Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 14 ŞUBAT 2021 Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü, beraberlikler alarm veriyor Âşık olmak sevgili olmaktan daha güzel Kuşların oynaşmasından bugüne Yaşama bakışım belli. Dolayısıyla sevgi gibi bir duygunun, o amaçla başlamasa bile, sonradan “tirak bana göre değil dersem, duygusuzluğuma verilmesin. Sevginin de metaya dönüştürülmesinedir itirazım. Ama bu “gün”ün etkilerinden carileştirilmiş” araçlarMarks’ın kendisi bile kurtulmuş dela ifade edilişine de mesafeliyimğil günümüzde. Marks portresi işdir doğal olarak. Yani şu 14 Şubat lenmiş o kadar çok Sevgililer GüSevgililer Günü’nün benim açımnü materyali var ki, şaşarsınız. Güdan çok da kutlanacak bir yanı yok. nü kutlamaktan geri kalmak iste“O amaçla başlamasa bile” deyişi meyen solcu için durumu biraz damin bir nedeni var; o da 14 Şubat’ın ha kurtarmasına yarayabilir belki hem Hıristiyan hem de antik döbu tür bir hediye. Bu arada Büyük nemlerden bu yana sevgililerce kut Marks da kutlamasa bile Sevgililer lanan bir gün olmasıdır. İlk çıktığı Günü’nde sevgili eşi Jenny’ye şiirgibi kalsaydı ben de sebeplenirdim günün varlığından belki, ama günümüzde tam bir ticari kurnazlığa dönüştürülmüş durumda maalesef şu 14 Şubat. ler yazardı. Berbat şiirlerdir, öyle ki karıkoca ilerleyen yaşlarında bu şiirleri okuyup gülerdi karşılıklı. NESNE SAPLANTISI HANGİ VALENTINE? Bu günün bana tatsız gelen yanı her değerin alınıp satılan metaHikâyesini herkes bilir. III. yüz lara dönüştürülmesinin tipik bir öryılda Roma İmparatoru II. Claudi neği olmasıdır. “Aşk” kavramı üzeus, bekârken daha fazrine kurulu bir alışla işe yararlar diye düverişin neresi sevimşünüp askere gidecek li olabilir? “KapitalistBİ DÜNYA İNSAN olanlara evlilik yasağı ler, kişisel değeri değigetirdiğinde Valentine şim değerine çevirdi” adlı bir rahip, sevenleri demekte çok haklı elgizlice evlendirir. Yapbette Marks. Bunu, 14 tığı ortaya çıktığında Şubat’ta daha iyi fark da imparatorun emriyedebiliyor insan. le muhtemelen 14 Şubat 270’te öldürülür. Bir başka anlatıda, MUSTAFA K. ERDEMOL Nesnelere olan saplantımız elbette çok kötü. Duygularımızı Hıristiyan mahkumların Bu arada tüketim araçlarıyla ifaRoma hapishanelerinden kaçmalarına yardım eden bir Valentine daha Büyük Marks da kutlamasa de etmek daha da berbat ama. Gözle görülür bir kötülüğü yok elbetvardır. Faaliyetleri öğrenildiğinde konulduğu hapishanede 14 Şubat’ta bile Sevgililer Günü’nde te. Dileyen kutlar, sık gösterme fırsatını bulamadığı sevgisini göskendisini ziyarete gelen sevgili eşi terir muhatabına. “Cagenç bir kıza âşık olur bu Valentine. Ona yazdığı mektubun sonundaki “sevgilinizden” diye biten ifade o zamandan kalmadır, sevgililerin yazışmalarında hâlâ kullanılır. Anlatılanlar böyle. İyi güzel de Hıristiyanlıkta Valentine adını taşıyan en az üç aziz vardır. Biz bu ikisini biliyoruz, ama bu ikisinden hangi Valentine bu günün kaynağıdır, bilmiyoruz. Jenny’ye şiirler yazardı. Berbat şiirlerdir, öyle ki karıkoca ilerleyen yaşlarında bu şiirleri okuyup gülerdi karşılıklı. ci geliyor. nım bana her gün Sevgililer Günü ya da bana her gün Anneler Günü” demek herkes için çok kolay. Tüm günlere dağıtmış olduğumuzu söylesek de sevgimizi “özel olarak” ifade edecek tek bir anın, tek bir günün olması fena görünmüyor gibi ama herkesin aynı anda sevgisini gösterdiği, ortak bir saat, ortak bir gün fikri bana çok itiHerkesin kutladığı gün, AŞKLA İLGİSİ YOK Bunlar kabul görmüş, benimsenmiş hikâyeler, ancak ciddi tarih çalışmalarına göre bu günün aşkla, meşkle ilgisi yoktur. Roma’yı kuran Romus ile Romulus’a adanmış bir bereket festivalidir nihayetinde. Bir de tüm ortaçağ boyunca, özellikle İngiltere ile Fransa’da 14 Şubat’ın kuşların çiftleşme mevsimi olduğuna inanılırdı. Buradan muzipsevgilinize, annenize nasıl özel olabilir ki? Günü özelleştirmek en iyisi. İlk gördüğünüz ya da ilk elini tuttuğunuz an olabilir o özel gün. Benim için Anneler Günü örneğin, annemi kaybettiğim gündür. O gün ona zaten iyi bildiği sevgimi, bir kez daha o acı günde “özel” olarak tekrarlarım kendimce. Hem o günü felaketim olmaktan çıkarır çe sonuçlar çıkarıp konuyu sevgili hem de annemi, ticarileştirilmiş, orlere bağlamış da olabilir birileri ta tak ayine dönüştürülmüş saçma sabii. Bu arada merak eden varsa be pan bir güne sığdırmamış olurum. lirteyim: İlk Sevgililer Günü şiirini Kaldı ki annesini yitirmiş olanlar yazan da büyük, çok büyük İngiliz için her gün “Anneler Günü”dür. ozan Chaucer’dır. Sevdiği biri olan için de aynısı geUzadı, ama başlangıçta hayli ma çerli. Sevmeyi becerebilenler için sumdu deyişimi temellendirmek daha doğrusu. Her gün yeniden üreiçin uzattım istemeden. Günümüz tilen bir duygudur sevgi. Her gün de masum değil mi bu gün? Hayır, duyumsuyorsa kişi, al sana “Sevgideğil tabii. Ticarileştirilmiş hiçbir liler Günü” işte. “şey” masum değildir. Ama bunun Bugün için söylemiyorum; her kim bir “kandırmaca” olduğunu bildik varsa yaşamınızda onunla birlikte her leri halde bu günün sevdiklerine bir gününüz “âşıklar günü” tadında geçsin. jest yapma fırsatı yarattığını düşüÂşık olmak, sevgili olmaktan danen çok kişi var. Bir Marksist ola ha güzel... Değil mi? ELMAS YAYLA Psikolog, yönetim danışmanı Lerzan Kakçıoğlu’na ve uzman psikolog, aile danışmanı Nazım Serin’e mutlu bir beraberliğin sırlarını sorduk. Atılım Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi üyesi uzman psikolog Elis Güngör’le toksik ilişkiyi anlamanın yollarını konuştuk. İlişkinize bir hediye verin HPSIKOLOG LERZAN KAKÇIOĞLU: atırlıyor musunuz ilk nerede karşılaştığınızı? Birbirinizi ilk gördüğünüz zamanı? Ya da ne zaman aşık olduğunuzu? İlişki yelpazesinin neresindesiniz? Belki çok kısa bir süre önce tanıştınız, günler yalnızca görüşmek için geçsin diye beklediğiniz zaman aralıklarından oluşuyor. Belki de “kötü” olarak tanımlayamayacağınız ama çok da iyi olmayan bir “durgunluk” döneminden geçtiğinizi düşünüyorsunuz. Ya da her şey çok güzel gidiyor ve bunu korumak istiyorsunuz. İlişki ilerledikçe, “kendi düşüncelerimizin ya da davranışlarımızın doğru olduğu” ve “karşımızdakinin değişmesi gerektiği” inancı sağlıklı olmayan beklentilere, çatışmalara ve mutsuzluğa neden olabilir. Kendini ve eşini iyi tanıyan, ilişkiye katkı sağlayan özellikleri belirleyen ve farklılıklarla ilişkilerini zenginleştiren çiftlerin daha uzun soluklu ve mutlu beraberlik yaşadıklarını gösteriyor. Birbirini iyi tanıyan eşler: u Duygularını çekinmeden birbirlerine aktarır: Çünkü birbirlerini en iyi tanıma yönteminin iletişim olduğunu ve karşı tarafın yargılayıcı, ön yargılı ve savunucu yaklaşmayacağını bilirler. u Yapıcı bir şekilde tartışır: Doğru yanlış ve haklı haksız gibi kategorilere önem vermezler. Sadece konuya odaklanarak problemi çözmeye çalışırlar. u Birbirlerini destekler: Aktif dinleyerek ve soru sorarak eşinin en iyiyi seçmesine yardımcı olur. Kişisel tercihlerine ve ilgi alanlarına önem verir. u Kızmak yerine gülebilir: Ego’nun Eko olduğunu bildikleri için istemediklerini değil istediklerini ifade etmeye çalışırlar. Ego’yu bırakmanın hayati kolaylaştırdığının farkındadırlar. ÇIFTLERE ÖNERILER u Anda kalın: Di’li ve miş’li geçmiş zaman kullanmak yerine şimdiki zaman kullanmanız anda kalmanıza, şikâyet etmek yerine probleminizi ifade etmenize, verimli tartışmanıza ve en önemlisi birbirinizi suçlamamanıza yardımcı olur. u Günaydın ile güne başlayın: Araştırmalar, güne birbirlerine günaydın diyerek başlayan çiftlerin ilişkilerini mükemmel olarak ifade ettiklerini gösteriyor. u Eşinize övgüde bulunun: Sevmek ve sevilmek temel istediğimizdir. Sevgiyi artırmak doğal olarak sevilmeyi de artırır ve iki kişi arasındaki bağı güçlendirir. Övgü, özellikle değiştirilmesi gereken olumsuz yönlere odaklanan eşler için önemlidir. u Duygusal aramalar yapın: Eşinizle bağlantı kurmanın en kolay ve etkili yoludur. Gün içerisinde “senin için buradayım” mesajını verebileceğiniz aramalar, birbirinize dikkat etmenizi, şefkat göstermenizi ve olumlu yaklaşım sergilemenizi sağlar. u Randevulaşın: Birlikte vakit geçirmek, önemli bir konu paylaşmak, bir sıkıntınızı anlatmak ya da isteğinizi dile getirmek için önceden belirlenen görüşme programı, birlikte geçireceğiniz zamanı daha verimli kılar. Erkek anlayış, kadın Toksik ilişkiyi fark önemsenmek istiyor etmek için sorun PSIKOLOG NAZIM SERIN: u İyi bir ilişkinin temelinde neler var? İki tarafın uzlaşabileceği ilişki beklentilerine sahip olmak: Çiftlerin ilişkiden ne anladıkları konusunda benzer düşüncelere sahip olmaları çok önemlidir. Ortak paydaya sahip olunmalı. İlişkinin sınırlarını korumak ve iyi yönetmek: Bir ilişkinin huzurlu olabilmesi için onu dış müdahalelerden koruyacak makul bir sınır çizmek gerekir. Birbirini “duymaya” dayalı iletişim: Partnerlerin birbirlerini yargılamak, suçlamak, eleştirmek yerine “ne demeye çalıştığını”, “neden böyle davrandığını” anlamaya odaklanmasıdır. Güven: Bir numaralı şarttır. Güven sarsıcı gizli ajandalardan, manipülasyonlardan, taktiklerden, mış gibi gönül almalardan, kıskançlıkla sürekli kontrolden kaçınmak gerekir. İlişkiyi canlı tutacak çabayı sürdürmek: Bir ilişki zamanla yorulup monotonlaşabilir. İyi bir ilişki, sohbetin, eğlencenin, ortak ritüellerin, değişik deneyimlere merakın, karşılıklı duygu aktarımının çok bol olduğu ve bu çabanın canlı tutulduğu ilişkidir. u Erkekler ne bekler? Güç ve başarı elde etmeye Kadınlar, eşleri, yönelik çabalarında destek sevgilileri tarafından beklerler, bu çabanın takdüşünüldüğünü hissetmek, dir edildiğini hissetmek isilgi görmek, beğenildiğini terler. Her erkek, partnerive sevildiğini hissetmek, nin “kahramanı” olduğuilişkiyle ilgili çabalarının nu hissetmekten mutluluk takdir edildiğini bilmek duyar. Kişisel alanlarına anve düşüncelerinin layış isterler ama en çok bu önemsendiğini nedenle partnerleriyle çatışırhissetmek ister. lar. Güven önemlidir. Partnerlerini biraz anne ile özdeşleştirme eğilimleri sır değildir. Şefkat, ilgi ve bakım görme beklentileri, kadınlarınkinden yüksektir. Sorgulanmaktan, şüpheli muamelesi görmekten hoşlanmazlar. Sakin, huzur verici ve arkadaşça sohbet beklerler. Eskiler sürekli hatırlatıldığında, kontrol hissettiklerinde çatışmaya yatkındırlar. PSIKOLOG ELIS GÜNGÖR: Romantik ilişki yaşadığımız kişinin bize huzur ve mutluluk vermesini ve bizi iyi hissettirmesini bekleriz. Eğer içinde bulunduğumuz ilişki bize kötü hissettiriyor veya zarar veriyorsa toksik bir ilişki içinde olabiliriz. Toksik ilişkilerde fiziksel, duygusal, ekonomik, dijital şiddet gibi şiddetin bir türü ya da birkaç türü bir arada görülebilir. Toksik ilişkileri fark etmek için ilişki içerisinde nasıl hissettiğimize kulak vermemiz gerekir. Kendimize, ilişkimize dair bazı sorular sormak, ilişkimizin toksik olup olmadığı konusunda bize bazı ipuçları verecektir. 4 Kendimi bu ilişkide değersiz hissediyor muyum? 4 Bu ilişkide bana saygı duyulduğunu ve ihtiyaçlarımın karşılandığını hissediyor muyum? 4 Partnerimle vakit geçirdikten sonra duygusal çökkünlük ya da öfke gibi duygular hissediyor muyum? 4 Partnerimin yanında rahatlıkla kendim gibi olabiliyor muyum? İhtiyaç, istek ve düşüncelerimi rahatlıkla dile getirebiliyor muyum? 4 Arkadaşlarımdan, hayallerimden ya da hobilerimden partnerim yüzünden ödün vermek zorunda kalıyor muyum? 4 Anlaşmazlık durumlarında partnerim sürekli olarak suçlu hissetmeme sebep oluyor mu? 4 Partnerinizin karşısında sürekli aşırı temkinli davranmak zorunda hissediyor musunuz? 4 İlişkimizde yıkıcı derecede eleştiri ve aşağılama var mı? Toksik bir ilişki içindeyken bunu anlamak ve emin olmak zor olabilir, ama bu sorulara verdiğimiz cevaplara ve hislerimize güvenmeliyiz. Eğer bu sorulara verdiğimiz cevaplar, bize sağlıklı bir ilişkide olduğumuzu hissettirmiyorsa ilişkimizi yeniden gözden geçirmek ya da ilişkiyi sonlandırma üzerine düşünmek faydalı olabilir.