Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ŞUBAT 2021 3 REHBER ODASI Çocuklar neden medya okuryazarı olmalı? Kimse bizi FİGENATALAY gözetlemesin ünümüzde çok küçük çocuklar bile akıllı cep telefonlarına, tabletlere yetişkinlerden çok daha hâkimler. G ! Yani çocuklar da gençler de teknolojiyi kullanmak için rehberliğe çok da ihtiyaç duymuyorlar. Ama işin içine Çocukların “içerik” girince durum değişiyor. 1014 yaş grubu için “Medya Okuryazarlığı Kitap Seti” teknolojik hazırlayan Prof. Dr. Meltem Erinçmen Kaaletleri noğlu, “Gençlerin bu çağda medyalar arası bilgi ağının içinde eleştirel düşünmesi, bilgiyi değerlendirebilmesi, iletişim kurması, gükullanmak için yardıma vende olması ve dijital vatandaşlık değerlerini edinmesi önemlidir” diyor. Prof. Erinçmen Kanoğlu'nun yazdığı “Medya Nedir?”, “İletişim Nedir?” ve “Dijital Vaihtiyaçları yok ama teknolojiyi güvenli, tandaşlık Nedir?” kitapları, altı hafta süresince haftada bir saat sosyal bilgiler dersinde işlenebilecek şekilde tasarlanmış. Kitaplarda, iki sayfa bilgi içeriğinin ardından, okuma, anlama, karşılaştırma ve tartışma ile bir sonraki haftaya proje olarak verilecek etkinliklerle pekiştirici bölümler bulunuyor. u İnternet ortamında ayak izim takip edilebilir mi? İnternette girilen her site sizin kim olduğunuzu, hangi ağdan bağlandığınızı, hangi ülkede, mahallede, evde yaşadığınızı, telefon numaranızı, hangi sitede ne kadar zaman geçirdiğinizi, olumlu ve ahlaklı kullanabilmeleri için rehberlik şart. DİJİTAL VATANDAŞLIK NEDİR? kimlerle sohbet ettiğinizi, hangi ürünlere ilgi Dijital vatandaşlık, bilgisayar, internet ve her duyduğunuzu otomatik olarak takip eder. türlü dijital iletişim aletini sorumlu bir şekilde kullanarak, tanıdıkları ya da tanımadıkları farklı bireylerle veya yapılarla (internet sitesi gibi) farklı çevrimiçi ortamlarda kurallara uyarak ve kendilerini koruyarak iletişimde bulunmaktır. GÜVENLİK İÇİN 6 BASİT KURAL u Kendi adımız yerine takma ad kullanmalıyız. u Kendi fotoğrafımız yerine bir maskot kullanmalıyız. u Aile üyelerimiz, okuldan ya da mahalleden DİJİTAL AYAK İZİ yüz yüze tanıdığımız arkadaşlarımız dışında hiç İnternet sitelerinin çevrimiçi hareketlerimizi iz kimseyle internet ortamında sohbet etmemeli ve lemesine “gözetim” denir. Kendimizi gözetlen görüntülü konuşmamalıyız. mekten korumamız güvenliğimiz için önemlidir. u Tanımadığımız kişilerin hesaplarımıza heru Girdiğim sitelerden çıkınca ayak izim si hangi bir biçimde erişmesini engellemeliyiz. linir mi? u Güvenliklerinden emin olmadığımız siİnternet ortamında yapılan her hareket veri ban telere kendimiz hakkında bilgi vermemeliyiz kalarında saklanır. Ayrıca internete koyduğunuz ve yanımızda bir yetişkin olmadan bu sitelere her türlü içerik başkaları tarafından kaydedilebi girmemeliyiz. lir. Bu nedenle siber dünyadaki ayak izinizi sil u Kişisel herhangi bir bilgiyi internet ortaseniz bile tekrar tekrar ortaya çıkabilir. mında paylaşmamalıyız. DİJİTAL VATANDAŞIN 12 TEMEL ÖZELLİĞİ u Eleştirel düşünebilmeli ve düşüncesini uygulayabilmeli. u Bilgi ve iletişim teknolojilerini iyi kullanmalı. u Empati kurabilmeli, kibar ve saygılı olmalı. u Başkalarının haklarına saygılı davranmalı ve sorumluluk göstermeli. u Haklar, kanunlar ve sorumluluklar ilkesini anlayabilmeli. u Teknolojiyi olumlu ve ahlaklı kullanmalı. u Güvende olmayı ve tehlikeyle başa çıkmayı bilmeli. u Okul ve kendi yaşamı dışındaki dünya ile bağ kurabilmek için teknolojiyi doğru kullanmalı. u Teknolojiyi eğitim ve kültürel aktiviteler için kullanabilmeli. u Teknolojiyi kullanmanın zamansal sınırlarını bilmeli. u Kendisinin ve ailesinin dijital vatandaşlık kuralları olmalı. u İnternet sitelerinin koydukları kurallara uymalı. Arkadaşlık sandığımız tüm zehirli bağlara Veda mektubu evgili arkadaşım, Seni bugün terk ediyorum. Senin bundan belki haberin bile Solmayacak. AramızÇUVALDIZ Kendine hayranlığın öyle büyük ki, arkadaşlığın tevazuna inmek sana ağır geliyor. Karşılıklılık ilkesi senin için bazı imtiyazlardan vazdaki mevcut dengelerin sürdügeçmek demek. Senden bir ğünü, asimetrik arzularının tatşey istenirse hemen iki katımin edileceğini ve canın istedinı talep ediyorsun. ğinde bana ulaşabileceğini saSana değer verenleri sanacaksın. Sana açıklama yapna hizmet etme potansiyelimıyorsam eğer, kırgın ya da ELÇİN ne göre değerlendiriyorsun. kızgın olduğumdan değil, gePOYRAZLAR Eğer sonuçtan tatmin olmazrek duymadığımdandır. Toksik elcpoy@gmail.com san gerilim çıkarıyor ve bubir ilişki kendi içinde ölüdür. nun dostluğa aykırı olduğu Ona suni teneffüs vermek kösuçlamasına sığınıyorsun. tü şeyleri şişirmekten başka bir şey değil. Çok katı olduğumu, aramızdaki ba POLITIK OYUNLAR ğa nüansla bakmam gerektiğini düşüAslında çok yalnızsın. Çevrende onnebilirsin. “Ben böyleyim, değişemem” larca arkadaşın varmış gibi gösterip, tek dediğini duyar gibiyim. Masaya, kolbaşına kaldığında gerçek benliğini açalarında koşullar, cebinde gizli çıkarlar, cağın kimsenin olmadığını fark ediyorson dakikaya sıkıştırılmış ültimatomsun. Kimsenin seni gerçek yüzünle sevlar geliyorsun. Tek taraflı bir sözleşme meyeceğini düşündüğün için karanlıkta nin afili bir imzacısı edasıyla konumu bile maskenle uyuyorsun. nu belirliyorsun. Olur ya takdir görebilmek için en UCUZA KAPATMA basit ilişkilerde dahi politik oyunlara başvuruyorsun. Politika duygusal bağArkadaşlık sana göre çıkar, ilgi, al larının temeline dönüşüyor. Rekabet, kış ya da konumunu yükseltebilecek kıskançlık, çıkar, iğneleme, suçlama, bir çeşit sosyal kontrattan öteye gitmi 'modus operandi' (icra yöntemi) haliyor. Bu kontratta sen o kadar büyük ne geliyor. yer kaplıyorsun ki, ikinci kişinin varArkadaşlık dediğin tuhaf çekişme, oyunlığına gerek yok. Sen karşındakine en cuların bile sıkıldığı tatsız bir vodvile azı vererek, arkadaşlığını ucuza kapat dönüşüyor. tığını sanıyorsun. Şöyle düşün: Bu aslında sana bir iyiÇünkü ilişki anlayışın üstünlük kur lik. Arkadaşlıktan eşitlik, dürüstlük, maktan geçiyor. Eşit ilişkiler yaşamasaygı ve sevgi bekleyen birinin senin yı iktidarından taviz olarak algılıyorsun. anlayışına uyması mümkün değil. Bir adım atsan karşıdakinin adımı nasıl olur hesabına düşüyorsun. Küçük he GERÇEK DOSTLUK saplar yaparken, kocaman yeni bir dünSen çatışmadan besleniyorsun, o uyumyayı kaçırıyorsun. dan. Sen parmak sallıyorsun, o el uza“Seni severim ama ben böyle yütıyor. Sen kurallar koyuyorsun, o sınırrütüyorum ilişkilerim” derken “ama” sız özgürlük istiyor. Sen iktidarını peifadesinden önceki sözlerinin iktidar kiştirmek istiyorsun, o ezelden beri ikkurma zaafına kurban gittiğini fark tidarları yıkmaktan yana. edemiyorsun. Gerçek dostluk seçilmiş yuva deArkadaşlığını koşullara bağlayarak, gü mek. Ve o yuvada koşulsuz sevgiden ven, sevgi, dayanışma, sırdaşlık, anlayış korkanlara, kişisel cehennemini başkave emekle büyüyebilecek bir bağı kendi larının sırtlarına yükleyenlere yer yok. korkularından olsa gerek, daha doğmadan O halde, arkadaşlık sandığımız tüm koparıyorsun. zehirli bağlara elveda... Yasa taslağındaki belirsizlik U zun zamandır beklenen yasa kapalı ve TBMM hayvan hakları komisyon raporundan bağımsız hazırlanıyor. Hayvan öldürmek ve işkence suç kapsamına alınıyor. Bu güzel bir haber, ancak üç yıl gibi öngörülen hapis cezaları para cezasına çevrilebilir. Yasaklı ırk kavramı kalkıyor, sorumluluk sahibe yükleniyor. Bu da güzel. Şimdi gelelim, rahatsız eden detaylara. Evde bakılan hayvan sayısına getirilecek limit. “Bir evde maksimum üç köpek olacak” cümlesi pek çok hayvanseveri ayağa kaldırdı. Pek çok hayvansever keyfinden hayvan bakmıyor. Genellikle, bulduğu veya tedavi ettirdiği hayvanı, tekrar sokağa bırakamıyor, yuva arıyor, bulamıyor vs... Sayı çoğu zaman bu şekilde artıyor. Ancak ne olursa olsun evdeki canlarımız sayı ile ifade edilemez, kimseden fazlalık denerek evlat seçmesi de beklenemez. KIRMIZI ÇİZGİ O MADDE Ev kıstası nedir, villa mı, apartman dairesi mi? Köpek kangal mı, terrier mi, tamamen belirsiz. Bizler, eften püften sebeplerle hayvanların evlerden tahliyesine kararı verilmesinin önüne geçilmesini beklerken limitten söz edilmesi büyük sürpriz oldu tabii. Gerçi Haytap’ın son paylaştığı açıklamaya göre limit ilk tasarıda var ancak son tasarıda yok. Yasama izleme delegasyonuna göre hayvana tecavüz de suç kapsamına alınmayabilir, bu da asla kabul edilemeyecek bir şey. PATİ GÜNLÜKLERİ DEN IZ YAVAŞOĞULLARI cdenizy@gmail.com Hayvan hakları yasası için geri sayım başladı. Ancak, yasanın detayları belirsiz. Hayvanseverlerin kırmızı çizgisi olan 5199’a ait 6. maddenin değiştirileceğine dair duyumlar da var. Eğer olursa yasada “cami, okul, hastane, park gibi kalabalık yerlerde sokak hayvanı olmayacak” şeklinde bir ibare yer alacak. Bu da kedilerin ve köpeklerin şehirden tecrit edilmesi demek. Kısırlaştırma yapmayan belediyeler sokaklardan birer ikişer topladıkları köpekleri bir araya getirip ıssız bölgelere bırakarak aç susuz köpek sürüleri yarattılar. Üçü öldü, beşi doğurdu. Tam da bu yüzden problem yıllardır çözülemiyor. İNSANİ ÇÖZÜM BEKLİYORUZ Hayvanların, sığınacak bir çatı, karıştıracak bir çöp dahi bulamadığı uçsuz bucaksız alanlara onlarca köpek ile beraber ölüme terk edilmesi büyük bir dramdır. Ayrıca doğanın dengesini de bozmaktır. Yeni yasada en çok bu nedenle belediyelerin ceza kapsamına alınmasını ve belediyelere kısırlaştırma konusunda yaptırım gelmesini istiyoruz. Her belediyede bir kısırlaştırma merkezi olmalı. En insani çözüm bu. Onları toplama kampı benzeri barınaklara kapatmak veya şehirlerden tecrit etmek adına, ormanlarda, ıssız bölgelerde köpek sürüleri oluşturmak değil. Eğer yeni yasayla belediyelerin bu köylü kurnazlığı legalleşirse, çok daha büyük bir dertle uğraşırız. Kısırlaştır, aşıla, aldığın yere bırak. Sokak hayvanları konusunda çözüm budur.