22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

28 Nisan 2019 Akıllı telefonların gelişmesiyle birlikte yeni bir iletişim biçimi ortaya çıktı. Konuşma sırasında karşıdakinin gözlerine bakmak yerine telefona odaklanmak. Bu yeni davranış biçimi İngilizce’de “phubbing” olarak adlandırılıyor. Gözünüzün önüne getirin. Kafede oturan dört kişilik bir aile; siparişlerini vermişler. Bir aradayken konuşmak, bir şeyler paylaşmak için en iyi zaman gibi görülebilir. Oysa hepsi başını önüne eğmiş akıllı telefonları ile ilgileniyor. Bu yeni davranış biçimi hem sosyal hem de ikili ilişkilere ciddi zarar verecek. Psikologlar, telefonun aşırı kullanımı nedeniyle sorun yaşayanların, daha derin bir analiz adına bir uzmanla görüşmelerinin faydalı olacağını söylüyor. ‘Phubbing’ hastalığının üç sebebi: Bağımlılık, bir şeyleri kaçırma korkusu ve oto kontrol eksikliği Aramızdaki sanal kedi 5 Akıllı telefonları sürekli elde tutmak, karşıdaki kişinin umursanmadığı anlamına geliyor. Deniz Ülkütekin İçinde yaşadığımız yüz yıl, beraberinde getirdiği yeniliklerle, belki de asırlardır alışık olduğumuz kalıpları ve davranış biçimlerini sonlandıracak. Basit anlamıyla teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı yeni alışkanlıkların ihtiyaca dönüşmesi, ihtiyaçların da kısa süre içinde bağımlılık derecesine gelmesi kanıksanır bir dinamik haline geldi. Son günlerde yaygınlaşan “phubbing” kavramı ise olumsuz etkilere bir örnek olarak değerlendirilebilir. Öncelikle bu kelimenin anlamını açıklayayım. Çünkü henüz Türkçede bir karşılığı bulunmuyor. İngilizce’de phone (telefon) ve Snubbing (karşısındakini küçük görme) kelimelerinin birleşiminden oluşan phubbing kelimesi insanların birbirleriyle yüz yüze iletişimleri sırasında göz teması kullanmak yerine telefonuna odaklanmasını tanımlıyor. Phubbing, bilim çevrelerinde sıkça tartışılan 100. maymun etkisine taş çıkartan bir hızla dünya çapında eşzamanlı yayılan bir alışkanlık olarak göze çarpıyor. Aynı yerde farklı evrende Şimdi bir gözünüzün önüne getirin. Kafede oturan dört kişilik bir aile; siparişlerini vermişler. Bir aradayken konuşmak, bir şeyler paylaşmak için en iyi zaman gibi görülebilir. Oysa hepsi başını önüne eğmiş akıllı telefonları ile ilgileniyor. Gündeliğinizde sıkça şahit olabileceğiniz bu sahne sırf kamusal alanı değil evleri de işgal etmiş durumda. YouGov isimli şirketin yaptığı araştırmaya göre Britanya’da ilişkisi olan insanların yüzde 28’i phubbing mağduru. Erkeklerin yüzde 21’i, kadınlarınsa yüzde 13’ü bu durumdan şikâyetçi. Kadınlar, ilgisizliğin sebeplerini spor (yüzde 16) ve dijital oyunlar (yüzde 15) diye sıralarken, phubbing farklı bir iletişimsizlik durumu ortaya çıkarıyor. Karşılıklı konuşma sırasında göz teması kurmak yerine telefonla ilgilenmek, başlı başına sosyal bir rahatsızlık olarak görülüyor. İngiltere’deki Kent Üniversitesi’nden uzmanlara göre “phubbing” hastalığının üç temel sebebi var. Bağımlılık, bir şeyleri kaçırma korkusu ve oto kontrol eksikliği. Gözünü karşısındaki yerine telefonuna odaklayan birinin, konuşma sırasında karşısındakini küçük düşüren ve değersiz hissettiren bir davranış içinde olduğunu söylemek de mümkün. Sırf ikili ilişkiler değil, iş toplantıları, toplu arkadaş buluşmaları hatta yatakta uykuya dalmadan önce elde telefonla geçirilen süre bile phubbing eyleminin görüldüğü alanlar. İnsanlar, ailesini ve çocuklarını, iş ve sosyal arkadaşlarına göre daha fazla göz ardı (phubbing) ediyor. Araştırmalara göre, bir gencin günümüzde yaşadı ğı anksiyete, yüz yıl önce klinik tedaviye ihtiyaç duyacak bir hastanınkine eş. Bunun teknolojiler ve aralıksız bilgiye maruz kalmamızla ilgisinin olmadığını söyleyemeyiz. “Bir şeyleri kaçırma” korkusu, anksiyetenin tetikleyicisi olarak ortaya çıkıyor. Akıllı telefonlar başta olmak üzere dijital cihazların insan ilişkilerine etkisi davranışlarla sınırlı değil. YATAKTA BİLE TELEFON Britanya’da 25 34 yaşları arasında 2 bin katılımcı ile yapılan bir başka araştırmada, katılımcıların yüzde 57’si phubbing mağduru olduğunu belirtmiş. Akıllı telefonların güvensizlik yaratabildiğini, tartışımaya sebep olduğunu ve hatta sadakatsizliğe yol açtığını söylemişler. Anketi yapan Stehpensons So licitors firmasından Amanda Ritter’e göre artık bazı çiftler, yatakta birbirleriyle ilgilenmektense, telefonlarına daha fazla vakit ayırıyor. Sırf yatakta geçirilen süre değil, artık insanlar, telefonuyla oyun oynuyor, telefonuyla konuşuyor. Neredeyse başlı başına bir ilişki yaşıyorlar. Bu davranışlar giderek artan bir eğilim gösterirken, eğilimi değiştirmeyen iki yegâne etken cinsiyet ve coğrafya. Yani ülkemizde de dijital teknolojiye erişimi olan tüm ülkelere benzer davranış biçimlerini görebilmek fazlasıyla mümkün. Bu durumda giderek artan boşanmalar için yeni bir gerekçe ortaya çıkarıyor; telefonkolik olma durumu. Tıpkı alkol veya kumar gibi bir bağımlılık olarak insan hayatını etkileyen telefon bağımlılığı ilişkinin bitmesi için bir sebep olarak görülüyor. SOHBETİ GÜVENİLMEZ KILIYOR Sırf ikili ilişkiler değil, arkadaş ilişkileri ve sosyal çevrenin de phubbing etkisinden kurtulması pek mümkün görünmüyor. Comp uters in Human Behaviour isimli yayında yer alan bir makalede yer alan araştırma, konuşma sırasında aynı zamanda mesajlaşılmasının, konuşmayı daha güvenilmez kıldığını gösteriyor. Başka bir araştırmaya göre ise telefonun açıkta görünür olması dahi konuşmanın daha az iletişim içerdiğine inanılmasını sağlıyor. Bu örneklerin öncülüğünde yapılan bir başka çalışmaya göre ise phubbing dört temel ihtiyaçtan yoksun bırakma riski içeriyor. Bunlar, ait olma hissi, özgüven, anlamlı varoluş ve kontrol. İnsanın varoluş temellerini sarsan böylesi bir dinamiği yakın gelecekte yeni davranış biçimleri ve bununla birlikte yeni sorunlar getireceğini söylemek mümkün. Kendinize sorun, huzursuzsanız uzmana danışın! Elif Usta/Psikolog A slında telefon bağımlılığı henüz bilimsel anlamda bir bağımlılık olarak değerlendirilmiyor. Ancak bilimsel araştırmalar da devam ediyor. Aşırı telefon kullanımında diğer bağımlılıklarla benzer özellikler görüyoruz. Telefonu kullanmaya çok sık ihtiyaç duyma, telefonu daha az kullanmak isteme ancak bunda başarılı olamama, telefon ile uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlayamama, yeni model bir telefon, yeni bir uygulama, yeni bir gönderi yükleme gibi hep daha fazlasına teşvik eden kullanıma düşkünlük birçok bireyde görebildiğimiz bir durum halini aldı. Depresyondan yeme bozukluklarına kadar birçok ruhsal problemle teknolojinin anlamlı ilişkisi görülüyor. Aslında mesele sadece telefonun değil, teknolojinin bir bütün olarak hayatımıza dahil olması ve yaşam tarzımızı etkilemesi. O nedenle gelecekte yalnızca telefona bağlı olarak gerçekleşebile cek değişiklikleri öngörmek oldukça güç. Günümüzde telefonu hayatımızdan bütünüyle çıkarmak gerçekçi ve sağlıklı bir beklenti değil. Fakat ihtiyaç dahilinde kullanım ile fonksiyonel olmayan kullanım arasındaki çizginin gözden kaçırılmaması gerekiyor. u Hangi noktada telefon kişinin ihtiyaçlarını karşılıyor ya da birey onu giderek artan bir ihtiyaç haline getiriyor bunu sorgulamalı. u Eğer kişi sorgulaması sonucu kendisini huzursuz hissediyorsa bazı davranışçı yollar ile kullanımı azaltmayı deneyebilir. u Örneğin her sabah telefona bakma alışkanlığı edinen biri bu kendisi için ilk aşamada vazgeçebileceği bir ritüelse önce sabahları bunu yapmayı bırakabilir. u Başka biri için gün içerisinde belli bir saat telefona bakmamak, bazı telefon uygulamalarına kısıtlama getirmek farklı yollar olabilir. Tıpkı alkol veya kumar gibi bir bağımlılık olarak insan hayatını etkileyen telefon bağımlılığı ilişkinin bitmesi için bir sebep olarak görülüyor. Arkadaş ilişkileri de bunun kurbanı. Psikolog Elif Usta, “Telefonun aşırı kullanımı nedeniyle kişinin hayatındaki ciddi bir sorundan söz ediyorsak, daha derin bir analiz adına bir uzman ile görüşmek faydalı olacaktır” diyor. DR. GOOGLE!.. • Siberkondiriya: Hastalık hastalığının (hipokondriya) dijitali. İnternette kişisel sağlık taraması. • Google takibi: Sürekli etrafındaki insanları internette aratmak • Elektronik uykusuzluk: Dinlenme saatlerinde bile akıllı telefonla, tabletle, bilgisayarla uğraşma. Sindirime bile zararlı. • Cheesepodding: Sürekli mp3 indirme hastalığı. KORKU, KAYGI... • Hayalet titreşim: Kullanıcılar, telefonlarının çalmadığı zamanlarda sürekli titrediğini sanıyor. • İnternet siniri: Cihazlardaki performans düşüklüğünün kişide sinire neden olması. • Nomofobi: Kişinin cep telefonundan uzaklaşma kaygısı. • Fomo: Gelişmeleri takip edememe kaygısı. ÇEKİMSER ÇEKİM • Selfie Hastalığı (Selfitis): Kendi fotoğrafını çekip sosyal medyada takıntılı bir biçimde paylaşma. • Borderline Selfitis: Kişinin kendi resmini en az günde üç kez çekmesi ama sosyal medyada paylaşmaması. • Ego Sörfü: Sürekli olarak kendi ismini internette aratarak hakkında yazılanları öğrenmek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle