Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 8 MAYIS 2011 / SAYI 1311 Eğitim erken başlamalı... yi bir okulöncesi eğitim, çocukların başarılı bir öğrenim yaşamı geçirmelerine, gerçek yaşama daha kolay uyum sağlamalarına, yaşamda daha başarılı olmalarına yardımcı oluyor. F GEN Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. ATALAY Ayla Oktay, “yapılan araştırmalar; okul öncesi eğitimi almış olan çocukların ilköğretime daha kolay adapte olduklarını ve okulöncesi eğitim almamış olan çocuklara göre daha başarılı olduklarını göstermektedir’’ dedi. Prof. Dr. Oktay, Atabek Koleji’nde verdiği “Okulöncesi eğitim neden önemlidir? Nasıl yapılmalıdır?’’ başlıklı konferansta, 0–6 yaşların, çocuğun gelişim hızı ve öğrenme kapasitesinin en yüksek olduğu kritik yıllar olduğunu hatırlattı. Evde verilen eğitimin desteklenmesi için kurumsal eğitimin de gerektiğini vurgulayan Prof. Oktay, okulöncesi eğitim kurumlarının, çocuğun çok yönlü gelişimini hedefleyen programlara sahip olması gerektiğine de dikkat çekti. yi bir eğitim nasıl olmalı? Prof. Dr. Ayla Oktay, iyi bir okul öncesi eğitim için dikkat edilmesi gereken noktalardan bazılarını şöyle sıraladı: Eğitimde çocuğun ve ailenin etkin katılımını sağlamak, Çocuğa verilen eğitimin onun gereksinimlerine uygun olmasına özen göstermek, Demokratik eğitim anlayışının var olduğu bir eğitim ortamı sunmak, Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önemi vermek, Eğitimde çocuğun bildiklerinden başlamak ve çocukların deneyerek öğrenmesine olanak sağlamak, Oyunu, çocuklar için en uygun öğrenme yöntemi olarak kabul etmek, Eğitimde çocuğun, kendine saygı ve güven duyması için gerekli olan uygun öğretmen tutumunu sergilemek, Çocuğa özdenetim kazandırmayı hedeflemek, Grup kurallarını hep birlikte oluşturmak, Sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma davranışlarını özendirmek, Çocuğun çevresindeki çocuk ve yetişkinlerle olumlu ilişkiler kurmasını teşvik etmek, Uygulanan programlarda çocukların ihtiyaçlarına göre esneklik yaratmak, Verilmesi gereken temel değerler ADNAN B NYAZAR Şartlandırma ve insan Şartlandırılmaya her an hazır bilgi yoksunu toplumlarda, her kesimden aydının görevi, Psikiyatr Prof. Dr. Kerem Doksat’ın, aşağıda açıklaması yapılan Pavlov deneyimi üzerinde yoğun kafa yorarak derinliğine düşünmek olmalıdır. “Bilirsiniz, ünlü Rus fizyolog Pavlov, köpeklerine et verirken zil çalıp bunu çok kez tekrarlayınca, zil sesini işittiğinde et görmeden de hayvanın salyası akmaya başlar. Bu, ‘şartlı refleks’tir. Hayvanın ‘tabiatında olmayan’ bir uyaran (zil sesi), onu ‘tabiatında olan’ eti görmüş gibi kışkırtmaktadır. Eğer sürekli olarak zil çalar ama köpeğe hiç et göstermezseniz, bir süre sonra ondaki şartlı refleks söner. Devamın sağlanması için arada bir et gösterilerek refleks pekiştirilmelidir. Hiçbirimiz dünyaya Türk, Meksikalı, Sünni ya da Katolik olarak gelmeyiz. Bunlar bize öğretilen değerler, bir başka deyişle, şartlı reflekslerdir. Eğer pekiştirilmezlerse, zamanla sönerler. Bir gün Pavlov’un enstitüsünü su basar. Köpeklerin bir kısmı boğulur, bir kısmı da günlerce korkuyla titreşir, çünkü ölümden zor kurtulmuşlardır. Kurtarılabilenler tekrar enstitüye toplanır. Pavlov zil çalar, köpeklerde tık yoktur. Şu müthiş sonuca varır Pavlov: Ağır travmalar, şartlı refleksleri ortadan kaldırmaktadır. Hayvan en doğal, en ilkel durumuna geri dönmektedir.” Köy enstitüsünde, ruh sağlığı diye bir ders vardı. Derste şartlı refleks konusu işlenirken, öğretmen ayıların şartlandırılarak nasıl eğitildiğine de değinmişti. Hayvan, altında ateş yanan kızgın bir sacın üstüne çıkarılıyor, tabanlarını yanmaktan kurtarmak için ayağını yukarı kaldırıp indiriyordu. Ayıcı da o sırada tef çalarken çeşitli taklitler yapıyordu. Meydanlarda gösteriye çıkarılan ayılar da tefin o sıradaki ritimine uyarak gelinkaynana taklidi yapıyor kimileri bunu yaparken, o an duyduğu acıları anımsayarak korkutucu homurtular salıyordu ortalığa. Çocukluğumun bir dönemi stanbul’da geçmişti. Ayı oynatma, sokakların en büyük şenliği idi. O yaşlarda, ayının, burnuna takılan kancanın acısıyla inlediğini aklımızdan bile geçirmez, kendimizi tefin ritimine, ayıcının söylediği şarkının ahengine uydurarak biz de gösterinin oyuncularından biri olurduk. Ayıcı, hayvana değişik taklitler yaptırmak için kancaya asıldıkça, homurtuları her köşede yankılanan ayının o halini görmek bizleri nasıl mutlu kılardı! Bir gün, kancanın sürtünmesiyle burnundan kan gelen bir yavru ayının, ateş içinde yanan köpek enikleri gibi ağlamaları içimi ezmiş, o günden sonra ayıcılara düşman kesilmiştim. Zekâsı ve duyarlığıyla, insan, şartlanmaya daha da elverişli bir yaratık. Hele bir de beyni yıkanmaya elverişli ise yeryüzü yaratıklarının şahı sayılır. Birtakım politikacıların, bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz gibi yeraltı çalışmalarla insanı nesneleştirip yönlendirmeye çalışan kuruluşların insan bir kalıba sokma yöntemleri esinini şartlı reflekslerden alır. Kerem Doksat’ın bu açıklamalarının seçim öncesi bir döneme rastlamasını çok anlamlı buluyorum. Şundan ki yurttaş, şartlanmalarla değil, ancak özgür iradesiyle oyunu kullanırsa, demokrasi, bir ülkede gerçek anlamda yönetime dönüşür. Yoksa demokrasi sandığımız yönetim sistemi, tek kişinin ağzından çıkana göre biçimlenmiş otokrasiden başka bir şey değildir! Önümüzdeki seçim Türkiye’nin önemli bir dönüşümün yol ayımıdır. Seçimde demokrasi bilinci öne çıkmalı, yurttaş, politikacıların yalnızca ağzını değil, yüreğini okuyacak denli duyarlı olmalıdır. G binyazar@gmail.com ‘ lkyardıma ilk Adım’, Doğu’da straZeneca, Milli Eğitim Bakanlığı, TOÇEV işbirliğiyle yürütülen “ lkyardıma lk Adım” projesi çerçevesinde Ardahan, Kars, Iğdır ve Ağrı’daki Y BO’larda eğitim verildi. Projede bugüne kadar eğitim verilen öğrenci sayısı 35.475’e ulaştı. G A Güven Motivasyon Çaba Sorumluluk nisiyatif Sebat Şefkat Grupla Çalışma Sağduyu Problem Çözme G figenatalay@yahoo.com Gallery Linart’da ‘Merkezde’ buluşması “Gallery Linart” açılan “Merkezde” adlı sergide, 11 Çağdaş Türk ressam ve heykeltıraşın muhteşem eserleri sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. “Gallery Linart”ın; sanat tarihinin “merkez”inde yer alan sanatçılarla gerçekleştirdiği “Merkezde” adlı ilk sergisinde; Özdemir Altan, Devrim Erbil, Ergin nan, Adem Genç, Mustafa Ata, Fevzi Karakoç, Yusuf Taktak, Zahit Büyükişleyen, Yunus Tonkuş, Oktay Anılanmert ve Bedri Baykam’ın eserleri yer alıyor. Çağdaş Türk Sanatının önde gelen isimlerinin değerli eserlerinin yer aldığı “Merkezde”; 70’li yıllardan günümüze, son 40 sene üç kuşak sanatçının yapıtlarını bir araya getirerek, kesişme noktaları ve özgün tutumlarını ortaya koyuyor. “Gallery Linart”ın “Merkezde” adlı ilk sergisi; 10 Haziran’a kadar açık. G (“http://www.glinart.com/” www.glinart.com) C MY B C MY B