22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 EYLÜL 2014 / SAYI 1486 5 Esin şarkıları yazıyorum Esin İris’in yeni albümünün ismi “Yine Mavi”. Tarzı rahatlatıcı, mutluluk verici, rengarenk ve harekete geçirici. Zaten İris de mitolojide gökkuşağından sorumlu kişi olarak geçiyor. O yüzden Esin İris “Her renge dokunalım ama sonumuz ‘Yine Mavi’ olsun, huzurlu nefeslerde buluşalım” diyor. herhangi bir albüm yapma fikri değildi. Kendimizi en iyi şekilde ifade etmek, içimize sinen şarkıları servis etmek istedik. O yüzden kendimize baskı yapmadan, acele etmeden yazıp yazıp sildik. Sonunda ‘Tamam.’ dedik, karşınızdayız! “Yine Mavi” albümün ismi ama ben daha çok, kırmızı ve kızıl hissediyorum müziğinizi... Belki ‘Bu Gece’nin enerjisinin yüksek olması size öyle hissettirmiştir, bu da güzel bir şey benim için. Yine de kırmızı bana çok keskin hatlı, çok iddialı ve daha kızgın, daha tehlikeli şeyleri çağrıştıran bir renk. ‘İris’ mitolojide aynı zamanda gökkuşağından sorumlu kişi olarak geçermiş. Her renge dokunalım ama sonumuz ‘Yine Mavi’ olsun, huzurlu nefeslerde buluşalım. Bir de sahne sizin, sahnede olmanız ayrı. Nedir sahne ile ilişkiniz? Evinizin kapısından içeri girmeden önce her seferinde dizlerinizin heyecandan titrediğini, midenizin büzüştüğünü, sonra içeri girip koltuğunuza uzandığınız anda dünyanın en huzurlu yerinde hissettiğinizi düşünün. Öyle bir his. Biraz uzak kalsanız, evinizi özler gibi özlüyorsunuz. Şahsen ben sahnede kendimi en gerçek halimle bulduğumu hissediyorum. Hiç tanışmadığım insanların önüne ruhumu çıkarıp koyuyorum sanki. Gerisi önemsizleşiyor. Enerjisi çok yüksek ve dansa, harekete davet eden bir müzik yapıyorsunuz. Siz nasıl tanımlıyorsunuz müziğinizi? Aslında ben birileri bana sorana kadar hiç tanımlamamıştım yaptığım müziği. Bir keresinde sorulunca “Esin şarkıları yazıyorum” demiştim. Hâlâ en doğru tanımın bu olduğunu düşünüyorum, çünkü neysem o. Pek çok isimle çalıştınız Gökçe’nin “Tuttu Fırlattı”, “Ne Yapardım” ve “Oh Olsun”, Kolpa’nın “Hiç Bitmez Bu Masal”, Ayhan Sicimoğlu’nun “En Estambul”, “Arkana Bakma” ve “Nadie Como Tu” şarkılarının sözlerini onlarla birlikte yazdınız. Bu nasıl bir tecrübe oldu? Her seferinde çok eğleniyorum. Yepyeni giysiler deneyip çıkaran kız çocuğu gibi oluyorum. Her müzisyenin ayrı bir ruhu var, ben de onlar için ve onlarla birlikte yazarken onların ruhunun birazını giyiniyorum. Bana sırf şu keyfi yaşattıkları için bile kendilerine müteşekkirim. “Bu Gece” klasikleşecek bir şarkı, önünde pek bir şey durmayacak gibi. Albümün geneli de paylaşıldıkça büyüyecek şarkılardan oluşuyor. Peki, yakın zamanda sahne var mı? Çok teşekkür ederim, ne güzel başlayan soru bu böyle! Albüm çıktıktan sonra yavaş yavaş konserlere de başlayacağız. Sahne olsun ki canlı canlı, yüz yüze bağıra çağıra şarkı söyleyelim hep beraber. Ruhunu alan gelsin, beklerim. l Müziğimiz T zıtlıklardan besleniyor he New York Times gazetesinin “hızla yükselen, geleceği parlak grup” olarak nitelendirdiği “Portecho” Tan Tunçağ ve Deniz Cuylan ikilisinden kurulu. Şarkılarında elektronik altyapılar ve hipnotize eden İngilizce vokaller, sıcak gitar melodileriyle içiçe geçiyor. 