Katalog

18 MAYIS 2014 / SAYI 1469 3 “Özveri” teyzemin yaşamöyküsü Filiz Coşkuner’in teyzesini canlandırdığı sekiz dakikalık bir doğaçlama, Ayla Algan’ın beğenmesiyle bir tiyatro oyununa dönüştü. “Özveri” oyununda teyzesinin çektiği sıkıntıları anlatan Coşkuner, “Aynı sıkıntıları kendi hayatımda da yaşadım” diyor. GİZEM AYTUĞAR SELÇUK EREZ Bezmi Âlem Doktorları Önce Başbakan söyledi; onu Bekir Bozdağ izledi: Gezi eylemleri sırasında Bezmi Âlem Camisi’ne giren göstericiler, ibadethane adabına uymayacak şekilde davranarak yerlere bira kutuları, sigara izmaritleri attılar, sarhoş şekilde kızlıerkekli, oranın mahremiyetine aykırı davranışlar sergilediler, ayakkabılarını çıkarmadılar. Raporlar burada, her şey ortada. Ardından Egemen Bağış açıkladı: AB büyükelçilerine izlettirdiğimiz videoda, camiye ayakkabılarla girilmesi, cami adabına aykırı davranışlarda bulunulması, bugüne kadar görmediğimiz içkilerin tüketildiğine dair görüntüler vardı. Bu açıklamayı büyükelçilerin açıklamaları izledi: İzlediğimiz videoda böyle bir şey yoktu! Sadece elçiler değil bu ülkenin kamuoyu da bu açıklamalarla pek tatmin olmadı. Bizce bu konuda gerekirse gizli tanıklarla daha inandırıcı suçlamalarda bulunulmalı: Evet, ben o doktoru gördüm; bir yaralının dizine hışımla tentürdiyot sürüyordu. Kötü kötü bakıyordu: Terörist olduğunu düşünüyorum! Dr. Nilay Gözüpek’i tanırım. O gün namaza gittiğimde onu, elinde tentürdiyot şişesiyle cami içinde koşuştuğunu görünce şaşırdım. Her 100 gram tentürdiyotta 90 gram etilalkol bulunur. Demek ki bu kendini bilmez doktor, aslında camiye elinde bir alkol şişesiyle girmişti ve günah işlemekteydi. Adının operatör Dr. Çetin olduğunu sonradan öğrendiğim biri, kollarını sıvamış, kafasından kan damlamakta olan birinin kellesini dikmekteydi. Kafası yaralı adama önce ben de acımıştım; ancak hayâsız herif, camiyi terk ederken “Her yer Taksim..” diye slogan atmaya başlamaz mı? Operatörün hemen bu anarşistin peşinden koşup attığı dikişi sökmesini boşuna bekledim. Dr. Çetin, böyle hayırlı bir şey yapacağına gülmeye başlamaz mı? Bu sütü bozuk hekimi ihbar ediyorum! Tam mimberin orada doktorun biri fena halde geğirdi: Ancak kırmızı Long John ya da Jim Beam içenler böyle geğirir! Genç bir doktor, biber gazından zehirlenmiş birine suni solunum yaptırdı; sonra yerinden kalktı, yarı beline kadar soyundu ve başına bir bandana sardı. “Ne yapıyorsun” diye sordum. “Şimdi Beşiktaş’a gidip başörtülü birine saldıracağım!” dedi. l www.selcukerez.com F iliz Coşkuner, her anında yanında olan teyzesi hayata gözlerini yumunca onun adını ölümsüzleştirmek istemiş. “Özveri” işte bu amaçla ortaya çıkmış bir tiyatro oyunu. Ortaya çıkmasında Ayla Algan’ın ısrarları etkili olmuş. Teyzesine yapılan haksızlıkları “Özveri” oyunuyla sahneye döken Coşkuner, kendisinin de aynı haksızlıkları yaşadığını vurguluyor. O artık biliyor ki, özverili olunarak insanların sevgisi kazanılamaz. Psikolog, balerin ve 27 yıldır tiyatro sanatçısısınız. Siz kendinizi hangisine daha yakın hissediyorsunuz? Hayatım bunu düşünmekle geçti. Aslında üç mesleğimi de çok seviyorum ve hangisini yapıyorsam diğer ikisi mutlaka işime yarıyor. Bir karakteri yaratabilmek için kişilik tahlili yapmak gerekiyor ve bu konuda psikoloji bilgim işe yarıyor. Ardından o karakterin bedenini nasıl kullanacağım konusunda da bale eğitimim işime yarıyor. Bütün bunlara rağmen bu aralar tiyatro benim için ön planda. Yazar olmak hiç aklınızda yokken nasıl oldu da teyzenizi anlatan bir oyun yazdınız? Teyzemin ölümünden sonra çok ders çıkardım. Onu ölümsüzleştirmek hep aklımda vardı ama hiç oyun yazmayı düşünmedim. Teyzemin doğaçlamasını yaparken kamera önü hocamız Ersin Erçin, “Filiz Abla sen teyzeni ölümsüzleştirdin” dedi. Ardından Ayla Algan’ın da doğaçlamayı beğenip yazmam da ısrar etmesi, Özveri’nin çıkışında etkili oldu. Aslında oyunun yaratıcısı Ayla Algan. Oyundan biraz bahsedebilir misiniz? Bir saat 20 dakika süren oyun, bir dansla ve Sertap Erener’in “Bir varmışım bir yokmuşum” şarkısıyla başlıyor. Daha sonra doğaçlamamın barkovizyonu veriliyor. Oyun böyle sürüyor. Oyun bittikten sonra bir izleyicim bana bu oyunun devamını da yazmamı söyledi. Bunun üstüne, ben de yeni oyunlar yazıp, oynamak istiyorum. Zaten izleyicilerden gelen tepkiler de bu yönde. Doğaçlamaya bile teyzenizi canlandırarak başlamışsınız. Teyzenizin sizin üstünüzdeki etkisi ne kadar büyük? Annem ben doğduğumdan beri çalıştığı için teyzemin benim üstümdeki emeği çok fazla. Çocukluğumdan itibaren teyzemden yaratıcılık adına çok şey öğrendim. Şu an bale kursumun dekorlarını Fotoğraf: UĞUR DEMİR kendim yapabiliyorsam ondan öğrendiklerim sayesinde. Bana sadece manevi anlamda değil, üniversiteye hazırlanırken ve bale kursumu açarken maddi olarak da destek oldu. Yani teyzem hayatımın her anında yanımdaydı. Bu oyunu yazarken teyzenizle kendinizi özdeşleştiğinizi söylemişsiniz. Size göre teyzenizle hangi yönleriniz özdeşiyor? Teyzem özverili olarak insanların sevgilerini kazanabileceğini sanıyordu. İnsanlar onu sevmeseler bile... Aslına bakarsak ikimizin de ortak noktası özverili olmak. Aramızdaki tek fark, teyzem sevilmediğinin farkında değildi, fakat ben bunu ayırt edebiliyorum. Herkesin aldığı mesaj farklıdır. Aslında sizin izleyenlere vermek istediğiniz mesaj nedir? Ben insanlara özverili olmayın demek istemiyorum, böyle anlayanlar oluyor, ancak asıl mesajım şu ki, özverili insanlar sevilmiyorlar, evet, ama bu onların değil, karşılarındaki insanların yanlışı. Bu oyunu yazma sebebim; özverili insanların kendilerini yalnız hissetmemeleri ve karşıdaki insanların ben onlara “özalıcılar” diyorum da onlara saygısız, sevgisiz davranmamalarını göstermek. l C M Y B