22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

13 MAYIS 2018, PAZAR Erel Eryürek SAYFA 7 Müzik Teknoloji nelere kâdir! Abba’dan ‘Avatar’lı dönüş Bazı müzisyenler küllerinden doğuyor, bazıları hiç gitmiyor, bazıları ölse de hâlâ aramızda, bazıları yaşarken kendini yok ediyor...70’lerin göz kamaştırıcı pop grubu Abba, 35 yıl direnç Instagram hesabındaki açıklamadan öğrendiğimize göre, 35 yıl sonra dörtlünün stüdyoya girmesine sebep şuydu: Abba avatar turne projesi! Bir araya gelmişlerdi ama dünya turnesine onların 1979’daki halleriyle avatarları, yani hologramları çıkacaktı. Böylelikle atles, İsa’dan daha şöhretli” sözünü hatırlayın (ki bunun üzerine plakları ABD’de muhafazakârlar tarafından ate gösterdikten sonra birleşti döndü, hem de nasıl! Abba’nın tekrar bir araya geldiği haberi çığ gibi büyüdü. Haber doğru ama eksikti. Grubun Instagram hesabından yaptığı açıklamadan öğrendiğimize göre, 35 yıl sonra dörtlünün stüdyoya girip iki parça yapmasına sebep olan daha büyük bomba vardı: Abba avatar turne projesi. Bir araya gelmişlerdi, evet, ama dünya turnesine onlar değil, onların 1979’daki halleriyle ava hologram teknolojisiyle ilk dijital turneyi hayata geçiren Abba oluyordu. şe verilmişti). Ölümsüz olmak için erken ölmeye de gerek yok artık. Çok ileri gidilmiş sayılmazsa, biraz da İsa gibi “ölümü aşmak” son derece yeterli. Efsaneleşmek müthiş, ama... tarları, yani hologramları çıkacaktı. Böylelikle hologram teknolojisiyle ilk dijital turneyi hayata geçiren Abba olacaktı. İsveçli grubun özel bir TV programı için hazırladığı iki parça yıl sonunda gün ışığına çıkar çıkmaz avatar turnelerinde de seslendirilecekti. Müzikal kariyerlerinde bitişini ilan eden grupların tekrar bir araya gelmesi “ölümü aşmaya” benzetilebileceği gibi, ticari bir konu aynı zamanda. Pop pazarının ölülerin geride ‘Mamma Mia’ hâlâ sahnede bıraktığı “kırıntılar”ın para ettiği “toplama kampı”na döndü İsmini Agnetha Fältskog, AnniFrid Lyngstad, Björn Ulvaeus, Benny Andersson’un baş harflerinden alan Abba cephesinden yayılan haberler bu kadarla bitmiyor. Toplam yaşı 284 olan dörtlünün, tüm dünyada 440 şehirde 60 milyon insanın izlediği, birkaç yıl önce Türkiye’ye de gelen “Mamma Mia” müzikalleri hâlâ devam etmekte. Üstüne bir de baştan sona Abba müziklerinin çaldığı, 2008’de ilki vizyona giren aynı isimli ve dev kadrolu devam filminin de bu yazın en ferahlatıcı ve eğlenceli filmlerinden biri olması bekleniyor. Eskinin şöhretli popçuları müzi ca, müziği hiç bırakmamalarını diliyoruz. Ancak Abba gibi ya da şimdilerde country müzik kisvesi altında yeni bir albüm çıkaran, aslında bildiğimiz pop müzik yapan ğünü unutmamalı. Kampın du varları, gerçek dünyayla ilk te masta anıları yerle bir edeceği için tel örgülerle çevrili olsa da İsveçli efsane grup pazar sahiplerinin delmekten Abba’nın özel bir TV kaçınmadığı. Jim Morrison, Ja programı için hazırladığı iki parça yıl sonunda gün ışığına çıkar çıkmaz avatar turnelerinde de seslendirilecek. nis Joplin, Bob Marley, Jimi Hendrix ve elbette Prince ya da David Bowie gibi isimler, dünya eskise de ticari anlamda da öldükleriyle kalmayacak ve bı rakılmayacak müzisyenlerden lı yani. Ayrıca pop müziğin sadece gençlere yö bazıları. nelik bir tür olduğu saçmalığına Beatles gibile Abba’yı 70’lerdeki haliyle anılarında yaşatan rin sağladığı dolaysız ve neşeli bir yerden baka lar, 35 yıl sonra avatar olarak karşımıza çıkacak biliriz: Pop müzik yetişkin olmanın ön basama olmalarına kızgınlar mı henüz bilemeyiz. Sos ğı değil, gençliği yersiz ve zamansız yaşatmaya yal medya hesaplarına bakarsak, Abba için di muktedir, ebedi bir duygu durumu. ri olmanın delişmen bir cazibesi olduğu ortada. Üstelik günümüz teknolojileri sayesinde ar Efsaneleşmek elbette müthiş ama hâlâ yaşarken, tık yaşlı ve genç, hatta ölü ve diri olan tüm mü yavan ve bayat bir konserveden farksız. Üste ği bıraksa bir türlü, Kylie Minogue söz zisyenler müzik yapabiliyor. George Harrison’a lik müzikale izin verip yıllarca ve aptalca ikon bırakmasa bir türlü. konusu olunca, bazı Beatles grubunun tekrar bir araya gelme ihti laşma talihsizliği yaşadıktan sonra, “oldies” par Eğri oturup doğru larımız “bir tık” yü maliyle ilgili soruya verdiği, “John ölü oldu tilerinin değil, 2018’in en yenilikçi pop figürle konuşacaksak, isim Agnetha Fältskog, AnniFrid Lyngstad, Björn Ulvaeus, zümüzü ekşitiyoruz. ğu müddetçe hayır” cevabından sonra, 90’lar ri arasına girmelerinin de hiç mahsuru yok, hatta leri Bob Dylan veya Rolling Stones olun Benny Andersson’un baş harflerinden adını alan Abba, 1970’lerin unutulmaz pop gruplarındandı. Oysa müzisyenliğin yaşı yok; olmama da onun “hayaletimsi” sesiyle çıkan albümlerini ve de Lennon’un yaşarken söylediği “Be “über cool” bile sayılabilir bu!.. erel.eryurek@gmail.com MÜJDE YAZICI ERGİN Tüm rolleri yerine getiriyor veya getirir gibi yapıyor Her devrin canlısı Sibel! ‘Müzikal’ bir albüm Özgür'e bir ‘Haller’ olmuş! Planlanan veya “arzu edilen” Türkiye’nin “legal” müzik kadrosunda Sibel Can da var. Saray davetlerinde de Sibel Can var, Afrin şehitleri için Sibel Can, Türk toplumunda kadına biçilen tüm rolleri yerine getiriyor veya yerine getiriyor gibi yapıyor. Toplum dokusuna uyumu da kalıcılığı da yen tombul, cevval ablasına yetecek derecede, kendine has ses tınısıyla, şarkıcılığını belli bir kitleye kabul ettirmeyi başarmış bir kadın. En önemli sığınağı sesi ve yapılan şarkıda da, yine devlet tarafından onaylanmış ünlülerin Hatay ziyare buradan geliyor. arabesk şarkı söyleme becerisi. Yeri gelince en hüzünlü haline bürünüp bir “Be tinde de... Metrekareye 10 botoks, 15 rivan” türküsü patlatır, gözünden yaşlar plastik cerrahi ameliyatının düştüğü, akar; yeri gelir “Lale devri çocuklarıyız hiçbir politik söylemi olmayan maga biz zamanımız geçmiş” diye duygulanır. zin figürlerinin katıldığı Hatay gezisin “Adını dağlara yazdım yârim” diye cilve den sonra sosyal medyada en çok Sibel lenirken bir anda “Bu devirde kimse sul Can’ın (büyük ihtimalle düşünerek giy tan değil, bezirgân değil / Bu kadar gü diği) asker yeşili elbisesinden görünen venme hiç kendine / Kimse şah değil, pa göğüs uçlarının konuşulması ise olduk dişah değil” diye baldırlarını aça aça sah ça ironik. nede oradan oraya koşar. Türkiye gibi bir Sibel Can, hiçbir şey yapmasa da ma ülkede dansözlükten şarkıcılığa evrilmiş vi gözleri, balık etli, işveli cilveli halle olan Sibel Can, bu toplumun nelere, ne riyle Türkiye’yi avucuna almayı başa tür sahtelik ve gerçekliklere hayranlık du rabilecek “kıvraklıkta”, Türk tipi sek yacağını iyi bilen bir isim. Bütün hileleri si bir kadın figür...90’lı yıllarını tele bildiği ve her devre uyum sağladığı için vizyonlarda ağlayarak geçiren, yıllarca de İstanbul’dan Miami’ye kadar büyük evlilikleriyle gündeme gelip her döne bir servetin sahibi. me uyum sağlayabilen Sibel Can, Türk toplumunda kadına biçilen tüm rolleri yerine getiriyor veya yerine getiriyor gibi yapıyor. Toplum dokusuna uyumu Her devri dokuz canla kapayacak da, kalıcılığı da buradan geliyor. Sibel Can, benzerleri olan Seda Sayan, Sibel Can’ın en büyük numarasının Ebru Gündeş, Hülya Avşar sınıfının na altında, yıllardır masumiyet, utangaçlık zik, hassas, diğerleri gibi yırtıcı görünme satıp aslında pek çok şeyden utanma derdi olmayan bir üyesi. Sürekli kontrollü ması yatıyor. olduğu ve birilerine “Senin saçlarını yo Dansözlükten larım” derken görünmeyeceği için geriye özel hayatı ve şarkıları kalan Sibel Can, şarkıcılığa evrilme her dönem kendini canlı tutmayı biliyor. Şu ana kadar yaptığı en iyi şey gençleri Üsküplü müzisyen bir babanın kı yakalamak için veya amacı her ne ise ar zı olan Sibel Can, 1970 yılında İstan tık, yeni yayımlanacak albümünde Eypio bul, Fatih’te dünyaya gelmiş. Arşiv ile çalışmış olması. lere göz atınca çıkıyor ki 1988 yılın Rap’e de mahallemizin çılgın ablası gi da TRT’de Aziz Üstel’in konuğu oldu Topkapı’yı izledikten sonra oryantal olmaya karar bi karikatür kıvamında yaklaşıp bundan ğu bir programda henüz 18 yaşında olmasına rağ verdiğini, ailesine bunu zor kabul ettirdiğini be da kendine bir dilim pasta kesecektir. men tıpkı şimdiki gibi yanlış yapmamak için kısa lirten Can, daha sonra Türk sanat müziği dersleri Bugün de, yarın da Sibel Can, her devri dokuz ve özet cümleler kuruyor, gözlerini süze süze, ağ alarak tamamen müziğe yöneldiğini anlatıyor. canla kapayacaktır. zını büze büze konuşuyor. Bu programda Nesrin Sibel Can, bir mahallenin parmak ucunda yürü mujdeyazici@gmail.com Ayyuka grubu vokali ve gitaristi Özgür Yılmaz, ilk solo albümü Ora’dan sonra ikinci albümü “Haller” ile tekrar karşımızda. 10 şarkıdan oluşan albümdeki besteler Özgür Yılmaz’a ait. ‘Haller’i ‘müzikal’ bir albüm olarak değerlendirmekte fayda var. Zira müzik, vokallerin bir hayli önüne geçmiş durumda. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Sözler varoluşsal mevzular, kararsızlık, yalnızlık, hayat yorgunluğu arasında gidip gelse de albümde insanı en çok çeken şey melodiler. Yılmaz’ın şarkıları indie sularında başlayıp blues’a hatta yer yer psychedelic’e kadar uzanıyor. Modern türkü formunda bir girişle başlayıp yine blues’a kayan “Tembelin Türküsü” gibi farklı sularda gezinen şarkılar mevcut. “Kavşak”taki göz ardı edilmemesi gereken sololar, “Tufandan Önce” gibi southern rock şarkısı, belki de bu formatta bestelenmiş sayılı şarkılardan olarak gözümüze çarpıyor. Türkiye’nin alternatif müzik hattında ihtiyaç duyduğumuz albümler listesine rahatlıkla koyabileceğimiz Tantana Records’tan çıkan “Haller” albümü uzun zamandır aynı şeyleri temcit pilavı gibi önümüze süren isimlerin arasından sıyrılmayı başarıyor ve anında playlist’imizdeki yerini alıyor. Özgür Yılmaz, farklı yollardan bize seslendiği albümündeki son zamanların gerçekten ‘iyi’ müziğini bizlere dinletiyor. BURAK SOYER C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle