Katalog

2 16 AĞUSTOS 2020 Kabak detoksu ile yenilenin Suyu bol kalorisi düşük dyt.mervesaatci @gmail.com Detoks, artık birçoğumuzun bildiği gibi toksinlerden arınma anlamına geliyor. Detoks programlarında sebze sağlık problemi olmayan kişilerin zaten detoks programlarına ihtiyacı olmayacaktır. Ancak tatil ve bayram sonrasında, aile ziyaretleri ya da doğum günleri gibi davetler sırasında birkaç kilo aldıysanız ve meyveler başta olmak üze detoks programları sayesinde faz re balık, kefir, yoğurt gibi pro la kiloları atarak vücudunuzu arın biyotik besinler, yağlı tohumlar dırabilirsiniz. ve bol sıvı desteği yer alıyor. MERVE SAATÇİ Bu hafta detoks programlarının Sağlıklı ve dengeli beslenen, Beslenme Uzmanı vazgeçilmezi olan kabak detok ?yeterli sıvı alan ve herhangi bir NEDEN KABAK? u Kabak yüksek su oranına sahip, kalorisi düşük bir sebzedir. u Zengin lif içeriği sayesinde tok tutar. u Bağırsak sağlığını koruyarak kabızlığın önlenmesine yardımcı olur. u Ödem oluşumunu engelleyerek vücudun toksinlerden arındırılmasını sağlar. sundan bahsedeceğim... NELERE DIKKAT EDELIM? u Detoks programlarını hamiler, emziren anneler, çocuklar ve herhangi bir kronik hastalığı olan bireyler kesinlikle uygulamamalıdır. u Tamamen sağlıklı olsanız da bu gibi programları 23 günden uzun süre uygulamamaya özen gösterin. u Vücudu arındırmak adına bu 3 günde şeker içeren besinler, paketli gıdalar, kahve ve siyah çay tüketmemeye çalışın. u Günde en az 22.5 litre su için. u Günde 3 kupa yeşil çay, mate, beyaz çay, rezene gibi bitki çayları tüketebilirsiniz. u Gün içerisinde hareketli olmaya çalışın, ancak ağır ve tempolu egzersizlerden uzak durun. KABAK ÇORBASI MALZEMELER: u 3 büyük boy kabak u 1 yemek kaşığı bulgur u 1 demet dereotu u 1 orta boy soğan u 1 su bardağı yarım yağlı süt YAPILIŞI: Kabak, soğan ve dereotunu doğrayıp az suda bulgur ile birlikte pişirin ve daha sonra bu karışımı blenderdan geçirin, karışım kaynamaya başladığında yavaş yavaş karıştırarak sütü ekleyin. En son ince kıyılmış dereotu ve pul biber ekleyin. Afiyet olsun. KABAK SPAGETTI MALZEMELER: u 2 adet uzun yeşil kabak u 2 adet domates u 2 diş sarımsak u 1 tatlı kaşığı zeytinyağı 2 GÜNLÜK KABAK DETOKSU ÖRNEK MENÜ 1.GÜN Kahvaltı u 2 yumurta ve 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile yapılmış dereotlumaydanozlu omlet u 5 adet çiğ badem Öğle u Sınırsız kabak çorbası Ara Öğün u 1 porsiyon meyve u 1 su bardağı kefir Akşam u 1 tabak kabak spagetti u 1 kase yoğurt (1 çay kaşığı pul biber ve zerdeçal ile) 2.GÜN Kahvaltı u 1 adet haşlanmış yumurta u 2 yemek kaşığı lor peyniri u Yeşillikler (dereotu, maydanoz, nane) Öğle u Sınırsız kabak çorbası Ara Öğün u 1 porsiyon meyve u 8 adet çiğ badem Akşam u 2 adet kabaktan yapılmış sote (1 tatlı kaşığı zeytinyağında sotelenmiş) u 1 kase (200 gram) yoğurt (Dereotu, kekik, pul biber ile) u 2 tam ceviz YAPILIŞI: Kabakları iyi ce yıkayın ve kabuklarını soymadan bir rende yardımı ile kabakları spagetti şeklinde doğrayın. Domates ve sarımsakları blenderda püre haline getirin ve sos haline gelene kadar pişirin. Başka bir tavanın içerisine 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyin ve spagetti haline getirdiğiniz kabakları ekleyin. Kabaklar yumuşayana kadar pişirin ve iki karışımı karıştırın. Afiyet olsun. Sağlıklı yaşama destek ver Zehirsiz gıda mümkün Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin öncülüğünde bir araya gelen Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın başlattığı kampanya sayesinde Tarım ve Orman Bakanlığı, 9 pestitit etken maddesini yasakladı, 7 etken madde için de kısıtlama kararı verdi. Ağ’da 100’ün üzerinde kurum ve inisiyatif yer alıyor. Tarımda zehir kullanımının sonlandırılması, alternatif, zehirsiz yöntem ve tekniklerin geliştirilmesi talebiyle başlatılan “Zehirsiz Kampanya” sürüyor. Zehirsiz Sofralar İletişim ve Kampanya Koordinatörü Turgay Özçelik, herkesi kampanyaya destek olmaya çağırıyor. Bakanlığın kararının olumlu olduğunu ancak toplum sağlığını ve ekosistemi korumak adına yetersiz olduğunu vurguluyor. Böylece kampanya döneminde yasaklanan pestisit sayısı 25’e yükselmiş ama henüz Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve ‘muhtemel kanserojen’ dediği 9 etken madde kullanımda. Bunlardan sadece sağlığımıza ölümcül etkisi olan ethoprophos için kısıtlama kararı getirilmiş. BAKANA SORULAR Özçelik, “Tarım zehirlerinin bir bölümünden kurtulduğumuz için seviniyoruz ama diğer pestisitler için de bakanlıktan bir açıklama bekliyoruz. Geriye kalan tarım zehirleri de yasaklanacak mı? Bu konuda bir takvim var mı? Zehirsiz tarım yöntemleri için nasıl bir yol izlenecek” diye soruyor. Zehirsiz yöntem ve teknikler için bilgi edinmek ve kampanyaya destek olmak isterseniz www.zehirsizsofralar.org’a göz atabilirsiniz. Sitede tarım zehiri konusunda pek çok belge, makale ve doküman, bir de “Zehirsiz Sofralar Tüketici Rehberi” var. Dileyenler 16 bölümlük Zehirsiz Sofralar belgeselini de ağın Youtube kanalından izleyebilirler. u Cumhuriyet Pazar Gaziantep’te lezzet turu: Orda herkes gurme Lahmacun 300 yıllık katmer ömürlük! ARİF KIZILYALIN Beyran Belki de insanlık tarihinin ilk yerleşim alanlarından. Arkeologlara göre 12 bin yıl öncesine dair “yaşam” izleri var. Gel gelelim, günümüz insanı bu bölgeyi, “acıkma duygusunun tetiklendiği” dev bir sofra olarak biliyor. Kimi lezzet başkenti adını takmış, kimi, “tok gidenin acıktığı yer” diyor göbeğini kaşırken! Gaziantep... Pandemi öncesi oldukça ilgi görüyordu şehir. Şimdi eski günlere dönmeyi iple çekiyor... “Zeugma” destekli gurme kent özelliğiyle geçen yıl tam 1.3 milyon kişiyi ağırlamışlar, sayının büyük bölümü yerli turist. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’den cuma, cumartesi kalkan Gaziantep uçaklarıyla pazar günkü dönüşlerde yer bulmak çok zor. Bu gurme seyahati kentte önemli bir ticari hacim yaratmış. Marka olsun olmasın restoranlarda yer bulmak zor, dönüşte alınan baklava, fıstık, kuru patlıcan, dibek kahvesi de işin cabası. Katmer SİMİT KATMERİ VE SÜT Uçağınız sabahsa ve sise takılmadıysanız şanslısınız demektir, çünkü güne, Antepliler gibi beyranlıciğer kebaplı giriş yapabilirsiniz; adres vermeye gerek yok, en güzel ciğerci burnunuza en güzel mangal kokusunun geldiği yerdir diyorlar. Hızlı bir tur yapıyorsanız sonrasında çarşı içindeki Zekeriya Usta’da, kaymaklı bir katmer bekler sizi. Sakın ola ki “İstanbul’da da yedim..” demeyin, sokak arasındaki küçük taburemasalarında yediğiniz katmerin “çıtırlığı” uzun süre zihninizden silinmeyecek. Yanında soğuk süt de varsa lezzet patlaması yaşarsınız. Sırf meraktan “simit katmeri” derseniz, vay şeker ve kolestrol dengelerinizin haline. Sonraki adres birkaç yüzyıldır değişmemiş; Tahmis Kahvesi. 1635’e dayanan tarihi hava kahveniz köpürene kadar sizi eskilere götürüyor. Menengiç kahvesini deneyecekseniz, sakın ola ki kahve tadında bir şey beklemeyin. Yaban fıstığının öğütülüp işlenmişini içiyorsunuz. Yok istemem derseniz zahter ve elma çayını deneyin, kendir tohumu, kavrulmuş menengiç, leblebi ve fıstık eşliğinde. Gün ölmek üzereyken, durağınız “ünlü” kebapçılardan biri olur. Adı kentle özdeşleşen İmam Çağdaş ve Halil Usta’da günün her saati yer sıkıntısı var, ama küşleme, altı ezmeli ve simit kebabı yemek istiyorsanız bu iki adres size damak keyfi yaşatır. Eğer bir Antepliyle dostsanız, markalara takılmadan onun önereceği kebapçıya “atın” kapağı. Örneğin şu sıralar soğanlı kebabın son günleri. Hava kararırken, çıtır çıtır bir lahmacunu hak ettiniz demektir. Evliya Çelebi’nin hatıratlarına kadar giren bu tat, “eğer” usulüne göre yapılırsa parmaklarınızı yedirtir. Yolunuz eğer Üçler ya da Çıtır Lahmacun’a düştüyse, mönüye başka hiçbir şey katmayın. Hamuru 3 mm’yi geçmeyen bir hüner ve soğanın girmediği bir sanatsal çalışma gelecek demektir masaya. Arapça et ve hamur anlamına gelen lahm ve ajin kelimelerinden türemiş olan bu 300 yıllık efsane Gaziantep’in en vazgeçilmez ritüellerinden biri olsa gerek. Ve usta Ramazan Bey’in, “56 dakikada içinde tüketin” uyarısını da dikkate alın. Çay, kahve molası sonrası mütemadiyen yine bir acıkma hissi geldiyse yolunuzun artık Gaziantep Kalesi’nin hemen altındaki bir mekâna Hışvahan’a düşecektir ister istemez. NOHUT DÜRÜMÜ 1560’lardan kalan tarihi bir han. Masada zeytinyağlı kuru patlıcan dolması, Arap köfte, damat dolması ve kuru domates salatasından tatmadıysanız kendinizi, “yemek yedim” saymayın. Alaca çorbasıyla ile toparlanan mideye asıl baskı, Alinazik ya da fıstıklı kebap. Bence patlıcanlı kebabı denemekte fayda var. Tatlı mı? Hiç tavsiye etmem, çünkü dolangelden (fıstıklı bir tatlı), bastıka derken kan değerleriniz altüst olabilir. Mekânı özel kılan turizm belgesi, içki servisi. Kâbuslarla dolu bir gece geçirmediyseniz, ertesi sabah nohutlu dürümü mideye indirmeye hak kazanmışsınız demektir. Gaziantepliler bayılıyorlar. Sabaha kadar pişen nohut, çıkmış sıcak pideye sarılıyor, üstüne de biraz limon ve kimyon, kâğıda sarılıp servis ediliyor. Gaziantep, “yeme içme” cennetiyle 2 milyon tu rist hedefine yürüyor. Gaziantep FK’nin başkanlığını da sürdüren Mehmet Büyükekşi, “Yeme içme diyerek olayı küçültmeyelim” esprisinin ardından şunları söylüyor: “Futbola bacasız sanayi derler, Gaziantep’te yemek sektörü şu an bacasız sanayi. Halk yemeyi seviyor, öncelikle yoğun göç aldık, gelen misafirler mutfağa düşkün. İstanbul’dan, Ankara’dan gelen eş dost da ‘Başkan ne yesek’ diye mesaj atıyor, demek ki bu önemli.” ALIŞVERIŞ IÇIN... Sora sora “Bağdat’ı” değil ama ünlü Elmacıpazarı’nı gayet rahat bulabilirsiniz. Pazar dediysek, dünkü, 10 yıl önceki, 100 sene geçmişteki bir mekâan değil, tam 1150 yıllık bir tarih sizi bekliyor demektir sizi. İplere asılı rengârenk kuru domatesler, patlıcanlar, biberler, kabaklar, dükkânların önünde büyük bir albeni ile duran kahvaltılık zahter, ev salçası, kırmızı biber, muska, cevizli sucuk, pestil, fitil lokum, “alışverişe gelmedim” diyenleri bile baştan çıkarır. 16. yüzyıldan gelme ‘Tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda ise bakır döven ustaların yanı sıra yemeniciler, tespihciler, kutnu kumaşı, kurabiye kalıpları, dolma taşları satan dükkânlar sıralanmıştır...