80’lere göndermeler yapan grup, dinleyicilerine sınırların çok ötesinde bir müzik sunmayı deniyor. Portecho’nun kendi plak şirketi “Santima Records”dan çıkan bu ilk single’ını, akıllı telefonlar ve tabletler için, şarkının görselinden yola çıkılarak yapılan bir bilgisayar oyunu da takip ediyor. ”Eye of the Storm” ritmi, duygusu ve enerjisi ile iyi hissettiren bir şarkı olmuş. Nasıl son halini aldı? Tan: Deniz New York’ta ben de İstanbul’da yaşıyorum. Bu sene uzun bir süre bir araya gelemedik ama bu müzik yapmamızı engellemedi. Deniz birtakım parça fikirleri kaydedip bana yolluyordu sonra ben de parça üzerinde çalışıp gene geri yolluyordum. Sık sık Skype yaptık bu süreçte. Sonrasında da Deniz İstanbul’a geldiğinde de parçaların üzerinde birlikte çalışarak bitirmeye başladık. Bu sürecin ilk meyvesi “Eye of the Storm” oldu. Şarkının klibini Deniz yaptı. Klip tarzını eski 8bit grafikli bilgisayar oyunlarından alıyor. Bu da gene küçüklüğümüzün geçtiği 80’lere bir gönderme belki de. Santima Records isimli kendi plak şirketimizi kurduk. “Eye of the Storm” Santima’dan çıkan ilk single. Önümüzdeki zamanda bunun gibi iki single daha çıkartmayı planlıyoruz, daha Tan Tunçağ ve sonra da albüm geliyor. Deniz Cuylan’un Dans etmek kurduğu Indie şu aralar çok / Dance ikilisi ihtiyacımız olan bir eylem! “Eye Portecho, yeni of the Storm” da bir single’la ilaç gibi yetişti. döndü. “Eye Konserler ve sahneler ne of the Storm”, zaman? ayağınızı yerden Deniz:17 kesecek ve Eylül’de Garajİstanbul’da kendinizi iyi Away Days ve hissettirecek bir Paradisko’yla dans parçası. beraber çalıyoruz. Sonrasında Portecho, bir sonraki 17 Eylül’de single’ın ve klibin garajistanbul’da! çalışmalarına başlayacağız. “Eye of the storm” akıllı telefonlar ve tabletler için, şarkının görselinden yola çıkılarak yapılan bir bilgisayar oyunuyla birlikte geliyor. Bu fikir nasıl çıktı ortaya ve nedir işin aslı? Tan:Bizim aslında ilk bir araya gelişimiz müzik nedeniyle değil, bir bilgisayar oyunu yapma projesi üzerinden olmuştu. İkimiz de bilgisayar oynamayı çok seviyoruz. Ben de bir süredir hem kendim için hem de profesyonel olarak oyun üretiyorum. “Eye of the Storm”un 8bit tarzı da bizi bu görseller üzerinden bir oyun yapma fikrine itti. Tabii ki oyun üretmek çok daha zahmetli ve uzun bir süreç dolayısıyla büyük ihtimal önümüzdeki aylarda çıkacak bir oyun olacak bu. İlk röportajımızda “müziğimizde şehrin kaosu da var, dinginliği de” demiştiniz. Bu denge hiç değişmemiş gibi duruyor. Sizin cephede durum nasıl? Deniz: Genel olarak Portecho’nun müziğinde hep kontrastları bir arada kullanıyoruz. Örnek olarak şarkının altyapısı çok sert ve heyecanlıysa vokalleri sakin tutabiliyoruz. Her şeyin ahenk içerisinde olduğu yapılardan çok zıtlıkların iç içe geçtiği durumlar ilgimizi daha çok çekiyor. Herhalde İstanbul’da büyümenin verdiği bir şey olsa gerek. Bir de şarkılardaki dans tahriki kadar tebüssüm hissi de kendini koruyor. Nedir bunun sırrı? Deniz: İçtenlik olabilir. Çünkü ikimiz de öyle insanlarız. Hem karşımızdakini heyecanla harekete geçirmeyi hem de dışarıdan bakıp bu durumla dalga geçmeyi ve gülmeyi seviyoruz. İnsan pistte dans ederken, hele birisiyle gözgöze geldiğinde tatlı bir tebessüm olur ya. İşte biz de onun peşindeyiz. l U zun yıllardır müzik dünyasının sevilen isimleriyle parlar. Ne kadar farklı ve iyi müzik dinlerseniz müzikal yaptığı düetleri, kendisinin hazırlayıp seslendirdiği yaratıcılığınızı da onunla beslersiniz. Benim genre/tarz reklam ve jenerik müzikleri, kaleme aldığı diye bir algım yok, yapılmış tüm iyi şarkıları dinlemekten şarkıları ve canlı performanslarıyla kendine hatırı sayılır keyif alıyorum. Bunun dışında reklam yazarlığı bir hayran kitlesi edinen Esin İris, yaklaşık beş yıldır yapıyorum ve reklam müzikleri yazıyorum. Dünyayla, üzerinde çalıştığı ilk albümü “Yine Mavi”yi yayımladı. hayatla, insanlarla, doğayla, aklım aldığınca bilimle, Çıkış parçası “Bu Gece” Türkiye coğrafyasının bir edebiyatla ve aksiyon filmleriyle besleniyorum. yansıması. İris’in müziğinde bu yüzden her şeyi bulmak Müzik âlemlerinin içindesiniz uzun mümkün! yıllardır. Ama dışı sizi içi bizi yakan bir Müzik nasıl girdi kanınıza, nedir piyasa bu. Nedir burada fırtınadan hikâyeniz? korunmanın yolları? Kendimi bildim bileli şarkı uyduruyorum. Eğer müzik âlemlerine de Küçükken annem bana çok şarkı söylerdi, içinde insan faktörü olan sabahları onun kahvaltı hazırlarken bir iş dünyası olarak söylediği Türk Sanat Müziği eserlerine bakarsak aslında her uyanırdım. Ben de oyun oynarken şarkı piyasadan farksız uydurmaya, ders çalışırken ezberlemem olduğunu görürüz. gereken paragrafları bestelemeye İyi insanlara iyi ol, başladım. Sonra oyunlarım da işim de kötü insanlarla çok Yazılar: ALİ müzik oldu. Hayatımda yaptığım her yakınlaşmana gerek DENİZ USLU işe, şarkı yazmak sayesinde başladım. yok. Ben şanslıyım, Reklam yazarlığı da hikâyeler de etrafım iyi insanlarla jingle’lar da senaryolar da... dolu. Hiçbirinin Şarkı yazma süreciniz nasıl, marazlı mı, eğlenceli yüzünü kara çıkaracak yanlışlara mi? düşmek istemem, özenli ve saygılı Rahatlatıcı! Genellikle kendimi diğer tüm davranırım. Kendi işine, müziğine düşüncelerden arınabildiğim ortamlarda şarkı yazarken ve başkalarına saygın varsa zaten buluyorum. Duşta veya bir şelalede su akıp tüm hayat sana ne vermesi gerektiğini negatif enerjimi götürürken, bir stüdyoda/odada bir seçecektir. arkadaşımla melodilerle boğuşurken, tek başıma boş “Yine Mavi” beş yıllık bir bir yolda yürürken veya odama kapanıp dünyayla çalışmanın ürünü, niye bu kadar iletişimi kesmişken... sürdü, zamansızlık mı yoksa iyice Müziğinizi nasıl besliyorsunuz, ayrıca pek çok demlenmeyi mi bekledi? işte de parmağınız var değil mi? Albümün prodüktörü Samuray Müziği beslemeyi vücudu beslemeye benzetiyorum. Gökçe, aynı zamanda çok yakın dostum. Vücudu neyle beslerseniz terinizle dışarı onu atarsınız, Biz ilk tanıştığımız günden beri birlikte cildiniz onu gösterir, gözleriniz veya saçlarınız onunla şarkı yazıyoruz. Bir albüm yapma fikri, H Kafası Karışık Kontrtenor Nuri Harun Ateş, eğlenmek, unutmak, hatırlamak, gülümsemek ve durmadan dans etmek için yeni sezonda yine garajistanbul sahnesinde. arun Ateş bu yeni sezonda yenilediği şovunda hikâyesini kendi Lunapark’ında anlatıyor. Namı diğer Kafası Karışık Kontrtenor bu defa atlıkarıncanın üzerinde. Yani sahne bir atlıkarınca, izleyen ve söyleyen herkesle dönen bir atlıkarınca. Kafası Karışık Kontrtenor yepyeni şarkılarını ve vazgeçemediklerini eğlenmek, unutmak, hatırlamak, gülümsemek ve durmadan dans etmek için söylemeye hazırlanıyor. Kafası Karışık Kontrtenor’un hikâyesi nedir? Kafası Karışık Kontrtenor’un hikâyesi benim hikâyem. Buna bir nevi müzikli tanışma merasimi diyebiliriz. Gelenler benimle tanışıyor sesimle şarkılarımla onlar için hazırladığım huzurlu karışıklıkla! Sonra dans edip kendimizden geçiyoruz nerede olduğumuzu unutuyoruz böyle bir şey işte. Yeni sezona nasıl hazırlandınız, neler var? Sahnede mutluyum. Bu yüzden oradaki keyfimi çok önemsiyorum. garajistanbul evim gibi zaten. Kurulduğu ilk günden beri en çok şarkı söylediğim yer, ben de böyle olunca önce oturup hayal kuruyorum ve hazırlık böyle başlıyor. Bu defa bir çizgi roman fikriyle çıktım yola. Bir sabah kahvaltısında tasarımcı arkadaşım Neslihan Bilge ile neler yapabiliriz diye uzun uzun konuştuk sonra Neslihan Bu sahnede başka bir dünya mümkün! tüm harikalığıyla afişi ve sahneyi tasarladı. Yani bambaşka bir dünyadan sesleneceğim bu sezon. Bu arada Türkiye’deki sayılı kontrtenor’lardansınız. Evet bizden az var dünyada, toplasan 50’yi geçmeyiz herhalde. Kadın ses aralığında şarkı söylüyoruz. Taa barok dönemden gelen bir şarkı söyleme geleneğini devam ettiriyoruz. Benim kariyerimse hem barok müzikte hem söylemek istediğim diğer her müzik tarzında varlığını sürdürüyor. Sahnede sizi görmeden anlatmak zor. Ama hem sesiniz hem de kostümlerinizle başka bir dünya yaratıyorsunuz. Nasıl bir dünyanız var sahnede? Sahnemde en sevdiğim renkler var, en sevdiğim şarkılar, en sevdiğim kumaşlar, anlatmak, paylaşmak istediklerim var. Aklıma ağır gelen her şeyi kovalıyorum orada. Çünkü böyle hafifleyebiliyorum ancak. “İşte böyle bir dünya mümkün” diyebildiğim tek yer sahne. Kendi “Lunapark”ınızı yaratıyorsunuz, nasıl bir metafor lunapark? Herkes zihninin ve yaşamının belli zamanlarından bir şey yakalıyor çünkü orada... Lunapark şehrin en renkli yeriydi ben çocukken. Dedem elimden tutar götürürdü. Canı çok sıkılan bir çocuktum; oyuncaklarımdan, etrafımdaki insanlardan, kendimden, her şeyden sıkılırdım ama o ışıklı renkli bölge dikkatimi dağıtmayı başarırdı her defasında. Her şeyi unutur rüyada gibi oradan oraya kaybolurdum. Sahnede çocukluğumun en sevdiğim bahçesi gibi olsun istedim işte! Şarkıları nasıl seçiyorsunuz? Serbest çağrışım yöntemiyle... Hayatıma öyle sinmiş şarkılar ki söylediklerim. Kimini annem mırıldanmış, kimi ilk kazığımı yediğimde her yerde çalmış, kimi aşktan ölürken defalarca dinlenmiş, kimi sözüyle müziğiyle elimden tutmuş “yalnız değilsin” demiş, kimi yok gerçekten yalnızsın bebeğim buna alışsan iyi olur” demiş, kimi güldürmüş, kimi coşturmuş ama mutlaka beni şöyle bir tutup silkelemiş şarkılar... l C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle