıza engel oluşturmasın.