Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 Nisan 2019 Karsu’nun hedefleri daha bitmedi ‘İlk konserimde 20 kişi vardı’ A ntakya’nın ismini aldığı Karsu Köyü’nden Hollanda’ya göçen bir ailenin kızı olarak ve Türk köklerimin olduğu, bu müzikte belli oluyordu. u Türkiye’de caza ve size olan ilgiyi nasıl değerlendirirsiniz? Tabii ki çok seviniyorum tekrar Türkiye’de konser vereceğim için. 1990’da dünyaya geldi Kar Ekibimde müzisyenler ve özellikle su Dönmez. 10 yıl önce yir teknisyenlerim, Zorlu PSM’de konser mi kişiye konser veriyordu ORHUN ATMIŞ vereceğimiz için seviniyorlar. Bu salo Türkiye’de. Konser biletleri ar nun teknik imkânlarını görünce şeker tık çok çabuk tükeniyor. Sanat dükkânına girmiş çocuk gibi hissedi çıyla müziğini ve gelecek planlarını konuş yorlar kendilerini. tuk. Ben ortalama 10 yıldır Türkiye’de kon u Hatay’ın ve büyüdüğünüz serler veriyorum. İlk konserimde Ankara’da Hollanda’nın müziğinize etkisi nasıl oldu? 20 kişi vardı... Son dönemde İstanbul, Biz çocukluğumuzda her yıl yaz tatilinin Ankara’da ise “soldout” oluyor konserle en az 2 haftasını Karsu Köyü’nde geçirir rim. Bir kez gelenin sonra bir kez daha gel dik. Annem babam köydeki çocuklarla oy diğini görüyorum ve mutlu oluyorum. Her namamızı ve aileyi tanımamızı istiyorlardı. konserde ekibim ve ben “haydi en iyi per Barbie bebeklerle değil, taş, toprak ile oy formansımızı bu akşam verelim” diyerek namamızı, sokakta yakalamaca oynamamı sahneye çıkıyoruz. Sanırım seyirciler de zı istiyorlardı. Güzel hatıralarımız var. Biz bunu olumlu bir şekilde değerlendiriyor. iki kültürde yaşadığımızın farkında bile değildik. Bizim için çok doğal bir ortamda YENİ ALBÜME HAZIRLANIYOR geçti her şey. Ramazan Bayramı’nda ailecek kahvaltılar düzenlenirdi. Fakat aynı za u Mülteciler için etkinliklere katıldınız. Sanatçıların böyle görevleri olmalı mı? man Sinterklaas bayramında (Hollanda’nın Noeli) sürprizler yapar, birbirimize şiirler Herkesin kendi kararı sosyal konularda aktif olmak elbette. 2015’te, Suriye’den yazardık. Böyle bir ortamda büyüdük. Ev Avrupa’ya iltica eden isanların halini hede hem Türk müziği, hem klasik müzik din pimiz canlı takip edebiliyorduk. O zaman lerdik. Reggae, pop vs. de duyardık. Doğal olarak bunları çocukken beynin emmiş kendini “güçsüz” gibi hissediyorsun televizyona bakarken. Ne zaman arkadaşları oluyor. mın Amsterdam Tren İstasyonu’nda yardı u Ya müzik? 7 yaşında piyano dersine başladım, şarkı ma ihtiyaçları olduğunu gördüm, hiç tereddüt etmeden gittim. Ve farkına vardım ki larımı yazmaya başladığımda 1415 yaşındaydım. Temelim klasik müzik. 1617 ya sosyal medyada takipçim çok olduğundan, yardım almak ve çevremi aktive etmek da şında Amerika’da Carnegie Hall’de caz ha kolaydı. Ben yazdığımda hemen börek la tanıştım. Çok hoşuma gitti. Amsterdam’a ler yapıp getiriyorlardı... Bence her insan döndüğümde kendi şarkılarımı caz stilinde yazmaya başladım, fakat klasik müzik zamanının ortalama yüzde 5’ini sosyal aktiviteler için ayırabilir. Bende bir ara bu den ge kayboldu. Sonra biraz da ye ni albümümle meşgul olmam gerektiğini hissettim. Ekim ayın da tamamen bitmeli. Hollanda’da konser turum olacak sonbaharda. Zamanım stüdyolarda geçiyor bu dönem. u Türkiye’deki müzik ortamıyla ilgili tespitleriniz var mı? Müzik dünyası zor bir dünya. Özellikle Hollanda’daki dünya ça pında çok yüksek bir seviyede. Kon servatuvarda tanıdığım Türk mü zisyenler var. O kadar iyi olmaları na rağmen “Hollanda’da binlerce ke mancı, flütçü, piyanist var. Sen ne ka tabilirsin yeni biri olarak” diye soru luyor. Bir de ailenizden maddi des tek alarak ayakta kalmaya çalışmak hemen hemen imkânsız bir du rum. Şartlar çok zor. Yani yurtdı şında müzisyen olarak yer edin mek ve kazancını sağlamak Türkiye’den daha zor bence... u Müzik kariyerinize baş larken hedefiniz neydi ve şimdi nerdesiniz? Benim de her çocuk gibi bazı hayallerim vardı tabii ki. Güzel kıyafetler giyip, güzel sahnelerde konserler vermek...Gerçekleşebileceğini düşünemezdim. Konserva Karsu Dönmez tuvara alınmadığımda bir dönem psi koloji bölümünde okudum. Ne zaman New York Carnegie Hall’den davet gel di, yeniden içimde o ateş yanmaya başladı. “Seviyorum ve deneyeceğim” dedim. Sağ olsun ailemden ve çevremden de çok des tek aldım. Bir de çok önemli bir konu: çok çalıştım. Her gün en az 45 saat piyano ar kasında çalışıyordum. İntikamım acı olacak... İ ntikam soğuk yenen bir yemektir falan klişelerine hiç girmeyeceğim. O tercihe göre değişir, kimi sıcak yer kimi soğuk. Beni ilgilendirmez. Benim konum başka. Şimdi herhangi bir işlem ya da danışma amacıyla kurumları biz aradığımızda bir “canlı insan” muhatap bulmak için yarım saat bant kaydı dinliyoruz, seksen tane numara tuşluyoruz ve sonunda bir şekilde “canlı insan”a ulaşıyoruz ya da ulaşamıyoruz ya... Hah işte yapacağımız şey bununla ilgili. Mesela bir kurum, şirket bizim yüzümüzden (fatura ödememek, ekstre ödememek vb.) kendi derdine düştü ve bizi aradı. Bize yaptıklarının aynısını bunlara uyguluyoruz. ÖNCE ŞAŞIRTIYORUZ Telefonu açtıktan sonra en ciddi ve mikrofonik sesimizi kuşanıp ilk olarak “Hoş geldiniz. Press nayn for İngiliş” diyoruz. Tabii karşıdaki önce ciddi bir şaşkınlık yaşıyor. Kısa bir beklemeden sonra “Ödenmemiş fatura için 2’yi, ödenmemiş kredi kartı ekstresi için 3’ü, ödenmemiş başka şey için 4’ü tuşlayın. Ana menüye dönmek için 0’ı tuşlayın” diyoruz. Bir süre susmak suretiyle karşı tarafın girdiği şok ve bu şokun yarattığı çaresizlikle bize yönelik söylediği “Alo”ları dinliyoruz. Ardından tekrar devreye girip “Hiçbir şey tuşlamadınız, lütfen yapmak istediğiniz işlemi seçin” diyerek söylediklerimizi tekrar ediyoruz. Bu arada karşıdan eğer tuş sesi gelirse gülmekten telefonu elimizden düşürme hatta kendimizin koltuktan falan düşme ihtimali olabilir. Buna dikkat etmek suretiyle karşıda kine “Neden ödemediğini öğrenmek için 6’yı, ödeyecek mi, ödemeyecek mi öğrenmek için 7’yi, bence ödemeyecek diyorsanız 8’i, kesin ödeyecek diyorsanız üç kere 9’u tuşlayınız” gibi çeşitli tuş alternatifleri sunmaya devam ediyoruz. ‘ZIBIDI’ FAKTÖRÜ Eğer yeterince gülüp eğlendiysek ve artık karşımızdakinin vahşi sistemin esiri olan bir emekçi olduğunu düşünmeye başladıysak son olarak, “Aradığınız kişiyle yüz yüze görüşmek için “Zıbıdı’yı tuşlayın” gibi bir şey söylüyoruz. Karşıdaki “Zıbıdı ne yav” diye düşünerek telefonunun klavyesine boş boş bakıp ‘Zıbıdı’ ararken bir anda “Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar dene yiniz. Dı pörsın yu hev kold ken nat bi riiyct et dı momınt, pliiz tıray egeyn leytır” diyerek karşı tarafın aklını iyice alıyoruz ve telefonu kapatıyoruz. Sonra yaptığımız bu enfes operasyonu ister arkadaşlarımızla ister tek başımıza kutluyoruz. Tüm bu olayı ses ya da video olarak kaydederseniz de hayat boyu tekrar tekrar dinleyerek ya da izleyerek gülebilirsiniz. Bu arada şirketler, kurumlar da genel olarak görüşmeleri kayıt altına aldığı için karşımızdaki arkadaş da herhalde kaydı tekrar tekrar dinleyecek ve başına geleni anlamaya çalışacaktır. 28 NİSAN 2019 SAYI: 1520 pazar.dergi@cumhuriyet.com.tr İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut KüçükkayA Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu n Yayın Koordinatörü hilal köse ÖZTÜRK n Görsel Yönetmen münevver oskay n Editör deniz ülkütekin n Sayfa Tasarım İLKNUR FİLİZ n Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/ İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 6 eposta: posta@ cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yaygın süreli yayın 7 Karsu, PSM Caz Festivali kapsamında İstanbul’da hayranlarıyla buluşacak. “Bu meslekte ayakta durmamın nedeni kendi bestelerimi yazmam. Hedeflerim bitmiş değil. Ekim 2019’da yeni albümümü çıkarmayı planladım. İlk kez İngilizce’den daha çok Türkçe parçalar olacak albümde. Bunu yapabilmek için Türkçe dil, şan ve müzik derslerine gittim. Umuyorum ki 9 Mayıs’taki konserde Zorlu PSM’deki dinleyiciler de yeni şarkılarımı beğenirler.”