Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 1 HAZİRAN 2014 / SAYI 1471 Kömür işçileri eylemleri 1898 Galler Grevi: İşçi maaşlarının kömür fiyatlarına göre belirlenmesini önlemek için başlayan grev, ülkeye yayılan bir genel greve dönüştü. İşçiler altı ay sonunda amaçlarına ulaşamasa da olay, Galler’de sendikacılığın oturması açısından önemli adımdı. 191011 Slovak Grevi: ABD’deki Slovak kömür işçilerinin Westmoreland’de başlattığı grev, yaklaşık altı ay sürdü. 65 madende, 15 bin işçinin katıldığı grev sırasında 6 işçi hayatını kaybetti. Sendika, amacına ulaşamadı ve grev sona erdi. 1912 Ulusal Kömür Grevi Britanya: Ülkede ulusal çapta düzenlenen ilk genel grev olarak bilinir. 37 gün süren grevin amacı, asgari maaş güvenliğini elde etmekti. Sürecin sonunda hükümet işçilerin taleplerini kabul eden sözleşmeye imza attı. 1949 Avustralya Maden Grevi: 23 bin kömür işçisinin başlattığı grev, Avustralya hükümetinin savaş dışında askeri güce başvurduğu ilk olayı beraberinde getirdi. New South Wales’e gönderilen birlikler, iki haftada grevi dağıttılar. 197778 Bituminous Grevi ABD: Her ne kadar istenen haklar elde edilemese de oldukça başarılı olarak görülen grev, tam 110 gün sürdü. 1981 Cape Briton Kömür Grevi Kanada: Cape Briton’daki 3.500 işçi temmuz ayında oldukça acı dolu bir greve başladı. Maden işletmecisi DEVCO ile sözleşme anlaşması yapamayan işçiler, süre uzadıkça, yağma hareketleri başladı. Bir madende patlayan bomba, grevin sona ermesine sebep oldu. l Kömürün üzerine kurulan hayatlar... Bu işin fıtratında ölüm olmadığını bilsek de kömür madenciliğinin tarihine baktığımızda genelde gördüğümüz dram. Kömür, üstüne basanları yüceltecek kadar değerli, altında kalanları yok edecek kadar acımasız bir maden. Sanayileşmeden beri etrafında dönen tarih ve kültür bize bunu söylüyor. H enüz sanayi devriminin ilk yıllarında yaptığını ortaya çıkardı. 12 yaşındaki bir kızın kömür ucuz ve kolay elde edilebilen bir anlattıklarıysa korkunçtu. “bir vardiyada, en az ısınma maddesi olarak biliniyordu. yirmi kez madene girip çıkıyorum, 200 kiloluk Yüzeye yakın madenlerden, bugün “mangal bir varili itmem gerekiyor ve eğer yorulma kömürü” olarak bilinen madde ucuz bir şekilde belirtisi gösterirsem, kırbaçlanıyorum...” çıkarılabiliyordu. Kısa bir süre içinde ise Bu gerçekler, 19 yüzyılın sonlarında, kömürle ilgili bilinen her şey değişecekti. sırf Britanya’da değil tüm Avrupa’da işçi Britanya’da 1700 yılında 2.5 milyon ton kömür sendikalarının gözünü kömür madenlerine üretilirken, 50 yılda rakam iki katına çıkacak, dikmesine sebep oldu, ama gerçekler, DENİZ yüzyılın sonunda ise 10 milyon tonu bulacaktı. kömürün önemini azaltmadı. Britanya’yı takip ÜLKÜTEKİN Bir yüzyıl sonra ise yıllık ortalama kömür eden neredeyse tüm Avrupa ve ABD oldu. üretimi, 250 milyon ton civarındaydı. Almanya ve Fransa sanayileşme hamlesinde Kömür sıradan bir ısınma maddesinden, tüm sanayi olduğu gibi kömür üretiminde de Britanya’yı takip devrimini etkileyen, buhar motorları ve fırınların çalışması ediyordu. Bu ülkelerde kurulan madenler de zaman içinde için bir gerekliliğe dönüşürken, insanların yaşam mitleşecek ve toplumsal değişimin sembolleri haline biçimini de dönüştürüyordu. Dünyanın dört bir yanındaki gelecekti. milyonlar kömür madenlerinin olduğu bölgelere akın Kömür madenleri yeni işçi sınıfının oluşmasında Zonguldak’taki on binlerce işçi Ankara’ya yürürken ön cephede madenci eşleri vardı. etmeye başlamış ve beraberlerinde göçebe kültürlerini da önemli bir faktördü. İşçi dayanışmaları ve yaşam de getirmişlerdi. Dünyanın ilk sanayi şehirleri kömür Osmanlı’da 19’uncu yüzyılın sonlarında daha da ağırlaştı. 