22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15 EYLÜL 2019 3 İstanbulSelanikAtina arasında 30 yıldır lezzet elçiliği yapan Maria Ekmekçioğlu Künefeyi komşuya sevdirdi “Eskiden televizyon programımın adı da olduğu için bana ‘lezzet büyücüsü’ derlerdi, artık ‘lezzet elçisi’ diyorlar. 30 yıldır Ege’nin iki yakasında yemek kültürüyle dostluk köprüsü kurmaya çalışıyorum. Hayatım boyunca buna uğraştım. Sanırım artık bu yolda sağlam ve güçlü bağlar kurdum’’ diyor heyecanla... Bir pazar sabahı Atina’daki evinde ulaştık İstanbullu Maria Ekmekçioğlu’na... Bahçesinde kahvesini içip tam karşısındaki fıstık ağaçlarıyla ve fıstık reçelleriyle ünlü Egina Adası’na bakarken, belki de kendini Kandilli’deki çocukluk evinde hayal ediyordu... Çocukluğundan bugüne kadar yaşadığı bütün evlerin önü deniz, arkası bahçeydi. O bahçelerdeki ağaçlar hangi meyveyi verirse, mutfaklarında lezzete dönüşürdü. Bu geleneği o da sürdürüyor. Aklının bir yarısı İstanbul’da, bir yarısı Atina’da... istanbul atina arası hayat İstanbullu Rum Ekmekçioğlu, 30 yıl önce Selanik’te açtığı pastanesiyle başladı ilk lezzet yolculuğuna... Üç oğlu oldu. 15 yıl sonra eşinden ayrılınca İstanbul’a dönüp Maria’nın Bahçesi adını verdiği restoranıyla gastronomi dünyasına katıldı. Kısa süre içinde kendi eliyle hazırladığı mezeleri, balıkları, tatlıları büyük ilgi gör dü. İkinci şubesini de açtı. İstanbul’daki evliliği hayal ettiği gibi yürümeyince eşinden ayrıldı ve restoranını oğullarıyla birlikte Maria’s adıyla devam ettirdi. çeşme’ye gelecek Bundan üç yıl önce de Atina’da yine Maria’s adıyla yeni bir restoran açtı. Hayatı İstanbulAtina hattı arasında, yarattığı lezzetler açısından birçok benzerlikleri olan mutfaklarda geçmeye başladı. Bu arada Gökçen Adar’la yazdıkları “Bir O Yaka Bir Bu Yaka”nın ardından “Hatıramdaki Mezeler”, “Maria ile Yunanistan”, “Aşk Kokulu Baharatlar” adlı yemek kitapları İnkılap Kitabevi tarafından yayımlandı. Lezzet Büyücüsü adlı TV programını hazırladı. Yunanistan televizyonlarında yayımlanan İstanbul’dan Geliyorum ve İstanbul’dan Anadolu’ya adlı programları da izleyiciyi ekranlara bağladı. “Maria’nın Tencerelerinde” adlı bir dergisi var. Yeni sezonda da Open TV’de her sabah saat 10.00’da canlı yemek programını sunuyor. Ekmekçioğlu, önümüzdeki hafta lezzet sırlarını paylaşmak için geliyor. 25 yıldır düzenlenmeyen Çeşme Festivali bu yıl 1822 Eylül arasında “Ege’nin İki Yakası” temasıyla yapılıyor. Ekmekçioğlu da festivalde Gökçen Adar’la yemek atölyeleri düzenleyecek. Figen YANIK figenyanik13@gmail.com Anadolu’yu köy köy dolaştı, geleneksel mutfağın izini sürdü. İstanbul ve Atina’da kendi adını taşıyan Maria’s adlı restoranlarında dolmayı mönüde ilk sıraya yerleştirdi. Oğullarıyla çalışıyor “Üç oğlum da istanbul ve Atina’daki restoranlarımızda çalışıyor. En küçük oğlum Pascal, şef. İstanbul’daki mutfağın başında. Apollon tanıtım ve ekonomi işlerini üstlendi. En büyükleri Aleksandros ise ekonomi okudu, İstanbul ve Atina’daki işlerin idaresinde çalışıyor. Atina’da üç Yunan şefim var ama bu kış Türkiye’den de iki şefle çalışmayı düşü nüyorum. Çünkü maalesef nisan ayı gelince yetişmiş elemanlar turistik adalara gidiyor. Atina’da personel bulmak çok zor. Yunanistan’ın 2 bin adası var ama bunların 120 tanesi turistik otel ve restoranla do lu. Tabii adalarda çalışanlar da şehirdekilerin iki üç misli maaş alıyor.” Bahçesiz olmaz “H er restoranımın bahçesinin ol ması şart. Etiler’de muh teşem bir bahçemiz var. Atina’da da... Kandilli do ğumluyum. Evimizin önü deniz, arkası bahçeydi. Vişne, nar, dut, elma, in cir ağaçlarımız vardı. Çok iyi aşçı olan annem mey velerle vişne likörleri, re çeller, tartlar, kaşık tatlı ları yapardı. Atina’da evi min bahçesinde fıstık, li mon ve incir ağaçları var. Sanırım rüzgârla Egina Adası’ndan gelen fıstık to humları ağaç olmuş.’’ Yunanistan’a künefeyi tanıttım “Beş yıl önce televizyon programında bir gün künefe yaptım. O günden sonra birdenbire Yunanistan’da künefeye ilgi arttı. Yunanlar baklava ve künefeyi çok sever. Onların şerbetli tatlıları çok güzel değildir. Çikolatalı tatlı ve pastaları güzel yaparlar... Yunanistan’da tereyağı kullanılmıyor. Benim künefemde tereyağı olduğu için çok beğeniyorlar. Onlar zeytinyağı ve margarin kullanır. Künefenin sırrı da tereyağı ve peynirdir.’’ Tarım yapıyorlar “Yunanistan’daki ekonomik krizle, Atina’da işsiz kalan gençler köylerinde dedelerinden kalan bahçelerde üretime geti. AB de teşvikler veriyor. Çok güzel patlıcan, bamya, salatalık, domates, kabak, karpuz yetiştiriliyor. Ben de sebzelerimi Kalamata ve Nedusa’daki bahçelerden alıyorum. Yazın bir ton domatesten salça yaptık. İstanbul’daki restoranım için zeytinyağını 14 yıldır Cunda’daki Has Ada firmasından getirtiyorum. Sepet peynirimi de onlardan alırım. Yine zeytinyağımın bir bölümünü, tulum peyniri, tereyağı ve otları Tire’den alırım. Atina’da zeytinyağıyla zeytini Kavala ve Kalamata’dan alırım. Kekikler Girit’ten gelir.” Anne yemekleri modası başlattım “Yunanistan’da yeniden annelerimizin yemeklerine ilgiyi başlattım. Modaya dönüştü. Pogramlarım için Karadeniz’den Ege’ye bütün köyleri dolaşıp yemek kültürüne dair pek çok ayrıntıyı paylaştım. Anadolu ve Rum izlerini aradım. Bu yıl da Fransa, İtalya gibi ülkelerde çekimler yapacağız. Biliyorsunuz yüzyıllar önce Foça’dan Marsilya’ya oradan da Bordeaux’a giden Phokaialılar, götürdükleri asmalarla üzüm bağlarını kuruyor... Restoranlarıma gelenler ilk olarak dolma ister. Kendi icadım incir dolmam çok meşhurdur. Kuru incirle yaparım ve içinde kıymayla fıstık var. Yunanistan’da herkes kebap için can atıyor. Ben çok özel soslarla kendi tarzımda hazırlıyorum. Kışın et, yazın çok turist geldiği için deniz mahsulleri sunarım...” Çocukların beslenme çantasında neler olmalı? Öğrenme güçlüğü çekmesin... MERVE SAATÇİ Türk Kalp Vakfı Diyetisyeni O kulların açılmasıyla birlikte hem çocukların hem de anne babaların maratonu başladı. Okul çağındaki çocuklarda sağlıklı beslenme, büyüme ve gelişmenin devam etmesi ve yetişkinlik döneminde doğru beslenme alışkanlıklarının kazanılmasına zemin hazırlar. Sağlıklı beslenen çocuklarda; bedensel, ruhsal, sosyal gelişim ve okul başarısı daha fazla olur. İşte anne babaların dikkat etmesi gerekenler... u Bütün bireylerde olduğu gibi çocuklar için de günün en önemli öğününün kahvaltı olduğunu unutmayın. Uyanır uyanmaz yemek yeme isteği duymama, ailenin kahvaltı hazırlamak için zaman ayırmaması gibi çeşitli nedenlerden dolayı çocukların en çok atladığı öğün kahvaltı oluyor. Araştırmalar kahvaltı yapmayan çocukların derslerdeki konsantrasyonlarının düştüğünü, odaklanma sorunu ve öğrenme güçlüğü çektiklerini ortaya çıkardı. u Çocukların kahvaltısında kan şekerini hızla yükselten şekerli besinler, poğaça, açma yerine besleyici ve gelişmeyi sağlamaya yardımcı olan proteinden zengin süt, yumurta, peynir; bağışıklığı destekleyen vitamin ve mineralden zengin taze seb zemeyve; günlük enerji ihtiyacımızın önemli bir bölümünü sağlayan ekmek ve tahıl ürünlerinden besinler yer almalı. u Sabah saatlerinde çocuğunuzun iştahı yoksa kahvaltı sofrasında uzun süre geçirmesini beklemeden, evden çıkmadan önce en azından bir bardak süt ve yanında birkaç cevizbadem tüketmesini sağlayabilirsiniz. Sonra evden yanına alacağı bir sandviç veya tost ile kahvaltısını tamamlayabilir. Kahvaltı İçin mÖnüler: u Süt, haşlanmış yumurta, domatessalatalık, tam buğday ekmek u Menemen, tam buğday ekmek, açık çay u Peynirli tost veya soğuk sandviç, zeytin, süt u Tam buğday lavaşa yapılmış peynirli dürüm, taze sıkılmış meyve suyu u Okul çağı çocuklarında yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak şişmanlıkzayıflık, kemik ve diş bozuklukları, özellikle demir eksikliği olmak üzere mineral ve vitamin yetersizlikleri görülebiliyor. Çocukların evde ve okulda tükettikleri besinlerin takibini yapmak anne ve babaların görevi. u Çocukların beslenme çantasında yer alan besinler taşınması kolay, besleyici değeri yüksek olan ve hemen bozulmayan besinler olmalı. Özellikle fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler ve kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, hurma gibi kuru meyveler çocuğunuza enerji verirken, okul başarısını da olumlu etkiler. u Beslenme çantasında asitli içecekler, hazır meyve suları yerine süt, ayran, kefir gibi besleyici değeri yüksek olan içecekler ve mutlaka en az 1 litrelik su matarası yer almalı. Beslenme Çantası İçin öneriler: u Tam buğday lavaşa yapılmış ton balıklı sandviç, kefir u Ekmek arası köfte ve söğüş domates, salatalık biber, ayran u Ev yapımı kek, süt u Simit, peynir, meyve Sağlıklı ev çöreği: Malzemeler: u 1 su bardağı kepekli un u 250 gr lor peyniri u 4 adet yumurta u 2 yemek kaşığı yoğurt u 1 paket kabartma tozu u Yarım demet dereotu u 2 yemek kaşığı zeytinyağı Yapılışı: Bütün malzemeleri karıştırıp pişirme kabına dökün. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 25 dk pişirin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle