Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 28 Nisan 2019 Lale Haksal’ın turşuları Londra’da lezzet avcılarıyla buluştu Hayat değiştiren bamya turşusu Marmaris’e giden ana yoldan bir sapakta ayrılıp Akçapınar tabelasını takip ettiğinizde, her iki kenarında ulu okaliptüs ağaçlarıyla çevrili bir yola girersiniz. Çok kısa bir yol aslında ama masalsı.. “Âşıklar” da denilen bu eşsiz yola ilk kez girdiyseniz, sonunda sizi neyin beklediğini tahmin edemezsiniz. Bir köy karşılar sizi, doğasında yenilendiğiniz, arındığınız, ihtiyacınız olan huzuru bulduğunuz. Hayat o kadar doğal akar ki, insanları sizi öylesine sarıp sarmalar ki kısa sürede kendinizi bu köyün parçası gibi görürsünüz. Tam 13 yıl önce İstanbul’dan kaçıp yolu Akçapınar’a uzanan Lale Harika Haksal’ın hikâyesinde olduğu gibi… Limon ve mandalina ağaçlarıyla çevrili Akçapınar, 450 nüfuslu küçük bir köy. Neredeyse herkes birbirini tanıdığı için kapılarında kilit yok. Bisiklet ve motosikletler kapıların önünde. Geçimlerini tarım ve hayvancılıktan sağlayan Akçapınarlıların mali durumları iyi, yaşam kaliteleri yüksek. Yazın en büyük iş bamya üretimi... 3 TON BAMYA AYIKLADIK Haksal’ın özel hayatındaki dalgalanmalardan uzaklaşmak için gittiği Akçapınar’da ilk dikkatini çeken de bamyalar olmuş: “Benim hikâyem çok da kırsal hayat arzusuyla başlamadı. Şehrin biraz dışında, içimdeki huzur ve dostlarımla mutluydum. Burgazada’daki hayatım bir süre sonra güneye kadar uzandı. Biraz aşktan da kaçış vardı tabii. Akçapınar’a 2006’da geldim. Otizimli çocuklara kamp düzenledim. Turnalar Sahili’nde çocuklarla denize gidiyorduk. O kadar çok misafirim oluyordu ki kendimi bir ara konaklama işinin içinde buldum. Yöre insanı arsa satarken bile bana sormaya başladı, üç buçuk yıl yazkış Turnalı’da yaşadım.” Yörenin mutfağını keşfettikçe, bu güzel tatları paylaşmak istemiş Haksal. Köylülerle ekip kurarak, bamya turşusu yapmaya başlamış. İlk yıl kadınlarla bir masada, 3 ton bamyayı ayıklamışlar. Şimdi beş kişilik üretim ekibi var. Ürüne göre 20 kişiyi buluyorlar. “Çoluk çocuk, genç yaşlı yürekli Figen YANIK figenyanik13@gmail.com Lale Harika Haksal, büyükşehirden kaçıp gittiği Muğla’nın Akçapınar köyünde bamya turşusu yapmaya başladı. Kadınlarla kurduğu üretim ağıyla bir marka yarattı. bir ekibiz. İnsana ve insanlığa dair şimdilerde ya da epeydir duyduğumuz negatif duygular, şiddet, bencillik yok buralarda” diyor. Bamya turşuları İstanbul’un gastronomi dünyasında da kısa sürede karşılığını bulmuş. Delimonti’de satılınca, her yıl üretim miktarı da artmış. Öyle ki geçen yıl, üç ayda tam 7 ton bamya turşusu yapmışlar. Haksal, turşularına “Vesile Hanım Yöresel Ürünler” adını vermiş. Bir arkadaşının “Herkese vesile oluyorsun, bir marka yaratırsan adı da bu olmasın” sözünden yola çıkarak... KAVANOZLARI HER GÜN ÖPÜYOR Köyde dört mevsim iş var. Mart ve nisan çağla zamanı. Çağlalar, tek tek özenle ve sevgiyle toplanıyor. Temizleniyor, Haksal’ın ifadesiyle “aşkla” kavanozlara diziliyor: “Üretim günlerimiz şölen gibi geçiyor. Müzik muhakkak olur, kahve, yemek aramız, sohbetimiz, kahkahamız eksik olmaz. Çağla üretimimiz 2 ton. Kavanozları raflara dizeriz. Bana deli diyorlar ama ben kavanozları her gün severim, öperim, konuşurum onlarla. Bu sevgi o kavanozun içindekine ayrı bir lezzet veriyor, inanıyorum.” Erik, klemantin mandalina, beyaz şeftali, vişne, çilek, zencefil, lahana, kereviz, susam... Zamanla üretim çeşitliliği artmış. Vesile Hanım Yöresel Ürünleri geçen mart ayında İstanbul’daki Global Gastroekonomi Zirvesi’nin sponsorları arasındaydı. Aksal, “Aa tohum meyve ve sebze kullanıyoruz. Yıllardır aynı yerleri, aynı ağaçları kiralıyoruz. Yörede yetişmeyen ürünleri de kendi bölgelerinden alıyoruz. Osmanlı çileği Kara deniz Ereğlisi’nden, beyaz şeftali Uludağ’dan, mürdüm eriği Seki Yaylası’ndan alınıyor. Klemantin mandalina reçeli, eski köy usulü ipleme sistemiyle yapılıyor. Şerbeti kesildiğinde içinden çıkıyor. Akçapınar’ın altın susamı var. Tamamen organik. Onu da çam balıyla benmari usulü yapıp, bazen dibekte dövüyoruz. Çilek reçelimiz ve vişne marmelatımız yoğun olur, çünkü meyvenin bir bölümünü blendırdan geçirip şeker olarak kullanıyoruz. Bu kokusunu ve lezzetini baş döndürücü yapıyor. Vişne reçeli de eski tohum ve anneanne usulü; suyu az, tanesi çok” diyor. Gtuerrşçuekaşakşıkntaantuktauçldtıu A kçapınar kadınlarının 4 ton bamya ve erik turşusuyla, mandalina reçeli şimdilerde, TAS Grubu’nun Londra’daki Hazev restoranlarında lezzet avcılarına sunuluyor. Haksal’ın asıl hedefi ise küçülmek: “Yıpratıcı ama çok öğretici aşktan çıkıp, yenileyici ve sürdürülebilir bir üretim aşkına geçtiğimde, kendimin de yöre insanının da mutlu olduğumuzu gördüm. İnsanlık tarihimi başlatan aşkım dan kaçmak için geldiğim bu köyde, sezonda en az 10 ton turşuyu tek tek elle yaparak yine aşktan kurtulamadığımı görüyorum. Mutlu ettikçe mutlu olan bir insan türü olan ben, ‘Vesile Hanım’ olarak hayata teşekkürlerimi sunarım. Hedefim, belli bir yerde durumu sabitlemek, strese girmemek, kafamın karışmaması, sevdiklerim ve yöre insanıyla yaptıklarımızın en iyisini bulmaya, yapmaya devam ederek yaşamak.” yKaaşraayrıvne..r.meden önce “K öy hayatı dışarıdan gözüktüğü gibi kolay ve çok keyifli olmayabiliyor. Bazı gerçekler sert bir tokat gibidir. Göç etmek isteyen gelip görmeli, kendini köye kabul ettirmeli ve oradaki hayatı kabul etmeli. Sonra karar vermeli. Biraz zaman alır. Burada yaşamak ve iş yapmak da yöre insanıyla dengeli bir ilişkiden geçiyor. Beraber kocaman bir avlulu evde yaşıyor gibiyiz. Zaman zaman aynı sofrayı paylaşıp günü dolu dolu geçiririz. Bazı zamanlar da herkes kendi odasına çekilir gibi bihaber oluruz birbirimizden. Akçapınar köyü beni sevdi, ben de onları sevdim. Aile olarak çalışıyor, üretiyor ve kazanıyoruz.” Lale Harika Haksal Depresyona karşı B12 MERVE SAATÇİ Türk Kalp Vakfı Diyetisyeni Günde 12 porsiyon meyve yemeye özen gösterin, her gün bir öğününüzü sebzelere ayırın. Bir duygu durum bozukluğu olan depresyon, günümüzde birçok insanı olumsuz etkiliyor. Mevsim geçişleri, ailevi problemler, iş hayatındaki zorluklar, gebelik ya da doğum sonrası dönem gibi bazı durumlar depresyonu tetikleyebiliyor. Ancak bazen beslenme biçiminizde yaptığınız hatalar da ruh halinizi olumsuz etkileyebilir. Psikolojik olarak kendinizi daha iyi hissetmek için beslenmenizde şunlara dikkat etmelisiniz: Yorucu geçen bir günün sonunda çikolatalı tatlılar, kalorisi yüksek besinler kendinizi iyi hissettirebilir ancak unutmayın kan şekerindeki ani değişimler, anlık olarak sizi iyi hissettirse de daha sonra sert düşüşlere sebep olabilir. Taze meyve ve sebzelerden gelen vitaminler hem beden hem de ruh sağlığınız için daha iyi alternatif olacaktır. Yapılan birçok araştırma omega3 oranı düşük olan kişilerde depresyon görülme oranının daha yüksek olduğunu göstermiştir. NE YAPMALI? u Beslenmenizde omega3’ten zengin balık, ceviz, keten tohumu gibi besinlere daha çok yer vermeye çalışın. u D vitamini seviyenizi mutlaka kontrol ettirin. D vitamini eksikliklerinde beyinde üretilen ve ruh halimizi etkileyen serotonin hormonu seviyelerinde azalma meydana gelir. Buna bağlı olarak ise depresyon görülme ihtimali artar. Güneş ışınları D vitamininden zengindir. Somon, tuna, sardalya gibi yağlı balıklar ve yumurta ise D vitamini içeren besinler arasında yer almaktadır. u Beslenmenizde kefir, yoğurt, laha na turşusu gibi besinlere yer vermeye özen gösterin. Çünkü uyku, iştah, ruh hali gibi durumları düzenleyen serotonin hormonu sindirim kanalında üretilmektedir. Yani sindirim sistemimizin sadece tükettiğimiz besinleri sindirmekle kalmayıp, aynı zamanda ruh halimizin düzenlenmesinde de önemli görevleri vardır. Probiyotikler ise bu konuda en güzel alternatiflerden biridir. u B12 vitamini yetersizliği olan kişilerde depresyon görülme riski neredeyse iki kat daha fazladır. Ciğer, kırmızı et, yumurta, balık, süt ve süt ürünleri en zengin B12 kaynaklarındandır. u Yağda çözünen ve bir antioksidan olan E vitamininin de depresyonla savaşan vitaminler arasın da olduğu bilinmektedir. Fındık, ceviz gibi yağlı tohumlar, ay çekirdeği, tam tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler E vitamininden zengin besinlerdir. u Öğünlerinizde ceviz, fındık, badem, avokado, kuru incir, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve tam ta hıllı ürünlere yer vermeye çalışın. Bu besinlerin içeriğinde yer alan magnezyum vücudunuzun enerji ihtiyacını karşılar ve kendinizi zinde hissetmenizi sağlar. u Egzersizi ihmal etmeyin. Özellikle açık havada yapılan yürüyüşler, müzik dinlemek gibi severek yaptığınız aktiviteler kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. u Tükettiğimiz besinler vücudumuza enerji sağlamakla kalmaz aynı zamanda nasıl hissettiğimizi de etkiler. Bu yüzden beslenmenizde işlenmiş ve yüksek miktarda şeker içeren besinleri azaltıp, yerine fermente besinleri eklemek hem fiziksel açıdan hem de ruh sağlığınızı iyileştirmeniz açısından önemlidir. Dağılmayan kum yapmışlar! Evde kedi besleyenlerin büyük dertlerinden Pati günlükleri lu ama uzun ömürlü. İnternette 5 litresi 35 TL. olana da, 70 TL olana da rastladım. İlk biri kedi kumu olarak yerli ürünü de nun her yere da neyeceğim... ğılmasıdır. İkinci bir kediye yu MUŞ’TA 2 YAVRU va olduğumuzdan Bu hafta Muş’ta iki beri bunun sıkın yavru köpek kanalizas tısını daha da çok yon çukuruna atılmış çeker olduk. Ge halde bulundu. Ora çen gün, iki kedi Den iz da öğretmenlik yapan si olan kuzenim Yavaşoğulları Zelal Karahan’ın ça organik liflerden cdenizy@gmail.com baları ve itfaiye ekip üretilmiş bir ke leri sayesinde kurta di kumundan bah rıldılar. Durumu kötü setti. Aslında kum değil, talaş olan yavruya oyuncu Özge Öz benzeri bir şey; “sıkıştırılmış ta der ve “Bana göz kulak ol” der laştan granül formda organik ke neği sahip çıktı. Gö di kumu” olarak tasvir edi nüllü Derya Fırat liyor. Koku emici özellik eşliğinde uçakla te, bakteri barındırmayan, İstanbul’a ge hayvanların idrar yolları tirilen yavru, sağlığının korunmasında tedaviye alın da faydalı olduğu öne sü dı. Tamamen rülen bir ürün. Kum kabına iyileşince yuva 35 cm kalınlığında koydu aranacak. İşken ğunuzda size 68 haftaya varan ceye maruz kalan bir ömür vaat ediyor. Tabii bu diğer yavru ise kardeşlerinin ve kum tipinin patilere yapışıp ora annesinin yanında. Ne yazık ki ya buraya dağılmaması da caba hepsi aynı tehlikeyle her an tek sı. En güzeli de klozete döküle rar karşılaşabilecekleri aynı böl biliyor. gedeler. Yavrular ve anne acil Piyasa araştırmasını yaptım. yuva arıyor. Videolar için, ins Fiyatı standart kumlara göre tuz tagram @zelalkarahan u Sığındığı kafeden atılmak istenen, 8 aylık dişi kısır kedi acil yuva arıyor Çanakkale 0 544 956 05 56 u 7 aylık küçük ırk köpek acil yuva arıyor. İzmir 0 537 236 60 75