Katalog

8 23 ŞUBAT 2020 N âzım Hikmet böyle yazmış yıllarca önce gittiği bir FenerbahçeGalatasaray maçını Orhan Selim mahlası ile: “Geçen gün bir dostum dayattı, ille de gidip FenerGalatasaray maçını seyredelim, dedi. Kıramadım dostumu gittim maçı seyrettim. Futbol maçı denilen şey dört bir yanında binlerce insanın toplandığı bir meydanda yapılıyor. Meydana, teker teker say Fenerbahçe 21 yıldır Galatasaray’a yenilmiyor Kadıköy’de Tarifi yok bunun Fenerbahçe unutulmaz dım, yirmi iki delikanlı çıkarılıyor. On birinin üstünde sarıkırmızı yollu yollu gömlekler, öteki on birindeyse lacivertsarı fa 60’a odaklıdır. En ufağından, nilalar. Ama yirmi ikisi de kısa pantolonlu ve kocaman ayakkabılı. Oyunu seyredenler ikiye bölünmüşler. Her biri kendi partisinin çocuklarını teşvik eder, düşman tarafa küfür en büyüğüne derbi basar. Herkes bildiği gibi bağırıp çağırıyor. Ortalıkta bir söz, bir düşünce hürriyeti alabildiğine... dendiğinde parmaklarla ‘6’ işareti Bu işin birçok tarafları hoşuma gitmedi desem yalan söylemiş olurum. Muayyen bir manada demokrasiyi an yapılır. lamak isteyenler Taksim Stadyumu’na gitsinler. Ben kendi payıma güzel ve berrak ve heyecanlı bir iki saat, ge çirdim orada.” Vatan şairimizin dediği gibi gerçekten futbolun uç noktasıdır FenerbahçeGalata saray derbileri. Türk futbolunun klasiğidir. Daha önemlisi “ezeli rekabet” kavramının adıdır. Edebiyatçıyı da etkisi altına alır, işadamını da, işçiyi de işvereni de. “Buluşma Hakan Balta noktası” gibidir, dil, din, ırk, yaşam biçimi, cinsiyet ayrımı bir yana bırakılır, kimi Sarı ARİF KIZILYALIN nın yanındaki laciverde; kimi kırmızıya ta Galatasaray’ın 51’lik kupa par. Tıpkı bu akşamki Kadıköy buluşması gibi, hayat durur o derbi günleri maçın oynandığı yerde! Hele ev sahibinin uzunca bir zamandır yenilmezliği varsa! Galatasaray’ın 21 yıllık Kadıköy Alex de Souza zaferi konuşulur “esareti”nde elbette ilginç ritüeller var. Kazanamazlık dönemi öncesi Galli teknik adam Graeme Souness’in futbol sohbetleri sırasında: “O Hagi yok mu, Ribery’yi çıkarmasa 89’a giderdi maç.” Fenerbahçe Stadı’nın orta nokta sına diktiği bayrakla, 12 Mayıs 2012 tarihinde 00’lık skorla şampiyon olan ve ıslatılan 111 YIL ÖNCE 14’TEN 70 BINE! zeminde kupa kaldıran Fatih Terim ve öğrencileri, Spor tarihçilerine göre FenerbahçeGalatasaray rekabetinin geçmişi 100 yılı aşıyor. Galatasaray ile Fenerbahçe Galatasaray’ın, “Kadı İşin ilginci, kayıtlara geçen ilk maç, tam maçları genelde köy” özlemini biraz 111 yıl önce, 1909’da bu akşamki gibi yine kapalı gişe oynar. olsun dindiren ens Kadıköy’de, yine bir kış ayında şu an Fe Biletler karaborsaya tantaneler. nerbahçe Ülker Stadyumu’nun bulunduğu düşer. Gel gelelim, 17 alanda, yerel halkın taktığı isimle “Papazın Kasım 1922’deki karşı Çayırı”nda oynanmış. Ve o ilk randevuyu, o laşmayı aşırı yağmur ne dönemdeki ismi Galata Sarayı’nın futbolcu deniyle sadece 14 kişi izle ları kazanmış. Sonrasında ise iki taraf da bir miş. Hakem Fethi Tahsin Ba birini iflah olmaz “rakip” bellemiş, hatta öyle şaran da “şemsiyeli hakem” ki, tavla oynarken bile Galatasaraylı Fener olarak tarihe geçmiş. Seyirci re bahçeliye, Fenerbahçeli Galatasaraylıya koru ise İstanbul Atatürk Olimpi yenilmeyi hazmedemez hale gelmiş. yat Stadı’nda 21 Eylül 2003’te kırıl dı ve tam 70 bin 125 kişi tribüne koş 21 YILIN SIRRI! tu o gün. Biletsiz seyirciyi de göz önünde bulundurursak derbiyi tam 75 bin futbolse İlk maçı Galatasaray kazandıysa da şu an ver takip etti. ezeli rekabette Fenerbahçe açık ara önde. Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yendiği 1999’un 22 Aralık’ında doğanlar şu an neredeyse üniversiteyi bitirmek üzere. Hatta şöyle bir istatistik var, 19 yaşının ilk günlerinde Fenerbahçe’ye gelen Volkan Demirel, futbolu bıraktığı tarihe kadar Kadıköy’de hiç kaybetmemiş Galatasaray’a. Seride meşhur 60 var. 10’lar, 21’ler çoğunlukta. GOLCÜLERIN TAHTI SAĞLAM İki takım adına sayısız futbolcu gol atmış futbol tarihinde. Hatta, “Fenerbahçe’ye gol atmadan Galatasaraylı, Galatasaray’a gol atmadan da Fenerbahçeli olunmaz” gibi garip bir gelenek var. Ezeli rekabette gol rekoru Fenerbahçeli Zeki Rıza Sporel’de; 42 maçta toplam 27 gol atmış. Sporel’i, 24 golle yine bir Fenerbahçeli Alaattin Baydar izliyor, Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis’in 20, Galatasaraylı Metin Oktay’ın ise reka DOSTLUK Cumhuriyet’in ilk yıllarında Fenerbahçeli Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylılara, “Oberle kardeşler hasta, Hasan da sakatlanmış. Sizi eksik kadroyla görmek istemiyoruz’ diye haber gönderir, maç oynanmaz. Sakatlar iyileştikten sonraki maçı F.Bahçe 61 kazanır. 1934 yılında “FenerbahçeGalatasaray Karması” sahadadır. koru elinde bulunduruyor, ki o rekor da erişilmezler arasında. Ezeli rekabet önemli dedik ya, iki takım arasında transfer de önemli. Arada hülle yapanlar da var. Takım değiştiren yıldızların arasında Raşit Çetiner, Tanju Çolak, Selçuk Yula, Saffet Sancaklı, Engin Verel, Emre Aşık, Mehmet Topal, Garry Rodrigues, Caner Erkin gibi isimler var. KAVGA DA ÇOK İki ezeli rakip arasındaki kavgalar da aslında yeni değil. Örneğin 23 Şubat 1934 tarihinde oynanan İstanbul Ligi maçı futbolcular arasındaki kavgaya yarıda kalmış. Taksim Stadı’ndaki maçın 60. dakikasında Galatasaraylı Kadri Dağ’ın, Fenerbahçeli Reşat Nayir’e attığı tekmeye Fenerbahçeli Fikret Arıcan ve Galatasaraylı Tevfik karşılık verince ezeli rekabetin ilk “meydan muharebesi” gerçekleşir. Tribünlerdeki seyirciler de girer, olaylar büyür ve maç tatil olur. O dönemin PFDK’si “Mıntıka Futbol Heyeti”, Türk spor tarihinin en ağır cezalarından birisini verir ve Fenerbahçe’den 9, Galatasaray’dan 8 futbolcu o aylarca ceza alır. Yine Ali Sami Yen’deki sulu derbi ile 2012’de Galatasaray’ın Kadıköy’de şampiyon olduğu maç sonrası yakılan polis araçları, gazdan zehirlenen onlarca kişi derbi tarihine kara leke olarak geçer. 60’IN YERI AYRI Rapaic: Futbolcunun taraftara borcu! M ilan Rapaic çok önemli bir futbol figürüdür Fenerbahçe camiası için. Aslında 2 sezon forma giymiştir, ama Galatasaray maçında attığı mermi gibi gol onu ölümsüz kılmıştır sarılacivertli dünyada. “Rap, Rap..Rapaic” sloganı o günlerden kalmadır. Rapaic, bugün yine forma giyecek, yere göğe sığdıramadığı taraftar kimliğiyle. Rapaic, derbiye dair şunları söyledi: “Kadıköy’de yılda 1 kez beklenen maç. Tüm sezonun bilançosunun çıktığı karşılaşmalar. Öyle ki, taraftar galibiyeti hediye olarak görür. Futbolcu da bu hediyeyi, şartlar ne olursa olsun vermek ister. Türkiye’nin bence tek derbisi. Eğer o maçı kazanırsanız camia ne kadar kötü durumda olursa olsun hayat bulur. Biz seyirci desteğinin ne anlama geldiğini bu maçlarda gördük. Atmosfer çok farklı. Avrupa’nın dört bir yanında futbol oynadım ama her zaman Galatasaray maçlarını ayrı tutarım. Elbette gol attığım bir Kadıköy derbisi futbol hayatımda çok önemlidir. Topa nasıl güçlü vurduysam kaleci elini bile uzatamamıştı. 2000’li yılların başlarında bizim, sonrasında arkadaşlarımızın performansı ve atmosfer sanırım yenilmezliğin sırrı. Kardeşlerime bir öneri, sakın ola ki ‘Kadıköy’de nasıl olsa kazanırız’ diye çıkmasınlar sahaya. Yeni forma giymeye hazırlanan arkadaşlara bu atmosfer anlatılmalı. Umuyorum oğlumla gelip izleyeceğim.” Prekazi: Atmosfere yeniliyoruz C evad Prekazi, 1980’li yılların sonuna damgasını vuran bir yıldızdır hem Türk futbolu hem de Galatasaray için. Prekazi’yi özel kılan başka bir özelliği de Kadıköy’de Fenerbahçe’ye atıtı gollerdir. Prekazi, derbi öncesi Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.: “Galatasaray’da oynarken en sevdiğim maçlardı. Kadıköy’de yenilgi hatırlamıyorum. Gol atıp kazandığımız maçlar var ki bunlardan gurur duyarım. 21 yıldır Galatasaray kazanamıyor. Çok iyi kadrolarla da oynadık ama olmadı. Bence atmosfere yeniliyorlar. Benim dönemimde böyle bir hava yoktu. Evet seyirci yine iki statta da takımını desteklerdi, ama futbol çizgileri pek geçilmezdi. Maç bittiğinde dosttuk, aynı yerlere gider eğlenirdik. Şimdi duyuyorum, iki takım futbolcuları rakip semtlere uğramıyormuş. Atmosferi başkanlar geriyor, verdikleri demeçlere dikkat etmeliler. Taraftarlar sosyal medya denen yerde 390 MAÇ, F. BAHÇE’NIN ÜSTÜNLÜĞÜ bette 19 golü ise bu alandaki erişilmez sayılar. İki takımda da forma giyen Tanju Her ne kadar Fenerbahçeliler, 21 yıllık yenilmezlik serisi ile övünse de Sarı birbirlerine kızdırıyorlar. Sonra da ortalık toz duman oluyor. Futbol savaşı çıkacak diye endişeleniyorum. 390 maçtan 146’sını kazandı sarıkırmızılı ekip, 123 kez galip geldi, son Çolak’ın da 14’ü Galatasaray, 8’i Fenerbah Lacivertliler için asıl gurur kaynağı 6 Ka Bu yıl Galatasaray kazanabilir. Lemina’nın yoklu yıllardaki ağırlıklı sonuç beraberliğin sayısı 121’lere ulaştı. Fenerbah çe formasıyla olmak üzere rekabette toplam sım 2002’deki 60’lık galibiyettir. Tuncay ğu önemli. Seri ve Emre Akbaba önemli futbolcular. çe 535 gol, Galatasaray 485 gol attı. İşin garibi, Galatasaray, en güçlü 22 golü dikkat çekiyor. A Milli Takım ve ve Ortega ile başlayan gol sağanağı, Arjan Fenerbahçe’nin kadrosu Galatasaray’dan iyi değil. kadroları ile geldiği maçları bile kaybetti. 1999 yılında soğuk bir 22 Ara Galatasaray’ın Berlin panteri lakaplı kale tinli yıldızın atılması sonrası da sürer. Ser Antrenörleri (Ersun Yanal) hata yapıyor. Belki bu lık akşamı oynanan maç Galatasaray’da Hasan Şaş’tan ve Marcio’dan, cisi Turgay Şeren ise ezeli rekabette tam 55 hat Akın’ın 2 golü, Ceyhun ve Kaptan Ümit hatalar Galatasaray’ın avantajı olur. Bence 11 ya Fenerbahçe’de Moldovan’dan gelen gollerle 21 bitti. O son galibiyetti. kez sahaya çıkarak bu alandaki en ilginç re Özat’ın 6. golü tarihe geçer. bancı çok fazla, alt yapıdan oyuncu gelmeli.” Arzu Kaprol, tehlike altındaki türlere dikkat çekmek için tasarladı Paylaştıkça umutluyum EMİNE BİLGET Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWFTürkiye) ve modacı Arzu Kaprol, tehlike altındaki türlere dikkat çekmek için bir araya geldiler. Kaprol’un, WWF Türkiye işbirliğiyle tasarladığı özel koleksiyonu, vakfın internet sitesinde satışa sunuldu. Satış gelirleri nesli tehlike altındaki türlerin korunması için kullanılacak. Koleksiyonda turna desenli sweatshirtler, yeşil kaplumbağa desenli tişört ve çantalar var. Tasarımlarda hiçbir kimyasal, böcek veya bitki ilacı kullanılmadı ve yüzde 90’ları aşan oranda daha az su kullanıldı. Turna ve yeşil denizkaplumbağası, WWFTürkiye tarafından koruma altında oldukları için desen olarak seçildi. Kaprol’a projeyi sorduk. u WWFTürkiye için özellikle de nesli tükenme tehlikesi yaşayan hayvanlar için tasarım oluşturmak size neler hissettirdi? Çoktandır yapılması gereken, tekstil endüstrisinin ve perakende sektörünün kullanıcılarının daha dikkatli satın alma eğilimleri için bu konuya dikkat çekmeye çalıştık. Tekstil sektörü dünyayı ikinci en çok kirleten sektör, bu anlamda sorumlu üretim ve tüketim daha çok konuşmamız, düşünmemiz, paylaşmamız gereken konular. u Üretim sürecinizden söz eder misiniz? WWF Market hem tasarım hem üretim süreçlerinde büyük hassasiyetleri olan bir kurum. Kullanılan malzemeden, dikkat çekmeye çalıştığımız koruma altındaki projeler özelinde uzun ve detaylı çalışmalardan sonra bu aşamaya gelindi. Özellikle, genç kitlenin bu değişim ve farkındalıkta öncü olacağına dair bir ümidimiz var. KEMİK MÜŞTERILERI ÇEKMEK İÇİN u Tasarım ne anlatıyor? Tasarımlarda kullandığımız desenler turna ve denizkaplumbağası WWF Türkiye’nin özel projelerine gönderme yapıyor. Sayılar ise Türkiye’de aynı havayı soluduğumuz 161 memeli, 456 kuş, 364 kelebek, 141 sürüngen, 405 balık türünü ve 10 bini aşkın bitki türünü sembolize ediyor. Şu ana kadar aldığımız geri dönüşler, satışa başlayalı daha birkaç gün olmasına rağmen çok olumlu. Benim bu projede var olma sebebim, biraz daha kemikleşmiş moda müşterisinin farkındalığını bu projeye çekmek. u Doğa savunuculuğu konusunda umutlu musunuz? Konuştuğumuz ve paylaştığımız sürece umutluyum. Arzu Kaprol M oda tasarımcısı Arzu Kaprol, 1992’de Mimar Sinan Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nden mezun oldu. Paris American Academy’de couture eğitimine devam etti. Sürdürülebilir moda için farkındalığı yükseltmek adına yapılan projelerde aktif rol alıyor. Teknolojiye ve fütüristik tasarıma duyduğu tutkuyla işçiliği birleştirerek zamansız kıyafetler ve aksesuvarlar yaratıyor.