22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 NİSAN 2018, PAZAR SAYFA 9 Devri âlem Serena Karamızrak ‘James Bond’dan ‘The Beach’e Bir sinematografik ada Phuket Tayland dünyada en çok turist çeken ve gerek doğasıyla gerek kültürüyle gerekse sıcak insanlarıyla gerçekten görülmeye değer bir ülke. Tropik iklimden midir bilinmez, ama burada herkes güler yüzlü, samimi ve içten. Seyahat için en uygun dönem KasımMart arası. Çünkü bu dönemde hava bunaltıcı derecede sıcak değil ve yağışlar da diğer mevsimlere göre daha az. Phuket Tayland’ın en güzel şehirlerinden biri. Denizi, havası, kumu, güneşi, insanları her şeyi bir başka sanki. Yapılacak birçok etkinlik var. Bunlardan bir tanesi ve en ünlüsü illüzyon gösterilerine akrobatlar, deneyimli dansçılar, filler ve kuşların da eşlik ettiği 1 saatlik keyifli bir gösteri olan “Fantasea Show”... Gösterinin gerçekleştirildiği karnaval alanında birçok renkli sahnelere şahit olurken aynı zamanda cafeler, dükkânlar, mücevherciler, kostüm dükkânlarında da vakit geçirebilirsiniz. Alışveriş yapmak isteyenler Phuket Old Town’a gidip ilginç ve ucuz eşyalar bulabilirler. James Bond Adası Koh Tapu Phuket’te yapılacak diğer etkinlikler arasında buranın en güzel adalarına gitmek var. Bunlardan biri, Tayland’ın Phang Nga Körfezi’nde Andaman Denizi’nde bulunan ve James Bond serisinin “The Man With The Golden Gun” (1974) adlı efsanevi filminin çekimlerinin yapıldığı James Bond adası. Bir diğer adıyla (Çivi Adası anlamına gelen) Koh Tapu Adası . Bu adada hediyelik eşya satan küçük tezgâhlardan orijinal inci kolyeleri çok ucuza satın Tayland’a seyahat için en uygun dönem KasımMart arası. Çünkü bu dönemde hava bunaltıcı derecede sıcak değil ve yağışlar da diğer mevsimlere göre daha az. alabilirsiniz. James Bond adasına Phuket’ten özel teknelerle ulaşmak mümkün. Eğer turla gittiyseniz sizi büyük teknelerle gezdiriyorlar ve bu sayede gezi sırasında küçük kanolar ile çevre adacıklarda bulunan küçük doğal mağaraları da görme imkânına erişebiliyorsunuz. Gelelim Phuket’in en güzel, benim de âşık olduğum Phi Phi Adalarına… Ünlü “The Beach” filminin ardından Phi Phi, Tayland’ın en fazla turist çeken adalarından biri haline gelmiş. Gerçekten filmde anlatıldığı gibi bu adada mistik ve gizemli bir hava var. Filmin çekildiği Maya Beach’e girdiğiniz an kendinizi cennetteymiş gibi hissediyorsunuz. Turkuvaz renkli denizi ve bembeyaz kumsalının doğallığı sizi adeta büyülüyor. Eğer zamanınız varsa burada uzun süre kalmalısınız. Ama önemli Phi Phi Adaları, turkuvaz rengi deniziyle insanı büyülüyor. bir nokta var ki; burası koruma altında olduğu için yanaşan teknelerin bir saatten fazla kalmalarına izin verilmiyor. Öğlen saatlerinde çok fazla tekne olduğu için de kısıtlı bir yüzme alanınız oluyor. O yüzden buraya erken saatlerde gelmenizi ve boş plajın keyfini doyasıya çıkarmanızı tavsiye ediyorum. Buddha heykellerine meraklıysanız Nakkerd Tepesi’nde oturan koca Buda heykeli Big Buddha Phuket’i ziyaret edebilir, tapınak olarak da Phuket’in en ünlü tapınağı Wat Chalong’u ziyaret edebilirsiniz. Değişik bir yapı görmek isterseniz, ters olarak inşa edilmiş Baan Teelanka’yı öneririz. Patong’da deniz keyfi Başka bir gününüzü de şehir merkezinde geçirip çok ucuza masaj yaptırabilir ve şehrin en ünlü pla jı Patong’da deniz keyfi yapabilirsiniz. Gece de yine eğlenmek ve hareketli dakikalar geçirmek isteyenler Patong bölgesinde bulunan onlarca bar, disko, kabarelere girip keyifli anlar yaşayabilirler. Patong’dan sonra gece hayatı bakımından en hareketli yerler ise Kata ve Karon plajları. Tay boksuna ilginiz varsa yine buralarda kurulan küçük boks stadyumlarında boks müsabakalarını izleyebilirsiniz. Adanın merkezi olan Phuket Town’da ise son derece kaliteli canlı müzik barları bulunuyor. Hem yemeğinizi yiyip hem de müziğin keyfini çıkarabilirsiniz. Akşam yemeği olarak Patong Plajı boyunca sıralanan restoranlarda dünya mutfağından birçok seçenek bulunmakta. Tayland mutfağı için Black Ginger’i, gece hem yemek hem eğlence isteyenlere ise Siam Supper Club’ı öneririm. Bir Resim Bin Kelime Murat Bergi ‘Koşan adam’dan nostalji Albüm BURAK SOYER Türkiye, takvimler 20 Mayıs 1995 yılını gösterdiğinde “bir gecede şöhret olma”nın ne anlama geldiğini öğrenecekti. Müzik dünyasında gerçek popun krallığına kafa tutacak olan bu kişinin ismi Mirkelam’dı. Türkiyeli müziksever, alışılageldiği pop müziğin dışında kalınarak pop/rock sound’unun alaturka ritimlerle ve inceden de olsa vokallerle birleştiği bu yeni ‘tür’ü kümelendirmekte zorladı. Ancak asıl patlama o gün müzik kanallarında dönmeye başlayan ve albümle aynı adı taşıyan “Her Gece” şarkısıyla oldu. Şarkı ilk gün 200 bin adet satarak büyük yankı uyandırdı. Şarkının klibi ise yayımlanır yayımlanmaz efsane mertebesine ulaştı. İnce favorileri, kelebek yaka gömleği, kareli pantolonuyla yaşadığı aşkı sokaklarda haykırıyordu Mirkelam. Önce bir ‘jogging’le başlayan macera, Mirkelam’ın kafasını yukarı kaldırarak şarkının ortasından sonuna kadar deparı basmasıyla bitiyordu. Şarkının hastası olan gençler de sokaklarda kareli pantolondan başka şey giymez olmuştu. Hatta semt pazarlarında tezgâhın üstüne çıkan pazar esnafının ‘Mirkelam donu geldi beyler!” diye bağırdığını bile hatırlarım!.. Arşivciler için önemli bir çalışma Ve “Koşan Adam”, İstanbul Plak’tan “Her Gece” albümündeki şarkıların yer aldığı, Mirkelam adıyla piyasaya çıkan plak formatındaki şarkılarından oluşan albümü ile dinleyiciyle buluştu. 10 parçanın yer aldığı albümde format değişikliği ya da yeniden yorumlanma gibi bir durum yok. Son birkaç yıldır epey revaçta olan plak furyasına Mirkelam’ın da eklenmesi önemli bir gelişme olmuş. Plak severlerin ve Mirkelam hayranlarının yüzünü güldürecek olan Mirkelam albümü, arşivciler için de önem taşıyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle