22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 19 MAYIS 2019 Gençlik hapını yutar mıydınız? Talep çok güçlü; gençlik hapı, insanlık için yüzyılın değil bin yılın en devrimci buluşu olabilir. Yaşsız neslin dünyadaki dönüşümlerini tahmin etmek, ne yazık benim yaşımı aşıyor! Yaşadığımız çağın en mühim statü sembolü ne para, ne unvan ne Avrupa Ekspresi Kısa süre önce Rus araştırmacılar genlerle etkileşen ilaçlar sayesinde 60 yıl içinde insanların de siyasi başarı. 120 yaşına kadar sağlıklı Gösteri ve görsellik çağın biçimde yaşayabileceğini da ancak genç olduğunuz öne sürdü. ya da genç göründüğünüz Bunu doğru kabul eder kadar statünüz var. sek gelecekteki orta yaş Ekonomik değeriniz de 8590 civarında olmalı. yaşınızla sınırlı. Pek çok Uluslararası piyasa araş hükümet çalışma gücünü 65 yaşında emekliye ayırıyor. Fakat yaşlı olmayı ka ELÇİN Poyrazlar tırma şirketleri 2023 yılının sonuna kadar dünyadaki estetik operasyonların yakla bul etmeyen, yerleşik önyargılara meydan okuyan elcpoy@gmail.com şık 22 milyar dolara, küresel kozmetik ürün piyasa kesimler giderek çoğalıyor. sının değerinin ise 2024 yı Dünya nüfusu yaş alıp, gezegenin lına kadar 863 milyar dolara ulaşaca demografik yapısını farklı bir düze ğını tahmin ediyor. ye taşırken belki de yeniden sorul Diğer tarafta, insanlığın asırlar ması gereken şu; yaşlı kime denir? boyunca erişmeyi arzuladığı mitos Uzmanlara göre insan ömrü her tıp dünyasında masaya yatırılıyor; nesille uzadığı için 60 yaş artık ye gençlik iksiri. ni orta yaş. Giderek daha fazla ki ABD ve Avrupa’nın önde gelen şi 50 yaşından sonra yeni bir kariyer üniversitelerinden 16 uzman, bu yıl ve işe atılırken beyin yaşı üniversi Boston merkezli Sağlık ve Ömür telileri kıskandıracak 70’li yaşların Araştırmaları Akademisi çatısı altın da ‘gençyaşlılar’ var. da bir araya geldi. ‘Yaşlılıbkirtehdaasvtai leıdki’lebilir Bu ekibin tek bir hedefi var; yaşlanmayı durdurmak hatta geriye çevirmek. Akademi’nin kurucularından Harvard Tıp Fakültesi Genetik Profesörü David Sinclair ‘yaşlılığın’ bir kez daha tanımlanması gerektiği kanısında. Sinclair yaşlılığın dünya genelinde ve tıp çevresinde doğal ve kaçınılmaz bir süreç olarak görüldüğünü bu yüzden de engellenemediğini söylüyor. Sinclair gibi araştırmacılara göre yaşlılık aslında tedavi edilebilir bir hastalık. “Eğer bir şey kaçınılmazsa onu David Sinclair tedavi etmeye çalışmazsınız. Bir zamanlar kanser de yaşlılık gibi hayatın doğal bir parçası olarak görülüyordu. 100 yıl önce doktorlar kanseri tedavi etmeye uğraşmadı çünkü ellerinden hiçbir şey gelmiyordu. 1970’lerde kanser hücrelerinin hastalıkta etkili olduğu fark edilince yeni bir umut doğdu ve görüşler değişti” diyor Sinclair. Bu alandaki en büyük ilerleme ise Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen yıl uluslararası hastalıklar kod kitabına ‘yaşlanmanın tedavi edilebilir bir sağlık durumu olduğunu’ eklemesi. Sinclair deneylerde maya, kurt, sinek gibi basit organizmaların ömürlerini uzattıklarını, fare ve maymun gibi hayvanlarda da aynı etkileri gördüklerini söylüyor. Ona göre insanlarda kalp, şeker, kanser gibi hastalıklar için ayrı ayrı ilaç almak yerine hastalıkların tümünü yaşlanma süreci başlamadan engelleyecek bir hap bulunabilir. “Bugün başımıza gelen çoğu hastalığın nedeninin aslında yaşlanmaktan kaynaklandığını inkâr ediyoruz. Ben Alzheimer ya da kalp hastalığına yakalanan 10 yaşında çocuk pek görmedim. Yaşlanma kanser riskini bin kat artırıyor. Öyleyse hangisine odaklanmak gerekiyor” diye soruyor Sinclair. Ancak devletler ya da sağlık kuruluşları yaşlılığın doğal bir süreç olduğunu düşünüyor ve bu tür deneysel ilaçlara ruhsat ya da teşvik verilmesine şimdilik sıcak bakmıyor. Talep çok güçlü; gençlik hapı, insanlık için yüzyılın değil bin yılın en devrimci buluşu olabilir. Yaşsız bir neslin dünyada tetikleyeceği ekonomik, siyasi, teknolojik ve sosyal dönüşümleri tahmin etmek, yazık ki benim yaşımı aşıyor. Almula Merter Churm’dan “Dokuz Ay On GünBir Kavuşma, Aşk ve Veda Hikâyesi” 51 yaşımda kalbimden doğurdum Almula Merter Churm, hep hayallerinin peşinden gitti ve hiç durmadı! Ve bir gün “Yeniden başlıyorum!” diyerek, cebinde kalan son beş bin lirayla İngiltere’ye gitti. 46 yaşında, sıfırdan yeni bir hayata başladı. Londra’da Fa titriyordu. Kapı açıldı ve kızım kollarımdaydı işte. Birbirimize sımsıkı sarılmıştık. Bize çikolatalı kurabiyeler yapmış. Hemen saç fırçasını getirdi ve saçını taramamı istedi. Bebek masada yatıyordu, elime verdiklerinde onu incitmekten çok korktum. Bir hafta her gün me Akademi ve AMC House prodüksiyon şirketini kaldıkları eve gidip geldik. Akşam onları yatırıp kurdu. Kaşağı, Kurşun Adres Sormaz ve Kırk adlı evden ayrılıyorduk. Daha sonraki hafta sosyal gö sinema filmlerinde rol aldı. revliler bize getirdi, akşam alıp götürdü. 14 Şubat Deliler gibi âşık olduğu Ron Churm ile evlendi. Sevgililer Günü’nde kocamla yemeğe çıktık, kut Çocuk sahibi olmak için tedaviler gördü, iki bebe ladık ve ertesi gün aile olma sürecimiz başladı. ğini kaybetti. Ve 50 yaşında eşiyle birlikte hayatlarının en önemli kararını alarak biri bebek diğe ‘MUCİZE GİBİ BİR ŞEY’ ri 4.5 yaşında olan iki kardeşi evlat edindiler. Aynı dönemde ‘kahramanı’, ‘rol modeli’ babası Ferdi Merter’in hastalığı kalbini ikiye böldü. Ve yazdı... Tüm iniş çıkışları, mutlulukları, mutsuzlukları, hüzünleriyle yazdı. “Dokuz Ay On GünBir Kavuşma, Aşk ve Veda Hikâyesi”ni yazdı, çünkü kendisiyle aynı duyguları yaşayan kadınlar için bir yol haritası olmayı düşledi. Evlat sahibi olmanın biyolojik değil kalben olabileceğini göstermek istedi. Hayatın karmaşası içinde aile olmayı erteleyenlere ya da çalışma tutkusunu birinci sıraya alanlara, “Gel bir düşün!” demek istedi. Kadınların en büyük aşkı olan babalarının kaybının ardından nasıl büyüdüklerini anlatmak istedi. “Mutluluk ve acı aynı anda kapını çalabilir, ama sen ayakta kalabilirsin!” demek istedi. Kendisiyle bir söyleşi yapmak benim için bir ayrıcalıktı. Umarım siz de benim kadar etkilenir, takdir edersiniz... u Sizinki için film gibi bir hayat dersek abartmış olmayız. Sizi bu kadar farklı kılan neydi? Belki fazla cesur olmam sıra dışı gelmiş olabilir. Ben hiç plan yapıp sonuçları düşünerek hareket etmem, yüreğimin götürdüğü her yere giderim, acabalarım belkilerim hiç yoktur benim. Yapılması gerekeni sonuçlarını düşünmeden uygularım. GAMZE AKDEMİR gamze.akdemir@ cumhuriyet.com.tr “Babamla birlikte bütün dallarım kırıldı benim, savruldum. Ve eğer bu çocuklar hayatıma girmemiş olsaydı babamın acısına hiç dayanamazdım.” u Öz ailesi neden bırakmış çocuklarını? Ve sizden önce koruyucu ailelere verilmişler değil mi? Oğlum doğduğu gün hastanede terk edilmişler. Kızım birkaç ev değiştirmiş, en son alıp kardeşinin yanına getirerek ‘biz artık çocuk bakmayacağız’ diyerek oğlanla bırakıp gitmişler. Sokakta yaşıyorlar. u İki kere bebeğinizi kaybetmeniz ve 51 yasında iki evlat sahibi olmak... Bu kelimenin tam anlamıyla ne demektir? Bebek kaybettiğim zaman hep ruhen çöküş yaşadım, bir kadın olarak ise yaramadığımı düşündüm. Aslında ne kadar yanlış, ama engel olamıyorsunuz. Bir de hak etmeyen umurlarında olmayan kişilerin anne olması (kızımın ailesi örneği) haksızlık gibi geldi. 51 yasında kalbimden doğum ise mucize gibi bir şey oldu. Biyolojik anne olmakla kalbiyolojik anne olmak arasında inanın hiçbir fark yok. Her doğuran kadın anne olmuyor, benim çocuklarımın annesi gibi. Ben dokuz ay on günlük hamilelik sürecini kalbimle yaşadım. Tek yapamadığım emziremedim. O kadar annebaba özlemi çeken çocuk var ki. Ve bulundukları yerde büyük bir hasretle bunu bekliyorlar. Evlat edinemiyorsanız devletle sorumlulukları paylaşabilirsiniz. Bir ço u Neden yazmalıyım dediniz? İlk önce sosyal medyada küçük notlarla başladım, çok zor bir dönemdi ve paylaşmam bana biraz nefes aldırıyordu. Bu arada gelen mesajlarda bana benzer cuk dünyayı değiştirir, tıpkı evlat edinilmiş olan Steve Jobs ve Nelson Mandela gibi. ‘KIZIM MAYA, OĞLUM FERDİ’ duygular yaşayan pek çok kadın olduğunu gördüm. Sonra sevgili Ayşe Erbulak ‘Lütfen bunları yaz’ dedi. Yazarken ağladım, güldüm, acı çektim ama içimi boşalttım hep. Kadınların kalbine dokunmak, uzaktan onlara el vermek istedim. Korkmayın demek, kalp doğumunun da ne kadar muhteşem olduğunu anlatmak istedim. Bir çocuk gülümsemesi dünyayı değiştirir. Onun için kitabımın bana ait gelirinden Koruyucu Aile Evlat Edinme Derneği’ne katkı Almula Merter eşi ve çocuklarıyla. u Neden Türkiye’den evlat edinmediniz sorusunu sık sormuşlar size, üstüne eleştirenler olmuş... Çünkü eşim İngiliz ve biz İngiltere’de yaşıyoruz. Türkiye’den İngiltere’ye götürme izni yoktu. Bir de aslında ben ilk önce Türkiye’de bir yere yazdım ama bana hiç cevap vermediler. Sonra ben İngiltere’de işlemlere başladığımda ‘kusura bakmayın, çok meşguldük’ cevabı geldi. da bulunacağım. Çocuklar gülsün. u Kızınızın adı H., oğlunuzun u Evlat edinmeye nasıl karar verdiniz? 47 yaşına kadar hiç evlenmemiş ve çocuk sahibi olmayı hiç düşünmemiş sadece kariyer odaklı ben ruh eşime kavuşunca çok istedim. Eşimle evlilik sitesinden tanıştık, üçüncü ay nişanlanıp altıncı ay evlendik. Ve doğru adamdı. adı N. Yasal nedenlerle bir süre isimlerini veremiyorsunuz, öyle mi? Evet. Ama Türk isimlerini kullanıyorum. Kızım Maya, oğlum Ferdi Merter. Biz ailece iki soyad taşıyoruz. Eşim aileme çok düşkün ve babamı çok seviyor. O yüzden benim soyadımı da kendine ekledi. ‘YA SEVEMEZSEK!’ ‘SONSUZ SANMIŞTIM!’ u Ailenizin ve arkadaşlarınızın tepkile u Babanız Ferdi Merter ile çok yakın ol ri ne oldu? duğunuzu, onun sizin kahramanınız olduğu Annem çok karşı çıktı, çünkü o güne kadar nu evlat edinme sürecinizle koşut okuyoruz. Mut çocuk istemediğimi söylüyordum. Ve çok yo luluk ve acıyı aynı anda yaşamak... Acısı tatlısıyla ğun çalışan, seyahat eden biriydim. Babam ilk yaşadıklarınızdan neler öğrendiniz? andan itibaren beni destekledi, bana hep inandı. Bağlı değil, bağımlı olduğumu öğrendim aile Kardeşim ‘Abla iyi düşün’ diyerek defalarca konuştu. Ama me. Annem de benim çok kıymetlim. Babamla son konuşmam genelde fikir alır kendi bildiğimi yaparım. da ona söz verdim. Annemin hayatında, düzeninde hiçbir şey u İngiltere’de nasıl çalışıyor sistem? Sabır çok önemli. Benim için en zor kısmı buydu. Her sabah ilk işim maillere bakmak oluyordu. İlk önce annebaba olma eğitimleri aldık. Yıllarca çocuk drama dersleri verdiğim hal değişmeyecek diye. Babam için annem sonsuz aşktı. Aşkı, sevmeyi ben onlardan öğrendim. Hayatta tek çözüm bulamadığınız şey ölüm. O yüzden her anı yaşamak, tadını çıkarmak, kıymet bilmek gerekiyor. Ben babamı hep sonsuz sanmışım. de hiçbir şey bilmediğimi öğrendim. Nerdeyse sülalemin araştırması yapıldı. Birkaç defa jüri karşısına çıktık, on iki kişiden oluşuyordu, içlerinde farklı meslek dallarında kişiler vardı. Bu u Oğlunuz daha bebek ama kızınız interaktif iletişim kurabilecek bir yaşta. Capcanlı ve size müthiş düşkün olduğunu okuyoruz. Nasıl bir kız Maya? arada evimizi incelediler, yeniden evin içini dekore ettik. Benim içimden küçük Almula çıkmış adeta. Zaten Rob’da u Çocuklarınızla ilk karşılaşmanız... İlk önce bize fotoğrafları geldi. Bir hafta boyunca fotoğraflara baktım, en yakınlarıma gösterdim. Her görenin ilk söylediği bu kız sana ne kadar benziyor oldu. Yavaş yavaş bilgiler gelme aynı şeyi söylüyor. Evde bir primadonna vardı, bir tane daha oldu diyor. Birde tamamen beni kopya ediyor. Benim yaptığım her şeyi bir süre sonra kızım da yapıyor. Kendini şimdiden benim şirketimin patronu ilan etti. ye başladı. Kızım tiyatro oyuncusu olmak istiyordu, doğum günü u Kızınız Türkiye hakkında neler biliyor ve hissediyor? benimle aynıydı. Özgüveni çok fazlaydı, çok sosyaldı anlatılanla Kızım Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyor. Tıpkı kocam gibi. ra göre. Bu mucize gibi bir şeydi, çünkü beni anlatıyordu her şey. Atatürk’ü tanıyor, seviyor, ilk öğrendiği Türkçe cümle ‘Atatürk’ü İlk karşılaşma günü bayılacağımı düşündüm. ‘Ya birbirimizi çok seviyorum’ oldu. Artık yavaş yavaş konuşuyor. Geleneklerimizi sevemezsek’ en büyük korkumdu. Arabadan inerken bacaklarım öğreniyor. Yemeklerimize bayılıyor, ben pişirirken hep yanımda.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle