Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 AĞUSTOS 2020 7 Frans Francken II (15811642) Son ayların dikkat çeken dizilerinden biri Kroisos hazinelerini Solon’a bizzat gösterirken... Arkada sağ üst tarafta Kral’ı yanan kütükler üzerinde görüyoruz. Bir resim bir öykü Solon’un ziyareti HALUK ERDEMOL H erodotos, Tarih Kitabı’nın birinci bölümünde Lidya kralı Kroisos’un (Krezüs) Kızılırmak’a (Halys) kadar uzanan topraklarda yaşayan ulusların baş eğmesiyle zenginleşen krallığının zamanın çekim merkezi olduğunu ve Yunan illerinden gelen bilgelerin ünlü başkent Sardes’i ziyaret ettiklerini anlatıyor. “Gelenlerin arasında Atinalı Solon da vardı. Dünyayı görme isteğiyle yollara düşmüş, Kroisos’u ziyaret için Sardes’e gelmişti. Kroisos hizmetçilerine Solon’u gezdirmeleri, bütün görkemleriyle hazinelerini göstermeleri yolunda buyruk verdi.” HHH Kroisos, daha sonra yanına dönen Solon’a şunu sorar: “Bilgi sevdalısı bir kişi olarak yaptığın birçok yolculuğu duyduk. Gördüğün onca insan arasında “en mutlu odur” diyebileceğin kişi kimdir” Solon’un kendisini söyleyeceğini beklemektedir... Solon “Atinalı Tellos” deyince şaşırır Kroisos. Hemen açıklamaya girişen Solon, Tellus’un iyi çocuklar yetiştirdiğini, halkın ‘erdemli ve güzel yaşadı’ diyebildiği bir ömür sürdükten sonra görkemli bir sonla yaşama veda ettiğini, çünkü vatandaşlarına destek vermek uğruna katıldığı bir savaşta ulusu için cesurca çarpışarak öldüğünü, görkemli bir cenaze töreniyle onurlandırıldığını söyler. HHH Beklediği yanıtı alamayan Kroisos bu kez “Peki, Tellos’tan sonra sence en mutlu insan kimdir” diye sorunca Solon’un yanıtı yine hayal kırıcıdır kral için. Solon Kleobis ile Bito adlarındaki, yarışmalarda güçlerini kanıtlayarak ödüller kazanmış, iki delikanlıdan söz eder. Bu iki genç, Hera’nın onuruna Tanrıça’nın tapınağında düzenlenen bir törene annelerini götürmek için hazırlanan öküz arabasına, öküzlerin tarladan getirilmeleri gecikince, hemen kendilerini koşmuş, gecikme endişesi içinde 9 km. (45 stadion) yolda arabayı hızla sürüp halkın takdir, sevgi ve kutlama sözleriyle ulaştıkları tapınakta son nefeslerini vermişlerdi. HHH Beklediği yanıt bir türlü gelmediği için öfkelenen Kroisos, “Basit insanlardan söz ettiğine ve beni onların arasına bile koymadığına göre benim mutluluğumu yok mu sayıyorsun?” der Solon’a. Atinalı bilge “Sayın Kroisos” diye başlar ünlü yanıtına, “Görkemli bir zenginliğe sahipsin, birçok ulusa hükmediyorsun, fakat yaşamının mutlu bir biçimde son bulduğunu duyuncaya dek soruna verecek yanıtım yok. (...) Kim ki en iyi şeyleri varlığı içinde toplar, öldüğü güne dek onları korur ve sonra huzur içinde gözlerini kapar, işte o kişi bence ‘mutlu’ sıfatına hak kazanmıştır. Her şeyde sona iyi bakmak gerekir; Tanrı çoğu kez insanlara mutluluktan bir parıltı verir, sonra da yıkıma sürükler onları.” Kroisos bu sözleri beğenmez. Kayıtsız bir tavırla Solon’u uğurlar. HHH Solon’un ziyaretinden sonraki yıllarda Kroisos’un yazgısı yüzüne gülmez. Önce oğlunu yitirir, sonra da krallığını. Perslere esir düşer. Pers kralı Kyros, Kroisos’un idam emrini verir. Yakılmak üzere kütüklerin üzerine çıkarılan esir kralın, üç kez Solon’un ismini haykırdığını görünce onu indirir ve sorar. Kyros, kralın anlattıklarını dinledikten sonra onu serbest bırakır ve dost olurlar... NOT: Dilimizde “Karun gibi zengin” deyişiyle karşılanan İngiliz dilindeki “Rich as Croesus” deyişi Kroisos’un zenginliğinden kök alıyor. İlk altın ve gümüş paraları onun bastırdığını biliyoruz. Bizde ise Lidya uygarlığına ait değerli arkeolojik buluntuların “Karun Hazinesi” diye anılmasında olduğu gibi ismi bazen Kroisos’la özdeşleştirilen Karun Hz. Musa kavminden çok zengin bir tüccardır... 16 AĞUSTOS 2020 SAYI: 1588 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: n Yayın Koordinatörü Baskı: İleri Basım Mat. CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni HILAL KÖSE ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen MÜNEVVER OSKAY Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 AYKUT KÜÇÜKKAYA n Editör DENIZ ÜLKÜTEKIN Bahçelievler İstanbul Sorumlu Müdür n Sayfa Tasarım EMİNE BİLGET Dağıtım: Turkuvaz n Reklam Genel Müdürü Dağıtım Pazarlama A.Ş. OLCAY BÜYÜKTAŞ AKÇA AYLA ATAMER TÖRÜN Yaygın süreli yayın Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@ cumhuriyet.com.tr KOLEUMKIRSAAH Seni Bundan birkaç yıl önce hayatımıza bir anda giren ve kafalarımızı güzel anlamda allak bullak eden Phoebe WallerBridge’in ardından (ki kendisi en çok da yazıp başrolünü üstlendiği “Fleabag” dizisiyle çarpmıştı bizi, birtakım başka dizilerin yanı sıra) şimdi de yeni bir kadın yazar/oyuncu/yapımcı, kısacası yaratıcı var karşımızda, belki de hepimizi yok edip yeniden var edecek olan: Michaela Coel. Şu sıralar Digiturk/ Beinconnect ekranında devam etmekte olan “I May Destroy You” adlı dizisiyle gündemde olan Coel kendi hayat deneyimlerinden de yola çıkarak tasarladığı dizide cinsel rıza, tecavüz, ırkçılık gibi günümüzün en yakıcı meselelerinden bazılarına cüretkâr yorumlar getiriyor. KARŞILIKLI RIZA NEDIR? Çok satar “Chronicles of a FedUp Millennial” adlı kitabın yazarı, sosyal medya fenomeni (ya da “influencer” mı demeli) Arabella yeni kitabını yetiştirmek için debelendiği günün akşamı birkaç arkadaşıyla bara gider ve ertesi gün kafasında küçük bir yara, hafızasında önemli bir boşlukla uyanır. 12 bölümlük dizinin geri kalanı işte o gece neler olduğunu yok edebilirim Michaela Cole anlamakla geçecektir, hem Arabella hem de biz izleyiciler için. Her ne kadar komedidrama kategorisine alınsa da işin komedi kısmının hayli sarkastik bir dozu olduğunu ve tansiyonu yer yer iyice sertleşen bir dramayla karşı karşı olduğumuzu söyleyelim. İnsan ilişkilerini odağına alan “I May Destroy You” bu ilişkilerde karşılıklı rızanın ne anlama geldiği ve bireylerin koyduğu kişisel sınırları aşmanın nasıl sonuçlandığına dair zihin alıştırmalarıyla dolu ve günümüzde suç kavramının nasıl yeniden şekillendiğine dair de güçlü önermelerde bulunuyor. Evi olanlarla olmayanlar minicik evrenine kapandığı ve sadece o evrenin içinde olupbitenlere karşı tepki verdiği bir manzaranın aslında bugünkü sosyal medya alışkanlıklarımıza da örnek teşkil edecek bir davranış kalıbının ipuçlarını içerdiği düşünmek çok da yanlış değil sanki. Dizinin yaratıcısı ve başrol oyuncusu Michaela Cole’un YouTube’da izleyebileceğiniz çok önemli bir konuşması var, kendi hayatını, yaşam deneyimlerini anlattığı… Orada bahsettiği birbirinden ilginç hadiselerden birini aktarmama izin verin. Coel oyunculuk eğitimi aldığı bir derste hocasının bir gün “Ailesinin evi olanlar şu tarafta toplansın, olmayanlar ise diğer tarafta” dediğini ve bir anda kendini ev sahibi olmayanların toplandığı tarafta yapayalnız bulduğunu anlatıyor. “Bunu neden yaptığını da anlamadım” diyor ama hissettiği derin acıyı ve hat ta öfkeyi de unutamadığı anlaşılıyor. Buna benzer ayrıcımlıklarla ve ırkçılıkla ilgili birçok olay geçmiş başından Coel’un ve bunların en sertlerini de lisedeyken yaşamış. Zaten “I May Destroy You”nun en çarpıcı sahnelerinden biri de yine Arabella’nın geçmişine dönüp onun ve arkadaşlarının lise yıllarında başından geçenleri izlediğimiz bölümde çıkıyor karşımıza. Okul bahçesinde Arabella ve arkadaşları hararetle bir konuyu tartışırlarken geri planda bir kız çocuğu başka öğrenciler tarafından feci şekilde dövülüyor ve bırakın ayırmayı, kimse dönüp bakmıyor bile. Herkesin kendi DÖNÜŞMEYE HAZIR OLMAK “I May Destroy You”nun karakterleri, Arabella da dahil, kendi çelişkilerini sahiplenerek yaşayan, ilişkiler (arkadaşlık, aile, romantik ya da cinsel beraberlikler) söz konusu olduğunda bu çelişkileriyle başa çıkmaya çalışan, gerektiğinde geri adım atan, gerektiğinde gemileri yakan ama verdikleri tavizleri de hesapları da bilinçli ve samimi bir şekilde veren karakterler. Tüm bunların sonunda elbette Arabella’nın o meşum gecede neler yaşadığını da öğreniyoruz ama son tahlilde asıl mühim olanın, izleyici olarak, bu benzersiz yolculukta bizim de dönüşmeye hazır olup olmadığımız, kendi günahlarımızla yüzleşip yüzleşemeyeceğimiz, aynaya bakıp bakamayacağımız gibi şeyler olduğunu da fark ediyoruz. Coel’un ve mükemmelen yazıp oynadığı “I May Destroy You”nun esas başarısı ve dehası da burada işte; yani bizi yok etmeye yeltenmesinde... Buna izin verebilecek miyiz peki? Yok olup yeniden kendimizi var edebilecek miyiz? Bu soru da burada dursun böyle. EMRAH KOLUKISA Son ayların en çarpıcı işlerinden biri olarak dikkat çeken “I May Destroy You” Londra’da yaşayan siyah bir kadının neler olupbittiğini hatırlamadığı bir gecenin ardından çıktığı içsel yolculuğu anlatıyor. Kaçırmayın u Pera’da minyatürler P era Müzesi’nde başlayan ve 6 ülkeden 14 sanatçının işlerinin sergilendiği “Minyatür 2.0 Güncel Sanatta Minyatür” başlıklı sergi ziyaretçileri bekliyor. Minyatür sanatına güncel yorumlar getiren karma sergi 17 Ocak 2021’e dek görülebilir. u Netflix’ten ‘Project Power’ Başrollerini Jamie Foxx, Joseph GordonLevitt ve Dominique Fishback’in paylaştığı “Project Power” pandeminin de etkisiyle Marvel filmlerinin ortalıkta görünmediği dönemde bu açığı doldurmaya namzet bir süper kahraman filmi. Meraklısına... u Salonlara dönüş... u Açık havada Mabel Matiz şarkıları Sevilen şarkıcı ve şarkı yazarı Mabel Matiz 22 Ağustos Cumartesi saat 21.15’te Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda sahne alacak. u Vikingur Ólafsson geliyor P andemi başladığından bu yana ülkemize gelecek olan ilk sanatçı Vikingur Ólafsson 19 Ağustos akşamı Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile birlikte bir konser verecek. Konserin başlama saati 19.00. u Küçükçiftlik’te Baba Sahne ile iki gece Baba Sahne’nin kahkaha dolu iki oyunu, “Bir Baba Hamlet” ve “Basit Bir Ev Kazası”, uzun bir aradan sonra KüçükÇiftlik Bahçe Tiyatrosu’nda seyirciyle buluşuyor. 2021 Ağustos’ta “Bir Baba Hamlet”; 22 Ağustos’ta ise “Basit Bir Ev Kazası” saat 21.00’den itibaren izlenebilir. G eçen haftadan itibaren Türkiye’nin en büyük sinema salonu ağı CGV, pandemi önlemleri altında salonlarının büyük bir kısmını yeniden hizmete açtı. “Gece Nöbeti”, “Yalnızlık Şarkısı”, “Bayi Toplantısı” gibi filmler vizyonda ilk gözümüze çarpanlar.