Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çalışanlar kaçıyor Kaç Bize Gel! Bu tüm büro işçilerine yapılan bir davet. Şimdiye kadar kaçıp da gidenler arasında kimler yok ki? Avukatlar, mühendisler, reklamcılar, öğretmenler... Herkesin sorunlarını paylaştığı, birlikte çözüm üretmeye çalıştığı bir oluşum Kaç Bize Gel. Gidelim mi? Esra Açıkgöz / Sayfa 10 Öldüren inanca saygı gösterilmez Reha Çamuroğlu, son kitabı “Nazar”da Ortaçağ’da yaşanan cadı avını anlatıyor. Ve bunu devlet eliyle katledilen kadınların hikâyesine ekliyor. İslamiyete göndermeleri nedeniyle de oldukça cesur bulunan kitabının ardından konuştuğumuz Çamuroğlu, cesur açıklamalarını sürdürdü. Türey Köse / Sayfa 2 Diziler antrenman sahası İpek Bilgin, 30 yıldır oynuyor, yönetiyor, oyuncu çalıştırıyor. Şimdi “20 Dakika” dizisinde hapishane müdür muavini Süreyya'yı canlandırıyor. Ama onun için tiyatronun yeri ayrı. “Tiyatro konuşamayan, konuşamayacak insanlar için konuşmak demek!” diyor. Ali Deniz Uslu / Sayfa 3 Pet şişe toplarken buz hokeycisi oldular... Sayfa 9 Sanatta yeni bir dil... Sayfa 5 Galatasaray'ın yeni yıldızı Wesley Sneijder'in eşi Yolanthe Sneijder, objektifler başka yöne çevrildiğinde çok farklı bir yaşamın içine giriyor. Tüm amacım bir kızı daha özgürleştirmek Onu Amsterdam, Milano ve İstanbul’un lüks mağazalarla süslü sokaklarında, film setlerinde ya da moda çekimlerinde görmeye alışmışsınızdır. Peki Yolanthe Cabau Sneijder, Tayland’ın arka sokaklarında ne arıyor? Onun aslında iki hayatı olduğunu söyleyebiliriz. Birincisi basının gözü önünde yaşanan, diğeri ise çocuklara adanmış bir hayat. Galatasaray’ın son transferi Wesley Sneijder’in eşi Yolanthe Sneijder, genelevlerde çalışan küçük kızları kurtarmak için kurduğu Bir Kızı Özgürleştirin Vakfı’nın hikâyesini anlattı. DENİZ ÜLKÜTEKİN slında her şey küçük bir magazin haberiyle başlamıştı. “Yenge pahalı geldi” yazıyordu. İçerikte, Galatasaraylı Wesley Sneijder’in eşi Yolanthe Cabau Sneijder’in Nişantaşı’ndaki bir gece kulübünün açılışına katılmak için 30 bin dolar istediği, ama fiyat pahalı bulunduğu için anlaşma sağlanamadığı belirtiliyordu. Kısacık da bir not vardı. Yolanthe Sneijder, bu paranın kurucusu olduğu Free A Girl (Bir Kızı Özgürleştirin) Vakfı’nın hesabına yatırılmasını istiyordu. Vakıf dünya üzerinde çok sayıda bölgede kronik bir sorun haline gelen, genelevlerde çalışan küçük kızları kurtarıp onlara yeni bir hayat sağlamayı amaçlıyor. Çalışmaları özellikle Doğu Asya’da yoğunlaşıyor. Bugüne kadar çok sayıda kızı özgürlüklerine A kavuşturmuşlar. Yolanthe Sneijder, İbiza Adası’nda İspanyol kökenli bir yatırımcının kızı, babası bölgenin en zenginlerinden biriyken işlerinin kötüleşmesi sonucu bir uyuşturucu bağımlısına dönüşmüş, bu yüzden çocukluğuyla ilgili iyi anılarının yanında pek çok kötü anısı da var. Kendisi bu konu hakkında pek fazla konuşmak istemiyor, ama kim bilir, belki de çocuklara karşı bu hassasiyeti ve onlara yeni bir gelecek sunma çabasının sebeplerinden biri de budur. Hikâyenin geri kalanını ise kendisinden dinleyelim. Vakfı ne zaman ve nasıl kurmaya karar verdiniz? 2008’de. Arkadaşım Arjan Erkel’le birlikte ilk adımları attık. Siz de biliyorsunuzdur, dünyanın pek çok ülkesinde çocuklar ticari sebeplerle istismar ediliyor. Bu dediğim çok sıklıkla yaşanıyor. Bizim önceliğimiz çocuk fuhuşunu önlemek. Hindistan ve Tayland gibi bu durumun büyük problem olduğu ülkelerde, çocukları fuhuş batağından kurtarıp onlara gerekli olan şeyleri temin etmeye çalışan yerel kuruluşlarla birlikte çalışıyoruz. Devamı 4. Sayfada C MY B