20. yüzyılın havzaları civarında şekillenmeye başlamıştı. Mesela başlayan kömür üretimi, pek çok konuda olduğu sonu, pek çok sanayi ülkesinde Manchester’ın nüfusu, sanayi devriminin başlamasını gibi, Cumhuriyet’le birlikte köklü bir değişime kömür eskisi kadar revaçta değildi. takip eden yüz yıllık sürede, on katına çıkacak, bu hızlı girecekti. Zonguldak, Soma ve Alpagut başta, Yüzyılın sonrasında genişleyen sanayileşme ve büyümeyi kaldıramayan şehrin havası hızla pek çok yerde kurulan kömür üretim merkezleri, neoliberal politikalar, emeğe sert kirlenecek, çocuk ölümlerinin ve suç oranının en fazla bu madenin üretiminin hızla artmasına yol açtı. darbeler indiriyordu. Britanya’da olduğu yerlerden biri haline gelecekti. Benzeri yerlerdeki Kömürün ülkede, sanayileşmede olduğu kadar yetmişli yıllara, sertleşen işçi sınıfı durum, 19. yüzyılla birlikte tersine bir göç dalgasına işçi sınıfının oluşmasında da önemli bir yeri vardı. hareketleri ve “marjinalleşen” işçi sebep oluyordu. Üzerinde güneş batmayan imparatorluk, 1960’larda edinilen haklarla birlikte, yükselen gençliği siyasal alanda bir düzlem Britanya’nın sömürgeleştirdiği dünyanın dört bir tarafındaki işçi hareketlerinin çoğunun temelinde kömür bulamayacaktı. 1970 İngiltere’de İşçi bölgelere kaçan pek çok insan, hem kendi hem de işçilerinin kurduğu sendikalar vardı. 1969 Partisi’nin hezimetiyle hatırlanacaktı. ailelerinin sağlığını koruma derdindeydi. belki de kömür işçiliği için bir kilometre taşıydı. Bu simgesel olay yeni bir dönemin Sanayileşmenin ilk yıllarından itibaren kömür ocakları Alpagut maden ocağında ödemeleri geciktirilen başlangıcıydı. Margaret Thatcher tehlike alanlarıydı. İhtiyaç arttıkça, madenler derinleşiyor, işçiler, 13 Temmuz’da yönetime el koydu. iktidarı güçlendikçe, kömür madenler derinleştikçe, toprakta biriken su ve gaz oranı 28 gün süren özyönetim ve üretim süreci, madenlerinin süresi azalıyordu. artıyordu. İlk yıllar basit güvenlik sistemleri revaçtaydı. jandarmanın olaya el koymasıyla sonuçlandı. 1980’lerde Thatcher’ın kuzeydeki Tehlike artıp, kazaların boyutu büyüdükçe, yeni önlemler 1980 askeri darbesi, işçi örgütlenmeleri için 20’den fazla madeni kapatma kararı beraberinde geldi. 1800’lerde gaz birikmesine bulduğu Almanya, 2018’de madenlerini kapatmaya hazırlanıyor. gerileme süreci olsa da, bir başka simgesel işçi sınıfının ülkedeki sonuydu. hava pompası sistemiyle çare olan isim John Buddle isimli olay, 90’ların başında gerçekleşecekti. TürkKapanmayan madenlerdeki işçiler bir madenciydi. 1815’te Sir Humphrey Davy’nin güvenlik kültürünün filizlendiği işçi mahalleleri, öncelikle kömür İş’e bağlı 50 bine yakın işçi toplusözleşme çalışmaya devam edip, genel greve katılmayı reddedince, lambası ise kömür madenleri için devrim niteliğindeydi. madencileri tarafından oluşurdu. Dolayısıyla, sınıf algısı, görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine kapanan madenlerden şiddeti giderek artantacizlerle Öncesinde meşale ve mumlar eşliğinde çalışan madenciler, işçi sınıfı üzerine yapılan tartışmalar, hak arama çabaları Zonguldak’tan Ankara’ya yürüyecekti. 100 karşılaştılar. Öte yandan Thatcher yönetimi, bilim adamları gaz patlamasına adeta çanak tutan bu yöntemden Davy’nin da yine sıklıkla kömür madenleri üzerinde yükselen bir bin kişinin katıldığı yürüyüş, sol partilerin de konsorsiyumu oluşturup kömürün çevreye verdiği zararı güvenlik lambası sayesinde kurtuluyordu. Bu buluş zamanla tarihti. Bu tarih aynı zamanda bugün küresel ağa dahil desteğiyle kamuoyunda geniş yer tutacaktı. gerekçe gösterip, direnişi kamuoyunda kötü göstermek “madencinin dostu” olarak anılacaktı. olan pek çok kırsal şehrin de temellerini attı. İngiltere’de “Çankaya’nın şişmanı/İşçi düşmanı” sloganları, için elinden geleni yapıyordu. Artık yeni bir kavram vardı, Tüm bunlara karşın, madencilik, hep riskli bir iş olmaya Manchester, Almanya’da Ruhr Bölgesi, Fransa’nın kuzeyi ANAP iktidarının sona ermesinde de önemli rol küresel ısınma! O dönem oldukça tartışmalı olmakla devam ediyordu. 1842’de parlamentonun açıkladığı rapor sanayileşme öncesinde haritada olmayan yerlerini, oynayan olaylardandı. Bir yıl sonra Zonguldak birlikte zaman içinde kamuoyu zihnine yerleşen çevresel korkutucu gerçekleri gözler önüne serdi. Bir yıl içinde günümüzün küresel finans ve endüstri merkezlerine madenlerinde yaşanan, 263 işçinin hayatını endişeler önce Britanya’daki, sonra da tüm Avrupa’daki yaşanan ortalama 300’den fazla ölüm olayı rapor bile çevirirken, kömürün kara tarihinden pay alıyorlardı. kaybettiği grizu patlaması da kömür işçilerinin kömür üretiminin sonunu getirdi. Kömürle birlikte büyük edilmemişti. Kurulan soruşturma komisyonu, beş yaşındaki Ancak kömür üstündekileri yücelttikçe üstüne basanlar tarihsel dramını özetliyordu adeta... l bir işçi kitlesi de yok edilmişti... l çocukların bile kömür madenlerinde kapak bekçiliği D SELÇUK EREZ Salgın var! ünya Sağlık Örgütü, Suriye’de çocuk felci görüldüğünü, bölgedeki ülkelerde tedbir alınması gerektiğini açıkladı. Türkiye’de de bazı önlemlerin alınmasına başlandı. Bu konuda önlem almak iyi de, Ortadoğu’da ve Uzakdoğu’da, en son Tayland’da görülen daha ölümcül bir salgın konusunda ne gibi bir önlem alacağımızı bize bildiren yok: Şurada burada baş gösteren diktatörler, sağduyu ile, insanlıkla çelişen davranışlar sergileyip ülkelerine Çernobil’den, Fukuşima’dan büyük zararlar veriyorlar. Bu nedenle diktatörlük eğilimlerinin zamanında tanınması ve sağıtılması şarttır. Diktatörlüğün, sapkınlık son evresine varmadan saptanmasına yarayacak bir yöntem var mıdır? Birçok psikiyatrik vaka gibi diktatörlerin çoğu da, kendilerine “diktatör” denmesini sevmezler. Bu durum, onların işin başında doktora sevklerini güçleştirir. Bir söylenceye göre Kim Jongin daha bebekken babası Kim Jongil “Benim oğlum büyüyünce diktatör olacak, hepinizi yiyecek!” dermiş ama Kaddafi’nin, Franko’nun, Zimbabve’li Mugabe’nin ya da başka birinin babasının böyle bir şey söylediğini duyan olmamış. Diktatörlerin babalarının çoğunun Kim Jongin’in babası kadar öngörü sahibi olmadığı kesin. Adamın tahmini doğru çıkmış, oğlu henüz hayatının baharındayken diktatör olmuş ve amcasını, kendi yememişse bile öldürtüp köpeklere yedirtmiştir. Diktatörlerde genellikle narsisistik kişilik bozuklukları bulunduğu, bu duruma bazen paranoid ve psikopatik bozuklukların da eklendiği artık biliniyor. Narsisistik kişilik bozukluğu olan, kendinde gerçekte var olmayanyücelikler, vehmeder, başkalarının da buna inanmalarını, kendisini durmadan alkışlamalarını ister. Eleştirenden nefret eder. Eleştirildiğinde sinirlenir, saldırganlaşır; amacına ulaşmak için herkesi harcar. Diktatörlerin ne yapabilecekleri de öngörülebiliyor: 2. Dünya Savaşı sırasında, Amerikalı Psikanalist Walter Langer, Hitler’i tanıyanlarla görüşerek onun işler kötüleştikçe sinirlerine hâkim olamayacağını, anlaşmaya, teslime yanaşmayacağını, yanlış yolda mahvına dek yürümeyi sürdüreceğini öngörmüş ve bunların tümü gerçekleşmiştir. Tanrı korusun, kişiliği bozuk Kim Jong’lardan biri başımıza çöreklenirse ne yaparız? Hastalığının erken evresinde durumu fark eden yakınları onu hastanelerimizin poliniklerinden birine götürseler burada çalışan doktorlara bu konuda yeterli bilgi verilmediğinden hastalığı teşhis edemez, onu aspirin verip evine gönderirler. Bu konuda önlem alınmalıdır! Ayrıca çocuklarımız da bu konuda bol bilgiyle donatılıp aşılanmalı ki başımıza böyle bir musibet dadanmasın, dadanırsa da bir an önce giderilsin. l www.selcukerez.com C M Y B Türkiye’de kömür